Düzensiz Göçmen Durumu ve Türkiye, Türkçe, Türk

Neden savunulamadı? Savunma neden çok zayıf kaldı? Yanıt 12 Eylül ve 24 Ocak Ekonomi Politik kararlarında daha net görülebilir; önceden başlasa, sonradan hızlansa bile… Ve diğer ülkeler de olduğu gibi, Türkiye’yi de en uygun bir zamanda yalnız yakaladılar. Yalnız ve yeteri kadar ekonomik, politik, siyasi, askeri, etnik, dini işbirlikçi güç oluşturduktan sonra… ve saldırıya geçtiler. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Modern Mitoloji

“Adalet, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik tanrıçalarıyla modern mitoloji ve Ütopik koyun kafalılık! Kimi zaman insanı, kimi zaman bireyi, kimi zamanda toplumu anlamak uğraşına düşeriz. Ya yaşananlar ya da yaşanamayanlar bizi buna sürükler. Bireyin gündüz yaşayıp, gece yaşadıkları üstüne düşünmesi gibidir, bu uğraşı. Dünyada, bölgemizde, ülkemizde son onlu yılların en kanlı, en karmaşık, en çatışmalı, en […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bilimin Türk Sayıltısı

Görülen, gösterilen gerçek olsaydı, bilime gerek kalmazdı Gerçek, ne kadar korkunç olursa olsun, gerçeği bilmemekten daha korkunç olamaz. Gerçeği kavramak, öngörmek, az yanılmak için bilimsel bilgiden başka araç yoktur. Bilim ile millet, ulus, din belirleme olanağı yok, bu kavramlar, tarihsel, kültüreldir, bunun bilincini ancak bireyler düzleminde görebilirsiniz, toplumlar düzleminde ise neredeyse göremezsiniz. 1. Olağanüstü bilimsel […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

TDK’nın Devleti Dolandırması

Bir süre önce TDK’nın “dolandırma” sözcüğünün diğer bir  anlamının “devlet yönetmek” olarak örütbağ yansısına (web sitesine) koyması güncel yolsuzluk olaylarından olsa gerek eleştirilmiştir. Ancak eleştiri tepkisel ancak bilimsel değildir. Bu nedenle yanlış bir eleştiridir. Diğer bir deyişle, TDK hata yapmamıştır. Sözcükler, dilbilimde genel olarak  biçim/işlev/anlam boyutlarıyla incelenir. Anlam, sözcükte; sözlüksel anlam, bağlamsal anlam, tarihsel anlam, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Cumhuriyet Körlüğü ve Nankörlüğü

“Ne Diyarbakır anladı beni, ne de sen” Ahmet Kaya’nın bir şarkısındaki bu dize bu yazı için işlevli bir başlangıç Dünya ülkelerinde cumhuriyet olgusu, her ülkenin özgün tarihsel, toplumsal, ekonomik, kültürel, dinsel etkilerine ve uluslararası ilişki biçimlerine göre  farklı içerik, uygulama ve biçimlerde gerçekleşmiştir ve değişim dönüşümlerde aynı gerekçelerle ileri geri savrulmalarla süregelmiştir. İlerleyiş ve gerileyiş […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Biyokültürel, Tarihsel, Dilsel Varlık: İnsan

Dil, öznenin en derin mahremiyetinde bile olsa, açıkça ortaya konduğu andan itibaren bir iktidarın hizmetine girer. Dil içinde, her zaman iki özellik vardır: ileri sürmenin otoritesi ve yinelemenin sürücü özelliği. Dil bir yandan doğrudan doğruya bir şeyi ileri sürme özelliği taşır. Olumsuzlama, kuşku, olasılık, yargıların askıya alınması dilde özel işlemleyici öğeler gerektirir; bunların her biri […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türkçe Öğretimi ve Öğretmen

Dil eğitimi ve öğretimi süreci, ilkokuma ve yazma öğretimi tamamlandıktan sonra, anlama ve anlatma eğitimi başlamaktadır. Dili, dinleme ve ardından konuşma olarak edinen ve kullanan birey, çeşitli olumsuz dilsel ve dildışı etkenlerin etkisiyle dil kullanımında çeşitli kısıtlılıklar yaşamaktadır. Bunların başında kavram yetersizliği gelmektedir. Ölçünlü izlencelerle, okullarda, bu genel kısıtlılık ve yetersizliklerin giderilmesi amaçlanmaktadır:  Edinilen ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yıkımın ve Yükselişin Belirleyicisi: Ulusal Bilinç

Yokluğu ya da zayıflığı günümüzde bir ülkenin yıkımına tüm kapıları açan bir bilinç türüdür; ulusal bilinç. Ulusal bilinç, bilimsel bir sıçrayıştır toplumsal bilinçte ve bireysel bilinçte. Somutu, üzerinde yaşanılan toprak; soyutu ise bu toprak üzerinde üretilen, yaratılan tüm sanatsal, kültürel, bilimsel üretimlerin toplamıdır. Milletler, dinler, mezhepler üstü ve dışı bir bilinç biçimidir. Bu bilinç biçimi, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bölgemizde Kösteklenen ve Desteklenen Yaklaşımlar

  Türkiye Suriye’de neden çelişkili davranıyor. Çünkü bir yanda ABD’nin son baas/kamucu yönetimi yok etmek istiyor, Libya ve Irak’ta olduğu gibi. Ulusal devletler buralarda bütün kusurlarına, hatalarına, yanlışlarına karşın, ulusal kamucu, bağımsızlıkçı bir ekonomipolitik kültür işletiyorlardı. Diğer yandan, yine ABD PYD’yi bu amaçla destekliyor ve Türkiye Barzani’nin bölgeye girerek yardımını sağladı. Diğer yandan kendi ulusunun […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sosyal Gelişmede Gerileyişin Dayatılması

SOSYAL GELİŞMEDE GERİLEYİŞİN DAYATILMASI: KAPİTALİZMİN KRİZLERİ, AÇMAZLARI, AMAÇLARI VE KİMLİK “EMEĞİN ETNİK’LEŞMESİ, DİN’SELLEŞMESİ, ULUS’LAŞMASI” Kimlik, yalancı bir memedir; oyalar, ama doyurmaz. r. oymak Birey, tarihin belli bir kesitinde ortaya çıkan, hiçbir yer ve hiçbir kişiye bağlı olmayan varlıktır. Din ve ulus, insanın yalnızlığına ve korkularına çare sayılıyor. y. küçük Dünya kapitalizmi dinamik bir devingenlikle yapısal yeni krizini aşma, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sınıflı Toplumun Bilimsiz Düşünü: Töre

Ahlaktan çıkan ses kışısel değıl, sınıfsaldır. İnsanların durumlarına ilişkin aldatmacalardan kurtulmalarını istemek, aldatmacaları gerektiren bir durumdan kurtulmalarını istemek demektir (…)Tarihin hizmetinde olan düşüngünün ivedi görevi, insanların kendi kendilerine yabancılaşmalarının, öbür dünya ya da ahretle ilgili biçiminin maskesini düşürdükten sonra, kendi kendine yabancılaşmanın bu dünyaya ilişkin biçiminin maskesini düşürmektir. Böylece, öbür dünyanın eleştirisi bu dünyanın eleştirisine, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Eğitim Sorunları ve Eğitim Politikalarının Altüst Yapısal Bileşenleri

Toplumlar,  eğitim kurumlarının toplumsal/sınıfsal yapısının niteliğine göre biçimlenir. Bilimsel teknolojik düzey, ülkeler arası ilişkilerin niteliği, toplumsal işbölümü, sınıfsal özelliklerin tümünün karmaşık, her birnin tek tek eğitim dizgesinin oluşması ve yürütülmesi ve değiştirilmesinde etkileri vardır. Bu ilişkiler sınıfsal denge, ilişki ve ekonomik yapının yeniden ve kolaylıkla üretilmesi için ideolojik, kültürel aktarımların, etkilerin de bir aracı olmaktadır. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dr. Rıfat Oymak’ın Yazıları

ÖZGEÇMİŞ 1960, Kars – Sarıkamış’ta dünyaya geldi. Kars Merkez Ortaokulu, Atatürk Ortaokulu, Kars Ticaret Lisesi ve ODTÜ Tarih Bölümü’nde okudu Hacettepe Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi, Dilbilim  ABD, Türkçenin Eğitimi ve Öğretimi Programında yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Sırasıyla, ODTÜ, İnönü Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi çalıştı. National University of Modern […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Günceli Anlamak, Yorumlamak, Değiştirmek

Brecht şöyle demişti bir şiirinde, ben her yerde aç kalabilirim. Sermaye şöyle diyor, ben her yerde sömürebilirim. Vatana gerek yok.   Ekonomipolitik, insanların üretim güçleriyle karşılıklı ilişkiler içindeki üretim ilişkilerini inceleleyen bilim dalıdır. Bu bilim, maddi malların üretim, değişim, bölüşüm ve tüketim yasalarını insan toplumunun çeşitli gelişme aşmalarında inceler. Toplumun ekonomi politik tabanlı gelişme aşamalarını […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Serbest Pazar Muhafazakârlığı, Dadı Devlet Ve Demokrasi

Demokrasinin getirilmesi, diktatörlüğün geliştirilmesine dönüşebilir. Diktatörlüğün getirilmesi demokrasiye dönüşebilir. Bertolt Brecht 1. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Türkiye’nin ölümlü maden kazalarında dünyada ilk sırada hatta Çin’in bile önünde yer aldığını belirtti. MADEN OCAKLARINDA 100 BİN KİŞİDE ÖLÜM SAYISI Ülke      Ölüm Sayısı Türkiye             133 Kore                  122 Çin         […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kitle Toplumu Ve Karizmatik Lider İmgesi Oluşturma

Yapay kitle ve doğal kitle Freud, Kitle Psikolojisi ve Ben Analizi adlı çalışmasında, toplumlardaki doğal kitlenin yanında yapay kitlelerin de oluşturulduğunu, bunları dağılmaktan korumak için belli dış zorlamaların gerektiğini ve bu tür yapay bir kitleye katılıp katılmayacağı bireye sorulmayacağı ve hatta ayrılmaya yönelik hareketlerin şiddetle cezalandırılacağını belirtir. Freud a göre böyle yapay kitle içine giren birey özel […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Giz’lerle Dolu Bir Savaş Yanıtsız Büyük Sorular Ve Testere Filmi Düzeneği

Dünya Savaşlarından, mafya savaşlarına, tarla savaşlarından, kent içi kavgalara kadar EKONOMİK gerekçesi olmayan hiçbir savaş yoktur. Olaylar, bir ve büyük bir olgunun içerdiği birden çok olayın uygun biçimde bir araya gelmesi ile doğar, gelişir ve aynı yolla sönümlenirler.  Olayları anlamak içinde işte bu bir araya gelenleri artzamanlı ve eşzamanlı olarak çözümlemek ya da birleştirmek gerek. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ben Kapitalizm

Gerçekte bugün benim en büyük destekçim, dayanağım, kaynağım, besinim bilimdir. Bilimi, bilim üretim yerlerini, bilim insanlarını, bilimin sonuçlarını, getirilerini, götürülerini önemli ölçüde denetim altına alarak, beklenenden, öngörülenden, varsayılandan daha uzun yaşadım ve yaşamayı sürdürüyorum. Bilim benden önce başladı ama bendeki aralıksız, plansız, dengesiz, üretip satmak hastalığı yüzünden ki beni yaşatan da bu hastalıktır, bilimin sonuçlarını […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

İnsan, İnsan Hakları, Prehistorik Fikirler Ve Gerçekler.

İnsan hakları ancak evrenselse anlam kazanır. Çeşitliliğin canı cehenneme. “İnsanların kapalı yerlerde yaşadığı zaman artık geçti. Kimse taş çağında yaşayamaz. İnsanlar durumlarını bilerek seçimlerini yapabilir, her zaman da yeniliği seçerler. Yenilik, özellikle kültürel çeşitliliğin kaybı demektir.” Yeni bilimsel bulgular ve teknikler müthiş ilerlemeler sağlasa da bazen fikirler ilkel kalır. Kültür farklılığı adına vahşi kural ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Şerif, Rahip Ve Patron Dayanışması

1. FİLM Cnbce tv’de 21 Mart gecesi Hell on wheels adlı bir diziye rastladım, ilgimi çekti, izledim. Demir yolu yapımında kölelik ücretine uzun süreli yıkıcı bir çalışma içinde ve pislik yerlerde yatıp kalkan demiryolu yapım işçileri var. Yer yer çalışma, ücret ve yaşam koşullarına dayanamayıp direniş, isyan çıkarıyorlar. Örgütsüzler, direnişleri kendiliğinden, koşulların ağırlığı yüzünden gerçekleşmektedir. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Anadili Öğretiminde Ruhdilbilimsel Dilüretimi Yaklaşımlarını Dayanak Almak

Ruhdilbilim : (ing.psycholinguistics) :Bireyin, dili, üretme, kullanma ve anlama işlemlerini birer zihinsel gerçekleşim olarak inceleyen, bu nedenle bellek, konuşma algısı, kavram gibi dille ilgili alanlarını araştırma alanı içine alan: soysal ve ruhsal faktörlerin dil kullanımını nasıl etkilediğini araştıran dilbilim ile ruhbilim kesiştiği bir bilim dalıdır. (Richard, J. vd. 1985:234;Vardar, 2002:162) Ülkemizde, Türkçe eğitimi ve öğretiminde […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dünya ve Türkiye Özeti: Değişmiyor, Geriliyor

Kapitalist/emperyalist dünya,  tarihin en büyük, köklü, karmaşık çelişkisini yaşıyor ve aşmaya çalışıyor. Yıkım, şimdilik, büyük oranda enerji kaynağı ve büyük güçler arası paylaşım kaygısının odağı Ortadoğu, Asya’dır. Sorun ekonomipolitiktir. Yansımaları ise hukuk, kültür, bilim, sanat, din ve politika üzerindedir. Karmaşık çelişki, yıkım ve çürümeyi insanın üretimi ve insanın kendisi üzerinde etkili biçimde göstermektedir. İnsanla birlikte, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Tüccar Dincinin Dilinde Din

GÜNCELİN POLİTİK EKONOMİSİ: TÜCCAR-RANT DİKTATÖRLÜĞÜ TÜCCAR DİNCİNİN DİLİNDE DİN; DİNİNDE DİL ŞERİAT MI? ILIMLI İSLAM MI? – HİÇBİRİ: güncellenmiş feodal ticaret ve kölelik düzeni “Biz emin olan ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehlini peygamberlerle, şehitlerle, salihlerle bir gören ilahi emre muhatabız. Bakınız, sizlerle Haçlı Seferleri sırasında, müslümanlarla hristiyanların Kudüs’e sahip olmak için en kanlı savaşları yaptıkları bir […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kaotik ve Çılgın Kapitalizm

Sloganlar basittir ama gerçek tercihler yapmak gerektiğinde pek yardımcı olmazlar. N. Chomky Toplumsal yaşamda, yani bir toplumun yaşamında, her olayın bir politikekonomiye dayalı yani sınıfsal açıklaması vardır ve öncelikle bu bilinmeli, sonra buna bağlı diğer etkenler; toplumsal gerçeği tam anlamanın, açıklamanın başkaca bir yolu yoktur. Batılı ekonomistler, ekonomi çözümleyiciler, küresel şirketlerin liberal kapitalizminin, dünya ekonomisini […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Barış Süreci ve İstikrar

Bu devşirme yazıyı okurken, dünyadan Türkiye’ye bakıp, eşleştirme yaparsanız, dünyayı ve Türkiye’yi görülenlere birer adlandırma, kavramlaştırma zenginliği sağlamış olursunuz, belki.. Barış Süreci ve İstikrar:  Bu sözcükleri,  ABD ve Ulusararası Katil Güçlerin Komutanları, Küresel Şirketlerin Gezegensel Yöneticileri başka ülkeleri işgal ettiklerinde ve bu güçlere bağlı yerel iktidar sözcüleri ise ülkeler içindeki her tür muhalefete karşı ekonomik, politik, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kapitalizmin İşleyiş Yasaları

Dünyanın, büyük kapitalist devletler arasında bölüşülmesi, henüz hiçbir kapitalist devlet tarafından zaptedilmeyen bölgelerde engellerle karşılaşmaksızın genişleen bir sömürge politikasından, durmaksızın bölüşülen yenyüzünün tekelci egemenliğinin sömürge politikasına geçişti. Kapitalizm, yeryüzü halkının çok büyük bir çoğunluğunun bir avuç ileri ülke tarafından sömürgeci baskı ve mali bakımdan boğulma ile karşı karşıya bırakan bir dünya sistemidir. Kapitalist üretim sürecinin […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ortaçağdan Kalma Bir Şimdiki Zaman

ADAM AVLAMA YEMLERİ KÖPEK BALIKLARI İNSAN OLSALARDI (derleyen, toplayan, aktaran) Rifat Oymak Bay K., şu soruları sordu: “Komşum her sabah bir gramofonda müzik çalıyor. Neden müzik çalıyor? Duyduğuma göre beden hareketleri yaptığı için. Neden beden hareketleri yapıyor? Duyduğuma göre, güçlü olmayı gereksindiği için. Neden gücü gereksiniyor? Kentteki düşmanlarını yenmek için gereksindiğini söylüyor. Neden düşmanlarını yenmek […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Evrenin Evriminde İnsan

Evrenin Evriminde İnsan          İnsanın Evriminde Us                 Usun Evriminde Dil                    Dilin Evriminde Gerçek                                                                                                                          Düşünce en kolay, dille karıştırılır.   Devinim (hareket), evrenin, insanın, usun (aklın) ve dilin evriminde; bu dörtlünün oluşumunda ve dönüşümünde büyük bir gerçeklik ve içerik olarak eytişimini sürdürmektedir. Oluş ve yok oluş bu sürecin sonsuz başı ve sonsuz sonudur. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Cumhuriyet Neden Korunmalı?

Bilim, süregelen, işleyen, olan, olmakta olan, dahası olacak olanın oluş, sürüş bilgisinin edinilmesi etkinliğidir. Aynı zamanda, olmamış, sürmemiş, oluşturulmazsa olmayacak olanın oluşturulması öncesinin de olmazsa olmaz etkinliğidir. İkinciye artık bilimden ayrı söyleyemediğimiz uygulayımbilim denmektedir. Cumhuriyet, bilim ve uygulayımbilim etkinliklerinin eşgüdümü ile korunup geliştirilebilir. Korunup geliştirilmesi zorunludur. Türkiye’de ve çevre coğrafyalarda yaşamakta olan, yaşayacak olan her insan teki, doğa […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Pakistan İzlenimleriyle Türkiye’yi Düşünmek

GİRİŞ İngiltere’de yl / doktora yapmış, alımsatım işleriyle uğraşan entelektüel bir bayla tanıştım. Varlıklı bir ailenin siyasal bilinci bilimle beslenmiş biri. İngiltere’nin kendisine “İngiliz pasaportu verelim” önerisini “ama Pakistan harika bir ülke” diyerek reddetmiş; ama yıllar önceymiş. Bana uyarıda bulundu “çok tehlikeli bir süreç işletiliyor ülkenizde, dikkatli olun, teslim olmayın sürece.” Yaşadıkları dönüşümü, iç çatışmaların […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bireyin Toplumsal Rolü

Birey etkiyen, etkilenen, değişen, dönüşen bir varlıktır. Birey, toplumsallığa bağlı bir olgudur, durumdur, süreçtir,sonuçtur. Birey toplumsallığın doğurduğu, toplumsallığın ürettiği bir gerçekliktir. Birey biyososyal, biyofiziksel, sosyopsikolojik, ekonomipolitik, sosyokültürel, tarihsel biricikliğin kavramsal adıdır. Dünyayı küresel ölçekte etkileyen, toplumsal ekonomik ve zincirleme olarak kültürel, sanatsal, düşünsel, güncel yaşamı dönüştüren bilimsel bulguların üreticisi olan bilimci bireyler dışında kalan tüm […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dilsel Etkinlik Olarak Okuma

Okuma, düşünenin düşüncelerini, araştırmalarını, bulgu veya yorumlarını yazılı olarak aktardığı, yansıttığı, paylaştığı kavramsal/dilsel veriyi, yani üretileni, yeniden üreterek anlam varsıllığı yaratma, bilme, öğrenme, birleştirme, yorumlama, yeni bir anlam oluşturma, bir anlamı zenginleştirme ya da bir anlamı eleştirme amaçlı dilsel, doğal olarak düşünsel bir etkinliktir. İç konuşma olarak adlandırılan seslendirilmeyen, yazılmayan, paylaşılmayan dilsel etkinlik de içinde […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Zor’u Zor Zorlar

Osmanlı imparatorluğunun kuruluşu zor’un sonucudur. Osmanlı imparatorluğunun yıkılışı zor’un sonucudur. Tanzimat  zor’un sonucudur. Meşrutiyet’ler zor’un sonucudur. Cumhuriyet, kurtuluş ve kuruluş zor’un sonucudur. 1960  zor’un sonucudur. 1971  zor’un sonucudur. 1980  zor’un sonucudur. 2002  zor’un sonucudur. Bütün bu zor’lar, ulusal uluslararası, uluslarüstü ekonomik, sosyal, tarihsel gerekçlerin etkileriyle gerçekleşmiştir. Her zor’da her bir etki, diğerine göre fazla ya […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Pakistan’dan Türkiye’ye Bakış 2

Küresel sermaye ve onun teorisyeni İngiltere,  silahlı kanadı ABD ve gölge destekçisi AB, ortadoğu, Türkiye, islam dünyasına gericiliği dayatmış ve ciddi yol almış durumdadır. Buralarda, bir içsavaş var ve sürüyor; sorun bu iç savaşa henüz halkın katılmamış olması. Katılması gerek. Kendinden yana savaşa katılmalı ki, savaş da iç savaş da bitsin. Son günlerde gazetelerde baş […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türkçenin Öğretiminde Anadil, Araç Dil, Amaç Dil İlişkisi

Değişik amaçlarla, Türkçeyi öğrenmek isteyen, diğer dillerin kullanıcılarına, Türkçe öğretimi ülke içinde ve dışında yaygınlık kazanmaktadır. Buna koşut olarak, bu alanda araştırmalar, öneriler, yöntemler de gelişmekte, makale, kitap yazımı, yayımı çoğalmaktadır. Bu çalışmaların bir bölümünü, Türkçeyi başka dil kullanıcılarına öğretenlerin deneyim, araştırma ve gözlemlerini paylaşmaları oluşturmaktadır. Ben de bu yazımda,  2 yıldır anadili Urduca olan, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yoz-Yorum

Yorumlama, iletişimde kod çözme ile ulaşılan bildirim içeriğine o andaki tüm ilişkiler başka koşullar çerçevesinde yeniden anlam verilmesi süreci. Kimi durumlarda kod çözülmesi ile ulaşılan anlamla, yorumlama sonucu ulaşılan anlam arasında herhangi bir ayrım ortaya çıkmamakta, kimi zaman ise ikisi arasındaki ayrım çok büyük olabilmektedir. [i] Yoz yorum, çıkarlara, beklentilere, duruma uygunlaştırmak için, bir gerçekliğin özüne […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dil Tartışmalarına Pakistan’dan Katkı

DİL [osmanlıca-türkçe] TARTIŞMALARINA PAKİSTAN ÖRNEĞİ ÜZERİNDEN KATKI Güncel dilbilimin üç güçlü vargısı bize bilinen bir gerçeği, güçlü biçimde haykırmaktadır; ey insanlar dil ile oynayamazsınız. Ekonomik, politik, kültürel, dinsel, bilimsel hiç bir alanın hiçbir etkisi, olgusu, vurgusu, bulgusu, gerçeği dile, dilin öz işleyişine etki edemez, değiştiremez. Dile ilişkin kararlar alamazsınız. Alsanız da dile uygulayamazsınız. Dilbilimin iki […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Anılardan Alınanlar: Münevver Ayaşlı

Rumeli ve Muhteşem İstanbul, Osmanlı Avrupası’ndan Hatıralar / Münevver Ayaşlı Timaş Yayınları, 2008, İstanbul “Babacığım, padişahını sevmeyen vatanını sever mi? Halifesine baş kaldıran iyi bir müslüman olur mu? Anı/lar, yaşamı, dönemi, dünyayı, ülkeyi, bölgeyi, insanı, ilişkileri,  yazan bireyin öznel yaklaşımı ile değerlendirilerek yazıya aktarılan bir yazı türüdür. Osmanlı İmparatorluğu’nun sallanmaya, çatırdamaya başladığı, yıkıldığı ve Türkiye’nin […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Tarihçinin Öztarihinden: Ortaylı 1

Zaman Kaybolmaz, İlber Ortaylı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2013, İstanbul İlber Ortaylı’dan altını çizdiklerimi iki ya da üç yazıda tamamlayacağım. İlginç ve gerekli görenler, kitabı alır okurlar. Ad diziniyle birlikte, 627 sayfa. Kitap okuma eğiliminin az olduğu ülkemizde, bunu insanlar okumalılar dediklerimdir altını çizdiklerim, bu yolla ulaştırmaya çalışalım, eğitişim dergisi aracılığıyla. Ortaylı Hoca, özgün […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Tanrı ve Sevi

Kimileyin, insanların inandıklarına,  inandıklarına bağlılıklarına, bağlılığın yeniden çok güçlü inanç oluşturduğuna deyim yerindeyse, yeniden yeniden üretilebildiğine, tam, eksiksiz, güçlü gerekçeler bulmak zorlaşıyor. Anlaşılmaz,  anlam verilemez değil. Ancak, insana, günümüz insanına, milyonlarca yıllık geçmişin birikimlerinden böylesine uzak, böyle ilişkisiz, böyle kopuk olmalarına akıl sır erdiremiyorum. Nasıl becerebildikleri benim için ciddi bir soru? Tüm dış etkilere, özel […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kırmızı Kanla, Kara Mikrop Savaşı

Bu yazının amacı,  bir süre önce yitirdiğimiz devrimci halk ozanı sevgili İhsani’yi anmak, O’nun güncelliğini yitirmeyen, etkili, sıcak, özel, insansı sesi ile bizleri büyüleyen şiirinden-MEKTUP- yola çıkarak günümüze ilişkin değerlendirmelerde bulunmaktır. Ozanımızın tam olarak ne zaman ürettiğini bilmediğim, ancak 77-78 li yıllarda seslendirdiği bu şiirinde, günümüzde de olanca şiddeti ile süren bilime, halka, üretene, vatana […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Çözülenlerin Çözücü Çözümleri

“çözüm, çözümsüzlük, sorun, fırsat, şans, imkân, barış, demokrasi” Ekonomik, tarihsel, bilimsel, toplumsal, siyasal artalan da ne olursa ve ne kadar güçlü ya da zayıf olursa olsun, Türkiye özelinde, bilinç bulandırma, hatta bilinçsiz kılma, bilinç saptırma, uyutma, uyuşturma ensonu akılsızlaştırmada, dünyanın birçok bölgesine göre, dil ve anlatım çok etkili bir araç olarak kullanılmaktadır. Kuşku yok ki, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Tarihçinin Öztarihi: Ortaylı 2

Zaman Kaybolmaz, İlber Ortaylı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2013, İstanbul Önceki sayıda belirtildiği gibi, Ortaylı’dan altını çizdiklerim 3 yazıda tamamlanacak. Bu sayı 2 ile sürüyor. Umarım yararlı oluyordur. Böyle gariptir bizim üniversiteler; son derece muhafazakar, vizyonu kıt, düşünmeyi bilmeyen adamlarla doludur. Bunu burada söylemek lazım. Bu bizim özeleştirimiz. Türk halkı ve Türkiye, iç harbe […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türkiye: Doğu, Tarih, Güncel

DOĞA DURUMUNDA DOĞU İNSANI; TARİHSEL GÜNCEL TÜRKİYE Toplumsal tutum ve davranışları anlamak, yersiz şaşırmayı, düşkırıklığı yaşamayı, öfke duymayı, uzaklaşmayı, karamsarlığı, kızgınlığı önleyen tek yoldur. Anlamak, öngörmektir de. Toplumsal durum, tutum, davranışları anlamak ise, bakıp düşünmekle, duyup yorumlamakla, okuyup değerlendirmekle yeter düzeyde gerçekleşmez. Kuşkusuz anlamak için bunlar da gereklidir. Ancak, anlamanın bunların yanında, bunlardan öte, bunlardan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Demokrasi Demagojisi

İnsan birlikleri, insan toplulukları, toplumlar; ekonomik, kültürel, ulusal, dinsel, etnik vb. olgular/kavramlar çevresinde birlikte yaşamaya çalışan, istençli olmayan, zorunlu bireyler birliğidir. Birey, benzeri olmayan, biricik olan, bu özelliklerini özgürce yansıtan, yaşatan, geliştiren insan tekine denir. Günümüzde ise birey, örgütlü insan olarak tanımlanır. Birçok örgütte etkinlik gösteren insan teki, gerçek, gerçekçi birey olarak değerlendirilir. Birey ancak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Çürüyen Din, Çürüten Din

Çoğu zaman, önder, hükümdar ya da ayrıcalıklı bir sınıf, yeryüzündeki egemenliğini güçlendirmek için, ona dinsel görevler eklemiştir ya da politik gücü elinde tutan sınıfla dinsel grup arasında bir çıkar ortaklığı kurulmuştur. A. EINSTEIN ÖN SÖZLER… Atatürk dinin yüceliğinden, ulviyetinden ve kutsiyetinden söz ederken; “dini siyasete alet edilmesin,din şahsi çıkarlar için kullanılmasın” demekte ve şu olayı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Türbanın İki Yüzü ya da İki Türban

Bilim, görünendeki görünmeyeni görmektir, göstermektir, gözükür kılmaktır. Bilim, bilinendeki bilinmeyeni bilinir kılmaktır. Bilim görünen, bilinen, duyumsananda gizli olanın işleyiş yasalarını açığa, bilince çıkarmaktır. Bilim bu işlemleri, işleri yaparken, her zaman her yerde, herkesçe denenebilirlik olanağı verdiği için, bilimsel bilgi TEK VE EN GÜVENİLİR BİLGİ’yi sunar, insanlığa. Bu tek ve en güvenilir bilgi sunma olanağını bir […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Evrenden Türkiye’ye Bakabilmek

Bilinç, insanın içinde ya da ilişkide olduğu nesnel gerçekliğin anlaşılması için sürekli olarak işlettiği düşünsel süreçlerin tümüdür. Sosyal gelişme ile, bu gelişmenin bir aşamasında zorunlu olarak ortaya çıkan ‘dil’, doğayla uğraşısında etkin bir güç olan emek, bilincin oluşması ve gelişmesinde temel etkenlerdir. İnsan türü bilinç gücüyle, soyut-somut, dolaylı-dolaysız kendini, yaşamını etkileyen olgular, olaylar üzerine; bunların […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Savaş ve Uygarlık

“Bana kalırsa şunu kabul etmeliyiz ki, ne mal mülkle ilgili hak duygusu, ne yürek temizliği, ne dürüstlük, ne tanrıya, öbür dünyaya ve tanrının sonsuz adaletine inanmak, ne şövalyelik, ne namus, ne de yurtseverlik uygarlığın belirgin özelliklerinden değildir. Uygarlığın özü, vahşilerin ulaşamadıkları bir şeydir, kuşkusuz; bundan ötürü de ilkel erdemlere bağlı değildir. İki yüzyıldır, soylu vahşi […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Atatürk’ün Sözcelerinin Dilbilimsel Çözümlemesi

“Benim, ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri; fakat bu ihtiraslar, yüksek mevkiler işgal etmek ve büyük paralar elde etmek gibi madde emellerin tatmini ile ilgili değil. Ben bu ihtirasların gerçekleşmesini vatanıma büyük faydaları dokunacak, bana da liyakatle yapılmış bir görevin canlı iç rahatlığını verecek büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün yaşamımın ilkesi bu olmuştur. Ona […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

İşbirlikçi, Hain Değildir!

Bilim Evren, yerküre, insan her şey bir bütün ve bir bütünün bir parçasıdır. Her şey parça, her şey bütündür. Bilim, parça bütün ilişkisini ortaya çıkarmak, bilince ulaştırma çabasıdır. Bilim varolanın, varoluş biçimini, varoluş sürecini saptamak, bilinir kılmaktır. “Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir” özdeyişi, bir diğer deyişle şu anlama gelir; beni, onu, bunu, şunu değil; […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bilimin Estetiği, Bilimin Dili

Sonsuz/uzak ve yakın/dar anlamıyla insanın çevresi ya da daha soyut, somut nesne karşılığı olmayan kavram dünyası, insan türü için birer KONU’dur. İncelenmesi, bilinmesi, anlatılması, hakkında yorum yapılması gereken bir konu sınırsızlığı ile kuşatılmışız. Aşk, acı, yoksulluk, sevinç, sömürü, savaş, özgürlük, barış, sosyalizm, ev,  köy, kent,   kapitalizm, hayvan, bitki, okyanus,  faşizm, eğitim, bilim, dost, düşman,  arkadaş, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Avrupa [Emperyalist] Birliği

Bilimsel bakış, görünendeki ya da gösterilendeki gerçeği görmektir. Görünen ve gösterilen Avrupa Birliği: uygar ülkeler, gelişmiş ülkeler, dünyayı düzenlemek, güzelleştirmek; dünyaya ekonomik, kültürel, demokratik özürlükler taşımak isteyen ülkeler birliğidir. Kısaca AB olarak kullanılan bu kavram, ülkemizde bir sopa, bir tehdit, bir ölçüt, bir güç, bir amaç, bir hedef; ulaşılması güç bir mucizeler dünyası olarak gösterilmektedir. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Atatürk Döneminin Ekonomi Politiği

Kemalizmin ekonomi politikalarını tanımadan, bu politikaların ürünlerini, sonuçlarını kanıt olarak görmeden, kavramadan ne Türkiye’nin bugünü/dünü ne de uluslar arası ilişkilerimizin dünü/bugünü anlaşılabilir.  Yaşamakta olduğumuz sosyal yıkımlar, felakete varan ekonomik dağılmalar, uygulamaya konan politikalar; bu politikaların gerekçeleri; imfler, dünya bankaları vd. ancak Atatürk döneminin anlaşılmasıyla kavranabilir. Kemalizmin ekonomik politikalarının özünü aşağıdaki beş açımlamada görebiliriz. Dış ilişkilere […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sol’suzluğun Sonu Aklın Sonunu Getiriyor

Kaçınılmazla karşı karşıyayız. Olanlar, olacak olanlardı ki oldular. Ülkemiz ve halkımızın boğazlanması için bir adım daha atıldı. Yerel Seçim adlı oyun süreci yasalara uygun işliyor. Yasalar, Doğa ve toplum yasaları. Asla şaşmaz, asla mucizelere yer ve olanak vermez. Belki geciktirilir ama önlenemez doğa ve toplum yasaları. Ve hep ileri doğru işler. Ve hep iyiye doğru […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Başarılı Lider Kimmiş?

Bir kişinin yaşamı, yaptıklarının toplamıdır. Bu toplam doğruları ve yanlışları içerir. Kuşkusuz, hatasız insan olmaz. Ama hataları yalnızca kendilerine değil, Diğer insanlara da zararlar verenler; kötü anılırlar. Doğruları ile insanlara yarar getirenler; unutulmazlar. Ve, hep güzel, iyi, doğru ve saygın bir yad etmeyle anılırlar. Doğruları, yanlışlarından çok olanlar. Yanlışları ile kimseye zarar vermeyenler. Ölümlerinden sonrada […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Devrimcilik

dare-i maslahçılar köklü devrim yapamazlar. M.Kemal Atatürk Devrimcilik, elde olanı, var olanı, mevcut olanı, kalıt olarak alınanı korumak değil; onu geliştirmek, dönüştürmek, ilerletmektir. Devrim,  karşıtı olan;  karşı devrimle uyuşarak, uyumlaşarak, ılımlı davranarak, yaşayamaz. Devrim eskinin içinden doğar, eskiyle çatışarak gelişir, eskiyi yıkar, yeniyi kurar. Kurduğu yeniyi yalnızca korumaya kalkar ama onu ilerletmezse, kurduğu yeniyi yitirir. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

3 Mart 1924: Öğretimin Birliği Yasası Üzerine

3 MART 1924: ÖĞRETİM BİRLİĞİ YASASI ÜZERİNE Rıfat Oymak Eğitim, dünyayı, doğayı, insanı anlama sürecinin adı. Eğitim, bu sürece katkıda bulunma, bu süreçten katkı almanın adı. Eğitim, doğayı, insanı olumlu biçimde dönüştürmenin bilgisi ve bilinci. Eğitim, insandaki yetileri yeteneğe dönüştürme istemi ve yöntemi. Eğitim, aile, yöre, il, ülke, insan, canlı evrenin sevgisini edinme. Eğitim, insan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sabahattin Ali İle Söyleşi

ÖNDEYİ Sevgili okur, Bundan 96 yıl önce (25 Şubat 1907) dünyaya gözlerini açan, kırk bir yıllık biyo-sosyal; yirmi iki yıllık yazın yaşamı olan; bu dönem içerisinde, kültür, sanat ve politik tarihimize yüzün üzerinde öykü, yetmişten fazla şiir, terkib-i bend, mesnevi, şarkı, on altı edebiyat yazısı, kırk bir politik makale, yirmi iki çeviri, üç roman katan; […]

Yazının devamı İçin tıklayınız