Bir soruyla başlayalım: Yeni devrin tamponu sendika mı? Aydınlanma hareketleri, üretimde teknolojinin kullanımı, buhar makinesinin icadı ve kayan bant sistemi ve nihayet sanayi devrimi ile modern toplum peyda oldu. Varlıklı kesimin varlıklı olma hali büyük toprakları idare etmekten fabrikaları idare
Zulüm Edebiyatı ve Merhamet Avcılığı
Çocuktum ufacıktım. Bir köyde yaşıyordum. Babam o köyün öğretmeniydi. Günlerden bir gün devletin köye geleceği tutmuştu. Kaymakam başta olmak üzere ilçe protokolü köyümüzü onurlandıracak. Haber birkaç gün önce geldi. Herkes kapısını bacasını temizledi. Bayramlık giysiler elden geçirildi, yama vakti gelen
Hep Seni Sevdim, Can, Sana (Şiirler)
HEP SENİ SEVDİM Ben kimseyi senin kadar sevmedim, Kimseyle de mutlu olamadım. Emanet sevdalar giydim üzerime, Her birinde seni aradım. Gözlerinde emanet aşklarımın, Sen vardın… Çok sevildim ben, Sevdiğimse sadece sen.. Korkardım böylesi sevmekten, Gün gelip de seni kaybetmekten. Gözlerim
Vatan
Vatan Antalya’da bir mavi su Posof’ta bir çorak tarla Gümüşhane’de bir yemyeşil bahçedir. Vatan Sivas yaylasında Yıldız bakışlarıyla aydınlanan Ipıssız bir gecedir. Vatan Kelkit’te bir kardeş mezarı Zonguldak’ta bir maden işçisi Rize’de çay toplayan bir gelin Ve seccadesinde namaz kılan
Kulluk Et Demiyorum
Sana kulluk et demiyorum Yurdun toprağını öp Ona kullar değil, fedakâr insanlar gerek. Onun, senin benim gibi şairleri çok Büyük yurda şimdi dehalar gerek. Başını dik tut, Eğilme, Zirve olamasan da sağlam bir kaya ol, Basamak oldum ben sana azizim,
Ilgıt Ilgıt Seher Yeli Esiyor
Ilgıt ılgıt seher yeli esiyor Gavur dağlarının başı duman mı Gönül aşk atıyla dağlar aşıyor Bre beyler cünunluğun zamanı mı Aşağıdan iskan evi olunca Sararıp da gül benzimiz solunca Malım mülküm seyfi gözlüm kalınca Kaypak Osmanlılar size aman mı Aşağıdan
Yedi İklim Dört Köşeyi Dolandım
Yedi iklim dört köşeyi dolandım Meğer dünya her tarafta bir imiş Ben dünyayı Al’Osman’ın sanırdım Meğer dünya dört sultanlık yerimiş İrili ufaklı insan piç oldu Onlar doğdu geçinmesi güç oldu Altı arap atlı bahbaz nic’oldu Mamur sandım yalan dünya çürümüş
Kadınsı Yansımalar – 8
Şu aralar “keyif” almış başını uzaklaşmada. Kırgınlıklar, kopukluklar had safhada. İnat yapar gibi her bir dellenme üst üste gelmede. Dostlar ya da dost görünenler bir bir gitmede. “Dostluklara değer veririm.” gibi beylik laflara sığınanlarsa içten içe yok olmada. Yaprak dökümü
Güzellik Bahşiştir
Seni her görende mat kalırım ben Anne tabiatın sahavetine Sanki şu tabiat güzelliğinden Bir parça ayırıp bahşetmiş sana… Yüz defa, Bin defa baktım, Ben ancak Bir kusur görmedim sende… Güzelsin! Övünme. Bununcün kendine yok, yok Ana tabiata minnettar ol sen!
Süt
Havanın artık iyiden iyiye soğuduğu, ayazın kapıdan bacadan içeriye dolduğu bir kasım gecesinde, sobanın sönmeye yüz tutmuş ateşine daha, biraz daha yaklaşıp ısınmaya çalışan dört küçük çocuk ve bir kadın… Anadolu’nun uzak dağları arasında, küçük bir kasabada, kaymakamlıkta memur olan
Koca Başlı Koca Kadı
Koca başlı koca Kadı Sende hiç din iman var mı Haramı helali yedi Sende hiç din iman var mı Fetva verir yalan yulan Domuz gibi dağı dolan Sırtına vururum palan Senin gibi hayvan var mı İman eder amel etmez Hakk’ın
Kıskançlık ve Çocuk
Kıskançlık, yitirilmek istenmeyen bir kişinin ya da bir ilişkinin yitirileceği ya da tehdit altında olduğu sanısıyla yaşanan karmaşık bir ruhsal yaşantıdır. Kıskançlıkla birlikte çoğu zaman öfke, değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik gibi duygular da yaşanır. Bu duygulara değersizlik ve özgüvensizlik
Kimin Balyozu ve Kime
“BALYOZ”, AMA ACABA, TAM KİMİN BALYOZU VE KİME? [1] Bu kez; “Balyoz”dan, pek çok çakı gibi güzel insanımızdan biri olarak, Havelsan (Hava Savunma Elektroniği) Genel Müdürü olarak tutuklu, Biricik Kardeşim, Sevgili Dr. Faruk Yarman’ın; savunmasında; Değerli Avukatları’nın ustün gayretleri ve omuzdaşlıklarıyla gerçekleştirdikleri savunma
Dünya Ve Türkiye Özeti: Değişmiyor, Geriliyor
Kapitalist/emperyalist dünya, tarihin en büyük, köklü, karmaşık çelişkisini yaşıyor ve aşmaya çalışıyor. Yıkım, şimdilik, büyük oranda enerji kaynağı ve büyük güçler arası paylaşım kaygısının odağı Ortadoğu, Asya’dır. Sorun ekonomipolitiktir. Yansımaları ise hukuk, kültür, bilim, sanat, din ve politika üzerindedir. Karmaşık
Atatürk Döneminde Psikoloji Öğretimi
Eğitim kurumlarımız arasında önemli bir yere sahip olan liselerde (ortaokullar dâhil) -Atatürk Dönemi (1923-1938) ‘nde- psikoloji derslerinin tarihçesine, derslerin haftada kaç saat, nasıl, hangi kaynaklara bağlı olarak işlendiğine geçmeden önce “psikoloji” teriminin günümüz verilerine göre geniş bir özetini vermenin yararlı
Saygı ve Demokrasi
Tartışmalarda çok sık duyuyoruz: “Fikirlerinize saygılıyım ama…, inançlarınıza saygılıyım ama…” diye başlıyor konuşmaya. Saygılı ama “aması” varmış. Karşısındakinin fikrinde ya da inancında değil hatta ona karşı ama saygılı. “Saygılıyım” demeye gerek duymadan karşısındakinin fikrine karşı çıkıp neden “ama”larını sıralamıyor? Şundan
Tutuklu Yargılanan Meslektaşlarımız İçin
En son, farmakoloji (ilaçbilim) alanında, dünyaca ünlü araştırma bulgularına imza atmış, Prof. Dr. Tayfun Özbay, hem de ozel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin yasanın, Meclis’te kabulünden sonra, üstune üstlük, “casuslukla”ilişkilendirilerek, tutuklandı. Doğrusu, şaşkına döndük… Boğazımız düğümlendi… “Özel”, “genel” fark etmez; hukuk, hak, mantık ve vicdan,