Aydınlanma; Beyinlerde Olur, Büyümüş Bedenlerde Değil

Küreselleşme denilen kavram, dünyanın küçük bir köy olma yolunda atılan hızlı adımları ifade eder. Her yeni gün yeni buluşlara gebe olsa da, değişimin görünmeyen yüzü bize yansıtılan yüzü kadar masum değil. Bu değişimin masum olmadığını anlamak için uzaklara gitmeye gerek yok, en basit örnek; ailemiz. Bugün çocukları anne-babalar yerine televizyonlar eğitiyor. Biz ders kitaplarında komşularımızı dost-düşman ayırımına […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Mustafa Kemal

Olur, mu ki?  Bilmem.. Sığar mı ki kâğıtlara acaba? Anlatabilir miyim dilimin döndüğü kadar? Denizleri ırmaklarla akıtsalar.. Adını Mustafa,  Mustafa da yapsalar! Kemalini hafızalarına sığdıramazlar.. *** Bir türkü tutturduk seninle ulusça, Selanik boylarında başlayan.. Çanakkale’de, Sakarya’da şahlanan.. *** Çığıra çığıra vardık.. Anadolu’ya dayandık.. *** Yırttın karanlığın bağrını.. Aydınlansın diye ulusun.. *** Aydınlandı ulusun.. ve Aydındı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Son Hediye

Üç gün oldu fark edeli, Tanıdıklar da fark etmişler. Gözlerim hep buğulu Güldüğüm zamanlarda bile.. Kimseye söyleyemedim Aynada kendimle konuştum. Ayrıldık diyemedim kendime bile Ama acısını hissettim. Başını yasladığın omzumda sıcaklığın kalmış, Zamanla geçer biliyorum. Gözlerimi yumduğumda gözlerin geliyor önüme, uykunun esiri oluncaya kadar yummuyorum gözlerimi bu yüzden.. Sana alıştığım gibi sensizliğe de alışacağımı biliyorum. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Gözlerin

Ağaran seherin serin yelinde.. İçimi kavurur yakar gözlerin.. Keyifle içtiğim çayın deminde.. Mukaddesi Kevser tadar gözlerin.. Kıraç bağrım hasret iken sevdana.. Meylimi vermedim özge senken yabana.. Katre bile değilken döndük ummana.. Ulvi bir nehirdir akar gözlerin.. Neşter olur bakışın en muzdarip yarama.. Diyar-ı gurbet iken ilhak oldun sılama.. Gün bile doğmazken virane yurduma.. Çimenler yeşertir […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yıldızlardan Selam Olsun

Serhat ve Yıldız’ın aşkı için selam verdim yıldızlara selam verdim denizlere yıllar sonra buluşmak dileğiyle selam verdim sana Dalgalar alıp götürdü umutları da, hüzünleri Kül oldum, toz oldum resimlerde Rüzgarda savrulan yaprak oldum Deniz’den gelen köpükler Kirpiklerimi ıslattı Bu dünyanın gerçek sahibi Kalbime senin sevgini verdi Sevenler ölmez Öldükçe dirilir Sancaklara, ökçelere takılır Kimseleri görmez […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ayrılık Sadece Ölüm Olsaydı

Bitmek bilmeyen bir bekleyişten sonra kuzey kutbuna doğmuş güneş gibi parlaktı onun kalbi. Bütün buzulları çözülmüş, gevşemiş, kapalı kapılar kapanmış ve hayatın baharı başlamıştı bu andan itibaren. Utangaç ve mahcup mizacı ona sevinmesini içten yaşa diye emir etmişti etmesine, ama o bunun farkında değildi. Farkında olmadan ve naifçe bir havada yakaladığı ortamı sanki dünyayı yeniden […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bedrem’in Hazin Hikayesi

Bitmeyen sokaklarda sonsuz bir yolda yürümenin bir anlamı var mı acaba şu hayat denen cehennemde? İnsan yaşarken de ölmüyor mu bazen eriyerek ve sessizce… İşte bu sabah cırlayan telefonun sesiyle irkildiğimde, acaba beni bu saate arayıp kim rahatsız eder derken, neşemi bozan bir ölüm haberi zaten yaralanan yüreğimi biraz daha sıkarak beni ürküttü. Ben 2008 […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Yudum Nostalji

