Giz’lerle Dolu Bir Savaş Yanıtsız Büyük Sorular Ve Testere Filmi Düzeneği

Dünya Savaşlarından, mafya savaşlarına, tarla savaşlarından, kent içi kavgalara kadar EKONOMİK gerekçesi olmayan hiçbir savaş yoktur. Olaylar, bir ve büyük bir olgunun içerdiği birden çok olayın uygun biçimde bir araya gelmesi ile doğar, gelişir ve aynı yolla sönümlenirler.  Olayları anlamak içinde işte bu bir araya gelenleri artzamanlı ve eşzamanlı olarak çözümlemek ya da birleştirmek gerek. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kendi Haline Ve Zamanenin Gidişine Dair

Nizami, yeter bu şöhret kazanmak, Kocaldın, gençliği daha gel bırak. Kızmış aslan gibi pençe aç artık, Kendine tilki süsü verme yaraşık.   Kurduğun cadılar tuzakları yetişir, bırak, Kimseye cadılık olta atma nahak. Al kükürt değilsin, ak lal değilsin, Arayan ümitsiz kayıtsın senden.   İnsansın, insan karış her zaman, İnsanla yaşar, şerefli insan. Ulaşılamaz hazine olsan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Afili

Benim aşklarım neden böylesine afili?  Terslik bende mi? Yoksa alem mi alengirli?  Olduğu gibi yazmak geldi bu gece İçimden geçenleri, sırsız, sınırsız… Uçuk kaçık dünyamda, Ben hep umarsız!  Pembe panjurlu ev, Cıvıldaşan çocuk sesleri, Tek derdim “Ne pişirsem? ” Tek düşüncem ev gezmesi… Yolu gözlenesi bir koca, Çocukların dersleri, Evin alışverişi, temizliği… Tekdüze hayat, Fırtınadan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Hoşça Kal

Soğuktu şehir… Sessiz, sessiz olduğu kadar da telaşlı ve mutsuz. Ölüm kadar sessiz, ayrılık kadar hüzünlü. 4 Ocak günü acı vardı şehirde, zehir zemberek, kor gibi. Telaş vardı, korku vardı. Oysa yürek tekti, düşünce tekti.  Dehşet, öfke ve nefretle sarmalanmıştı.  Soğuktu şehir, yürek tek, düşünce tek, ölüm kadar sessiz, ayrılık kadar hüzünlü… Çıktım, çıkmak zorunda […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Vatanım İçin

Elime bir kâğıt, bir kalem aldım Evvela yeminim, vicdanım için Aç kalbimi gör içinde neler var Yanık vatandaşım, vatanım için Davut oğlu Süleyman’ı veririm Vatan için ben canımı veririm İftiharla şirin canı veririm Vatanım uğruna, vatanım için Türk oğluyum ölüm için gam yemem Gönül coşar eğlen demem, dur demem Servetimi, devletime yok demem Veririm her […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yeri Doldurulacak Adam Var mı?

Yerlerinin kolayca doldurulabileceğini düşünen adamlar başlıktaki soruya “elbette” diye cevap verirler. Onlara göre her insanın alternatifi vardır yani yeri doldurulamayacak adam yoktur. Bu tür yöneticiler herhangi bir kişiye muhtaç veya mahkûm olmadıklarını söylemeye çalışırlar. Bilhassa kamu görevlerinde siyasi görüş, dinsel inanç, mezhep ve son yıllarda görülen cemaat farkı gibi sebeplerle önceki görevlilerin yerine kendi görüşünden […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kadınsı Yansımalar – 6

Son günlerde bir haller vardı Nazlı’da. Duyguları o denli değişkendi ki, kendini tanımakta zorlanıyordu. Bir gün sevdiği diğer günü tutmuyor, diğer gün başka günü aratır hale geliyor ve o, kalbinin görkemli gezinişlerine gem vuramıyordu… Bugün ak dese, ak onu utandırmak istercesine mora dönüyor; mor, eflatun harelerle bezeniyor; eflatunsa sarıyla ahenkli bir valse başlıyordu… İçinde devamlı, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Trafik Cezasının Mantığı

İktidarın yüzünü ağartan modern bölünmüş oto yollar, bu oto yollar üzerinde seyreden güvenlik sistemleri geliştirilmiş modern araçların polis tarafından tuzaklanan hız radarlarına yakalanması, polis ve sade vatandaş arasında gittikçe yoğunlaşan antipati bunalımı!.. Saygıdeğer dostlar, öncelikle hepinizin etrafını kuşatan stres ve bunalım kaynaklarından uzak kalmanızı, stresin bulaşıcı ve bunaltıcı etkilerinden daha güvende olmanızı diliyorum. Her ne […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim ve Terbiye

Kavramların anlamları tam ve doğru anlaşılmayıp, diğer kavramlarla ilgi ve ilişkisi açıklığa kavuşmadıkça doğru düşünmek, düşündüğünü ifade etmek ve başkalarıyla anlaşmak imkânsızdır. Eğitim de bu kavramlardan biridir. Eğitimin anlamını sanırım yeterince ortaya koyamıyoruz. Eğitim bilimci Selahattin Ertürk eğitimi “davranış değişikliği” olarak ezberleteli beri eğitimi anlamaz, terbiyeyi anlatamaz olduk. Eğitim, odun gibi bir nesneyi eğip bükmek […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Büyük Sürüleşme

Çoğunluk azınlıktan üstün bir güce sahiptir. Güçlü zayıfa baskın gelir ve kendi düzenini dikte eder. Toplum, karakterini çoğunluktan alır. Toplum düzeni, çoğunluğun isteklerine göre şekillenir. Çoğunluk, azınlığa baskın geldiği için, birey bu baskı karşısında yer alıp ezilme riskini göze almak istemez. Böylece, bireyler toplumun birer parçası haline gelirler ve toplum da çığ gibi büyüyen bir […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sencil…

İnternette, İlhan Selçuk’un Cumhuriyet’te çıkmış yazılarını okuyordum. Bir İlhan Selçuk seçkisi yapmışlar. Birçok okunası yazı var. Benim gözüme ilişen yazı ise İlhan Selçuk’un 4 Nisan 1997’de çıkan “Sencil…” başlıklı yazısı. Selçuk, bu yazısında bir dostunun öğüdünü dile getiriyor: “Sözcükler üzerinde düşüneceksin!.. İlk elde aklına gelen sözcük yerli yerine oturmayabilir, daha iyisini arayacaksın; bulacaksın, olmazsa yaratmaya bakacaksın…” Bu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Felsefeylemek

Uluğ Nutku, “Felsefe ve Güncellik” adlı yapıtında felsefe eyleminin kendine bir dayanak bulması gerektiğini açıklarken, “felsefe eylemek” terimini kullanır ve bu terimi belki de daha kullanışlı duruma getirmek için “felsefeylemek” olarak dillendirir. Ayrıca yine başka bir bağlamda felsefeylemenin sözün eyleyişi olduğunu vurgular (2005: 5-79). Nutku, felsefeylemek terimini “felsefe yapmak” teriminin yerine kullanmıştır. Felsefeylemenin önce kendine […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Masal Üzerine Kısa Bir Deneme

Çocuk edebiyatının vazgeçilmezlerinden biridir masal. Kimi zaman çok uzak ülkelerden gelen devler çıkar karşınıza; kimi zaman saçları ipekten,  kokusu gülden, teni pamuktan olan prensesler karşılar sizi masal dünyasının giriş kapısında. Bu kapıdan içeri girdiğiniz zaman bütün sınırlılıkları, bütün sıkıntılarınızı, bütün dayatılanları ardınızda bırakırsınız. Masal dünyasıdır çünkü bu, özgürlükleriniz sonsuzdur. Öyle bir sonsuzluktur ki şu karşınızda […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Öğretmenime Saygı Duyun!

Öğretmen, çocukların hayata hazırlanırken onların kendi ayakları üzerinde durarak yani başkasına muhtaç olmadan bilgi ve becerilerini kapasitesine göre en üst düzeyde geliştirip kullanmasını sağlayarak şerefli bir ömür sürmesini sağlamada çocuğa, aileye, topluma, devlete ve insanlığa hizmet eden bir mesleğin mensubudur. Öğretmenler insan yavrusuna iyiyi, doğruyu ve güzeli öğretirler. Öğretmenler hikmet sahibidir, bilgedir. Bilgelik mertebesine ulaşamamış […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Öğretmen

Güzel Mersin’in göç alan mahallelerinin birinde, oldukça kalabalık bir okulda görev yapmaktayım. “Türkiye Cumhuriyeti anayasasına, Atatürk inkılâp ve ilkelerine, anayasada ifadesini bulan Türk milliyetçiliğine sadakatle bağlı kalmaya; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulamaya; Türk milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çabalamaya; insan haklarına ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ben Kapitalizm

Gerçekte bugün benim en büyük destekçim, dayanağım, kaynağım, besinim bilimdir. Bilimi, bilim üretim yerlerini, bilim insanlarını, bilimin sonuçlarını, getirilerini, götürülerini önemli ölçüde denetim altına alarak, beklenenden, öngörülenden, varsayılandan daha uzun yaşadım ve yaşamayı sürdürüyorum. Bilim benden önce başladı ama bendeki aralıksız, plansız, dengesiz, üretip satmak hastalığı yüzünden ki beni yaşatan da bu hastalıktır, bilimin sonuçlarını […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Öğretmenin Vaadi

Eğitim Fakültesinde öğretim üyesiyim. Her dönem başında aşağıdaki sözleşmeyi imzalayarak öğrencilerime dağıtırım. Öğrencilerim kendilerine saygı duyduğumu bilir ve bu saygı karşılıklı hale gelir. Birbirimize güven duyarız. Benzer yazılar yazıp öğrencilerine dağıtan ya da yayınlayan hocaların olduğunu da biliyorum. Bazılarından ben de etkilendim. Belki birileri bu tür yazıları derler ve bir kitapta toplar. Böylece eğitim uygulama […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türkiye’de Eğitim Programlarında Yapılandırmacılık: Dün, Bugün, Yarın

GİRİŞ Eğitim programı kavramı çok kapsamlı ve çok boyutlu bir durum arz etmekle birlikte, eğitim programı kavramının tanımına ilişkin ilgili alanyazında bir mutabakatın olmadığı gözlenmektedir. Her program geliştirmeci ve eğitim bilimci, eğitim programı kavramını farklı şekillerde algılayarak, onu genelde kendi felsefesi, ideolojisi ve eğitimden beklentisi çerçevesinde ele alarak tanımlamaya çalışmıştır. Eğitim programı kavramı üzerindeki düşünceler […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Okuldaki Değerlerin Değerlendirilmesi

ÖZET Liberal demokratik toplumlardaki okullar bir ikilemle yüz yüzedir. Bir yandan, onların rolü öğrencileri ne tür iyi bir hayat idame ettirecekleriyle ilgili olarak mantıklı bir şekilde özerk kararlar almaya hazırlamak, diğer taraftan ise, liberal demokratik toplumların gerçekliğe saygı, eşitlik ve sosyal adalet gibi liberal demokratik değerlere ortak bir şekilde bağlılıkları vardır ve okulların bu değerleri […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Millî Eğitim Bakanlığının Yeni Görevleri Üzerine Birkaç Söz

Bu yazıyla herkesin bildiği üzere, 25 Ağustos 2011 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla kabul edilen ve 14 Eylül 2011 tarihinde, 28054 numaralı Resmî Gazete’de yayımlanan “Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”nin “Görevler” başlığı altında yer alan ilk maddesi hakkında birkaç kelam etmektir. Kelam sözcüğünü bilinçli kullandım. Zira, “Mecliste arif ol kelamı dinle / El […]

Yazının devamı İçin tıklayınız