Sen Uç Çocuk

Sen yaşa diye yaratıldı Ama atıldı Tohumları savaşın Günahsız her başın Fakir bir gövdesi Ve duyulmaz yalvarışların sesi Kim duyar ama? Avrupa ve Amerika Sen, uğraşırken yaşamakla Çalmakla Meşgul onlar Ya seni kim anlar? Çıkar resmin Gazetenin birinde Dünyanın en çok satan dergisinde Kapak fotoğrafı Ya da bir yazının iki paragrafı Olursun Unutulursun Zengin sofraları […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kekik Nefesli Kız

Dudaklarında kırmızı tarla çiçekleri Örtmüş bir tepenin eteğini Rüzgâra namahrem saçların Kokunda bir geven sertliği Fakat kekik nefesli Gözlerinde bir ırmak sevda Biraz da ağıt sesli Güneşten de güçlü Göğsünü örten entarin Ucunda bir yılan gibi bileklerin Yürümek değil eylediğin Etek ucunda hangi oyun havası? Toprak mı üstünde gezdiğin? Ardında köyün, var sende cennet olası […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Beni Unutamazsın

Gitmekte inat etti. Niye gittiğini anlatmadı, ben de hala anlayamadım. “Gitme, bu ayrılık ikimizin yaşama umudunu bitirir” dediğimde, yalnızca gözlerime baktı. Aldığı tren biletinin saatini geçirmek istemiyordu. Birlikte yürümemizi reddetti ama benim kabul etmeyeceğimi anlayınca ses çıkarmadı. Birlikte istasyona kadar hiç konuşmadan yürüdük. Bana doğru dönüp elini “Hoşça kal” diye uzattı. Tokalaştık.  Gözlerindeki hüznü saklayamadı. Defter […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Mankurtlaştırılış

Tarih boyunca tüm buluşlar ve bilimin gelişmesi merakın ürünüdür. Merak, insan hayatına anlam katan en önemli duygulardan biridir. Bu duygumuz olmasaydı ‘kimiz, neredeyiz, nereye gidiyoruz?’ sorularına cevap bulamaz ve yaşama amacımızı idrak edemezdik. O zaman insanlar sadece fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayan birer tüketim canavarı haline gelirdi. Merak duygusunun tetiklediği önemli yetilerden biri de sorgulamadır. Kendimizi ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Aylak Adam

Aylak adam deniz kenarındaki patikada telaşsızca ilerliyordu. Şimdi beş yüz otuz dokuzuncu adımdı attığı. Beş yüz kırk, beş yüz kırk bir… Arada bir kafasını kaldırıp denize bakıyor ve tekrar dikkatini aylak adımlarına veriyordu. Bugün sahil yolu çok da kalabalık değildi. Karşısına yaşlı bir pamuk şeker satıcısı, pamuk şekerleri ailesine gösteren küçük bir çocuk, bir de […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Efsunlu Kadın

Bölüm 1    “Yalnızım.” Yalancısın sen. Yalnız değilsin. Beni hissettiğin ilk saniyeden sonra yalnızlık seni bana terk etti. Başlayamayan bir sevdanın iki kahramanıyız biz. Sen âşık ben şizofrenik maşuk. Aşkla güzelleşen bedenler ve ruhlar gördüm. Ben mi? Senin aşkınla yüreğim cüzzamlı bir yüreğe dönüştü. Kopan parçalar, kan yerine irin damlatan bir yürek… Yüreği cüzzamlı olanın çirkinliğini […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bahar ve Fatih’te Bir Güvercin

Oturduğu koltuğa şöyle bir yaslandı, kahvesinden bir yudum aldı, sahaftaki müşterilere de göz gezdirdikten sonra; kenarlarından zincir sarkan, belki yirmi yıllık yakın gözlüğünü burnunun üstüne yerleştirdi ve üç gündür okuduğu kitabını eline​ aldı. ​Kitabını ​açtığında, dün kaldığı yerden devam etmeden önce, her defasında yaptığı gibi, o sayfanın ilk kelimesinin üzerinde düşündü. ‘Bahar’ dedi seslice, ‘çok […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Alzheimer Bahanesiyle Düşününce

Alzheimer, çağımızın hastalığı öyle değil mi? Peki ne olur ki bu hastalığa düşünce? Yaşadıklarımız, gözümüze kıyamadığımız sevdiklerimizle paylaştığımız türlü çeşit anıyla dolu saniyelerimiz nasıl da yok olup gider ki aklımızdan? O gözlerinin içindeki sıcacık sevgiyi gördüğün, sarıldığında kalp ritminin kendi canında attığını hissettiğin, kafandan geçirdiklerini kelimesi kelimesine sen ağzını açmadan dile getiren, hayata, insanlara, olaylara […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Anılardan Alınanlar: Münevver Ayaşlı

