Zamane Gençliği

Uzun zamandır yazmak istiyordum..  Ama bir türlü kalemi elime alıp, bir şeyleri uzunca düşünüp, gerekli yoğunlaşmayı sağlayıp, duygularımı, hislerimi, itirazlarımı kâğıda dökmemişim…  Ama bazen birden öyle bir şey oluyor ki, çok alakasız gibi görünse de tüm nefretini, itirazını ne bileyim her şeyini kusmak istiyor insan o vesileyle… Peki, nedir o kadar birikmişlik? Ne değil ki…  İnsanın […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim ve Otoriteye Bağlılık

Bu çalışmada bilimlerdeki hızlı gelişme ve değişmelere karşın bilim adamlarının aşırı bir biçimde “otoriteye bağlılık” durumu sergilemeleri ve otoritelerce yapılan tanımların “sürekli” kullanılması üzerinde durulmakta, eğitim kavramı sorgulanmaktadır. Dönemin birinde kendisini gerçekten kabul ettirmiş ve alanında “otorite” olmuş birinin peşine takılarak kendini ve bilimi farklı düşünce ve görüş açılarına kapamak, bilim adamlarının düşmemesi gereken tuzaklardan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sevgili Altan Darnel İçin

Nisan 2014 Canım, AltancIk… Sona yaklaştığımız görünüyor gibiydi… Hemen her gün konuşuyorduk… Nedir ki, sesi, gitgide ve “üssel” olarak, mecalsizleşiyor, “alarm” veriyordu… O halde idiyken dahi, sürdüregittigimiz şakalaşmalar, yeni yeni pusmus, yerine, konuşmasında zorluk, pelteklik, gelmişti… Doktoru, Okuldaşımız Doç. Sevgili Kaya Sarıbeyoğlu, O’na, “olumsuz bir son” kondurmamak bir yana, üstün bir hazakatle, elinden geleni alabildiğine […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yankılananlar

Akarken türlü çeşit düşünce bir an donuyor kelimelerim, kaldığım yeri unutuyorum. Bazen hatırlamaya çalıştığımda ‘ Neredeydim nerelere geldim? ‘ diyerek gülmeye başlıyorum bazen hatırlayamıyorum bile. Her şey anlamsız ve kalabalıklaşıyor tam boğulacak gibi olurken birdenbire tüm bu karabasanlar uçup gidiveriyor. Acaba bu bir tek ben de mi oluyor? Az biraz soluklanınca tüm kaygılar, gözlenenler, var […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sadece Aşk

Milyonlarca cümle kurulmuş aşk üzerine. Ben de eklemek istedim. Aşkın cazibesi ne? Üzüleceğimizi bile bile niye onun peşinden koşarız? Aklım almıyor. Aşkı aklımda düşünüp yüreğimle yaşamak isterdim ben.     Aşkı aklınla düşünüp yüreğinle yaşamak fikri kulağa çok hoş geliyor. Aklımla hareket edersem üzülmem. Yüreğim incinmez. Ruhum hırpalanmaz. Keşke bunun bir yolu da olsaydı. Yüreği aşktan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Arkadaş

Ne dersin arkadaş, içelim mi bu gece? Şöyle hayvan ölüsü tadında giden hayata bir çelme takalım. Bu gece hayat bizi yaşamasın arkadaş, Biz yaşayalım şu hayatı ha ne dersin? Bir gün,bir gece, bir saat de olsa. Demli çay tadında, Gecenin koyu maviliğinde sohbete Koyulalım… Şehrin ıssız sokaklarında Sağa sola pişmanlıkları, yarım yamalak kalmış hayalleri Tükürelim.. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dantelistan

Toprağında secde ettik, eyledik mescit Vatan-ı cennet dedik, doğurduk çok da mürşit Cehennem eksik olmadı ama, durmadı ifrit Olduk çoğumuz melekken, birer adi it Rüşvettir, hiledir, zinadır, kahr-ı rebiîdir Bu yerlerde doğan bir şair olmak pek tabiîdir Hakkı şart kıldık, dimdik dursun adalet Teraziyi mizan gibi ayarladık, bu idi bizde servet Bir nesil türedi, etti […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Garipler Şehri

Doğmamış bir günün ilk sabahlarıydı Soğuk çarşaflar giymişti gökyüzü  İnsanlar küçük dünyalarında ve yalnız Kavgalar konmuş mavi düşlerine  Çökerken donmuş sis perdesi ağır ağır Dalmıştım bir mazinin seyrine Güneş doğmamıştı henüz, yıldızlar gökte Koşuşturmalar başladı acele adımlarla işlere sarhoşluğu belliydi hallerinden; Gece kuşları nihayet dönüyordu evine Soğuk çarşaflar giymişti gökyüzü yine Deniz aydınlanmaya başladı sessizce  […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türk Medeni Kanunu Üzerine

“Medeni Kanun” ve “Medeni Hukuk” kavramlarını içeren terim “Hukuk”tur. O yüzden ilk olarak “Hukuk”un tanımını yapmak gerekir. Hukuk Arapça kökenli bir sözcüktür ve HAK kavramının çoğulu olan HAKLAR anlamına gelir.[1] Sözlük anlamı böyle olmakla beraber hukuk terimi dilimizde çoğunlukla toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar bütünü olarak da kullanılmaktadır.[2] Hukukun Tanımı: Hukukun kesinlik taşıyan, tartışılmaz ve değişmez bir tanımını vermek […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Felsefe, Bilim ve Bilgi

Bu yazıda felsefe ve bilimin niteliği üzerinde durulmakta, tarihsel bir perspektiften Türkiye’nin düşünsel temellerine kısaca değinilmekte ve bilgi türleri açıklanmaktadır. Felsefe?.. Felsefe tanımlanamaz ama anlatılabilir. Felsefe, kafa karıştırır, yıkıcı ve tehlikelidir… Soru sordurur. “Bazıları” soru soranlardan hoşlanmaz… Felsefe gerçeğin aranması, gerçeği arama yolunda yolda olmaktır (Jaspers). Felsefenin soruları yanıtlarından daha özlüdür. Her yanıt yeni bir […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Şeyh Bedreddin Üzerine Ayhan Hira ile Görüşme

Şeyh Bedreddin, ülkemizin entelektüel küresinde en bilinen dinî şahsiyetlerden biridir. Balkanlardan çekildikten sonra (bilebildiğim kadarıyla) mezarı devletçe Türkiye’ye taşınan tek kişidir. Ancak Bedreddin, entelektüel kürenin değişik yarım kürelerinde farklı biçimlerde bilinir ve anlaşılır. Dr. Ayhan Hira, Şeyh Bedreddin üzerine doktora çalışması yaptı ve bu değerli çalışmasını kitap olarak yayınladı: Şeyh Bedreddin: Bir Sufi Âlimin Fıkıhçı Olarak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim Denetiminde Dönüşüm

Değişim, zaman ve eylem boyutlarının getirdiği bir farklılaşma olarak, süreklidir. Sistemlerin parçaları, kendi aralarında ve birbirlerinde oluşan değişime uyum sağlamazlarsa, sistemin amaçları yönündeki hızı, etkinlikleri, bu etkinliklerin sayı ve kalitesi amaçlardan uzaklaşır, parçalar birbiriyle uyumlu çalışmak yerine birbirlerinin işleyişine engel olurlar. Bu durumdaki bir sistem, içinde bir parçası olarak var olduğu üst sistemin işleyişini de […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Başbakan Diyor ki

Başbakan muhafazakârlık konusunda: “Değerli vatandaşlarım, biz muhafazakâr bir partiyiz. Muhafazakâr, mahfuz eden, koruyan, saklayan demektir. Bizi biz yapan sosyal özelliklerimizi korumak, yenilik adına yapılan düzenlemelerin kültürel değerlerimizi bozmasını engellemek ve varolanları geliştirip derinleştirmek bizim siyasal varoluş sebebimizdir. Atalarımızın ortaya çıkarıp geliştirdiği, bugünlere taşıdığı ve bize emanet ettiği vatanımızı, milletimizin ahlakî tutum ve davranışları, dini töre ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Zor’u Zor Zorlar

Osmanlı imparatorluğunun kuruluşu zor’un sonucudur. Osmanlı imparatorluğunun yıkılışı zor’un sonucudur. Tanzimat  zor’un sonucudur. Meşrutiyet’ler zor’un sonucudur. Cumhuriyet, kurtuluş ve kuruluş zor’un sonucudur. 1960  zor’un sonucudur. 1971  zor’un sonucudur. 1980  zor’un sonucudur. 2002  zor’un sonucudur. Bütün bu zor’lar, ulusal uluslararası, uluslarüstü ekonomik, sosyal, tarihsel gerekçlerin etkileriyle gerçekleşmiştir. Her zor’da her bir etki, diğerine göre fazla ya […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Seçim Gözlemcisinin Gözlemleri

Herkese Merhaba! 30 Mart 2014 seçimi sırasındaki gözlemlerimi sizinle paylaşmak istedim. * İstanbul’da Gaziosmanpaşa İlçesi’ne bağlı Karayolları Mahallesi’nde bulunan Küçükköy Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde gönüllü sandık gözlemcisiydim. * 317 seçmenin kayıtlı olduğu sandığın çoğunluğu Bingöllü ve Siirtli idi. Bu seçmenlerin büyük bir kısmı o sabah saat 7:00 uçağı ile İstanbul’a geldiklerini söylediler ve öğle […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Pakistan’dan Türkiye’ye Bakış 2

Küresel sermaye ve onun teorisyeni İngiltere,  silahlı kanadı ABD ve gölge destekçisi AB, ortadoğu, Türkiye, islam dünyasına gericiliği dayatmış ve ciddi yol almış durumdadır. Buralarda, bir içsavaş var ve sürüyor; sorun bu iç savaşa henüz halkın katılmamış olması. Katılması gerek. Kendinden yana savaşa katılmalı ki, savaş da iç savaş da bitsin. Son günlerde gazetelerde baş […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yetersiz Sanayileşme ve Hastalıklı Demokrasi

Birçoğumuz, tercüme kavramlarla konuşuyoruz. Hatta bazen söz konusu kavramları, tercüme etme zahmetine dahi katlanmadan, dilimize yabancı kalıplarıyla, oldukları gibi, alıp kullanıyoruz. Tercüme ya da değil, “yabancı dillerdeki kavramlar”, tabii çok ilginçtir. Ama bizi bize anlatmada, çoğu kez, yetersiz kalmaktadır. Bir örnek, siyasal ve sosyal süreçlerimizi, salt emek ve sermaye ayrışmasına ilişkin çözümlemelere oturtan, sıkça başvurduğumuz, kuşkusuz temel sayılabilecek,ama kaba yaklaşımdır.Türkiye’de emek ve sermaye ayrışması hiç […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bilimlerin Sınıflandırılması

Çeşitli bilim adamları; amaç, konu ya da işlevlerini dikkate alarak bilimleri sınıflandırmaya çalışmışlardır. Yapılan bu sınıflandırmalar; yapıldığı dönem ve koşullar içinde bilimler arasındaki karşılıklı bağımlılıkları ortaya koymaları açısından önemlidir.[1]  Bilimleri sınıflandırmanın pek çok önemli gerekçesi bulunmaktadır. Örneğin, bilimler arası birliğin anlaşılması, öncelikle bilim ve bilgi alanlarının farklılığını bilmeye bağlıdır. Farklılığı belirlenmeyen ve buna göre sınıflandırılamayan unsurlar […]

Yazının devamı İçin tıklayınız