Ahıskalı Ömer Faik Numanzade’nin Matbuat Hayatı-27

Yazının baş tarafı önceki sayılarda [1] XX. Yüzyılın başında Rusya (1905), İran (1906-1911) ve Osmanlı (1908) devletlerinde meşrutiyet ilan edildi ve millet meclisleri kuruldu. Bunun sonucunda bir çok alanda kısmî serbestlikler ve müsaadeler elde edildi. Özellikle Rusya Müslümanları basın-yayın ile eğitim ve hayır kurumlarının sayısının artmasında kısa sürede büyük mesafeler kat ettiler. Ancak bu serbestlik […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ay Aydınlatır Geceyi

Ay adında yalnızca bedeni küçük olan bir çocuk… Taşıdığı o güzel ve özgür ruhunda kendi kurallarının sınırları varmış. Bu kuralların en önemli özelliği Ay’ın düşüncülerini dizginleyemeyişleriydi. Ne olursa olsun kalbinden geçen şeyleri savunmaktan, ruhunun yapmak istediğini yapmaktan, kendi sınırlarını aşmaktan asla çekinmezdi. Kalbinde halledemediği bazı sorunları olsa da güneş batarken ve ay geceyi şenlendirirken tüm […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Vatana Dönme Aşkıyla Geçen Ömür: Seyfettin Dursunov

  Bir insanı vatanından ayırmak; bir çocuğu annesinden ayırmaya, anne sütünden kesmeye benzer. Bir insanın doğup büyüdüğü yerde çayırlarda koşarken, derelere tepelere tırmanırken soluduğu havadan mahrum bırakmak; baharın uyanışıyla her tarafa yayılan çiçeklerin kokusunu, güneşin ufukta belirmesiyle cıvıl cıvıl öten kuşların sesini duyamamaktır. Bir insanı vatansız bırakmak, onu diri diri toprağa gömmek; gönlünde taç etmiş […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Zamanlar Cılavuz Köy Enstitüsü

Cılavuz Köy Enstitüsü, Kars-Ardahan yolu üzerinde, uzunca bir vadinin, batıdan doğuya doğru alçaldıkça genişleyip yayvanlaşan ve Cılavuz’un doğusundaki Susuz köyünde düzlüğe dönüşen tabanında kurulmuştu. Vadinin ortasından akıp gitmekte olan dere, batıdaki daha yüksek kesimlerden gelen sulara, Coşkun Pınar’la Telli Pınar’ın katılımıyla oluşuyordu. Susuz bucağının (şimdiki Susuz ilçesinin) kuzey ve kuzeydoğusunu çevreleyen düzlüklerin yeşilliğini ulu kavak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim Bütünü Kavratmalı

Eğitim Kişiye Bütünü Kavramayı kazandırmalıdır Kişilerin içinde yaşadığı dünyayı ve onun işleyiş mekanizmasını öncelikle kavraması gerekir. Yaşamı bütünsel kavraması sosyal yaşamında da kişilerin olay ve olgular arasında doğru ilişki kurmasına yol açacaktır. Doğal olarak insan içinde doğduğu doğayı, toplumu ve ortanı tanımak ve ona göre kendine bir yaşam yol haritası çıkarmak ister. Bu süreçte insanı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Etnopedagoji Notları 4

Masallara Gömülü İletiler Masallar sözlü kültürün en etkili müfredat araçlarından biridir. Masalların etkisi geçmişte kalmış değildir; yine etkisini sürdürmektedir. Masallar elbette kurmacadır ve eğitim aracı olarak düşünüldüğünde aktardığı iletiler ve vurguladığı değerleri incelemek etnopedagojinin görevlerinden biridir. Geleneksel masallarda cümleler arasında gömülen, bazen masalla doğrudan ilişkisi olmayan cümleler araya sıkıştırılır. Bu cümlelerdeki iletiler çocuklara sanki özellikle […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sanatın Yaratıcı Düşünce İçin Önemi

Doğadan Öğrenen ve Doğayı Sanat Yolu ile Taklit Eden İnsan İnsan olma bilincine ulaşan insanın çevresinden öğrenmeye başladığı ve çevresini sorguladığı için beyinsel gelişimini arttırdığı belirtilir. İnsanlığın bugün kazandığı bilgi birikimi zamanla yılların sezgi, sorgulama ve deneyleri ile oluşmuştur. Son yıllarda doğanın yasalarının deşifre edilmesiyle kazanılan bilginin yeniden doğanın taklit edilmesi için kullanılması yaşamı kolaylaştırmıştır. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dostoyevski’nin Panislavist Yönü-1

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 1821’de Moskova’da doğdu ve 1881’de Sen Petersburg’da öldü. Bir toprak ağasının oğluydu. Yaşamı psikolojik sorunları ve kumar bağımlılığı yüzünden sıkıntılarla geçti. Dostoyevski, önemli bir edebiyatçıdır; dünya edebiyatını en çok etkileyen yazarlardan biridir. Kitapları klasik olmuştur ve dünyanın birçok diline çevrilmiştir. Çok okunan bir yazardır. Dostoyevski’nin başka bir yönü daha vardır: Panislavizmin önde […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kalbime Yakışan Sen

Sınırsız bir sevdanın güzelliği var içimde! Seninle başlayıp, seninle büyüyen ve seninle giden. Kökleri bir kamış gibi toprağın derinliğine inmiş ve toprak seninle harçlanıp bütün boşlukları doldurarak boşanıp gitmiş yeniden. Sen, önüme çıkan bir nehirdin hep çağlayarak akan. Bol köpüklü beyaz, berrak mavi mavi akan bir nehrin havai renklerinde yeşile çalan sadelikle dolmuş ve kalmıştın. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kulağımda Çınlayan Sesler

Son dersten sonra evin yolunu tutmuştum. O gün yaşadıklarım, yolda, eğitimden yana yapılması gerekip de yapılmayan birçok şeyi çağrıştırıyordu bana. Öğrencilerin, yetenekleri yönünde ve oranında yetişmelerini tam olarak gerçekleştiremiyorduk. Büyük çoğunluk memnun değildi aldığı eğitimden. Bunları düşünürken ilkokuldan üniversiteye dek birlikte ders yaptığım binlerce öğrencim geçti gözümün önünden. Sonra, kimi sesler çınlamaya başladı kulağımda. BİRİNCİ […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Âşık Yahya Gönül

Aşık Yahya Gönül adına şiirlerini birleştirip bir araya getirme görevi torunu olarak bana kısmet oldu. Şiirlerini özellikle kendi el yazısını değiştirmeden bastırmak istedim. Böylelikle yazısından bile o güzel duygular hissedeceğinizi düşünüyorum. Rahmetli dedemden bizzat dinlediğim ve büyüklerimden de bazı bilgiler alarak sizlere kısaca hayat hikayesini anlatmak istiyorum. Aşık Yahya Gönül, 1930 yılında, Ahıska, Aspinza Kunsa […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Savruk Düşünceler – 24

Test edildi, onaylandı 19.  yüzyılda neredeyse her kavim bir devlet kurmak istiyordu. Belli başlıları kurdu. Sonra bu hareket soğudu. Hümanizm üzerine inşa edilen demokrasinin gelişmesi, kavimlerin devletleşme isteğini büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Ulus-devlet modeli giderek geçerlik ve yaygınlık kazandı. Ancak günümüzde başlangıçtakinin tersi bir gelişme yaşanıyor. Bölünerek küçülme değil, birleşerek büyüme! Ulus-Devletlerüstü devlet modeline doğru […]

Yazının devamı İçin tıklayınız