Rumeli ve Muhteşem İstanbul, Osmanlı Avrupası’ndan Hatıralar / Münevver Ayaşlı Timaş Yayınları, 2008, İstanbul “Babacığım, padişahını sevmeyen vatanını sever mi? Halifesine baş kaldıran iyi bir müslüman olur mu? Anı/lar, yaşamı, dönemi, dünyayı, ülkeyi, bölgeyi, insanı, ilişkileri,  yazan bireyin öznel yaklaşımı ile değerlendirilerek yazıya aktarılan bir yazı türüdür. Osmanlı İmparatorluğu’nun sallanmaya, çatırdamaya başladığı, yıkıldığı ve Türkiye’nin […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yatılı Okul Günlüğü: Zaman

Zaman, ayaklarımızın altından bir su gibi akıp geçiyor, hissettirmeden. Bu yüzden olmalı üzerinden onca zaman geçmiş hatıraları sanki dün yaşamış gibi olmamız. Üstelik eskimeyen yaşantılarla doluyken zihnimiz yine de dolmaya devam ediyor yeni fotoğraflarla. Saatler, günler adımlarını sürüdükçe; yıllar bir o kadar hızlı pedal çeviriyor.             Uzun zaman önceydi belki de daha dün. Bir yatılı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Kitap Nasıl Yazıldı

Gece yarısına geldiği vakit evimizde toplanan ağabeylerimin yaşıtları çocuklar evlerine gitmek için her kalkışlarında “ Hoşça kal Ali Amca, unutma senin hatıralarının devamını dinmemek için okulumuzun tatil olduğu Cumartesi akşamı yine geleceğiz,” diyerek giderlerdi.           Cumartesi akşamları annem yer yatağını yapar, babam da çizgili pijamasını giyinip yatağın kıyısına otururken “Münevver, sobaya iki odun daha at […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Süt (Kaçakaç Hikayeleri)

Üç asker, dörtnala sürdükleri atlarıyla tozu dumana katarak köyün kıyısına geldiler. Burun delikleri açılmış atlar soluk soluğaydı. Yüzleri güneşten yanmış, üstleri perişan askerler atlarını köy meydanına doğru sürdüler. Meydanda, acale acale döndürdükleri atların üzerindeki askerlerden birisi bağırdı. “Heeyy ahali, Osmanlı askeri yenildi. Ruslar ve Ermeniler vatanımıza girdiler. Düşman askerleri Kars’ı, Erzurum’u ellerine geçirdiler. Askerlerimizin çoğu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Portreler

Kısa hikâyecikler (veya küçürek öykü) yazmak muhtemelen sosyal medyanın etkisiyle son zamanlarda giderek popüler bir yazı türü haline geliyor. Hızlı ve kısa mesajları tercih ettiği düşünülen bilişim kuşağının böylesi bir okuma eğiliminin olduğunu söylemek de mümkün. Bu bir tür portre çizmek. Portre çizmek hiç de kolay değildir. Denediğim söylenemez ama iyi bir çizimci değilim, yazarak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kadınsı Yansımalar 12

Hep bir yerlere yetişmek zorundaydı! Zaman önde o arkada, bazen yan yana, bazen düşe kalka süresiz bir koşuşturmanın içinde, düz doğru yolu bulmaya çalışıyor, bu savaştan çoğunlukla yenik çıkıyordu. Bir de kıskanılmasa! Bir de işine gem vurmaya, baltalamaya çalışanlar olmasaydı ya! En güzel, en zeki, en akıllı, en muhteşem hatta fevkalade ötesi kadın olmanın sonucu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Howard Gardner’ın Üçlemesi: Gerçek, Güzel, İyi

2014-2015 eğitim-öğretim döneminde Northeastern Üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak bulunmamdan dolayı Boston’da bulunan üniversitelerin etkinliklerine katılarak kişisel ve mesleki gelişmeme katkıda bulunmaya çalışıyorum. Bu üniversitelerden Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi haftada en az bir kez halka açık etkinlik yapıyor. Bende ilgi duyduğum bu etkinliklere katılıyorum. Bunlardan birisi de Howard Gardner’ın  “Gerçek, Güzel ve İyilik” kitabı üzerine […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

2015 Genel Seçimine Dönük Tavrım

Tolga Yarman, Prof. Dr. CHP Kurultay Onur Üyesi Dibimizde, her yıl bir milyon insanın kanını içerek yaşayan savaş makinasının efendisi, bir  emperyal boyunduruk, istemiyoruz. Orta Doğu’daki mezhep savaşı – ağızdan yel alsın, üstümüze sıçradı, sıçrayacak –göz göre, kundaklansın, istemiyoruz. Yok istikrarlı hükumetmiş, yok değilmiş, “temsiliyette adaletsizlik”, giderek bunalım istemiyoruz. % 10 seçim barajını kesinlikle istemiyoruz.  İnanç dünyasında, din […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Tarihçinin Öztarihinden: Ortaylı 1

Zaman Kaybolmaz, İlber Ortaylı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2013, İstanbul İlber Ortaylı’dan altını çizdiklerimi iki ya da üç yazıda tamamlayacağım. İlginç ve gerekli görenler, kitabı alır okurlar. Ad diziniyle birlikte, 627 sayfa. Kitap okuma eğiliminin az olduğu ülkemizde, bunu insanlar okumalılar dediklerimdir altını çizdiklerim, bu yolla ulaştırmaya çalışalım, eğitişim dergisi aracılığıyla. Ortaylı Hoca, özgün […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kumanların Balkanlar’daki Tarihlerine Bir Bakış

Batı’da Kuman adıyla bilinen Kıpçaklar 10. Yüzyılın sonlarına doğru Kimek Devleti içinde yükselerek hakimiyeti ele geçirmişler ve kendi kabile federasyonunu kurmuşlardır. Adları Arap kaynaklarında “Kıfçah, Hıfçah”, Rus kaynaklarında “Polovtsı, Polovets”, Bizans ve Latin kaynaklarında “Cumanos, Cumanoi, Cumanus, Komani”, Alman kaynaklarında “Falben, Falones, Valani, Valwen, Pallidi”, Ermeni kaynaklarında “Harteş”, Çin kaynaklarında “Kinça”, Macar kaynaklarında “Kun” olarak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Peyami Safa’nın Elifbaları

Edebiyatımızın önemli şahsiyetlerinden biri olan Peyami Safa, kaleme aldığı romanlarıyla geniş halk kitlelerinin beğenisini kazanmıştır. Romanlarında ele aldığı konuların bireysellikten toplumsallığa daha sonra da mistisizme açılan bir pencere işlevi görmesi kendi yaşamıyla doğrudan ilişkilidir. Server Bedi müstear adıyla ve bir nevi geçim sıkıntısını bertaraf etmek amacıyla yazdıklarını bir kenara bırakırsak, onu toplumsal sorunların içinde var […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kafkasya Cephesi’nde Osmanlı-Alman Rekabeti

19. yüzyıl başında yaşanan ve yaklaşık 7 milyon insanın hayatına mal olan Napolyon Savaşları (1803-1815) sonrası toplanan Viyana Kongresi ile Avrupa devletleri yaklaşık yüz sene boyunca büyük çapta bir savaştan uzak durmaya çalışmıştı (Esdaile, 2008). Fransız İhtilali’nin tetiklediği milliyetçilik akımları ile Avrupa içerisindeki çıkar dengeleri değişmiş ve bu süre içerisinde Almanya dağınık konfederasyon sisteminden çıkıp […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Öğreşme Kavramı ve Termodinamik

Bir beyne sahip olmamız ve beynimizin öğrenme işlerimizi kontrol ediyor olması nedeniyle hepimiz eğitim-öğretim faaliyetleri ile bir biçimde ilişkiliyizdir. Beşikten mezara kadar devam eden öğrenme ve öğretme faaliyetleri bazen okullarda bazen de okul dışında sürer gider. Bu kadar yaşamımızın içinde olan öğrenme ve öğretme kavramları üzerinde aynı oranda düşündük mü? Bu iki kavram bizim için […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Üniversitelerimizde Bilimsizlik

Bilim var olanın, edimselinin, eyleminin bilgisini ortaya çıkararak gerçeğe ulaşmak için izlenen sistematik çabadır. Örneğin kadın ve erkek var olandır. Kadınların ve erkeklerin birbirlerine âşık olmaları bir edimdir. Ayça ve Gökhan’ın birbirlerine âşık olmaları da eylemdir. Ayça ve Gökhan’ın birbirlerine âşık olmalarının yasalarını açıklayabilirsek bu bilimdir. Sonuçta Ayça ve Gökhan da diğer insanlar gibi insandırlar. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Üniversite: Adı Var Kendi Yok…

Bir toplumun geleceği eğitim sistemi içerisinde örülür. Eğitim sisteminden çağın gereklerini karşılayan, ufku geniş, nitelikli ve donanımlı insanlar yetişirse, o toplumun ekonomiden, bilim, felsefe, kültür ve sanata değin her şeyi gelişmeye başlar. Tabi eğitim sisteminin, nitelikli ve donanımlı insan yetiştirmesinin ilk ve temel koşulu, bilim, sanat, felsefe ve kültür alanlarında geniş bir özgürlük alanının yaratılması […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dünya Üniversite Sıralaması ve Türk Yükseköğretimi

Üniversiteleri dünyada farklı kuruluşlar belli kriterlere göre sıralamaktadırlar. Bu sıralamaları bazıları hesap verebilirliğin bir parçası olarak görüp karşı çıksa da; üniversiteler çoğunlukla bu sıralamaları dikkate almakta ve öğrenci çekmede de kullanmaktadır. Bu çalışmada da Times Yükseköğretim Dünya Üniversiteleri Sıralaması 2014-2015 alınmış (The Times Higher Education World University Rankings 2014-2015) ve analiz edilmiştir. Bu sıralamalar yapılırken üniversitelerin öğretim,  […]

Yazının devamı İçin tıklayınız