Gizil Sevdalar

Yazın ortasında ıslak sokağa sahip tek cadde bizimki. İşin ilginç yanı içeride (içmeye bile) su yok. bu ıslaklığın kaynağını kimse bilmiyor. Gözyaşları desen onlar gizli akıyor. Taşları insanları gibi dünya birbirini kovalarken onlar duruyor. Sokak sokak değil kocaman bir ev sanki, herkes birbirini tanıyor. Evine biri geç kalsa herkes merak ediyor biz yerden korku yüksekliğinde […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Nasıl Bir İnsan?

Çoğu zaman kavramların birbirine karıştığı, ilgisiz kavramların birbirinin yerine kullanıldığı bir ülke, Türkiye. Her kavram farklı kişiler tarafından farklı şekillerde algılanıp yorumlanmaktadır. Karmaşanın her türlüsünün ileri boyutlarda yaşandığı ülkemizde, insanların olay, olgu ve kavramlara ilişkin sağlıklı düşünceler ortaya koymasını bekleyemeyiz. Çünkü her kavram, farklı bağlamda tartışılmakta, ancak bu tartışmalar, çoğunlukla, insanları bilinçlendirmek yerine birtakım soru […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Okul Başarısızlığı

Okul, çocuğun yaşamındaki ilk toplumsal kurumdur. Okul kişiye yaşamında gerekli olacak değerleri ve bilgileri kazandırırken topluma uyum sağlaması için gerekli sosyalleşme becerilerini de kazandırmaktadır. Okul döneminde çocuk yepyeni bir yaşama başlamış ve farklı tavırlar geliştirme ihtiyacındadır. Bu dönemde aile ve öğretmen tutumları çocuğun okul döneminde başarılı olması açısından oldukça önem taşımaktadır. Okul başarısızlığı; öğrencinin gerçek […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Küreselleşme ve Eğitim

Günümüzde küreselleşme, hayatın her alanına damgasını vurmuş bir kavramdır. Küreselleşme ile uyanıyoruz, yiyoruz, konuşuyoruz, yazıyoruz, okuyoruz, görüyoruz ve küreselleşme ile yarıyoruz. Hayata böyle derinlemesine nüfuz etmiş, içselleştirilmiş bir olgunun kaynağını, işleyişini, değerini, işlevlerini irdelemek yerinde olacaktır. Küreselleşmenin en çok etkili olabileceği alanlardan biri, eğitimdir. Eğitim sistemini ele geçirmiş bir küreselleşme, toplumun yetişen yeni kuşaklarını ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Küreselleşme ve Eğitim

Eğitişim Dergisi’nin ilk sayısında küreselleşmekten bahsetmiştik. Dergide küreselleşmenin tanımını şöyle vermiştik; ‘’dünya toplumlarının ekonomik, kültürel ve siyasal düzeyde iç içe girmesi, sermayenin dünya üzerindeki dolaşımının artık tek tek ülkeler düzeyinde değil, küresel düzeyde gerçekleşmesidir’’. Genel anlamıyla küreselleşme, dünyanın bütünleşmiş tek bir pazar durumuna gelmesidir. Bu duruma gelmek için devlet ekonomiden elini çeker, kamusal kuruluşlar özelleştirilir, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Küreselleşme ve Eğitim

GİRİŞ Küreselleşme; globalleşme, yeni dünya düzeni, post-modernizm, yerelleşme, neo-liberalizm gibi kavramlarla da anılan kapitalist devletlerin dünyayı kendileri için bir ortak pazar  durumuna getirme çabalarıdır. “Küreselleşme modernitenin soysal, kültürel, düşünsel ve ekonomik boyutta kendini yeniden kurmasıdır.”[i] Konuya “küreselleşme zorunlu mudur, bir süreç midir?” perspektifinden bakan Ahmet Ulvi şunları ifade eder: “…eğer küreselleşme ekonomik bir olgu ise […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim ve Küreselleşme

“Küreselleşme esas olarak ekonomik içerikli bir kavram olarak ortaya çıktı. Sermayenin dünya üzerindeki dolaşımının artık tek tek ülkeler düzeyinde değil , küresel düzeyde gerçekleşmesi anlamına gelir. ”[1] Böylelikle kapitalizmin sanayi bakımından genişlemesi ve kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile ekonomik, siyasal, ve kültürel düzeyde dünya toplumlarının iç içe girmesi gerçekleşmiştir. Genel itibariyle küreselleşmenin bir  başlangıcı vardır […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Küreselleşme ve Eğitim

Son zamanlarda, “küreselleşme, globalleşme, yeni dünya düzeni, post-modernizm, yerelleşme, neo-liberalizm gibi kavramlar bazen birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Tanımı: İngilizce karşılığı globalisation (küreselleşme-globalleşme) olup, kökünde “globe” sözcüğü üç boyutlu yuvarlak ve bir fiziksel şekli, ikinci anlamıyla da dünyayı ya da diğer bir ifadeyle yer küreyi ifade etmektedir. Meydan Larousse’nin tarifine göre global “tümüyle ele alınmış olan” manasındadır. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Devrimcilik

dare-i maslahçılar köklü devrim yapamazlar. M.Kemal Atatürk Devrimcilik, elde olanı, var olanı, mevcut olanı, kalıt olarak alınanı korumak değil; onu geliştirmek, dönüştürmek, ilerletmektir. Devrim,  karşıtı olan;  karşı devrimle uyuşarak, uyumlaşarak, ılımlı davranarak, yaşayamaz. Devrim eskinin içinden doğar, eskiyle çatışarak gelişir, eskiyi yıkar, yeniyi kurar. Kurduğu yeniyi yalnızca korumaya kalkar ama onu ilerletmezse, kurduğu yeniyi yitirir. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Mankurtlaştırma Sürecinde Ateş Suyu Etkisi

Giriş [1] Anadolu, ilk uygarlıkların ortaya çıktığı bir yer ve biz Anadolu’da yaşıyoruz. Bu topraklar çeşitli uygarlıkların kurulup geliştiği bir alan üzerindedir. Burada kurulan devletlerin hemen hepsi dünyanın önemli olaylarında belirleyici olmuştur. Hitit, Lidya, Roma, Selçuklu, Osmanlı Devleti bunlar arasındadır. Bu topraklarda yaşayıp da yeterince etkin ve öncü rol oynayamayan devlet sadece biziz. Kuşkusuz, uygarlıkları […]

Yazının devamı İçin tıklayınız