Son yıllarda toplumuzun gündeminde hep temiz toplum hayali var. Neredeyse bir mitos halini alan biçimde, temiz toplum istiyoruz. İş dünyası, politika dünyası, bürokratlar, teknokratlar, yurttaşlar hepsi kirlenmiş toplumsal olaylardan söz ediyor, dert yanıyorlar. Temiz toplum isteğinin kampanyalarla desteklendiği ve çağrıların sürekli yenilendiği halde neden yeterince başarılı olamıyoruz. (Orhan, 2007: 1). Bu durumun en temel sebebi temiz topluma olan talebi en şiddetli seslendirenlerin bile bu isteklerinde samimi olmamalarıdır. Bu anlamda toplumsal temizliğin yapılabilmesi için topyekûn bir mücadele gerekmektedir.
* Bir mandıracının ya da sokakta süt satan kimsenin sattığı süte su karıştırarak satması doğru mudur?
* Manavdan aldığınız bir kilo elma ya da portakalı eksik tartan manavın bu davranışı doğru mudur?
* Pazarda “seçmece yok deyip çürük domatesleri düzgün domateslerle birlikte tartıp satmak ne kadar doğru bir davranıştır?
* Sattığı ayıplı malı daha sonra “satılan mal değiştirilmez” deyip değiştirmek istemeyen mağaza sahibinin bu davranışı doğru mudur? (Orhan, 2007: 1).
* Öğretmenin derse geç girmesi veya derse zamanında giren öğretmenin sık sık saatine bakarak biran önce dersin bitiş zilinin çalmasını beklemesi doğru mudur?
* Öğretmenin problem cümlelerinde ahlaki olmayan ifadelerin yer alması doğru mudur? Örneğin “Bir kömürcünün terazisi her bir kiloyu 100 gr eksik tartmaktadır. Günde 10 ton kömür satan kömürcü gerçekte kaç ton kömür satmıştır” ifadesi doğru mudur?
Bu örnekleri çok daha artırmak mümkündür. Ancak tüm bu örneklerin iş ahlakı ile ilgili olduğuna şüphe yoktur. İş ahlakı, iş dünyasındaki mal ve hizmet üretim ve tüketim sürecindeki doğrular ve yanlışları ifade eder. Neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusu ahlaki bir konudur.
İş ahlakı kavramı ile “sosyal sorumluluk” kavramı arasında da ilişki bulunmaktadır. Şüphesiz tüm birey ve kurumların içinde yaşadığı çevreye karşı ödev ve sorumlulukları bulunmaktadır
İş ahlakı ile ilgili yapılan tanımlamalara bakacak olursak;
İş Ahlakı: Genel ahlak kurallarının iş hayatında uygulanması.
İş Ahlakı: İş çevresinde de hüküm süren, doğruluğu genel kabul görmüş kurallara uyma davranışı (Demirtaş ve Güneş, 1)
İş Ahlakı : Bir felsefe dalı olarak etik, insanların töresel ya da ahlaksal ilişkilerini, davranış biçimlerini ve görüşlerini araştıran bir bilim dalıdır (Çalışlar, 1983 ).
Etik, geçmiş ve bu güne ilişkin doğru ve yanlış ölçülerinin anlatımı, ahlak ise bir toplumun değer, norm ve ilkeleri ile ilgili davranış biçimi bütünüdür (Aydın, 1998).
Etik bir ahlak felsefesi, bir ahlak görüşü ya da anlayışıdır (Bayrak, 2001).
SOSYAL SORUMLULUK:
Örgütün amaçlarını gerçekleştirirken ahlaki değerlere sadık kalmak kaynakları aynı zamanda içinde yaşadığı toplumu geliştirmede kullanma.
Önemle belirtelim ki, iş ahlakı ile özellikle dış çevreye karşı sosyal sorumluluk kavramı bazen çatışır ve birbirleri ile uyuşmayabilir. Bir özel işletmenin asıl amacı kar sağlamaktır. Bu bakımdan, işletmenin karını maksimize edecek kararlarda bulunması rasyonel bir tercihtir. Örneğin, işletmenin kârını maksimize etmek için çalışanlara daha az ücret ödemek istemesi rasyonellik açısından doğru bir karar ve tercih olmakla birlikte, “ahlaki” açıdan ve aynı zamanda “işletmenin uzun dönem karlılığı ve verimliliği” açısından doğru olmayabilir.
Bir işletmenin kârını maksimize etmek için sigortasız işçi çalıştırması ya da asgari ücretin altında işçi çalıştırması hiç şüphe yok ki iş ahlakı ile bağdaşmayan davranışlardır. Öte yandan çalışanlarına daha fazla ücret ve sosyal imkanlar sağlayan şirketlerde ilk bakışta bunun örgüt için bir maliyet olduğu söylenebilir. Oysa, madalyonun bir de öteki yüzü vardır. işletmenin çalışanlarına daha fazla değer vermesi halinde çalışanların işletmeye daha fazla katkıda bulunmak için gayret edecekleri söylenebilir.
Özetle, örgüt içi sosyal sorumluluk ile işletmenin kararlılığı ve verimliliği arasında iki yönlü bir ilişki mevcuttur. Örgüt dışı sorumluluk (topluma, devlete ve doğaya karşı sorumluluk) ise organizasyon amacı ile daha fazla çatışır. Daha açık söylemek gerekirse, doğaya ve çevreye verilen zararların tazmin edilmesi, toplumda gelir düzeyi düşük olan kesimlere sosyal yardımlarda bulunulması vs. örgütün maliyetlerini artırır ya da net karının azalması sonucunu doğurur.
Ancak önemle belirtelim ki, örgütün asıl amacı ile çatışsa da sosyal sorumluluk ahlakı iş ahlakının bir önemli ve ayrılmaz parçasıdır. İş ahlakına ilişkin genel olarak herkesin kafasında bir fikir olmasına karşın kesin olarak hatlarının çizilebilmesi oldukça güç görünüyor. Güçlüğün tek sebebi konuda uzlaşma sağlanamamış olması değil, aynı zamanda da konunun kendisinden gelen kapalılık. Ahlaktan söz ettiğimizde kişilerin değer yargılarından dolayısı ile “kişiye göre iyi”, “kişiye göre doğru”, veya “kişiye göre kötü”den söz edebiliriz. Bu ahlakın görecelik taşıyan yönüdür.
EĞİTİMDE ETİĞİN ÖNEMİ
- Eğitim insanı doğumdan ölüme etkileyen ve bir şekle sokmaya çalışan bir süreçtir. Etik ise insanın “ne yapmalıyım, nasıl yapmalıyım” sorularına vermeye çalıştığı yanıttır. Eğitim ve etik arasında bu anlamda zorunlu bir ilişki vardır. Buradan hareketle eğitim, yaşam boyunca süren ”etik bir kendini tanıma sürecidir”. Her tür eğitim etkinliğinde temel olarak dört boyut üzerinde durulması gerekmektedir. Bu boyutlar;”amaç”,”kapsam”,”yöntem” ve “değerlendirme “dir. Bu boyutlar aynı zamanda eğitim programlarının geliştirilmesinde sorulan dört sorunun da yanıtını oluşturmaktadır.
- Niçin? sorusunun yanıtını amaç boyutu oluşturmaktadır.
- Ne ? sorusunun yanıtını ise kapsam boyutunda verilir.
- Nasıl ? Sorusu yöntem boyutunda yanıtlanır.
- Ne oldu? Sorusu ise değerlendirme boyutunda elde edilen bilgilerle yanıtlanabilir.
- Eğitimi sunan kişilerin eğitim yöntemlerine ilişkin bilgi ve yaklaşımları, öğrencilerin öğrenme yöntemlerini de belirtmektedir.
- Okullar ,öğrencilerin mutlu,sağlıklı ve özgür biçimde yaşayarak kendilerini gerçekleştirdiği yerler olmalıdır.Ancak okullarımız çocukların azarlandığı ve notun tehdit unsuru olduğu yerler olmamalıdır. Bu durumda okullar;bireylere doğru davranışların kazandırıldığı gerçek öğrenme ve gelişme merkezleri olmalıdır.
- Okullar, demokrasi, insan hakları, özgürlük, sevgi, saygı ve hoşgörü gibi değerleri kazandıran ve kavramalara ilişkin tutumları pekiştiren kurumlar olması gerekmektedir. Ancak körü körüne itaat ve disiplinin olduğu kurumlar olmamalıdır. Bu anlamda eğitim sistemi ve okulların amaç, yapı ve işlevlerinin etik bağlamda ciddi tartışmalara konu olması gerekmektir.
- Eğitim programının içeriğine nasıl karar verildiği öğrencilere neyin ne kadar öğretileceği konusunda karar verilmesi ve bu kararların toplumun ve öğrencilerin yararlarına uygun olmasının sağlanması eğitimin kapsam boyutundaki etik tartışmalarının önemli bir noktasını oluşturmaktadır. İşte bu noktada eğitim programının içeriği ve beklenen sonuçları eğitim etiği açısından çok önemlidir.
Eğitim Öğretimin değerlendirme boyutu
* Öğrencilerin değerlendirilmesi sürecinde yansız, doğru ölçme ve değerlendirme tekniklerinin kullanılması kadar, değerlendirme ve yönlendirme sürecinin etik değerlendirmeler ve yaklaşımları da içermesi gerekmektedir.
* Okullardaki değerlendirme sürecinde öğrencilerin her türlü ayrımcılıktan uzak tutularak, yansız ve objektif biçimde değerlendirilmeleri üzerine önemle durulmalıdır (Aydın, 2005: 14).
Öğretmenlik meslek etiği
- Öğretmenlik ve etik birbirine çok yakın kavramlardır. Bunlar birbirinden ayrı düşünülemezler. İdeal bir öğretmen, yalnız kusursuz öğretme yetenekleri ile değil, aynı zamanda yaşama biçimi ile de örnek alınacak ahlaki bir modele dönüşür. Yani bu anlamda öğretmen,öğrettiklerini örnek olarak yaşayan ideal biridir (Akt: Aydın, 2005. Pieper,1999: 118).
- Meslek etiği ilkelerinin evrensel değerler üzerine kurulu olduğu gerçeğinden hareket edildiğinde branşı ne olursa olsun,hangi düzeyde öğretim etkinliğinde bulunursa bulunsun,bir öğretmenin bazı etik ilkeler doğrultusunda davranmasını beklemek yanlış olmayacaktır. Öğretmenlik yalnızca birtakım bilgilerin aktarılmasını kapsayan bir meslek olmanın ötesinde ,genç nesillere değerler kazandırılması hedefini de içeren bir meslektir.
ÖĞRETMENLİK MESLEK ETİĞİ İLKELERİ
1. Profesyonellik
2. Hizmette Sorumluluk
3. Adalet Eşitlik
4. Eşitlik Temel Bireysel Eşitlik
- Kısmi Eşitlik
- Blokların Eşitliği:
5) Sağlıklı ve güvenli ortamın sağlanması:
6) Yolsuzluk yapmamak:
7) Dürüstlük, Doğruluk ve Güven
8) Tarafsızlık
9) Mesleki Bağımlılık ve Sürekli Gelişme
10) Saygı
11) Kaynakların Etkili Kullanımı
EĞİTİM YÖNETİCİLERİ VE ETİK
Eğitim yönetimi yönetim biliminin bir alt alanıdır.Eğitim yönetimi, toplumun eğitim gereksinimi karşılamak üzere kurulan eğitim örgütünü önceden belirlenen amaçlarını gerçekleştirmek için etkili işletmek, geliştirmek ve yenileştirmek sürecidir (Akt: Aydın, 2005)..
Eğitim yönetimi ve bunun bir alt alanı olan okul yönetimi,devletin eğitim politikalarını ve yetkili organların bu politikalar doğrultusunda saptadığı genel ve özel eğitim amaçlarını gerçekleştirmekle yükümlüdür (Akt: Aydın, 2005).
Bu nedenle eğitim yöneticilerinin,görevlerini yerine getirirken,yasa ve politikalar kadar mesleki etik ilkelerine de uygun davranmaları gerekir.
TÜRK KÜLTÜRÜNDE İŞ AHLÂKI
İnsanları ayırma ha!
Hepsine adil ver hakkın
Hayırlıdan ayrılma ha!
Her şeyin gerçeğini söyle.
Etrafına dostluk saç ha!
Eser kalır, sen gidersin.
İyi belle unutma ha!
Önce hizmet sonra sensin.
Denizli Babadağ Çarşısı
Ahilik, 13. ile 19. yüzyıllar arasında, Anadolu başta olmak üzere Balkanlardan Kırım’a uzanan bir coğrafyada egemen olmuş ekonomik, sosyal ve kültürel bir kurumdur. Divan-ı Lügat-it Türk’e göre, “eli açık, cömert, yiğit” anlamına gelen “akı” kelimesinden türemiştir. Azerbaycan’dan Anadolu’ya gelmiş bir halk bilgini olan Ahi Evran bu teşkilatın kurucusudur.
Ahilik, işi kutsal, çalışmayı ibadet sayan, karşılıklı işbirliği ve sosyal dayanışmaya dayalı, kaliteyi ve müşteri hizmetini ilke edinmiş, mesleki gelişmeyi sürekli eğitimle pekiştiren bir ahlâk anlayışını temsil eder.
Doğru olsan ok gibi, elden atarlar seni
Eğri olsan yay gibi, elde tutarlar seni
Menzil alır doğru ok, elde kalır eğri yay
Dükkan levhası
Her işyerinin duvarına asılan, yukarıdakine benzer levhalar, 124 maddelik Altın Kuralda ifadesini bulan Ahilik ahlakını yansıtır. Ahi birlikleri, zaman zaman üretim sınırlamaları getirerek emeğin değerini bulmasını ve narh sistemi (satış fiyatının idarece saptanması) ve standartlaşmayla tüketicinin korunmasını sağlamıştır. Meslek ahlâkına uygun tutum ve davranışlar denetlenir, kurallara uymayanlara yaptırımlar uygulanırdı.
Esnafta her şeyden önce doğruluk aranırdı. Hileli, çürük iş yapmak, belirlenen fiyatın üstünde mal satmak, başkasının malını taklit etmek büyük suç sayılırdı. Kalitesiz mal üreten, tüketiciyi aldatan, yüksek fiyatla mal satan esnaf ve sanatkar birlikten ihraç edilir, iş yeri kapatılırdı. Öylelerine “yolsuz” denir, piyasadan hammadde alamaz, kimse ona mal satmaz, o malını kimseye satamazdı. Kahvelere kabul edilmez, cemiyet toplantılarına giremezdi.
Ahiliğin piri Ahi Evran, ayakkabıcılar çarşısından geçerken ayakkabıları inceler, hileli gördüklerini kesip dama atar, dükkân kapatılarak ustanın peştamalı kapının kilidine bağlanırdı. Böyle bir olayda haber esnaf arasında hızla yayılır, “filanca ustanın pabucu dama atıldı” denirdi. Usta utancından insan içine çıkamaz, kimsenin yüzüne bakamaz, bazen de terk-i diyar etmek zorunda kalırdı. Sattığı süte su katan sütçünün kuyuya basıldığı, bozuk kantar kullananın ibret-i alem için çarşı – pazar dolaştırıldığı, ekşi pekmez satanın pekmezinin başına geçirildiği bilinmektedir.
AHİLİĞİN 124 ALTIN KURALINDAN ÖRNEKLER
*Sözünü bilmek, söylediğini tartmak
* Sabır ehli olmak
* Hizmette ayrım yapmamak
* Cömert, ikram ve kerem sahibi olmak
* Güler yüzlü, tatlı dilli olmak
* Öfkesine hakim olmak
* Hataları yüze vurmamak
* Sır saklamak
* Tevazu sahibi olmak
* İçi, dışı, özü, sözü bir olmak
* Hiç kimseyi azarlamamak
* Kötü söz ve hareketlerden sakınmak
* Dedikoduyu terk etmek
* Hizmetindekileri korumak ve gözetmek (Dedehayır, 2003).
Kültürümüzde ,şiirlerimizde ve ata sözlerimizde varolan bu etik kuralları bugüne taşıyabilirsek, toplumda barış ve uzlaşmayı sağlayabiliriz.
Elizabeth Tierney’e göre bir yönetici ahlaki değerlere uygun bir çalışma ortamını 8 adımda gerçekleştirebiliriz.
1. Adım: Ahlaki değerlere bağlı kalmaya karar verin.
2. Adım: Hem yönetici olduğunuz için hem de davranışlarınız ve düşüncelerinizle diğerleri için bir örnek olduğunuzu bilin.
3.Adım:Ahlaka uygun davranışları yerleştirmek sorumluluğunuzu üzerinize alın.
4.Adım:Sizce ahlaka uygun davranışların neler olduğunu belirleyin.
5.Adım: Ahlaki değerlerinizi açıkça belirtin.
6.Adım: Personelinizi eğitin.
7.Adım: Açık iletişimi destekleyin.
8.Adım: Tutarlı olun. (Dedehayır, 2003).
İş ahlakı konusunu daha iyi anlamak için iş ahlakına uygun olmayan davranış ve eylemler konusunda daha fazla örnekler vermemizde yarar vardır. iş ahlakına uygun olmayan davranışları başlıca şu yönlerden sınıflandırmamız mümkündür:
Lider açısından iş ahlakına uygun olmayan davranışlar.
Yöneticiler açısından iş ahlakına uygun olmayan davranışlar.
Lider açısından iş ahlakına uygun olmayan davranışlar.
- Hediye verme,
- Çalışanlara değer vermeme,
- Çalışanları özel işlerinde kullanma, Çalışanlara adil ve hakça davranmama, Bilgi sızdırma,
- Defter ve belgelerde tahrifat yapma,
- “Kanun simsarları” kiralayıp lobicilik yaptırma
Yöneticiler açısından iş ahlakına uygun olmayan davranışlar:
- Gereksiz ve aşırı harcama yapılması,
- Sahte belgelerle işletmeden fazla para çekme, Sahte belgelerle gideri fazla gösterme,
- Çıkar temini için nüfuzu olan kimselere hediye verme,
- Bilgi sızdırma,
- Defter ve belgelerde tahrifat yapma,
- Satın alım ve hizmet ifasında çıkar temini, Satın alımda firma kayırma,
- Performans değerlendirmede adil olmama, işletme ile alakalı olmayan özel telefon
- görüşmeleri yapmak,
- Özel masraflarını şirkete yüklemek
KAYNAKLAR
- Demirtaş Hasan, Güneş Hasan. Eğitim Yönetimi ve Denetimi Sözlüğü. Ankara: Anı Yayıncılık. 2002.
- Dedehayır, Handan. Türk Kültüründe İş Ahlakı Geleneği, 2003. http://www.baltasbaltas.com/kaynakdergiyazi.asp?PRI=276&SAYI=16 Online Erişim Tarihi:16/05/2007
- Orhan, Kemal. İş Ahlakı, 2007.
- http://www.insanbilim.com.tr/insanca3.htm Online Erişim Tarihi:16/05/2007
- Pehlivan, İ., “Yönetsel Mesleki Örgütsel Etik”, Pegem Yayınları. Önder Mat., Ankara, 1998.
- Bayrak, S., “İş Ahlakı ve Sosyal Sorumluluk”, Beta Yay. Dağ. A. Ş. İstanbul, 2001.