Yoğun geçen her dönemden sonra kafamızı dinleyip eğlenebileceğimiz, geçen zamanı değerlendirip çok daha kıymetli hale getirebileceğimiz bir yer ararız ya…  Vücudumuzun her zerresi “tatil” diye bağırır adeta. Beynimiz dalga dalga, düşüncelerin bir ucundan tutar ama sonuca varamaz. Düş ve gerçek arasında koşar, öte beriye çarpa çarpa, kimi zaman sendelemelerle, kimi zamansa şahlanışlarla geçmişi, “keşke” leri […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Okumuycam İşte!

Öğretmenim, annem, babam sürekli “Oku” diyor. Ben de bunun üzerine okumam gerektiğini düşünüyorum ama hem zevkli değil, hem eğlenceli değil, sınavda ve ÖSS’de (Ölürsem Sebebi Sensin) de çıkmıyor ki okuyayım. Ama gelen geçen herkes “Kitap oku.” diyor. Tamam okuyayım ama okumak yerine eğlenceli bir film seyredebilirim, facebook’a girip birilerine hayran olabilirim yani zamanımı daha eğlenceli geçirebilirim. Zamanımı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Babamın Ardından

İçimde bir endişe, bir tedirginlik, bir huzursuzluk, bir korku var… Hiçbir şeye odaklanamıyorum, geceleri rahat uyuyamıyorum, gündüzleri ise üzgünüm… Halbuki her şey yolunda, üzülecek veya endişelenecek bir neden yok. Onunla msnde her konuştuğumuzda kamerasını açmasını istiyorum. Belki onu son defa görüyor olabilirim diye, durmadan konular bulup uzun uzun konuşmak istiyorum, belki de son konuşmamız olur […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Nedim’in Gözüyle Kadın Güzelliği

Güzel görmek, güzel olanı görmek ya da bakışıyla güzelleştirmek apayrı bir vasıftır. Divan şairleri güzeli görmekte, gördüğünü güzelleştirmekte ustadır. Onlar için sevgili çoğunlukla gül, bazen peri bazen de mahdır. Âşık için maşuk zalim bir hükümdardır, gülşendeki gülşahdır. Kusursuzdur, mükemmeldir, her uzvu ayrı güzeldir. Divan geleneğinde aşk, mey, kadın ve kadın güzelliği şiir yazmak için en […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kayırmacılık; Bir Kavram Çözümleme Denemesi

Yönetim olgusunun içindeki hastalıklardan söz ederken kayırmacılığa mutlaka değinilir. Genel olarak “adam kayırmak” olarak ifade edilir. Neden “adam” kayrılır, kadın kayrılmaz mı? Burada “adam” derken “insanoğlu”nu anlamalıyız. Tarım toplumunda bütün dünyada kadın evde olduğundan insanlığı “adamlar” temsil ediyordu! Deyim o zamanlardan kalmadır, kadınperverlerimiz alınmasın. Adamlar neden kayrılır? Cevabını da gözlemlerimizden biliyoruz. Karar verme mekanizmasında “biz” […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Etkili Okullarda Program Geliştirme

GİRİŞ Toplumların doğanın yarattıklarına karşılık sahip oldukları maddi-manevi bütün değerleri, kendi kültürlerini oluşturur. Her toplum uzun yıllar ve deneyimler sonucu oluşturdukları bu değerleri çocuklarına aktarır. Böylece toplumların sahip oldukları değerler nesilden nesile aktarılarak bugünlere kadar gelmiştir. Ancak bu aşamada “bir toplumun kültürü hiç değişmeden uzun yıllar devam edebilir mi?” sorusu karşımıza çıkacaktır. Kültürleme, kültürlenme ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Küreselleşme ve Bilgi Toplumu

