Trablus Muharebesi (Piyes)

Yazan: Cafer CABBARLI (Tiyatro) [Trablus Muharibesi veya Ulduz] Türkiye Türkçesine Aktaran: Yaşar Ahıskalı Bu oyun ve yazarı hakkında bilgi için lütfen tıklayınız Kaynak: Cabbarlı Cefer. Menim Tanrım Gözelik. Bakı, 2000. © Behlul Abbasov Bakü / Azerbaycan Trablus’ta Türklerle İtalyanlar arasındaki savaşın tasviri Beş perdelik trajedi   Oyun Kahramanları Ramiz Yıldız Halit Haris Abdurrahman Şemse Şuayb İzzet […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

ÖSS 2006 Fizik Soru ve Cevaplarının İncelenmesi

(Kaynak: “ÖSS 1981-2006, ÖYS 1981-1998 fizik soruları ve ayrıntılı çözümleri. Gülşen Özgül, Özgül yayınları.”) Bilindiği gibi gerçek bilgi sahibi olmak ve bilimsel düşünceyi geliştirmek bizim gibi toplumlarda hiçbir zaman ön plana çıkmıyor. Herkes diploma peşinde. Diğer yandan biliyoruz ki, en büyük bilim adamları, matematikte ve fizikteki en büyük buluşlarını 22-26 yaşları arasında yapmışlardır. Örneğin Einstein (1879–1955) […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim Tarihimizden: Deyimler

Eğitim tarihimizde küçük bir gezinti ile bazı deyimler üzerinde sohbete ne dersiniz? Günlük hayatta çok sık kullanıldığımız ama nereden kaynaklandığını ve aslında ne demek istediğimizi bilmediğimiz deyimler iletişimin yavanlaşmasına yol açar. İyi iletişimcinin özelliklerinden biri de kullandığı kavram ve deyimlerin anlamlarını hatta anlam ağında bulunan diğer örüntüleri de bilmektir. Söz konusu olan belli bir alandaki […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Emekçi

  her gün bir kuyrukta başka bir haber ne zaman dolacak çilen emekçim ecelin kuyrukta bulacakmış meğer ne zaman dolacak çilen emekçim 000 sen değil misin gece gündüz çalışan kendini unutup zamlarla yarışan ay sonu geliyor halin perişan ne zaman dolacak çilen emekçim 000 faturalar bu ay hayli kabarık kiran korkutmuyor seni tanıdık böyle giderse […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dönüm Noktası

“Hadi” diyordu, durup dururken, “hadi, yazsana, yazsana” diyordu. Ne yazacağımı bilmeden gayri ihtiyari aldım kalemi elime. Bütünüyle kendimi ona verdim. Elim titriyor, soğuk soğuk terliyordum. “Benim söylediklerimi yazacaksın. Kafanı, yüreğini, kalemini benim istediğim şekilde kullanacaksın.” diyordu. İtiraz etmiyor, aksine kutsal bir görevi yerine getirenlerin gönül rahatlığıyla emirleri bekliyordum. —Hani yıllar önce kente yağan kırk ikindi […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Etik ve İşletme Etiği Üzerine

Ahlâk “İnsan, ihtiyaçlarını bir çok yoldan karşılayabilir; onların neler olacağını ahlâk belirler”  (Kantar, 2006 : İç Kapak). Çalışmanın olgunlaşması için yapılan gerek Türkçe gerekse İngilizce yayın taramalarında görüldüğü üzere “etik” ve “ahlâk” neredeyse aynı anlamı yüklenen hatta birbirinin yerine kullanılan iki ayrı kavram olduğu anlaşılmıştır.  Etik ve ahlâk, birbirinden farklı anlamları taşıyor olmasına rağmen, bu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kardelenler

Hayata erken başlamak, daha büyümeden büyük olmak ve ergen olmadan ermiş olmak! Ne kadar zorsa hayatı boyunca ilişkiye girmemiş birisi için gerdek gecesi, o kadar zordu benim için hayata erken başlamak. İlkokula bir yaş erken başlamak ve aynı hızla ara vermeden ortaokul ve derken lise arkasından öylesine kazanılan ve beni ben yapan üniversite sonrası belli  […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Anlamlı Anlamsızlığı Seyrediyor Zaman

İnce bir çizgide geçiyor zaman anlamsızca seyir ediyor kendi deryasında. Ufak bir kıvılcım var ederken dünyayı, bir gürültü de yıkıveriyor tüm yaşanmışlıkları. Sevimsiz takvim kâğıtları ve ben. Hayatta dost olamaz diyebileceğim iki varlık. Yırtılmış mektuplarda bir kadeh şarap misali umut arayan vefasız. Koca dünyayı yıkmaya sebep, yırtılan takvim kâğıtları mı yoksa yırtılmış mektuplar mı? Yine […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Rusya ve Ruslarla Evlilik

Ömür boyu fizik ve astrofizik çalıştım ve sosyal bilimlerden uzak oldum. 1938 yılında Azerbaycan’ın Baku şehrinde doğdum ve eğitimim Rusça oldu. Sovyetler Birliğinde Rusça okul nerede olursa olsun aynı program üzere gerçekleşiyordu. Doğal olarak okuldan okula farklar çoktu. Her Rus okulunda bütün dersler yalnızca Rusça yapılırdı. Bütün Rus okullarda Ruslar çoğunlukta idiler. Böyle olduğundan derslerden […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Cafer Cabbarlı

Cafer Cabbarlı (1899-1934) XX. yüzyıl Azerbaycan Edebiyatının en güçlü şahsiyetlerinden biridir. Başlangıçta şiir ve hikâye türünde edebî faaliyetlerde bulunmuş olmakla birlikte, sonradan özellikle drama sahasında kaleme aldığı eserleriyle haklı bir üne kavuşmuştur. Cabbarlı’nın edebî faaliyetlerini iki ana dönem altında incelemek mümkündür. İlk dönemi Vefalı Seriyye veya Gözyaşı İçinde Gülüş (1916) piyesiyle başlayan ve Nasreddin Şah (1916), Solgun Çiçekler (1917), Trablus Muharibesi veya Ulduz (1918) […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Din Eğitimi

Hiç şüphesiz “din” toplum hayatında önemli yere sahip olgulardan biridir. İnsanların kültürünü, giyinme şekillerini, sanatlarını, zevklerini, hayata bakışlarını kısacası hayatlarını doğrudan etkilemektedir. Hal böyle olunca da her toplum nasıl ki dilini, kültürünü genç kuşaklara aktarma ihtiyacı duyuyorsa dinini de aktarma ihtiyacı duymaktadır. Din eğitiminin okullarda  ve zorunlu yapılması sakıncalı mıdır?  Bence değildir. Çünkü eğer siz […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Din Öğretimi ve “İyi”ye Ulaşma

Eğitim, çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine, okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye işidir. Öğretim ise, öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işidir.[1] Eğitim çeşitli etkileşimlere dayanan, çok yönlü ve geniş kapsamlı bir süreçtir.  Öğretim ise bunun […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Çürüyen Din, Çürüten Din

Çoğu zaman, önder, hükümdar ya da ayrıcalıklı bir sınıf, yeryüzündeki egemenliğini güçlendirmek için, ona dinsel görevler eklemiştir ya da politik gücü elinde tutan sınıfla dinsel grup arasında bir çıkar ortaklığı kurulmuştur. A. EINSTEIN ÖN SÖZLER… Atatürk dinin yüceliğinden, ulviyetinden ve kutsiyetinden söz ederken; “dini siyasete alet edilmesin,din şahsi çıkarlar için kullanılmasın” demekte ve şu olayı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türban Üzerine

Fatih İstanbul’u kuşattığında Bizans’ın okumuşları meleklerin cinsiyetini tartışıyordu. Yine İstanbul’da, 1918’de İngiliz donanması toplarını Meclis-i Mebusan’a çevirdiği sırada, içeride “don giymenin caiz olup olmadığı” konuşuluyordu. Tarihin trajikomik sayfalarını çevirdiğimizde 1920’lerde de benzerini görürüz: Batı emperyalizminin tetikçisi Yunan ordusu Ankara’ya yaklaştığı sırada Ankara’daki Millet Meclisinde erkeklerin başörtüsü konuşuluyordu. Erkekler, başlarına fes mi, sarık mı yoksa kalpak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Evren, Allah ve İslam – 1

1. Giriş Herhangi bir konuda tartışmak istediğimizde, özellikle ileri mantığa (daha da iyisi bilime) dayanılarak kullanılan kavramların (terimlerin) kesin şekilde belirlenmesi gerekir. Bu nedenle de aşağıda kullanacağımız bazı kavramları hatırlatalım: Anlamak (bilimsel temele veya mantığa dayanarak), bir şeyleri duygu organları ile belirleyerek, deneyerek, duyduğunu ve okuduğunu kabul etmektir. İnanmak ve inançlı olmak için insanın doğru […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bilimde Neden Geriyiz?

Ben, bilmediklerimi bildiğim için diğer insanlardan akıllıyım. Apologie, Sokratus   (MÖ 469 -399)   1. Farklı fikirler ve gerçekler 2007 yılının sonbaharında bilgisayar ortamında İslamabad’da yaşayan Pakistanlı bilim adamı Dr. Faruk Saleem’in “Neden Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez daha güçlüdürler” veya “Neden Müslümanlar bu kadar güçsüz, ama Yahudiler güçlü” başlıklı bir makalesinin internet ortamında okuyucu kitlesi […]

Yazının devamı İçin tıklayınız