Savruk Düşünceler – 13

Ben Bir Çay Kaşığıyım Öğrencilerime “günlük yazın” dedim. Onlar da “ne yazalım” diye sordular. Anlattım dilimin döndüğünce. “Çay kaşığını bile yazabilirsiniz” dedim. “O alsın sizi götürsün bir yerlere. Çağrışımlarınızı sorgulayın, edebiyat parçalayın” filan dedim. Sonra kendi kendime kalınca “hadi sen yaz da görelim” dedim, bu yazı çıktı. Kaşığı bilirsiniz. Yemek yerken kullandığımız yeme aracı. Ağzımıza […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Biyokültürel, Tarihsel, Dilsel Varlık: İnsan

Dil, öznenin en derin mahremiyetinde bile olsa, açıkça ortaya konduğu andan itibaren bir iktidarın hizmetine girer. Dil içinde, her zaman iki özellik vardır: ileri sürmenin otoritesi ve yinelemenin sürücü özelliği. Dil bir yandan doğrudan doğruya bir şeyi ileri sürme özelliği taşır. Olumsuzlama, kuşku, olasılık, yargıların askıya alınması dilde özel işlemleyici öğeler gerektirir; bunların her biri […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Diyalog (Oyun)

DİYALOG  OYUN İslam Çağdaş Oymak [1] (Kocaeli Ünv. Türk Dili ve Edb.Yüksek Lisans Öğrencisi) Üst kat penceredeki kadın     :    Ne diye sürekli tokmaklıyorsunuz? İşte, evde yoklar. Adam     :           Evde olmalılar… Kadın     :           Neden evde olmalılar? Hem olsalardı, açarlardı. Demek ki yoklar… Adam     :           Duymuyor olabilirler. Kadın     :           Ben düşler içinde, üst katta duyuyorsam, onlar neden […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dil – Düşünce Kirlenmesi

DİL KİRLENMESİ Mİ, DÜŞÜNCE KİRLENMESİ Mİ? İ.Çağdaş Oymak [1] Dil, yaygın görüşün tersine salt bir iletişim aracı değildir. İletişim dilin bir işlevidir; ancak dilin temel işlevi düşünmektir.. Dil dışı düşünme olanaksız değilse bile, dilsiz düşünme olanaksızdır. Dil dışı düşünme de gerçekte doğal olmayan biçimde bir soyutlama ile gerçekleştirilmektedir. Dil, düşünsel soyutlamanın hem en doğal hem […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Milli Eğitim Denetim Yönetmeliklerinin İncelenmesi

Türkiye’de 1999, 2011 ve 2014 Yıllarında Yayımlanan Milli Eğitim Denetim Yönetmeliklerinin Bazı Özellikler Açısından İncelenmesi Celal Teyyar UĞURLU[1], Hilal ÇALMAŞUR[2] 1. GİRİŞ Günümüzde bilgiye dayalı toplumların ihtiyaç duyduğu insan profili değişmiştir. Bu toplumsal değişim öğrenciyi merkeze alan bir eğitim sistemini benimseyen bütün toplumların gündeminde yer almaya başlamıştır. Böylece diğer alanlarda olduğu gibi eğitimin yönetim, denetim, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bilimdışı Eğitimin Çekinceleri

Gerçek (çağdaş) eğitim, “insan yavrusunun insanlaştırılması, insanın üretilmesi etkinliği” diye de tanımlanıyor. İnsan olma adayı olarak dünyaya gelen her bebeği yaşına, kişisel ilgilerine ve yeteneklerine (kendi doğasına), çağdaş anlayışa uygun bir eğitim sürecinden geçiren toplum, onlara hak ettikleri yeri sunuyor; onlar da paylarına düşen kişisel-toplumsal işlevlerini üstün bir başarıyla yerine getiriyorlar. Bireyler, aldıkları bu eğitimle […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Din, Laiklik ve Eğitim Üzerine Kimi Düşünceler

Ülkemizde, genelde laiklik siyasal bağlamda ele alınır ve din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak tanımlanır. Bu anlamda sadece teokrasinin (din devletinin) almaşığı olarak düşünülür. Bu, laikliğin dar bir konumlandırılışıdır. Felsefi temelde bakıldığında laiklik, aslında, insanın, varlık, bilgi ve değere beşeri olanaklarla baktığını anımsamasından ibarettir. İnsan Tanrı olmadığına göre, tanrısal olarak bakamaz. Bu, doğal olarak, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Thomas Aquinas’ın Felsefesi

Hayatı1] Thomas Aquinas, Ortaçağ’ın ünlü tarikatlarından biri olan Dominiken Tarikatı’nın kurucusu Dominik’in ölümünden yaklaşık beş yıl sonra, 1224 yılının sonu veya 1225 yılının başında Roma ile Napoli arasındaki Aquino’da doğdu.[2] Annesi Theodora (ö. 1255), Napoli’nin aristokrat bir ailesinden gelmekteydi. Babası Landulph (ö. 1243) ise II. Frederick’in baronlarındandı. İmparator (Sicilya İmparatoru II. Frederick) taraftarı bir aileden […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Stalin: Cahil Psikopat

Giriş Türkiye’de sosyalist çevrelerin Stalin ile ilişkilerinin niteliği, kutsal varlık-mümin ilişkisi kıvamındadır ve bu ilişkide kutsal olan Stalin’dir. Sözlerine kutsiyet atfedilir. Stalin’e masuniyet rolü biçilir, yaptığı vahşilikler söylenince itiraz edilmez ama “yapmak zorundaydı” diye insanî ilkelere uymayan cevaplar verilir. Mantıkları şöyle çalışır: “O cennet yaratıyordu. Cennette suç işlenmez çünkü her şey idealdir, herkes her şeye […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Rakı Sosyolojisi: Dem Kültürü

Osmanlı Devleti, 1918 yılında Azerbaycan ve Dağıstan’daki kargaşayı durdurmak ve Bakü petrollerinin başkalarının eline geçmesini önlemek gibi gerekçelerle Azerbaycan’a gönderilmek üzere Kafkas İslam Ordusu’nu kurar. Genel Kurmay Başkanı Enver Paşa’dır. Birinci Dünya Savaşı zamanlarıdır ve Azerbaycan o sıralarda Rusya’nın işgali ve tehdidi altındadır. Azerbaycan’ın aydınları da bu orduyu çok istemektedirler. Enver Paşa hem bu istek […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Doğabilimin ve Mühendisliğin Temel Fiilleri

Prof. T. Yarman’ın Mühendislik Fiziği, Birinci Dersi’nin Özeti…   DOĞABİLİMİN VE MÜHENDİSLİĞİN TEMEL FİİLLERİ GÖZLEMEK, ANLAMAK, SINAMAK, ÖNGÖRMEK, YAPMAK, DİZGİNLEMEK – MADDE VE KÂİNATA DÖNÜK BÜTÜNSEL BİR TASAVVUR İNŞA ETMEK Doğabilimde; Madde’yi ve Kainat’ı mümkün mertebe bütünsel bir resim çerçevesinde anlamaya ve olacak olanları, öngörmeye çalışıyoruz. Giderek gereçler inşa ediyoruz; gemiler, uçaklar, otomobiller, telefonlar, televizyonlar […]

Yazının devamı İçin tıklayınız