Giriş İçinde yaşadığımız dünyanın son zamanlardaki en önemli olgusu küreselleşme olgusudur. İnsan ve toplumların yeryüzünde olup bitenlerden giderek daha çok haberdar olmaları, birbirlerinin eylem ve deneyimlerinden etkilenmeleri, bunları paylaşmaları ve yaymaları ile ortaya çıkan süreci her defasında yeniden irdelemek gerekir. Zira küreselleşme kavramı yeni bir kavram olmasına ve bugüne kadar hakkında çok şey yazılmasına karşın halen devam […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Küreselleşme Sürecinde Somut Olmayan Kültürel Mirasımıza, Dilimize Sahip Çıkma Sorumluluğu

Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra iletişim teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, ülkeler arasındaki sınırların kalkmaya başlaması, eskiye göre daha az önemli hale gelmesiyle birlikte dünya ülkelerinin ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel alanlarda birbirlerine daha çok yaklaştıkları, daha bağımlı hale geldikleri, ortak değer, yaklaşım ve tavırlar benimsemeye başladıkları görülmektedir. Bütün dünyayı etkisine alan bu değişim süreci “küreselleşme” kavramıyla ifade […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Anadili Öğretiminde Ruhdilbilimsel Dilüretimi Yaklaşımlarını Dayanak Almak

Ruhdilbilim : (ing.psycholinguistics) :Bireyin, dili, üretme, kullanma ve anlama işlemlerini birer zihinsel gerçekleşim olarak inceleyen, bu nedenle bellek, konuşma algısı, kavram gibi dille ilgili alanlarını araştırma alanı içine alan: soysal ve ruhsal faktörlerin dil kullanımını nasıl etkilediğini araştıran dilbilim ile ruhbilim kesiştiği bir bilim dalıdır. (Richard, J. vd. 1985:234;Vardar, 2002:162) Ülkemizde, Türkçe eğitimi ve öğretiminde […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dedikodu Fiziği

Rahmetli Teyzem, çok bilge bir kadındı. Buna rağmen ara ara öyle sözler söylerdi ki, şaşırmamak mümkün olmazdı. Özellikle “gelinleri” çekiştirmeye bayılırdı. Bana ve kardeşlerime aşırı düşkünlüğünden, tabii… – Yahu, niye böyle yapıyorsun, dediğimde, cevabı hazırdı. – Ne yani, patlayacak mıyım, evladım?.. Sevgili Teyzem’in bu sözü, beni düşüncelere sevkederdi. Bir doğabilimci olarak, “patlamak” fiiline “dedikodu” bağlamında […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Termodinamiğin İkinci Yasası ve Sevgililiklerin Pörsümesi

Anadolu Bilim ve Teknoloji Stratejileri Araştırma Enstitüsü (BİLTES), Cumhuriyet Bilim Teknik, 31 Ekim 1992 Termodinamik, “ısıldevinim” demek. Çok kabaca “ısı” ve “hareket” (devinim) arasındaki ilişkileri inceleyen, bir bilim dalı… Birinci Yasa Termodinamiğin “iki temel yasası” var. Birinci yasa, “enerji korunumu” yasası. İlk kez, Lavoisier tarafından 18. yy ortalarında şöyle vazedilmiş: – Hiç bir şey vardan yok olmaz, hiç bir şey yoktan var olmaz. Sözün aslı Fransızca. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Hassstrroloji ya da Kısaca Hastroloji

Yazı başlığına bakıp: – Yahu, gayrı ciddiyet, Tolga Hoca’ya yakışmıyor, demeyin. Gerçi, “bilimsel” içerikli olmakla birlikte, bu tür yazılarıma “fantazi boyutunu” katmayı çok seviyorum, biliyorsunuz. Ama hiç gayrı ciddi olmadım. Onu da teslim edeceğinize güveniyorum. Sahi, yazı başlığına bakıp, yaklaşımımın size, “gayrı ciddi” olduğunu düşündürtecek birşey mi sezinliyorsunuz  ki! (Gülmeyin) Sizin ilk bakışta, başlıktan ne anlayacağınızı bilmiyorum. (Aslında galiba biliyorum!) Yine de ben, neden onu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız