“Hayır” Diyebilme Lezzeti

Bilirim “Hayır” demek zor gelir bizlere…  Sonuçta zarar görme olasılığı olsa bile, kolay kolay “hayır” diyemeyiz.  Neden telaffuz edilemez bu sözcük? Elimizi kolumuzu bu denli bağlamasına sebep nedir? Nasıl söylenmesi gerektiğini bilmememiz mi? Zayıflığımız mı?  Kötü intiba bırakma korkusu mu? “Bana hayır dense ne yaparım, tepkim ne olur?” şeklindeki saçma sapan düşünce mi? “Yalnız kalırım” […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Öteki Konuşmalar

Düşünmeden yaşamak her şeyi… Acaba daha mı güzel uykusuz gecelerden? Bir kurt gibi beynimizi kemiren düşlerden, sözlerden… Sabahın erken saatinde bile gözlerinizi açar açmaz bir şimşek gibi beynimizde çakıveren kısır imgeler… Odalarda, koridorda amansızca gezdiren bulanık görüntüler, başı sonu bir türlü hatırlanmayan yarım yamalak sözler, bir gölge gibi peşimizden ayrılmayan, bir küfür gibi dilimize dolanan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Leyla

”Eski tüfekler’”i düşünüyorum. Kızardım önceleri onlara. Susmalarına. Sakin bir  sahil kasabası düşlerinden nefret ederdim. Barikatçı olmalı kişi yaşamı boyunca  derdim. Ama nedendir bilmiyorum uzunca bir süredir içimden hiçbir şey gelmiyor.  Yazmak, okumak, üretmek gelmiyor. Tükendiğimi hissediyorum. Bu gün ders de  verimli geçmedi. Çocuklarla dertleşmek istedim ama anlamazlar diye düşündüm.  Üniversitedeki yıllarımdan kalma bir şiirim takılıyor […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitişim

Eğitişim kavramını 18. sayıda kendi cümlelerimle ile ifade etmek istedim. Eğitişim çok basit kalıplara sokulacak bir kavram değildir. Eğitişim bir yürek ve gönül işidir. Kendinde olan bilgiyi bencillik etmeden paylaşmadır. Bilgeliğe bir yöneliştir. İçimizde var olan bazı değerleri ve kavramları dışa vurmaktır. Yazmaktır eğitişim, özgürce ve eleştirilmeyi göze almaktır. Cesaret işidir bazılarına göre, ihtiyaçları karşıladığı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Toprak ve İnsan

“Neden bana karşı her zaman böyle davrandın? Bu denli üretken olmana karşın neden senden olanlardan  ya da bir bütün olarak senden böylesine dışlandım. Onca yıllık sevgilime bile senin bu inadın yüzünden kavuşamadım? Bizi ayırdın yetmedi, her birimiz bir yana attın. Ara sıra bile olsa birbirimizi göremiyoruz bile. Ölsek birimiz, bilemeyeceğiz. O kadar büyüksün, o kadar […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Üç Kurşun

[Mecit, zamanı oldukça, bu kentte, kent gürültüsünden uzak, bir şeyler düşünüp karar verebileceği bir yer aramayı sürdürüyordu. Haziran’ın bir Salı günü, bir arkadaşının önerdiği bir dizgiciye, bir yazısını  vermek amacıyla gittiğinde, binanın 3 kat altında bir çay ocağı olduğunu anımsadı, dizgiciden çıktıktan hemen sonra, oraya indi. Oturdu, dinledi, dinledi. Düşünülebilecek denli seslerden uzaktı. Bir tek, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

20. Yüzyılda Türkçeye Hizmet Edenler – 3

3. YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU Türkçe’yi kocaman bir çınara benzeten Yakup Kadri, “Önce arabiyat ve acemiyat mutasallıflarının, sonra da, bizim, biz frengiyat snoplarının elinde bir melez lehçe haline girdi.” diyerek eleştiren yazar: “Büyük halk kütlelerinin bizim yazılarımızı anmayışı, birtakım yabancı lûgatler kullanmamızdan ziyade bu yüzdendir. Bütün medenî lisânlar arasında hesapsız kelime mübadelesi vardır. Elverir ki bu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

20. Yüzyılda Türkçeye Hizmet Edenler – 2

5) Vasıf Çınar [1892 İzmir- 08.03.1924 tarihinde millî eğitim bakanı olan Vasıf Çınar, birinci millî eğitim bakanlığını 21.11.1924 tarihine kadar 8 ay 14 gün sürdürmüştür. Vasıf Bey’in millî eğitim bakanı olarak görev almış olduğu ikinci İsmet Paşa kabinesi, TBMM’ye hükümet programı sunmamıştır. Bu nedenle Vasıf Bey’in çalışmalarını daha çok diğer hükümetlerin programlarındaki eğitim hedefleriyle Atatürk’ün […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Zekâ, Bilgi ve Düşüncenin Çok Boyutlu Uzayda Değerlendirilmesi

1. Farklı boyutlarda yaşam ve bilim Çok zor anlaşılan ve birinin diğeriyle hiç bir bağlantısı gözükmeyen olaylar arasında ortak temel yanlar görmek ne kadar güzel bir duygudur. Albert Einstein  (1879–1955) Bir doğru çizgi üzerinde eni ve kalınlığı sıfıra eşit olan bir boyutlu canlının hayatını düşünün. Bu canlı için uzay bir boyutlu olduğundan onun için sağ-sol, yukarı-aşağı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Temel Bilim Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır

Bir ev taşlardan yapıldığı gibi, bilim de olgulardan inşa edilir.  Ama nasıl bir yığın taşa ev denilemezse, olgular koleksiyona da bilim denemez. Henri Poincare  (1854 – 1912 ) Bizim amacımız fizik (bazen genel olarak temel bilimler)  eğitiminde-biliminde ki ve bunlara bağlı olan teknolojide ki kusurları sadece kesin şekilde belirlemek değil. Amacımız bu kusurların Türkiye’deki kaynaklarını belirlemeye […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ekonomi ve Yeni Teknoloji Temel Bilimsiz Gelişmez

Ben, bilmediklerimi bildiğim için diğer insanlardan akıllıyım. Apologie Sokratus  (-469 -399) Bilim, yeni teknolojiler üretimi ve ekonomi arasındaki bağıntı gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır bilinmektedir ve diğerlerinde de duyulmuştur. Ülkelerin ekonomik durumları ve elde edilen bilim sonuçlarının kalitesi arasında sıkı bağlantının olmasını gelişmiş ülkelerdeki bütün yöneticiler biliyorlar, detayları anlamasalar da. Amerika Birleşik Devletlerinin geçmiş Cumhurbaşkanı Clinton: […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

İyi Fizik Eğitimi İçin Çalışanların Makalelerine İlişkin Değerlendirme

1. Hataların  Kaynağı Sayın Halil Gündoğdu yazdığı önemli ve ilgi çekici makalesinde (Ekim 08. 2007   www.fizikogretmeni.com) eğitim sistemimizi eleştirmekten önce kendimizi eleştirelim diyor: “Eleştirilerimize bir bakalım; ezberci sistem, teorik sistem, test sistemi, bozuk sistem…. Nedir bu sistemi bozan? Problem, sistemde mi yoksa sistemin uygulayıcıları olan eğitimcilerde yani bizde mi? Biz eğitimciler olarak gereğini yapsak acaba önümüzde […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Okulda Şiddet ve Yöneticinin Rolü

GİRİŞ Şiddet, hep var mı ve hiç bitmeyecek mi? Yoksa şiddeti biz insanlar mı ortaya çıkardık? Doğaya bakıldığında diğer canlıların da şiddete başvurduğu görülebilmektedir. Ama insanı insan yapan özellikler vardır. Aklını kullanış biçimi, öğrenmesi ve öğretmesi, ahlaklı olması vs. Bunlardan biri de erdemli olmaksa, yani insanın ruhsal olarak olgunlaşması ise, şiddetin insani davranışlar arasında yer […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Mervenur Nasıl Giyinsin?

Başlığı gördükten sonra bu yazıyı okumayanları kınayamam. Hatta “sana ne” diyen, akıllarını gündem mühendislerinin kullanımına sunmamış olanlara saygı ve hayranlığımı peşinen belirtirim. Yanlış, hatta saçma gibi görünse de bilgi toplumuna ilişkin kavram ve sorunların tartışılması gereken ülkemizin gündemindeki en can alıcı sorulardan biri ne yazık ki bu, hem de yıllardır!.. “Kadınlar nasıl giyinsin?” Tarihimiz boyunca […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türbanın İki Yüzü ya da İki Türban

Bilim, görünendeki görünmeyeni görmektir, göstermektir, gözükür kılmaktır. Bilim, bilinendeki bilinmeyeni bilinir kılmaktır. Bilim görünen, bilinen, duyumsananda gizli olanın işleyiş yasalarını açığa, bilince çıkarmaktır. Bilim bu işlemleri, işleri yaparken, her zaman her yerde, herkesçe denenebilirlik olanağı verdiği için, bilimsel bilgi TEK VE EN GÜVENİLİR BİLGİ’yi sunar, insanlığa. Bu tek ve en güvenilir bilgi sunma olanağını bir […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Üniversite ve Bazı Sorunları

Giriş Üniversite; özgür düşünceyle “gerçeğin” arandığı, sorgulamanın, tartışmanın, eleştirici düşünmenin öğretildiği, bilimsel düşünmenin üstünlüğünün ortaya konduğu, topluma da bu becerileri kazandırmaya çalışan yüksek eğitim kurumudur. Üniversite; bilim aracılığıyla dünyaya, yeniliğe kapı açan, her türlü fikrin tartışılabildiği, yaratıcılığın gerçekleştirildiği, unvan ve makamların fazlasıyla önem taşımadığı, hiyerarşinin bulunmadığı, bilimsel özgürlüğün ve bilgi birikiminin oluştuğu bir ortamdır (Gökçe […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bulanık Mantık ve Eğitim Bilimlerinde Kullanılabilirliği

Özet Bu yazıda, bulanık mantık yaklaşımı tanıtılarak Eğitim Bilimlerinde uygulanabilirliği değerlendirilecektir. Bulanık mantık, belirsizlik ortamında değerlendirme yaparak yaklaşık sonuç elde etmeyi sağlayan esnek hesaplama (soft computing) tekniklerinin en yaygını ve etkinidir. Farklı bilim dallarında kullanım alanı bulan yaklaşımın Eğitim Bilimlerindeki çeşitli alanlarda kullanımının özellikle “eksik ve yaklaşık bilgilerin analiz edilmesinde” kolaylık sağlayabileceği öngörülebilir. 1. Giriş […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Toryum ve Nükleer Yakıt

Türkiye’de atom santrali kurulacağını duyan ve çekirdek fiziği çalışmayan bir fizikçi, bir gün içerisinde bu konudaki hangi bilgilere ulaşır ve neleri düşünür? 1. Çekirdek yakıtları Тhоrium (Toryum), yumuşak, viskozitesi çok büyük, iyi dövülebilen, gri renkte olan radyoaktif bir metaldir. Periyodik tabloda 90. sırada yer alır ve atom yükü 232 dir (90Th232).  Toryumun özyoğunluğu -11.78 g/cm3, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız