Dil Bayramımız Kutlu Olsun

I. Türk Dili Kurultayı’nın toplandığı 1932 yılının 26 Eylül gününü Dil Bayramımız olarak kutlarız. Mustafa Kemal, bundan 92 yıl önce, 2 Eylül 1930 günü, dil ve Türk dili konusunda şunları yazmıştı: “Ulusal duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve zengin olması ulusluk duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

“Öz Terapi”nin Böylesi-1

Yürekli bir uzmanın, iç yolculuğa çıkarak gerçekleştirdiği öz sağaltımını duru ve akıcı bir Türkçeyle kaleme aldığı, roman tadında bir yapıtı var önümde. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Uzmanı Profesör Dr. Binnur Yeşilyaprak’ın Nobel Akademik Yayıncılık Kültür dizisinden çıkan Öz Terapi’sinden söz ediyorum. Dış dünya yolculuklarına çıkıp istediğimiz gibi ve istediğimiz kadar gezmek, dolaşmak, incelemeler, araştırmalar yapmak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Savruk Düşünceler – 25

Kargalar ve Bülbüller Bilgeler uyarmış: “Kargaların çok olduğu yerde bülbüller susar.” Bilindiği gibi ikisi de kuştur, ikisi de öterek ses çıkarır. Seslerinin kendi kulaklarına nasıl geldiği bilinmez ama biz insanlar karga seslerini kaba, çirkin, ritmsiz, melodisiz bir kakafoni olarak algılarız. Bülbülün sesi ise güzeldir ve onu dinlerken ses bizi güzeltir, mest oluruz. Doğada gözlemlenen bir […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Atatürk’ün Eğitim Devrimi John Dewey’nin Eğitim Kuramıyla Ne Ölçüde Örtüşüyor?

Dünya çapında ünlü bir filozof ve eğitim düşünürü olan John Dewey (1859-1952), araççılık ya da deneyselcilik adını verdiği, dünyanın en kapsamlı eğitim kuramını geliştiriyor. Araççılık, pragmacılık (pragmatism), adıyla anılan görüşlerin en geliştirilmiş biçimi ve en sistemli olanıdır. Onun kuramı, yalnızca yurttaşı olduğu Amerika Birleşik Devletleri’nin değil; Türkiye’nin ve dünyadaki pek çok ülkenin eğitimini ve eğitimcisini […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Havas Dili -Avam Dili

Eski medrese ve onun etkisinde kalan sarayla yüksek katlara bağlı çevreler, Türk toplumunu ikiye bölmüştü. Havas-avam! Havas kendileriydi. Avam da halk yığınları. Oysa, seçkin ve ünlü bilginler yetiştiren medresede yirmi yıl dirsek çürüttüğü halde Arapçada “nahiv”den “kafiye”ye çıkabilmek şöyle dursun, “avamil” ve “izhar”ı bile sökemeyen mollalar çoktu. Yüksek çevreleri ise, bilgisiz, asalak kişiler kaplamıştı. Vezirler […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Herkesin Evi Barkı Olsun” Talebi Neden Gerçekleşmedi?

İnsanın gibi temel ihtiyacı olan gıdasını sağladıktan sonra isteyeceği en önemli talebi başını sokacağı bir evin olmasıdır. Her canlı kendini güvenceye almak için koruma içgüdüsü ile kendine bir barınak yapar. İnsan için barınma ev sahibi olma isteği temel bir taleptir. İnsanın insan olması sürecinin ilk aşamasını muhtemelen yerleşik düzene geçmesi gösteriliyor. En azından Göbekli Tepe […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yapısal Sorunlarla Boğuşan Üniversitelerde Acil Reformlara İhtiyaç Var

Üniversite öğrencinin beynine format atan değil, özgür düşünme becerisini kazandıran kurumdur. Üniversitede Nitelikli Eğitimin Koşulları Mevut mu? Çoğunluğu son 30 yılda alt yapısı ve akademik kadrosu hazırlanmadan kurulmuş olan üniversitelerimiz 2022-2023 öğretim yılına yine çok ciddi sorunlar ile başlamaktadır. Türkiye’de 129’u devlet, 75’i Vakıf ve 4 Vakıf MYO ile toplamda 207 üniversitede 183.592 öğretim elemanı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Gönülden Dile Dökülen Vatan Nağmesi

Sürgün denilince en başta vatan gelir insanın aklına. Ardından azap dolu sürgün yolculuğu, ölüm, karanlık günler, belirsizlik… Öz vatanlarına bir gün dönebilme umuduyla yaşayan Ahıska Türklerinin sürgün acısı, aradan geçen 78 yıla rağmen yüreklerinde hâlâ taptaze duruyor. “Mal meledi, tavar meledi, it uludi, anam ağladi…” diyen Ahıska Türkleri… 78 yıl öncesinde yaşanan ortak bir acının […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türklüğü Hor Görenler ve Türk Diline İhanet Edenler

Göktürklerin Orhun yazıtlarında, Uygurların bıraktığı türlü belgelerde, Müslümanlığın kabulünden sonra da Türklerin meydana getirdikleri ilk ürünlerde, Türk olmanın verdiği gurur açıkça görülür. Türk ulusu varlığını değerlendirmekte, kendine inanıp gücüne güvenmektedir. Ne olduysa bundan sonra oldu. Türk ulusunun talihi üzerinde birbirine karşıt iki yel esti. Biri uğurlu idi. Türklere genişleme ve yükselme yollarını açıyor, ilerisi için […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Osmanlı Çocuğunun Türkçe Öğrenimi

Ortaokuldan beri Türkçenin sadeleştirilmesi gerektiği bilincine, çeşitli etkenlerle, yavaş yavaş da olsa varmış bulunuyoruz. Bizi bu bilince götüren etkenleri burada anlatmak istiyorum. Bunlar gerçekte benim kendimin değil, Osmanlı devriminin Türkçe öğretimindeki metodlarla ilgili dönemin hikâyesidir. Hacı Fazlı Efendi Yıl 1913. Çorum İdadîsinin birinci sınıfındayım. Rüştiyede (yani ilkokulun üç yıllık ikinci bölümünde), imtihanla iki sınıf yukarı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız