Sencil…

Sayı 32- Ekim 2011

İnternette, İlhan Selçuk’un Cumhuriyet’te çıkmış yazılarını okuyordum. Bir İlhan Selçuk seçkisi yapmışlar. Birçok okunası yazı var. Benim gözüme ilişen yazı ise İlhan Selçuk’un 4 Nisan 1997’de çıkan “Sencil…” başlıklı yazısı. Selçuk, bu yazısında bir dostunun öğüdünü dile getiriyor: “Sözcükler üzerinde düşüneceksin!.. İlk elde aklına gelen sözcük yerli yerine oturmayabilir, daha iyisini arayacaksın; bulacaksın, olmazsa yaratmaya bakacaksın…” Bu sözden yola çıkarak kendisinin sıkça kullandığı “sencil” sözcüğünün Türkçe sözlükte yer almadığını söylüyor, günümüz bencilliğinin yanında senciliğe duyulan gereksinimi anlatıyor ve bir çağrı ile yazısını bitiriyor: “Gelin‘sencil’ sözcüğünü Türkçe sözlüğe elbirliğiyle yazalım.” Bu öneri bugün için de geçerli. Çünkü “sencil” halen sözlüklere girmiş değil.

Şöyle bir etrafa bakıyorum, hangi pencereyi açsam bencillik çıkıyor karşıma. Bir çıkar mücadelesidir gidiyor: Bencil çıkarlar. Okulda bencilliği görürsünüz, işte çalışırken, bir fatura kuyruğundayken, belediye otobüsüne girmeye çalışırken, parkta otururken… Atasözlerine bile işlemiş: Her koyun kendi bacağından asılır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, benden sonrası tufan… Bunca bencilliğin içinde sencilliğin sözlüklerde yer edinmemesine şaşmamak gerekir. Fakat herkesin kendi gözlemlerinde, yaşamında yer alan bencil olumsuzlukların giderilmesi için sencilliğe gereksinim var ve bu gereksinim sencil sözcüğünün varlığı ve kullanımı ile olanaklı. Öyle ya, sencil sözcüğü var olmasaydı sencilliği anlatıp yaşayabilir miydik? Yaşasaydık bile bu tam anlamıyla sencil bir yaşam olmazdı. Çünkü anlamını bilmediğimiz bir davranışa dönüşürdü sencillik, yani bilinçsizleşirdi.  Öyleyse sencil sözcüğünün tanımının yapılması, sözlüklerde yer alması; sencilliğin sözlüklerden sonra yaşama ve uygulamaya girmesini kolaylaştıracak ve özendirecektir. Peki, sencil sözcüğünün tanımı nasıl yapılmalı? Yapılacak tanımın yöntemini İlhan Selçuk gösteriyor: Sencilce yapılacak bir sencil tanımı.

Türk Dil Kurumu, belirli aralıklarla Türkçe Sözlük’ü yeniliyor, kullanılmaya başlayan sözcükleri Türkçe Sözlüğe ekliyor, artık kullanılmayanları sözlükten çıkarıyor. Büyük Türkçe Sözlük, en son 2005 yılında güncellendi. Yakın zamanda güncellenmiş yeni baskısı çıkacaktır. “Sencil” sözcüğünün yeni oluşturulacak sözlükte yer almasında etkili olabilir düşüncesiyle bir tanım önerisinde bulunmak istiyorum:

sencil: 1. Karşısındakini düşünen, karşısındakinin çıkarlarına kendi çıkarlarını yeğ tutan.

2. Karşısındakinin görüşlerine değer veren.

Bu tanım, her tanım gibi eksik ve belki de hatalı bir tanım. Zaten bencilce oluşturulmuş bir sencil tanımı. Tanımın üretkenleşmesi ve sencilleşebilmesi için herkesin katkısı gerekli. Sözgelimi TDK’nin internet sitesinde öneri-görüş sayfası niteliğindeki Türkçe Tartışma Topluluğu bu konuda ön açıcı olabilir. Türkçe Tartışma Topluluğu, Türkçeye ilişkin varsıllaştırıcı tartışmaların yapılabileceği bir alan niteliğini taşıyor. Bu bağlamda yeni tanım önerileri bu sayfada paylaşılabilir. Böylelikle TDK’nin Türkçe Tartışma Topluluğunda oluşturulacak olan “sencil” tanımı havuzu ile sözlük ekibinde yer alacak bilimcilere yardımcı olunabilir. Onların nitelikli bir tanım oluşturması sağlanabilir. Ayrıca “sencil” sözcüğünün gelişmesinin bir başka yolu da, o sözcüğü sözlüklerde henüz yer almasa bile kullanmak, dillendirmek, kulaklara çalmaktan geçiyor. Sözlüğü hazırlayanlar bu gelişmeye yabancı kalmayacaklardır.

Türkçeyi kötülemek; zaten Türkçe hiç varsıl değil demek; Türk Dil Kurumu hiç çalışmıyor, yabancı sözcüklere karşılık bulmuyor demek, kişinin kendi sorumluluğundan kaçması demektir. Çünkü dili geliştirecek ve varsıllaştıracak olan başka kişiler-kurumlar değil, öncelikle o dilin kullanıcılarıdır. Duyarlı bir dil bilinci, kültürel birikimi ve geliştirilmeye-üretilmeye elverişli yapısı ile Türkçeyi daha da varsıllaştıracaktır. Dil, işlendikçe parıldayan bir altın gibidir. Türkçe Tartışma Topluluğu’nda tartışılabilecek ve bireysel kullanımla varlığı güçlenecek olan “sencil” sözcüğünün Türkçe sözlükte elbirliğiyle oluşturulacak tanımı, işlenen altının İlhan Selçuk’a göz kırpan bir motifi olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir