Temiz Türkçe

Dil bir iletişim ve anlaşma aracıdır. Sözcükler ne kadar kolay anlaşılırsa, anlamı ne kadar iyi bilinirse, diğer sözcüklerle oluşturduğu anlam ağıyla ne kadar uyumlu ise insanlar arası anlaşma da o kadar iyi olur. Sözcüklerin anlamı birçok yolla öğrenilebilir. Dilin mantığını çözen bir çocuk daha önce duymadığı ve anlamını bilmediği bir sözcükle karşılaştığında kökünden-ekinden o sözcüğün […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Osmanlı Çocuğunun Türkçe Öğrenimi

Ortaokuldan beri Türkçenin sadeleştirilmesi gerektiği bilincine, çeşitli etkenlerle, yavaş yavaş da olsa varmış bulunuyoruz. Bizi bu bilince götüren etkenleri burada anlatmak istiyorum. Bunlar gerçekte benim kendimin değil, Osmanlı devriminin Türkçe öğretimindeki metodlarla ilgili dönemin hikâyesidir. Hacı Fazlı Efendi Yıl 1913. Çorum İdadîsinin birinci sınıfındayım. Rüştiyede (yani ilkokulun üç yıllık ikinci bölümünde), imtihanla iki sınıf yukarı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türkçe Öğretimi ve Öğretmen

Dil eğitimi ve öğretimi süreci, ilkokuma ve yazma öğretimi tamamlandıktan sonra, anlama ve anlatma eğitimi başlamaktadır. Dili, dinleme ve ardından konuşma olarak edinen ve kullanan birey, çeşitli olumsuz dilsel ve dildışı etkenlerin etkisiyle dil kullanımında çeşitli kısıtlılıklar yaşamaktadır. Bunların başında kavram yetersizliği gelmektedir. Ölçünlü izlencelerle, okullarda, bu genel kısıtlılık ve yetersizliklerin giderilmesi amaçlanmaktadır:  Edinilen ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türkçeye Hizmet Eden En Büyük Türk: Atatürk

“Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” Ulu Önder, bütün yaşamı boyunca bağımsızlık düşüncesini her anlamıyla benimsemiş ve bunu çocukluğundan ölümüne kadar bütün eylemlerinin odak noktası durumuna getirmiştir. Kurduğu Cumhuriyetin hamuru da tam bağımsızlık ilkesiyle yoğrulmuştur. Yeni Cumhuriyetin […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Anadili Öğretiminde Ruhdilbilimsel Dilüretimi Yaklaşımlarını Dayanak Almak

Ruhdilbilim : (ing.psycholinguistics) :Bireyin, dili, üretme, kullanma ve anlama işlemlerini birer zihinsel gerçekleşim olarak inceleyen, bu nedenle bellek, konuşma algısı, kavram gibi dille ilgili alanlarını araştırma alanı içine alan: soysal ve ruhsal faktörlerin dil kullanımını nasıl etkilediğini araştıran dilbilim ile ruhbilim kesiştiği bir bilim dalıdır. (Richard, J. vd. 1985:234;Vardar, 2002:162) Ülkemizde, Türkçe eğitimi ve öğretiminde […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Atatürk Döneminde Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi-1

Dili, en genel biçimde, insanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için sözcüklerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma olarak tanımlamak mümkündür. Ana dili ise, insanın çocukken anasından, evindekilerden ve soyca bağlı olduğu topluluktan öğrendiği dildir[1]. Ana dilimiz Türkçenin ve onun durulanmış sözcükleriyle meydana gelmiş olan edebiyatımızın örgün eğitim kurumlarında öğretiminin tarihsel bir öyküsü vardır Bu çalışmanın amacı, bu öykünün […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Atatürk Döneminde Türkçe ve Türk Dili Edebiyatı Öğretimi-2

ATATÜRK DÖNEMİ (1923-1938) ORTAOKULLARDA TÜRKÇE VE LİSELERDE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETİMİ – 2 2. Liselerde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretiminin Gelişimi  Liselerde Türk dili ve edebiyatı öğretimini, ortaokullarda Türkçe öğretiminde olduğu gibi, iki bölüm hâlinde ele alacağız: 2.1. Yazı devrimi öncesi Türk dili ve edebiyatı öğretimi ve 2.2. Yazı devrimi sonrası Türk dili ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Atatürk Döneminde Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi -3

3. EDEBİYAT EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE SÜRELİ YAYINLARDAKİ ELEŞTİRİLER 1923-38 yılları arasında süreli yayınlarda edebiyatçıların, eğitimcilerin, Türkçe, edebiyat, Türk dili ve bu konuların öğretimi üzerine eleştirilerine sıkça rastlamak mümkündür. Konumuz kapsamında bu eleştirilerin daha çok eğitim-öğretimle ilgili yönlerini sunmanın yararlı olacağı kanısındayız. Hızrırrahman Raşit Öymen’in kaleme aldığı, “Bizde Orta Öğretimin Verimi ve Çalışma Yolu[1]” adlı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

20. Yüzyılda Türkçeye Hizmet Edenler – 3

3. YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU Türkçe’yi kocaman bir çınara benzeten Yakup Kadri, “Önce arabiyat ve acemiyat mutasallıflarının, sonra da, bizim, biz frengiyat snoplarının elinde bir melez lehçe haline girdi.” diyerek eleştiren yazar: “Büyük halk kütlelerinin bizim yazılarımızı anmayışı, birtakım yabancı lûgatler kullanmamızdan ziyade bu yüzdendir. Bütün medenî lisânlar arasında hesapsız kelime mübadelesi vardır. Elverir ki bu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

20. Yüzyılda Türkçeye Hizmet Edenler – 2

5) Vasıf Çınar [1892 İzmir- 08.03.1924 tarihinde millî eğitim bakanı olan Vasıf Çınar, birinci millî eğitim bakanlığını 21.11.1924 tarihine kadar 8 ay 14 gün sürdürmüştür. Vasıf Bey’in millî eğitim bakanı olarak görev almış olduğu ikinci İsmet Paşa kabinesi, TBMM’ye hükümet programı sunmamıştır. Bu nedenle Vasıf Bey’in çalışmalarını daha çok diğer hükümetlerin programlarındaki eğitim hedefleriyle Atatürk’ün […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Okuma Yazma Öğretiminde Evrim Teorisi

Türkçe eğitiminin ilk ve önemli bir parçası olarak değerlendirilen ilkokuma ve yazma öğretiminde hangi yöntemi kullanırsanız kullanın çocuklara okuma yazma öğretirsiniz. Bugün 2005 yılından bu yana ülkemizde ilkokuma ve yazma öğretimi ses temelli cümle yöntemi esasına göre yürütülmektedir. Öncelikle ses temelli cümle yönteminin yeni bir yöntemmiş gibi sunulması çok yanlıştır. Bu yanlışı ilkokuma ve yazma […]

Yazının devamı İçin tıklayınız