Cumhuriyetin Yüzüncü Yılında Eğitim Üzerine Birkaç Söz

Yaşama tutunabilmek, canlı kalabilmek çevrenin etkileriyle kısa ya da uzun bir yolculuktur. Bu yolculuk, canlıların farklı yeteneklerini çevreyle uyuma eklemlemesi sayesinde süreklilik kazanabilir. İnsan, bu canlı aleminde doğa ile uyumunu eğitim ile gerçekleştirebilir. İnsanın doğaya uyumu bazen yıkıcı bazen kabul edici bir ilişki ile sürdürülebilir. İnsanın hayatta kalma serüveninde eğitimin; yani öğrenmenin ve öğretmenin birlikte […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim Bütünü Kavratmalı

Eğitim Kişiye Bütünü Kavramayı kazandırmalıdır Kişilerin içinde yaşadığı dünyayı ve onun işleyiş mekanizmasını öncelikle kavraması gerekir. Yaşamı bütünsel kavraması sosyal yaşamında da kişilerin olay ve olgular arasında doğru ilişki kurmasına yol açacaktır. Doğal olarak insan içinde doğduğu doğayı, toplumu ve ortanı tanımak ve ona göre kendine bir yaşam yol haritası çıkarmak ister. Bu süreçte insanı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Köy Enstitüleri Üzerine Değiniler

Köy Enstitülerinin Düşün Babası Sorunu Köy Enstitüleri, Türkiye’nin kendi ihtiyacından hareketle, kendine özgü öğretmen, sağlık memuru ve toplumsal kalkınma uzmanı yetiştirme modelidir. Düşünce kökü olarak Meşrutiyet’e kadar gider ancak Kemalist dönemde (1923-1938) fikir olgunlaştırılmıştır. Atatürk’ün vefatından sonra 17 Nisan 1940’ta savaş ortamında çok yoksul koşullarda açılabilmiştir. Bu okullar CHP zamanında açılmış ve CHP zamanında kapatılmıştır. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Çocukta Vicdan Gelişimi ve Eğitimi

        Her normal çocuk, vicdan gizilgücüyle dünyaya geliyor. Bu gizilgüç, çocuğun yaşadığı çevreyle sağlıklı bir ilişki kurma ve bunu sürdürme olanağı bulduğunda, ortaya çıkıp gelişiyor. Bu gelişim için çocuk, kendisine belirli nesneler seçiyor ve onlarla köklü bir ilişki kuruyor. Sevmeyi öğrenip kendi dışında bir kişiye kavuşuyor. Çocuğun ilk sevgi nesnesini annesi ya da onun yerini […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bilimdışı Eğitimin Çekinceleri

Gerçek (çağdaş) eğitim, “insan yavrusunun insanlaştırılması, insanın üretilmesi etkinliği” diye de tanımlanıyor. İnsan olma adayı olarak dünyaya gelen her bebeği yaşına, kişisel ilgilerine ve yeteneklerine (kendi doğasına), çağdaş anlayışa uygun bir eğitim sürecinden geçiren toplum, onlara hak ettikleri yeri sunuyor; onlar da paylarına düşen kişisel-toplumsal işlevlerini üstün bir başarıyla yerine getiriyorlar. Bireyler, aldıkları bu eğitimle […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Din, Laiklik ve Eğitim Üzerine Kimi Düşünceler

Ülkemizde, genelde laiklik siyasal bağlamda ele alınır ve din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak tanımlanır. Bu anlamda sadece teokrasinin (din devletinin) almaşığı olarak düşünülür. Bu, laikliğin dar bir konumlandırılışıdır. Felsefi temelde bakıldığında laiklik, aslında, insanın, varlık, bilgi ve değere beşeri olanaklarla baktığını anımsamasından ibarettir. İnsan Tanrı olmadığına göre, tanrısal olarak bakamaz. Bu, doğal olarak, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitimin Sevgiye Yaslandırılması Gerekliliği

Her yakınlık sağlayıcı, geliştirici ve üretici edim, sevgiyle başlıyor, sevgiyle sürdürülüyor. Biyolojik ve toplumsal-ruhsal bir varlık olarak insan, yaşama ancak sevginin görkemiyle sağlam tutunabiliyor. İnsan, bilinçlenmeye, sağlıklı iletişime, iş ve güç birliğine, etkileşime, özgürlüğe, bağımsızlığa, hak ve hukuka, barışa, bilim ve sanata sevgiyle yöneldiğinde bunlarla özdeşleşebiliyor. Evrenin yaratılışında sevginin yeri Bir Yunan söylencesine göre başlangıçta, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Suriyeliler ve Eğitim

Her gün haberlerde izlediğimiz ve artık sıradanlaşan bir konu Suriyeliler. Üç milyon civarında Suriyeli, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak ülkemize sığındı. Bunların bir milyona yakını da maalesef okul çağındaki çocuklar… Bazen içimiz parçalanıyor bazen de kızıyoruz onlara. Biz de aynı duruma düşebilirdik diye anlamaya çalışıyoruz. Çoğu kişi rahatsız bu durumdan… Fakat yine de yaşadıklarını düşününce insanlığımızdan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim ve Demokrasi

Eğitimin birey, aile ve toplum açısından beklenen en önemli işlevi değiştirici, dönüştürücü ve geliştirici olmasıdır. Bireyleri daha bilinçli, akılcı ve tutarlı bir tutum ve davranışa kavuşturmasıdır. İnsanları bencillikten, tembellikten, aymazlıktan kurtarmasıdır. Toplumsal yaşamda çalışkanlığın, üretkenliğin, barışın ve sevginin maya tutmasıdır. Yurt, bayrak, millet sevgisinin çoğaltılması ve yaşatılmasıdır. Yurttaşlık bilincinin, hukuka, ahlak kurallarına uymanın din ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Doğru Eğitim Birincil Koşulsa Eğer…

İnsanı nitelikli kılmak, insanlaştırmak için doğru eğitim birincil koşulsa eğer, bu eğitimi bir an önce ülkemizin her noktasında, ilke ve yöntemlerine uygun olarak uygulamaya koymamız gerekmez mi? Ülkemizde uygulanmakta olan eğitimin büyük oranda doğru (çağdaş) eğitim ilke ve yöntemlerine uygun olduğunu ileri sürebiliyor muyuz? Uygulanmakta olan eğitimle çocuk ve ergenleri çağdaş yaşamın gerektirdiği bilgi, beceri […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitimin Amaçları: Sonuçlarla Uyumlu mu?

MİLLÎ EĞİTİMİN AMAÇLARININ AÇIKLAMASI Bilinçli her eylem ve faaliyetin bir amacı vardır. Amaç, sonucun önceden belirlenmiş, ortaya çıkması istenilen niteliğin anlatımıdır. Eğitim, belirli amaçlar doğrultusunda görevini yerine getirerek öğrencileri belirlenen sonuca ulaştırma işidir. Eğitim sistemimizde yüz binlerce eğitimci milyonlarca öğrenciyi eğitimin amaçlarına ulaştırmaya çalışıyor. Ancak sonuçlara bakıldığında eğitimin amaçlarına yeterince ulaşılamadığı görülüyor. Amaçlarla sonuçlar birbirine […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim ve Terbiye

Kavramların anlamları tam ve doğru anlaşılmayıp, diğer kavramlarla ilgi ve ilişkisi açıklığa kavuşmadıkça doğru düşünmek, düşündüğünü ifade etmek ve başkalarıyla anlaşmak imkânsızdır. Eğitim de bu kavramlardan biridir. Eğitimin anlamını sanırım yeterince ortaya koyamıyoruz. Eğitim bilimci Selahattin Ertürk eğitimi “davranış değişikliği” olarak ezberleteli beri eğitimi anlamaz, terbiyeyi anlatamaz olduk. Eğitim, odun gibi bir nesneyi eğip bükmek […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim Denetiminde Dönüşüm

Değişim, zaman ve eylem boyutlarının getirdiği bir farklılaşma olarak, süreklidir. Sistemlerin parçaları, kendi aralarında ve birbirlerinde oluşan değişime uyum sağlamazlarsa, sistemin amaçları yönündeki hızı, etkinlikleri, bu etkinliklerin sayı ve kalitesi amaçlardan uzaklaşır, parçalar birbiriyle uyumlu çalışmak yerine birbirlerinin işleyişine engel olurlar. Bu durumdaki bir sistem, içinde bir parçası olarak var olduğu üst sistemin işleyişini de […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

İlköğretimin Önemi ve Öğretmen

İlköğretim, bireyin yaşamında, akademik temellerinin atıldığı önemli bir aşamadır. Sınıf öğretmeni de bu aşamada önemli bir rol oynar. Bu nedenle ilköğretim kavramı ve sınıf öğretmenliğini açıklayarak başlamak gerekir. İlköğretim: Tanımı, Gereği ve Önemi İlköğretim; örgün eğitimin öncelikle toplumun tüm üyelerinde bulunmasını istediği bilgi, beceri ve tutumlarını kapsayan genel eğitimin bir bölümüdür. Programı yönünden orta ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Cumhuriyetin Temeli Ne?

Atatürk’ün yanlış anlaşılan bir sözü var. O da Atatürk’ün 1936’da söylediği “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür” sözüdür. Kültür Bakanlığının birçok yayınında bu söz kullanılmaktadır. Oysa asıl Millî Eğitim Bakanlığının kullanması gerekir. Atatürk bu sözünde “kültür”den kastettiği, günümüzdeki anlamda “eğitim”dir. Atatürk, “kültür” sözcüğünü “eğitim” karşılığında kullanmaktadır. Bu sözdeki “kültür”ü günümüzde kullanıldığı gibi “insan ürünü olan her şey” […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Küreselleşmenin Eğitime Yüklediği Görevler

Küreselleşme kelimesi, son zamanlarda birçok insan tarafından, kendi amaçlarına uygun olarak evirdikleri bir hal almıştır. Halk ağzıyla söylersek, adeta sakız gibi olmuştur. İsteyen istediği gibi çiğnemektedir. Kim neyi anlamak ya da konuşmasına malzeme yapmak istiyorsa o anlamda kullanmaktadır. İncelediğim kaynaklarda bu durumu sürekli gözledim. Bu yüzden bu kadar esnek ve göreli bir kelimeyi yorumlamakta zor […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kentler ve Eğitim

Yüksek bir insan topluluğu olan Türk ulusunun  tarihsel bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Atatürk Davranışçı psikologlar eğitimi bir insan mühendisliği, eğitimcileri de insan mühendisi olarak görür. Realist eğitim düşünürlerine göre de işlenmeye hazır bir hammadde olan insan yavrusu, öğretmenler eliyle müfredat aracılığıyla işlenir. Birey, genetik ve kültürel kodlarının açılımını yaparak, kısacası, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitimde Sanatın Önceliği

1. GİRİŞ Sanat, günlük yaşayışa bir anlam ve biçim kazandırma çabasıdır. Sanat, yalnızca resim, müzik, heykel demek değildir. Sanat, hayatı anlayan zekanın onu en ilgi ve en güzel biçimlere sokması demektir. Aristo’ya göre yaşantının bütünüdür. Sanatçının görevi yaşantıyı canlandırma, çekici hale getirmedir. İnsanoğlu uygarlığın her evresinde sanatla iç içe olmuştur. Bir anlatım tarzı olan sanat, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız