Köy Enstitüleri

KÖY ENSTİTÜLERİ ATATÜRK’ÜN UYGARLIK TASARIMININ AYRILMAZ BÖLÜMÜDÜR VE 17 ŞUBAT 1923 İZMİR İKTİSAT KONGRESİ’NDE BAŞLATILIR! Prof. Dr. Özer Ozankaya ADD Kurucu Üyesi, 4. Genel Başkanı Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümünü kutlama tarihi olarak 17 Nisan 1940’ın seçilmiş olması, bu devrimsel demokratik eğitim atılımının tümüyle insanlığa örnek bir uygarlık tasarımı değerindeki Türk Devriminin bütüncül bir parçası olduğu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Zamanlar Cılavuz Köy Enstitüsü

Cılavuz Köy Enstitüsü, Kars-Ardahan yolu üzerinde, uzunca bir vadinin, batıdan doğuya doğru alçaldıkça genişleyip yayvanlaşan ve Cılavuz’un doğusundaki Susuz köyünde düzlüğe dönüşen tabanında kurulmuştu. Vadinin ortasından akıp gitmekte olan dere, batıdaki daha yüksek kesimlerden gelen sulara, Coşkun Pınar’la Telli Pınar’ın katılımıyla oluşuyordu. Susuz bucağının (şimdiki Susuz ilçesinin) kuzey ve kuzeydoğusunu çevreleyen düzlüklerin yeşilliğini ulu kavak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Köy Enstitüleri Üzerine Değiniler

Köy Enstitülerinin Düşün Babası Sorunu Köy Enstitüleri, Türkiye’nin kendi ihtiyacından hareketle, kendine özgü öğretmen, sağlık memuru ve toplumsal kalkınma uzmanı yetiştirme modelidir. Düşünce kökü olarak Meşrutiyet’e kadar gider ancak Kemalist dönemde (1923-1938) fikir olgunlaştırılmıştır. Atatürk’ün vefatından sonra 17 Nisan 1940’ta savaş ortamında çok yoksul koşullarda açılabilmiştir. Bu okullar CHP zamanında açılmış ve CHP zamanında kapatılmıştır. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Pulur Köy Enstitüsü

PULUR KÖY ENSTİTÜSÜ VE YAVUZ SELİM’DE ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ Hasan GÜLERYÜZ [1] “Duyarsam, unuturum;  Görürsem hatırlarım; Yaparsam öğrenirim; Yaratırsam mutlu olurum!” hgy Mutluluğun Resmini Yapmak Dördüncü sınıfta yeni dersler, yeni konular, yeni öğretmenlerle yeni okyanus fırtınaları bekliyordu bizi. Bilmiyorduk ki, bir konuyu sadece duyarak “unutacak”, görürsek “hatırlayacaktık!”. Hem duyar hem de görürsek, “Ha, şöyle miydi, böyle […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Boz Urbalı Çocuklar

  Boz urbalı çocuklar Ormanları gür Suları gürül, gürül Toprağına ekilen can Havası çam ağaçlarından Anadolu’m. Tarihin acılar tarihi Hükümdar buyrukları yürür Yemen Türküleri söylenirdi kör savaşlardan sonra Bakışları ekmeğe aç Şükür duası bebekleri Bilgiye çarığa muhtaç dünyadan Yola çıktılar Boz urbalı çocuklar Yürüdüler Hasan Oğlanlar Beşikdüz’den Savaştepe’ye Cılavuz’ a Akçadağ’a koştular Yürüdüler Ahmetler Mehmetler […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Cılavuz Köy Enstitüsü’nün Kuruluş Ve İşleyişi

Cılavuz Köy Enstitüsü’nün Kuruluşu Eğitim ve öğretime büyük önem veren Mustafa Kemal Atatürk, Başbakan İsmet İnönü, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un başkanlığında Türkiye’de üç eğitmen okulu açılmıştır. Bunlar Düziçi (Adana), Hasanoğlan (Ankara) ve Cılavuz (Kars) Eğitmen Okulları’dır. 1937 yılında kurulan Cılavuz Eğitmen Okulu’nun ilk müdürü Halit Ağanoğlu’ […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Köy Enstitüleri Üzerine Saniye Yılmaz İle Söyleşi

Köy Enstitüleri, Türk eğitim tarihimizin en büyük eğitim devrimidir. Anadolu Rönesans’ı olarak bilinen ve Anadolu coğrafyasında aydınlanmayı başlatan Köy Enstitüleri’nden yetişen değerli eğitimciler, köylerin yeni umudu olmuş ve köylerimizi hem eğitim alanında, hem ekonomik alanda, hem de kültür alanında büyük atılımlar yapmasını sağlamışlardır. Ne yazık ki, böylesine önemli olan bu eğitim kurumları geçersiz sebeplerle kapatılarak, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Köy Enstitülü: Binali Çınar

Babam köy enstitülü bir öğretmendi. Zor zamanlarda zor bir çocukluk ve zor bir eğitimden geçmişti. Kars-Susuz’daki Cilavuz Köy Enstitüsünü bitirmişti. Tam mezun olacakken, köy enstitüleri kapatılmış, okulu bitirmişken bitirmemiş sayılmış. Enstitüler “İlköğretmen Okulu” adını almış ve eğitim süresi bir yıl daha uzamış. Böylece o yıl mezun verilmemiş, babam onlardan. Köy Enstitülerinin mezun olamayan son, İlköğretmen […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Köy Enstitülü Öğretmen Olmak Onurumdur

Sene 1947. Onyedi yaşımda Ladik Akpınar Köy Enstitüsünü bitirdim. Tahta bavulumu elime alıp, tayin olduğum köye gitmek için yola koyulmak üzereyken heyecanım sonsuzdu. Dış kapının önüne sıralanmış ailemin ellerini büyükten küçüğe doğru öptüğümde, hiç kimsenin beni yolcu ederken ağladığını görmedim. Yalnız, içlerinde benim bir küçüğüm olan kız kardeşimin yanaklarını öptüğümde dudaklarımı gözyaşları ıslattı. Başını yere […]

Yazının devamı İçin tıklayınız