Egzoz Magandaları

Sayı 59-Temmuz 2018

9 Temmuz 2018

İstanbul Valiliği

Cağaloğlu, İstanbul

Değerli İlgili:

İstanbul’un trafik sorunu, tüm olumlu gayretlere rağmen, içinden iyice çıkılmaz bir hal alıyor.

Trafik sorununa bir süredir her biri ayrı psikiyatrik vak’a sayılacak olan, “egzoz magandalarının” etrafa dayattığı, amansız saygısızlık, edepsizlik, vatandaşı, hepimizi, çileden çıkartıyor.

Tatminsizlik duygularının patolojik dışavurumunun, tipik örneği “ilgi çekme” saikiyle, egzozlarının susturucularını çıkartıp, hatta araçlarını kanun-dışı “başkalaştırıp”, kulakları, beyinleri hasta ede ede ve biteviye tırmalayan, gümbürtülerle, İstanbul’un, pek muhtemelen Türkiye’nin, dört bir tarafında cirit atan bu magandalar, aradıkları ilgiyi çekemedikleri, o suretle zaten hiç bir biçimde çekemeyecek oldukları ve beddua üstüne beddua aldıkları halde, “zavallı fiillerini”, pervasızca devam ettirebiliyorlar…

Egzoz magandaları, yalnızca, etrafı bencil ve sakilin sakili şeklide taciz etmekle kalmıyorlar; vıcık vıcık ve cıyak cıyak dur-kalk-lar-la, attıkları sonu gelmez zigzaglarla, “driftler” ve “triplerle”, durmaksızın tehlike yaratıyorlar.

155’i bu çerçevede aramaktan yorulduk. Oradaki değerli görevliler, anlaşılır sebeplerle, bizlerden yoruldu, en çoksa, sahadaki trafik görevlilerimizden daha da az olmamacasına, şu magandalardan, yoruldu.

Bakın, çok değil bir günde (4 Temmuz 2018, Kandilli Mahallesi) kaydettiğimiz, şu egzoz magandası, plakalarına, lütfen:

34 Y 04XX  mavi araba 

34 BV 00XX siyah motosiklet

34 BDJ 4XX siyah motosiklet

34 DK 19XX beyaz spor araba

34 RA 27XX mavi spor araba

34 EV 29XX gri spor araba

06 ESA XX beyaz araba

Bundan üç gün sonraki akşam üstü rasatı ise, şöyle:

34 KV 1670 gri spor araba

38 NV 5XX mavi spor araba

34 VR 8XX siyah eski araba

34 EJ 29XX motosiklet

Bu akşamki rasata gelince, ayrıca, hayli kırpılmış olarak şöyle:

34 GV 84XX kırmızı spor araba

34 AK 43XX beyaz spor araba

Bunların hemen tamamının sürücüleri, varlıklı kesimlerin mensubu… Doyumsuz şımarıklar… Kimisi, “Ceza ise ceza, n’olmuş yani, öderim, yine yaparım!”, diyecek kadar patavatsız, ukala, hani ne deriz, “tam sopalık”…

Bir defa bu yazımızla, söz konusu kendin bilmezlerin, ivedilikle tedibini ve tecziye edilmelerini diliyoruz.

Aşikârane olarak, bu, yetmez… “Caydırıcı yaptırımlar” ve “eğitim”, ayrıca şart. Sürücü kurslarının, bu açıdan tembihlenmesi, şart…

Bazan sınıflarımda; dışarıdan gümbürtülü bir egzoz sesinin anfide patlamasıyla beraber,  bilhassa kız öğrencilerimize; egzoz gürültü salvolarıyla, sert dur-kalk-lar-la hava atmak isteyen erkek öğrenci arkadaşalarının, ilgilerini, çekmeyi başarıp başaramadığını, sorarım. Onlar ise, hep bir ağızdan, “Hayır Hocam!”, derler… Sonra döner, erkek öğrenci arkadaşlarına, “Bakın görüyor musunuz, bu konuda aksini düşünenleriniz varsa ya da aksini düşünen arkadaşlarınız varsa, duyun, duyurun, duysunlar, bu tepkiyi!”, derim.

Demek ki, egzoz magandalarına ilk öğretilecek olan, “Dikkat çekmek için izledikleri yolun, dikkat çekmediği, çekemeyeceği, bu bir yana, tam tersine, failin ruh sağlığına, sağduyusuna, yapısına güvenirlilikte, onarılmaz bir irtifa kaybına, hasara sebebiyet verdiği”… Bu olgu, özenle, sabırla, anlatılmalı, öğretilmeli…

Bu çerçevede psikiyatrlarla, psikologlarla, radyo ve televizyon programları, yapılmalı… Bu programlarda bilhassa kızlarımız, kız öğrencilerimiz, anneler, hanımefendiler ortaya konulan eylemin maksadından ne kadar uzak olduğunu anlatmalılar… Yol ve sokak ilanlarıyla, ayrıca söz konusu hasta özneler, tedip ve tedavi edilmeli…

Konu fazla olarak TBMM Başkanlığı katına taşınmalı… İlgili kanunî düzenlemelerin yapılmasına omuz verilmeli…

Bilmem, hatırlar mısınız: 1950’lerin, 60’ların İstanbulu’nda; ki, araba yoğunluğu bugünkünün yanında “sokakların yalnızlığı” olarak tasvir edilebilinir; “korna çalmak” dahi, rahatsızlık kaynağı olarak, tasnif edilmiş olup, yasaklanmış ve cezaya raptedilmişti.    

Konu elbette çok boyutlu, sizin işiniz ise başınızdan aşmış durumda, hiç kuşkusuz… Yine de öteki her bir meseleye dönük olduğu gibi, bu meseleyi de kulbundan tutup, çözüme erdirmek, görevimizdir…

Dikkatinize güzel dilekler, sevgi ve saygılarımla sunuyorum…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir