OKUL ÖNCESİ KURUMLARINDA KARŞILAŞILAN PROBLEM DAVRANIŞLAR VE ÖĞRETMENLERİN BAŞ ETME YOLLARI
Özet
Araştırma okul öncesi kurumlarda karşılaşılan problem davranışlar ve bu davranışlarla baş etmede okul öncesi öğretmenlerinin kullandıkları yöntemlerin neler olduğunu belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak “ Okul önsesinde karşılaşılan problem davranışlarla alakalı araştırmanın alt amaçları göz önünde bulundurularak oluşturulmuş açık uçlu ya da yarı açık uçlu sorular” kullanılmıştır. Çalışma grubu olarak Kars il merkezindeki bağımsız okul öncesi kurumlarda görev yapan 15 okul öncesi öğretmeni belirlenmiştir. Araştırma sonucunda okul öncesi kurumlarda en sık karşılaşılan problem davranışlar olarak “kurallı bir ortama ayak uydurma zorluğu, küfür etme, tırnak yeme, saldırganlık, paylaşım sıkıntısı, etkinliklere katılmak istememek, kıskançlık, kavgacı tutumlar sergilemek, şiddete baş vurmak, gelişim yönüyle problem davranışlar” davranışları belirlenmiştir. Araştırmaya göre okul öncesi öğretmenleri bu davranışlarla başa çıkmada en çok “çocuğun fikirlerini önemsemek, ona değerli olduğunu hissettirmek, rehberlik sevisinden yardım almak, özel etkinlik planı oluşturma ve ödül ve pekiştireç uygulamak” gibi yöntemleri kullandıkları belirlenmiştir.
Anahtar kelimeler: okul öncesi, problem davranış, sınıf yönetimi
GİRİŞ
Sınıf yönetimi; öğretmen ve öğrencilerin çalışma engellerinin en aza indirilmesi, öğretim zamanının uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılımının sağlanmasıdır.Sınıf yönetimi kararlan, öğrencileri kontrolden çok, eğitimin kalite ve sürekliliğini sağlamaya yönelik olmalıdır. İyi bir sınıf yönetimi, iyi bir öğretime bağımlıdır. Bu anlamda sınıf yönetimi araç, kaliteli bir eğitim amaçtır. Sınıf, eğitim-öğretim etkinliklerinin gerçekleştiği ortak bir yaşama alanıdır. Öğrenci ve öğretmenlerin zamanının büyük bölümü, bu ortak yaşama alanında geçmektedir. Sınıfta geçirilen süre içinde, öğretmenler ve öğrenciler önceden belirlenen amaçlar doğrultusunda ve belirli programlar çerçevesinde bu ortak yaşamın özneleri olarak çeşitli roller gerçekleştirirler. Ancak; sınıf içindeki yaşantıların, önceden belirlenmiş amaçlar doğrultusunda gerçekleşmesinden öncelikle öğretmen sorumludur. Başka bir anlatımla, sınıfta öğrenme ortamının ve yaşantıların düzenlenmesi ve yönetilmesi, öğretmenin sorumluluğundadır (Aydın, 1998, s.2).
İstenmeyen davranışların anlaşılması ve sorunların doğru bir yaklaşımla çözülmesinin önkoşulu çocuğun tanınmasıdır (Aydın, 2007;)
Problem Davranışların Ölçütleri
Davranış bozuklukları çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı, iç çatışmalarını davranışlarına aktarması sonucu ortaya çıkar. Hırçınlık, sinirlilik, saldırganlık, inatçılık, yalan, çalma, küfür gibi davranışlar davranış bozukluklarına girer.Bir çocuğun davranışının bozukluk sayılabilmesi için bazı ölçütler gerekir (Bull ve Solity, akt.Sağlam 1996):. Bu ölçütler:
Yaşa uygunluk: Her gelişim döneminin kendine özgü davranışları vardır. Bu nedenle çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerini iyi bilmek gerekir.
Yoğunluk: Örneğin: beş yaş çocuğunda öfke ve huysuzluk doğalken, bu davranış başkasına fiziki zarar verme şekline dönüşürse, davranış bozukluğu kategorisine girer.
Süreklilik: Çocuğun belirli bir davranış türünü ısrarlı biçimde ve uzun zaman devam ettirmesidir.
Cinsel rol beklentileri: Erkeklerde kızlara oranla daha saldırgan olmaları beklenirken, davranışlarıyla erkeklere benzer saldırgan davranan kızların davranışları normalden sapan davranış grubuna girer
Problem Davranışların Başlıca Nedenleri
Dikkat Çekmek: Çocuğa gerekli sevgi ve ilgi gösterilmediğinde ya da yeterli zaman ayrılmadığında dikkat çekmek için davranış bozukluklarına yönelir.
İntikam Alma İsteği: özellikle dayak yiyen sevgi verilmeyen çocuk anne babasından intikam almak ister. Otoriter ve baskıcı tutum, katı disiplin anne babaya karşı öfke ve nefret duygularını gelişmesine ve buna paralel olarak baş kaldırıcı bir bireyin oluşmasına neden olur.
Yetersizlik: Çocuğun kendisine güvensiz olması davranış bozukluklarına neden olur. Anne ve babanın aşırı koruyucu hoşgörülü tutumu gerektiğinden fazla özen gösterilmesi fazla kontrol anlamına gelir. Sonuçta çocuk diğer kimselere aşırı bağımlı, kendine güveni olmayan, duygusal olarak çabuk kırılan bir kişi olur. Bu durum çocuğun kendi kendine yetmesine olanak vermez ve davranış bozukluklarına neden olur.
Okul öncesi dönem çocuklarında sıklıkla karşılaşılan başlıca problem davranışlar; Altını Islatma, Okul Korkusu, Saldırganlık, İçe Kapanıklık İnatçılık, Hırsızlık(kleptomani) Yalan Söyleme vb.
Altını Islatma (enürezis)
Başlıca nedenleri, Sinir kas kontrolünün gelişmesindeki gecikmeden kaynaklanabilir. Ruhsal nedenlere bağlı olabilir. Aşırı hoşgörü, yetersiz ilgi kıskançlık, korku ve kaygı gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Ailesel bir yatkınlık durumu söz konusu olabilir. Bedensel hastalıklar (böbrekte veya idrar yollarında sorun) altını ıslatma davranışına neden olabilir.
Baş etme yolları, Çocuk önce tıbbi muayeneden geçirilmeli ve eğer gerekiyorsa ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Çocuğa, idrarını kontrol edebilecek fiziksel olgunluğa ulaşma olanağı tanınmalıdır. Doğduğu günden itibaren çocuğa uygun bakım verilmeli, altını ıslatınca hemen değiştirilerek çocukta temizlikten haz duyma alışkanlığı oluşturulmalıdır. Ailelerin çocuklarına bu konuda yapabilecekleri en temel şey bu durumun çocuğun hatası olmadığını kabul etmek ve çocuk bu durumdan kurtulana kadar sabırla beklemektir. Çocuğa karşı ilgisiz davranmaktan, kötü söz ve dayaktan kaçınılmalıdır. Kardeşi olunca çocuk ihmal edilmemelidir.
Okul Korkusu
Başlıca nedenleri, Okul korkusunu ortaya çıkaran etkenin kaynağı “Anneden Ayrılma” korkusudur. Çocuk kendi yokluğunda anne ya da babasına bir şey olacağından ya da kendisini bırakıp gideceğinden korkmaktadır. Boşanma, yeni bir kardeşin doğumu, taşınma, maddi sorunlar, hastalık, yakın birinin ölümü gibi stres yaratan olaylar okul korkusunda etkili olmaktadır.
Baş etme yolları,Çocuk için arkadaş toplantıları düzenlemek ve ona yeni oyunlar öğretmek, anne babasına bağımlılığını azaltır. Çocuğa, korkusunu ifade etmesi için fırsat verilmelidir. Sorunun çözümünde aile ile okulun işbirliği içinde olması ve çocuğun kararlı bir tutumla okula gönderilmesi çok önemlidir. Çocuk okuldan korksa da gitmeye devam ediyorsa ödüllendirilmelidir suçlanmamalıdır, alay edilmemelidir. Okul korkusunu ortaya çıkaran etkenin kaynağı “Anneden Ayrılma” korkusudur.
Saldırganlık
Başlıca nedenleri,ailenin çocuk eğitiminde endişeli olması, yanlış eğitim vermeme düşüncesi ile çocuğun üzerine gereğinden fazla düşme.Aile fertlerinin birbirlerine saygı duymamaları, sürekli olarak karşılıklı hakaret etmeleri.Çocuğun, saldırganlığın aşırı derecede kısıtlandığı bir ortamda yetişmesi.Çocuğun kendine güvensiz bir şekilde yetiştirilmesi.Çocukların yer aldığı gruplarda saldırgan davranışların kabul görmesi.Çocuğun istediği şeylerden sürekli yoksun bırakılması.TV’ de ki şiddetin çocuklarda saldırganlık eğilimini artırdığı düşünülmektedir. Kılıç, S. (2007).
Baş etme yolları,saldırgan davranışın yerine yeni bir davranış koyma konusunda aile ile işbirliği yapılmalıdır. Aile ile birlikte çocuğun yeteneğinin ve ilgisinin olduğu bir alan belirleyip bu alanda çocuğun okul dışında olduğu gibi okul ortamında da kendisini ifade etmesine olanak sağlamak çok önemlidir.Okul güvenliğini sağlamak için gerekli fiziksel önlemlerin alınması çok önemlidir. İstenmeyen olayların sıkça meydana geldiği koridorlar, spor alanları, okulun giriş çıkış yerleri ve kantin gibi mekânlar için yetişkin gözetim ve denetimi artırılabilir.Kılıç, S. (2007).
İçe Kapanıklık
Başlıca nedenleri, içe kapanık çocuklar, duygu ve düşüncelerini kolaylıkla başkaları ile paylaşmazlar Yeni durumlara zor uyum sağlarlar. Arkadaş edinmede problem yaşarlar, grup oyunlarına katılmaktan zevk almazlar ve genellikle yalnız oynamayı tercih ederler. Güvensizlik hissettiklerinden bu çocukların güven duyguları güçlendirilmelidir. Yeterli ilgi ve sevgi gösterilmelidir. Kendini ifade etmeye özendirilmeleri gerekir. Genellikle bu özellikteki çocuklar, sessiz ve uslu olduklarından toplumca onaylanırlar. Sezer, Ö. (2004).
Baş etme yolları, çocuklar devamlı psiko-sosyal bir gelişim gösterir. Normal sosyal gelişim içerisinde başta aile üyeleri olmak üzere diğer insanlar ile iletişim ve etkileşim önemlidir. Bu normal gelişim için kaçınılmaz bir durumdur. Bazı çocuklar gerek kişilik özellikleri gerekse ikincil olarak etki eden faktörler sonucunda içe dönük, sosyal ortamlara ve alışılmadık mekânlara kolay adapte olamayan, genelde duygusal paylaşıma girmeyen, yabancı insanlardan tedirgin olan bir yapıda olabilirler. Anne babaların bu durumda yapmaları gereken sık sık çocuğa söz hakkı tanımaları, hemen her konuda onun kendisini ve duygularını ifade etmesini sağlamaları, ona sık sık ne hissettiğini ve düşündüğünü sormaları, çocuğun kendisine değer vermeleri, konuştuğu zaman dinlemeleri, sık sık sosyal ortamlarla irtibatını sağlamaları, onu olduğu gibi kabul ederek sevgilerini sık sık belli etmeleri, çocuğun her şeyine müdahale etmeden ve çok müdahaleci olmadan onun kendini ortaya koymasını sağlamaları önerilir.
İnatçılık
Başlıca nedenleri, annenin tuvalet eğitimi veya yemek konusunda çok katı ve ısrarcı oluşu, Çok karışan çok söylenen ayrıntılar üzerinde çok duran bir anne çocuğunu böyle bir savunma yoluna kolayca itebilir. Kardeşler arasında ayırım yapılması da yine inatçılığı tetikleyen bir durumdur. Ataman, A. (2000).
Başa etme yolları, isteklerinin ertelenmesi ve sıralanması öğretilmeli, Çocuğun benlik gelişimine destek verilmeli, İletişim kurma yolları öğretilmeli, Çocuğunuzla ve diğer aile bireyleri ile inatlaşılmamalıdır.
Hırsızlık (Kleptomani)
Başlıca nedenleri,çocuğun sahip olma ile ilgili haklara saygı göstermesi konusunda gerekli kavram ve alışkanlıklar kazanamamış olması (5-7 yaşlarına kadar kazanılması beklenir).Anne babanın çocuğun bir şeye sahip olmasına izin vermeyerek veya çocuğun sahip olduğu eşyaları izinsiz alarak, çocukta mülkiyet fikrinin gelişmesine engel olması.Çocuktan izin almadan özel eşyalarının kurcalanması yada yerlerinin değiştirilmesi. Öztürk, B.(2002).
Baş etme yolları, çocuğa ödünç alıp verme ile hissettirmeden alma arasındaki fark öğretilmelidir. Çocuğun kendisine ait eşyalarının olması, onun izni olmadan eşyalarının alınmaması ya da başka çocuklara verilmemesi gerekir. Çocuğun çevresindeki yetişkinler, çocuk için model oluşturmalıdır. İzin istemeden başkalarının eşyalarını alamayacağını öğretmek için bir şey istediğinde önce izin alması gerektiği sık sık hatırlatılmalıdır. Çocuğa öğretilmelidir. Çocuğun kendisine ait eşyalarının olması, onun izni olmadan eşyalarının alınmaması ya da başka çocuklara verilmemesi gerekir.
Yalan Söyleme
İki tür yalan söyleme davranışı olduğu kabul edilmektedir:
1. Bilerek yalan söylemede gerçekler, bencilce bir sonuca varmak için bilerek saptırılır.
2. Patolojik yalan söylemede ise çocuk çıkar peşinde değildir, olmayacak şeyleri anlatmak, olanı abartmak, hayret verici şeyler söyleyerek çevresindekilerin şaşkınlığını uyandırmak, çocuğa zevk vermektedir.
Başlıca nedenleri, çocuk anne babasının ya da öğretmeninin beklentilerini karşılamakta güçlük çekiyorsa veya ceza verilmesinden korkuyorsa yalana başvurabilir.Çocuk, çekingenlikle de yalan söyleyebilir. Bu tip yalanın oluşumunda heyecana kapılma önemli rol oynar.İyi gelişmemiş ahlak bilinci ve grup içinde statü kaybetme endişesi çocuğun yalan söylemesine sebep olabilir. Sağlam, M., Adıgüzel, A ve Güngör, Ö. (2008).
Baş etme yolları, çocuk bazen yerine getiremeyeceği talepler karşısında kendisini baskı altında hissettiği için yalan söyleyebilir. Bunun için tüm beklentiler onun yapabilecekleri hesaba katılarak oluşturulmalıdır.Anne babaların çocuklarının yalanlarına tepki verme yöntemleri bu davranışı ortadan kaldırabilir, güçlendirebilir ya da hayat boyu devam eden bir alışkanlık halini dönüştürebilir. Küçük çocuğun “sözde” yalanları ahlaki bir hata gibi görünmemeleridir.Çocuklar korktukları zaman sık sık yalana başvururlar. Korkuyu çocuk yetiştirmede bir araç olarak kullanan aileler çocuklarında yalan söyleme davranışına diğer çocuklara oranla daha sık rastlanmaktadır. Bu nedenle çocuk eğitiminde korkutmaya yer verilmemelidir.
PROBLEM
Okul öncesi eğitiminde sınıflarda gözlenen problem davranışlar ve okul öncesi öğretmenlerinin bu problem davranışlarla baş etme yolları nelerdir?
AMAÇ
Bu araştırma ile okul öncesi kurumlarına devam eden çocukların gösterdikleri problemli davranışların neler olduğu saptanmaya çalışılacak ve okul öncesi öğretmenlerinin bu davranışlarla baş etmede başvurdukları yollar araştırılacaktır.
ALT AMAÇLAR
Okul öncesi öğretmenleri ve yöneticilerinin görüşlerine göre;
1. Okul öncesi kurumlarındaki öğrencilerin sergiledikleri problem davranışlar nelerdir? Bu davranışların sebepleri nelerdir?
2. Problem davranışlar hangi yollarla ortadan kaldırılabilir?
3. Problem davranışlar nasıl ortaya çıkmaktadır?
4. Problem davranışlarla karşılaşıldığında öğretmenin tutumu nasıl olmalıdır?
5. Problem davranışların yaş gruplarına göre dağılımı nasıldır?
YÖNTEM
Araştırma modeli. Okul öncesi kurumlardaki öğrencilerin sergiledikleri problem davranışlar ve öğretmenlerin bu davranışlarla başa çıkma yollarını belirlemeyi amaçlayan bu araştırmada tarama modeli kullanılmaktadır. Bu araştırmada mevcut durum ve özellikler kendi koşullarında incelenmeye çalışılmaktadır.
Çalışma grubu. Araştırmanın evreni 2012-2013 eğitim öğretim yılında Kars il merkezindeki okul öncesi kurumları ve bu kurumlarda görev yapan okul öncesi öğretmenleri oluşturmaktadır. Örneklem olarak Kars il merkezinde bulunan bazı okul öncesi kurumları (Şehit Taner Özdemir Anaokulu, 30 Ekim Anaokulu, 80.Yıl Anaokulu, Yenişehir Anaokulu, ve bu okullarda görev yapan 15 okul öncesi öğretmeni seçilmiştir.)
Veri toplama araçları. Araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin sınıf içerisindeki problem davranışlara ilişkin görüşlerini almak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır. Bu form kapsamında araştırmanın alt amaçları göz önünde bulundurularak oluşturulmuş açık uçlu ya da yarı açık uçlu sorular oluşturulmuştur.
Verilerin Analizi. Araştırma verilerinim çözümlenmesinde veri çözümleme yaklaşımlarından betimsel analiz kullanılmıştır. Betimsel analiz yönteminde, elde edilen veriler daha önceden belirlenen temalara göre özetlenmiş ve yorumlanmıştır. Elde edilen nitel verilerin sayısallaştırılması yoluna gidilerek veriler frekanslarla birlikte çizelgeler biçiminde sunulmuştur. Bulguların sunumunda okul öncesi öğretmenlerinin görüşlerinden direk alıntılar yapılmıştır.
BULGULAR
Bu bölümde bulgular çizelgelerle frekanslar biçiminde sunulmuş ve araştırmaya katılan öğretmen adaylarının görüşlerinden doğrudan alıntılar yapılmıştır.
Okul öncesi öğretmenlerine göre problem davranışlar nasıl fark edilir
Okul öncesi öğretmenlerine “Okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf içerisinde problem davranışlar yaşanır mı? Yaşanır ise nasıl fark edersiniz? Yaşanmaz ise neden yaşanmaz? Açıklayınız.” Sorusu yöneltilmiş alınan yanıtlar Çizelge 1’de sunulmuştur.
Çizelge 1. Okul öncesi öğretmenlerine göre problem davranışlar nasıl fark edilir
Problem davranışlar nasıl fark edilir f |
Uyumsuz davranışlar 6 Yaşıtlarından farklı davranması 2 Oyuncak paylaşımında sıkıntı 2 Argo kelimeler ve küfürlü sözler 2 Arkadaşlarıyla iletişimi diyaloğu ve paylaşma davranışı 1 Kıskançlık 1 İnatçılık, ağlama, saldırganlık, zıtlaşma gibi olumsuz davranışlar 1
Çizelge 1 incelendiğinde okul öncesi öğretmenlerinin problem davranışları genellikle uyum sorunları ile fark ettikleri görülmektedir. Bunun yanı sıra oyuncak paylaşımında sıkıntı, saldırgan davranışlar, küfürlü ve argo kelimelerde problem davranışların göstergesi olabilir. |
Problem davranışların fark edilmesine ilişkin bir öğretmen “Okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf içerisinde çeşitli problem davranışlar yaşanmaktadır. Bunlardan bazıları ; oyuncak paylaşımında sıkıntı , sınıfta lider olma isteği , arkadaşalar arasındaki kıskançlık olabilmektedir.” Şeklinde ifade etmektir.
Bir başka öğretmen ise “Okul öncesi dönemde problem davranışlar en sık rastlanan durumlardır. Çocukları arkadaşlarıyla uyumlu olmaması onların başkalarını kıskanması, liderliği hep elinde bulundurmak istemesi, veya etkinliklerde pasif olması “ seklinde ifade etmektedir.
Okul öncesi öğretmenlerine göre sınıf içerisinde sık görülen problem davranışlar
Okul öncesi öğretmenlerine “Okul öncesi eğitim kurumlarında sınıflarda yaygın olarak karşılaşılan problem davranışlar var mıdır? Varsa nelerdir? Yoksa neden yoktur? Açıklayınız.” Şeklinde bir soru yöneltilmiş alınan yanıtlara Çizelge 2’de yer verilmiştir
Çizelge 2. Okul öncesi öğretmenlerine göre sınıf içerisinde sık görülen problem davranışlar
Sınıf içerisinde sık görülen problem davranışlar f |
Kurallı bir ortama ayak uydurma zorluğu 3 Küfür etme, tırnak yeme, saldırganlık gibi davranışlar 3 Paylaşmada yaşanan sıkıntı 2 Etkinliğe katılmak istememek 2 Kıskançlık, paylaşma konusunda davranış sorunları 2 Kavgacı tutumlar sergilemek ve şiddete baş vurmak 2 Gelişim yönüyle problem davranışlar 1 |
Çizelge 2’yi incelediğimizde çok fazla savunulan bir görüşün olmadığını görüyoruz. Araştırmaya katılan öğretmenler farklı şekillerde görüş bildirmişler. Bunun yanında en çok görülen problem davranışlar olarak kurallara uymada zorluk, küfür etme, tırnak yeme, saldırganlık davranışları söylenmiştir.
Bu konuda bir öğretmen “Vardır. Şiddet gösterme, etkinliklere ilgisizlik, arkadaşlarına etkinlik sırasında zarar verme, temizlik kurallarına dikkat etme.” Şeklinde görüşlerini bildirmiştir.
Bir başka öğretmen de “Öğrencilerin şiddete başvurması, öğrencilerin kavga etmesi, ilgisizliği, öğretmenin tutarsız davranışları.” Şeklinde görüşlerini bildirmiştir.
Okul öncesi öğretmenlerine göre problem davranışların başlıca nedenleri
Araştırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerine “Okul öncesi eğitim kurumlarında problem davranışların başlıca sebepleri neler olabilir?” seklinde bir soru yöneltilmiş ve alınan yanıtlar Çizelge 3’te gösterilmiştir.
Çizelge 3. Okul öncesi öğretmenlerine göre problem davranışların başlıca nedenleri
Problem davranışların başlıca nedenleri f |
Öğretmen ve ebeveynin olumsuz tutumları 4 Büyüklerini model almak ve çevresinin etkisinde kalmak 3 Arkadaş ve aile ile olan ilişkileri 3 Aileden uzaklık kurallı yaşamak istememesi 2 Çocuğun gelişimsel sorunları 1 |
Çizelge 3 incelendiğinde problem davranışlara neden olarak daha çok diş faktörler görülmüştür. Öğretmenlere göre öğretmenler ve ebeveyn olumsuz tutumları, büyükleri model almak, kurallara uymada sorun yaşaması, aileden uzaklık gibi etmenlerin problem davranışlara neden olduğu görülmektedir.
Araştırmaya katılan bir öğretmenin görüşü “Çocuğun ailesinin ayrılmış olması, kurallı yaşamak istememesi, daha önceden hiç yapmadığı etkinliklerden sıkılması ve yapamayacağı korkusu.” Şeklindedir.
Bir başka öğretmen görüşüne göre “Bozuk bir aile yapısı olabilir. Çocukların sınıf içindeki arkadaşlarıyla olan ilişkileri, öğretmenle olan ilişkileri, çocuğun fiziksel ve psikolojik eksiklikleri.” Problem davranışlara neden olabilir.
Okul öncesi öğretmenlerine göre bir ve ya birkaç öğrencinin problem davranışlarının diğer öğrencilerin davranışlarına etkileri
Araştırmaya katılan öğretmenlere “Okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf içerisinde bir veya birkaç öğrencinin gösterdiği problem davranışın diğer öğrenciler üzerinde olumlu yada olumsuz etkileri var mıdır? Varsa nelerdir? Yoksa neden yoktur? Açıklayınız.” Sorusu yöneltilmiş, alınan yanıtlar Çizelge 4’te belirtilmiştir.
Çizelge 4. Okul öncesi öğretmenlerine göre bir ve ya birkaç öğrencinin problem davranışlarının diğer öğrencilerin davranışlarına etkileri
Bir ve ya birkaç öğrencinin problem davranışlarının Diğer öğrencilerin davranışlarına etkileri f |
Başka öğrenciler için model alma olumsuz etkiler 11 Arkadaşlarının dikkatini dağıtması 1 Etkinliklere katılmama, çekingen olma 1 Arkadaşlarına zarar verme, saldırganlık 1 Olumsuz davranışların diğer öğrencileri de olumsuz etkilemesi 1 |
Çizelge 4 incelendiğinde problem davranış gösteren öğrenciler diğer öğrencileri de olumsuz etkilemektedir. Öğrenciler birbirlerini taklit edip, model alarak problem davranışları yaygınlaştırabilirler.
Araştırmaya katılan bir öğretmenin görüşü “Bir öğrencinin gösterdiği problem davranış diğer arkadaşlarını da etkiler. Oyuna ve etkinliğe katılma hevesini kaybetmesine sebep olduğu gibi çocuğun etkinliklerde çekingen olmasına da sebep olur.” Şeklindedir.
Diğer bir görüş ise “Bu süreç bir halka zincir gibidir. Bir çocuktaki problemli davranış bütün çocukları da etkiler.” Şeklindedir.
Okul öncesi öğretmenlerine göre problem davranış gösteren öğrenciye karşı yaklaşımlar
Araştırma kapsamında okul öncesi öğretmenlerine “Okul öncesi eğitim kurumlarında problem davranışlar saptandıktan sonra bu davranışı gösteren öğrencilere yaklaşımınız nasıl olur?” sorusu yöneltilmiş ve alınan yanıtlar Çizelge 5’te açıklanmıştır.
Çizelge 5. Okul öncesi eğitim kurumlarında problem davranışlar saptandıktan sonra bu davranışı gösteren öğrencilere yaklaşımınız nasıl olur?
Problem davranış gösteren öğrenciye karşı yaklaşımlar f |
Çocukla konuşmak, ödüllendirmek, rehberlik servisinden yardım almak 5 Sorunun kaynağın öğrenmek 4 Aile ile iletişim 4 Etkinlikler düzenlemek 1 |
Davranış olarak olumlu model olmak 1 |
Çizelge 5 incelendiğinde öğretmenlerin genellikle ödüllendirme, kendini önemli hissettirme, Pekiştireçler sunma gibi yaklaşımlarda bulundukları anlaşılıyor. Bunun yanı sıra öğretmenler yetersiz kaldıkları durumlarda rehberlik servislerine başvurdukları da anlaşılıyor.
Bir öğretmenin görüşüne göre “Çocukla konuşuyorum, olumlu davranış sergileyince ödüllendiriyorum. Velisiyle görüşmelerde bulunuyorum. Veli ve çocuğu rehberlik servisine yönlendiriyorum.” Yaklaşımı bu şekildedir.
Diğer bir görüşe göre “Öğrenciyle daha çok ilgilenirim, öğrencinin ailesiyle etkileşime geçerim, problemler biraz çözülürse daha çok ilgilenirim, rehberlik servisinden yardım alırım.” Şeklinde benzer bir görüş sunmuştur.
Okul öncesi öğretmenlerine göre problem davranışlarla baş etme yolları
Araştırma kapsamında okul öncesi öğretmenlerine “Okul öncesi eğitim kurumlarında görülen problem davranışlarla baş etme yolları var mıdır? Varsa nelerdir? Yoksa neden yoktur? Açıklayınız.” Şeklinde bir soru yöneltilmiş alınan yanıtlar Çizelge 6’da verilmiştir
Çizelge 6. Okul öncesi öğretmenlerine göre problem davranışlarla baş etme yolları
Problem davranışlarla baş etme yolları f |
Çocuğun fikirlerini önemsemek, ona değerli olduğunu hissettirmek 5 Rehberlik servisinden yardım almak 4 Özel etkinlik planı oluşturmak 3 Ödül ve pekiştireç uygulama 3 |
Çizelge 6’ya bakıldığında öğretmenlerin genelde aynı yöntemleri kullandıkları görülmekte. Bu yöntemlerden en fazla kullanılanları çocuğun fikirlerini önemsemek, rehberlik servisinden yardım almak, özel etkinlikler oluşturmak, ödül ve pekiştireç uygulayarak olumlu davranışları desteklemek şeklinde sıralanmıştır.
Araştırmaya katılan bir öğretmenin görüşleri “Problem davranışları gösteren çocuğa karşı olumlu tutum geliştirilmeli, çocuğun davranışını olumlu yönde geliştirecek etkinliklerle çocuğa destek olunmalı.” Yönündedir.
Bir diğer öğretmen görüşü “Akran gruplu etkinliklere yer verilerek problemin etkinlik içerisinde zamanla kaybolması sağlanabilir. Bu şekilde çözülmezse birebir ilgilenme yoluyla ortadan kaldırılabilir.” Şeklindedir.
Tartışma, Yorum ve Öneriler
Okul öncesi kurumlarda görev yapan öğretmenlerin sınıf içi problem davranışlara ilişkin görüşlerini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma sınıf içinde gözlenen problem davranışların neler olduğunu, problem davranışların sebeplerini, problem davranış gösteren öğrencilere karşı yaklaşımın nasıl olması gerektiğini ve bu konudaki öğretmen görüşlerini ve davranışlarını belirlemeyi amaçlamaktadır.
Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre öğretmenler sırasıyla kurallı bir ortama ayak uydurma zorluğu, küfür etme, tırnak yeme, saldırganlık gibi davranışlar, paylaşma davranışında yaşanan sıkıntılar, etkinliklere katılmak istememek, kıskançlık, kavgacı tutumlar sergilemek ve şiddete başvurmak ve gelişim ila alakalı ortaya çıkan problem davranışlar sınıf içinde en çok gözlenen problem davranışlardır.
Yapılan araştırmalarda istenmeyen davranış olarak önem sırasına göre küfür etme, arkadaşlarına fiziksel saldırganlıkta bulunma, hırsızlık, arkadaşlarıyla alay etme, öğretmene yalan söyleme, okul araç ve gerecine zarar verme, başkasının eşyasına zarar verme (Türnüklü ve Yıldız, 2002); gürültü yapma, söz almadan konuşma, derse zamanında girip-çıkmama, öğretmeni sınıfta hazır beklememe, ilgisizlik, ders dışı şeylerle ilgilenme, şikâyet etme, öğretmene karşı gelme, dikkat çekmeye çalışma (Sadık, 2006); okula geç kalma, ödev yapmama, hırsızlık, hırçın davranışlar, çirkin söz sarf etme, okuldan kaçma, sözel taciz, küfür, öğrenciler arası saldırganlık, kaba davranışlar şeklinde farklı bulgular ortaya çıkmıştır.
Genel olarak bakıldığında bu davranışların sınıf içinde gözlenmesi doğaldır. Okul öncesi kuruma devam eden bir çocuk ilk kez ailesinden ayrılarak pek de aşina olmadığı, belirli kurallara uyması gereken bir ortama gelmektedir. Bu durumda bu gibi ( kurallı bir ortama ayak uydurma zorluğu, küfür etme, tırnak yeme, saldırganlık gibi davranışlar, paylaşma davranışında yaşanan sıkıntılar, etkinliklere katılmak istememek, kıskançlık) problem davranışların ortaya çıkması olasıdır. Yapılan araştırmalara göre Başar’ın (2001) aktardığına göre, bu yaşlarda öğrenci, nasıl davranacağını bilmediği için istenmeyen davranışlar gösterebilir. Çocuk bazen davranışı bilir, fakat ne zaman yapacağını bilmediği için yanlış davranabilir. Son olarak çocuk, davranışı ve ne zaman yapacağını bilir, fakat ara sıra unuttuğu için olumsuz davranışlar gösterebilir. Bu durumların çoğunda öğrenci, yanlış davranışı iradesi dışında tekrarlama durumunda kalabilir.
Araştırmaya katılan öğretmenlere göre ifade edilen problem davranışlara neden olan çeşitli faktörler öğretmen ve ebeveynin olumsuz tutumları, büyüklerini model almak ve çevresinin etkisinde kalmak, arkadaş ve aile ile olan ilişkileri, aileden uzaklık, kurallı yaşamak istememesi, çocuğun gelişimsel sorunları şeklinde sıralanmaktadır.
Celep (2002) öğrencilerin olumsuz davranışlarını bireysel olanlar, arkadaşları ile ilgili olanlar ve öğretmenle ilgili olanlar şeklinde aktarmaktadır. Aksoy (1999) tarafından yapılan bir araştırmaya göre öğretmenler, olumsuz davranışların en önemli beş nedenini; ailevi sorunlar, çocuklarının eğitimlerine anne ve babaların ilgisiz kalmaları, anne ve babaların çocuklarına yönelik olumsuz tutum ve davranışları, olumsuz televizyon yayınları ve diğer medyada gösterilen şiddet ile aşırı kalabalık sınıflar şeklinde sıralamışlardır.
Olumsuz davranışların nedenlerinden biri de olumsuz davranmaya eğilimli öğrencilerin kendileridir. Akademik yeterliliği, sosyal becerileri, öğretmen ve arkadaşlarıyla etkileşimi düşük, sosyal açıdan yalnızlık duygusu yaşayan, arkadaşı olmayan, sosyal doyumsuzluk yaşayan, okulu sevmeyen, daha çok, olumsuz davranışları olan çocuklarla arkadaşlık kuran, okula uyumda güçlük çeken öğrencilerin olumsuz davranışlara daha fazla yöneldikleri saptanmıştır (Başar, 2001).
Görüldüğü gibi problem davranışlara neden olan genel olarak ele aldığımızda iki faktörden bahsedebiliriz. Birinci faktör; çocuğun çevresiyle olan etkileşimindeki bozukluklar, ikinci faktör ise; çocuğun kendi kişisel özelliklerinden kaynaklanan sebepler olarak belirtilebilir.
Araştırma kapsamında elde edilen bulgulardan biride problem davranışlar karşısında öğretmenlerin yaklaşımı ve bu davranışları ortadan kaldırmaya yönelik çözüm yollarıdır. Bu konudaki öğretmen görüşlerine göre çocukla konuşmak, ödüllendirmek, aile ile iletişim kurmak, etkinlikler düzenlemek ve rehberlik servislerinden yardım almak gibi yaklaşımlar sık kullanılmaktadır.
Öğretmenlerin problem davranışlarla baş etmede sık kullandıkları yöntemler ise çocuğun fikirlerini önemsemek, ona değerli olduğunu hissettirmek, rehberlik servisinden yardım almak, özel etkinlik planı oluşturmak, ödül ve pekiştireç uygulamak şeklinde sıralanmaktadır.
Yapılan araştırmalara göre istenmeyen davranışların anlaşılması ve sorunların doğru bir yaklaşımla çözülmesinin önkoşulu çocuğun tanınmasıdır (Aydın, 2007; Türnüklü ve Yıldız, 2002). Problem davranış karşısında ne yapılması gerektiği belirlenmeli, davranışın ne olduğu ve problemin nerede olduğu anlaşılmalıdır. Olumsuz davranışların değiştirilmesine yönelik davranış yönetim stratejilerinin seçilmesinde ve başarılı toplumsallaşmanın gerçekleştirilmesinde öncelik, öğrencilerin sınıf ortamında nasıl davrandıklarını anlamak ve bu davranışları göstermeye yönelten faktörleri belirlemektir (Sadık, 2006). Bulgular ailenin önemli kaynaklarından birisi olduğunu ve bu nedenle okul aile işbirliğinin istenmeyen davranışlarla başa çıkmada etkili bir değişken olabileceğini ortaya koymaktadır (Kılıç, 2007;)
Yukarıdaki bilgilerden de anlaşılacağı üzere sınıf ortamında öğrenciler çok sayıda olumsuz davranışlar sergileyebilirler. Bu davranışların nedenleri birbirinden farklı olsa da nitelik bakımından benzer özelliklere sahiptirler. Olumsuz davranış, sınıfın eğitim ortamını bozmakta, hem davranışı yapan öğrencinin hem de diğer öğrencilerin öğrenmesini kesintiye uğratmaktadır. Oysa öğrenme, ancak uygun ortamlar sağlandığında gerçekleşebilen bir süreçtir. Bu uygun ortamın yaratılabilmesi için de çocukların olumsuz davranışlarının ne ölçüde olumsuz veya problem oluşturucu olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Aile içi çatışmalar, boşanma, aile içi iletişim bozuklukları, anne ve babanın olumlu ya da olumsuz kişilik özellikleri, kaygı, depresyon, uyum bozuklukları, olumsuz anne baba tutumları (cinsiyete ve doğum sırasına yönelik ayrımcılık, baskıcı tutum, tutarsızlık, vb.), yoksulluk, olumsuz çevre koşulları gibi çocukların sosyal duygusal gelişimleri üzerinde risk oluşturabilecek durumları iyileştirici planlamaların yapılması gerekmektedir. Ailelerin bu konudaki sorumluluklarını arttırmak için okul öncesi eğitimi kurumlarındaki rehberlik çalışmalarında ebeveynlerin katılımına önem verilmelidir. Bu çalışmalar aile ile ilgili konularda bilgilendirme etkinliklerinin yanı sıra ailenin çocukla birlikte gerçekleştirebileceği etkinlik önerilerini de kapsayacak şekilde planlanmalıdır. Aileler için, çocuklarının akademik başarısına önem vermenin yanı sıra sosyal ve duygusal gelişimlerini de desteklemenin önemini kavrayabilecekleri eğitim programları hazırlanabilir. Okul öncesi eğitim kurumlarında psikolog ve sosyal hizmet uzmanı gibi eğitim elemanlarıyla ortak çalışmaların yararlı olacağı düşünülmektedir.
İstenen davranışların öğrencinin davranış dağarcığında oluşması için öğretmenlerin öğrencilere model olmaları, istenmeyenlerden çok, istenen davranışların gündemde tutulması, otoriteye başkaldırma amacı taşımayan davranışların ortadan kaldırılması için cezaya başvurulmaması, sınıf içi olumsuz davranışlarla ilgili olarak haftalık davranış envanterinin oluşturulması, bu bağlamda davranışlara ilişkin gözlem yapılarak ve kayıtlar tutularak öğrencilerin uygun davranışları, en uygun zamanda yapma becerileri ile öğretmenlerin sınıf içindeki olumsuz davranışları yönetme konusundaki becerilerinin geliştirilmesi önerilebilir.
KAYNAKÇA
Aksoy, N. (2000). Sınıf içi disiplin sorunlarını azaltmada izlenebilecek temel yaklaşımlar. Eğitim araştırmaları, 2: 5-9.
Ali S.(2009). İlköğretim okul yöneticilerinin görüşlerine göre öğrencilerin istenmeyen Davranışları ve bu davranışlarla başa çıkma yöntemleri yüksek lisans tezi Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetimi Programı
Ataman, A. (2000). Sınıf içinde karşılaşılan davranış problemleri ve bunlara karşı geliştirilenönlemler,Sınıf yönetimi (Ed: L. Küçükahmet), Ankara: Nobel Yayıncılık, 213-230.
Aydın, A. (2007). Sınıf yönetimi. Ankara: Tek ağaç. Eylül yayıncılık.
Bulut,Ş. (2000). Altı yaş çocuklarında davranış problemleri ile anne ve öğretmenlerin uyum düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü: Ankara
Saide Ö. (2009). Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 60–72 aylık çocukların Problem davranışlarının bazı değişkenlere göre incelenmesi doktora tezi Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Ilgar, L. (2000). Eğitim yönetimi okul yönetimi sınıf yönetimi. İstanbul: beta basım yayım dağıtım.
Kılıç, S. (2007). İlköğretim öğrencilerinin saldırgan davranışları ile ilgili okul yöneticilerinin algıları. Yüksek lisans tezi, Kırıkkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Miraç S. (2008). Sınıf içi olumsuz davranışlara ilişkin öğretmen görüşleri doktora tezi Harran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü
Okutan, M. (2005). Sınıf yönetiminde örnek olaylar. Milli Eğitim Dergisi
Okutan, M. (2005). Sınıf yönetiminde örnek olaylar. Milli eğitim dergisi, 168.
Öztürk, B.(2002). Sınıfta istenmeyen davranışların önlenmesi ve giderilmesi, Sınıf Yönetimi, (Ed: E. Karip), Ankara: Pegem A Yayıncılık, 137-183.
Sadık, F. (2006). Öğrencilerin İstenmeyen Davranışları ve Bu Davranışlarla Baş Edilme Stratejilerinin Öğretmen, Öğrenci ve Veli Görüşlerine Göre İncelenmesi ve Güvenden Disiplin Modeli Temele Alınarak Uygulanan Eğitim Programının Öğretmenlerin Baş Etme Stratejilerine Etkisi. doktora tezi, Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Adana.
Sağlam, M., Adıgüzel, A ve Güngör, Ö. (2008). İlköğretim sınıf içi istenmeyen öğrenci davranışları ve öğretmenlerin bu davranışlarla baş etme yaklaşımları.
Sezer,Ö. (2004). Okul öncesi dönemde bulunan çocuklarda sık rastlanan uyum ve Davranışbozuklukları ve bu bozukluklara ilişkin öğretmenlerin görüşleri. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi. Uluslar arası okul öncesi eğitimi kongresi. Kongre kitabı. (2006) Cilt:3. 280-293.
Türnüklü, A. (1999). İlköğretimde sınıf içi istenmeyen davranışlar ve nedenleri, yaşadıkça eğitim, 64:30-34.
Türnüklü, A. ve Yıldız, V. (2002). Öğretmenlerin öğrencilerin istenmeyen davranışlarıyla Başa çıkma stratejileri-ıı-. çağdaş eğitim, 285, 32–36.
Türnüklü, A. ve Yıldız, V. (2002). Öğretmenlerin öğrencilerin istenmeyen davranışlarıyla Başa çıkma stratejileri. çağdaş eğitim, 284, 22–27.