Öncelikle bu dergide yazı yazmanın ve yazdıklarımın geniş kitlelere ulaşmasının beni çok mutlu ettiğini belirtmek isterim. Kalemimizden salt bilimsel yazı yazmanın sizi dizginleyen özelliğinden azade ama hedef kitlenin de az biraz bilgi almasını sağlayacak akademimsi yazılar çıkmasından belki de bu mutluluk. Akademik teşvik yalancı memesinin bizi nitelik açısından kısırlaştıran, sığlaştıran ve dahi papağanlaştıran yanına inat dolu dolu içinizden gelenleri döküyorsunuz burada…
Bilindiği gibi Eğitişim Dergisinin 48. sayısında (Ekim 2015) yayımlanan bir yazı ile 2015 yılında yayımlanan Türkçe Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı‘nı Atatürk ve Atatürkçülük konuları bağlamında 2005 yılında yayımlanan Türkçe Öğretim Programı ile karşılaştırarak eleştirmiştim. Bu yazıda da eleştiriye devam zira tarihe not düşmek gibi bir yükümlülüğümüz var.
Bu Program’ın müellifi/müellifleri kimlerdir? Bu konuda Program metninde de herhangi bir bilgi yok. Öncelikle bu durumu tespit edelim. Ayrıca 2005 yılından önce bir gelenekti: Program ile birlikte “esbab-ı mucibeler” (olumlu gerekçeler) yayımlanırdı ki biz de ikna olurduk. “Evet ya gerçekten de yeni bir programa ihtiyacımız varmış.” derdik. Ne yazık ki bu gelenek de o tarihten sonra yıkıldı.
Daha önce yayımlanan öğretim programlarında programı kaleme alan ekibin adları yazardı. Fakat burada bir parantez açalım: Örneğin 2006 yılında yayımlanan 6-8. Sınıflar Türkçe Öğretim Programı‘nın ve 2005 yılında yayımlanan 1-5. Sınıflar Türkçe Öğretim Programı‘nın yazarları belli. Bu Programlar ilk yayımlandığında isimler belli iken 1-5. Sınıflar Türkçe Öğretim Programı‘nın 2009 yılında yayımlanan baskısında 2005’te özellikle uzmanlık alanları belirtilerek yayımlanan yazarların adları kaldırılmış ve “özel ihtisas komisyonu” ibaresi konulmuştur. Şu an Talim ve Terbiye Kurulunun sayfasından indirdiğiniz programlarda bunu görebilirsiniz.
Gelelim asıl konumuza. 2006 yılında yayımlanan 6-8. Sınıflar Türkçe Öğretim Programı‘nda bir bölüm var. Bu bölümün adı “Okuma Metinlerinde Bulunması Gereken Özellikler” bu bölüm altında 28 maddeyle ders kitabına alınacak okuma metinlerinde olması gereken özellikler sıralanmış. 2015 yılında yayımlanan Program’da içerik aynı olmakla birlikte (!) bu başlık şu şekilde yer almış: “Ders ve Öğretmen Kılavuz Kitabına Alınacak Metinlerin Nitelikleri”. Daha önce var olan 28 madde, 10 maddeye düşürülmüş. Yeni Program yapıcılara -ki bunların kimler olduğunun (belli ama) belli olmadığını yukarıda belirtmiştim- bu atılan maddelerin sadece 5 tanesinin atılma gerekçesini soralım:
1) Metinler, Türk Millî Eğitiminin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olmalıdır.
Derslerde okutulacak metinlerde artık bu özellik aranmıyor. Gerçi insan iyi ki aramıyorlar diyor için için. Zira artık Millî Eğitimin bizim bildiğimiz görevleri artık yok. Çünkü İnternet’te 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun maddesini tıkladığınızda karşınıza Millî Eğitim Bakanlığının mevzuat bankasında şu ifade geliyor: “Bu Kanun, 14/09/2011 tarihli ve 28054 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 44 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.” Metinlerde aranması gereken bu ifadeyi kaldıranlar bence hâlihazırdaki KHK’yi bilmiyorlardı. O zaman soralım acaba bu madde içinde sırf “Türk Millî Eğitimi” ifadesi geçtiği için mi kaldırıldı?
2) Metinlerde millî, kültürel ve ahlâkî değerlere, milletimizin bölünmez bütünlüğüne aykırı unsurlar yer almamalıdır.
Bu maddenin atılma gerekçesi nedir? Şeytanın avukatlığına soyunduğumuzda, bundan sonra ders ya da öğretmen kılavuz kitabına alınacak metinlerde “millî, kültürel ve ahlâkî değerlere, milletimizin bölünmez bütünlüğüne aykırı unsurların” varlığı tespit edildiğinde ne yapılacak? Bu tür metinlerin olduğu ders kitaplarına yaptırım dayanağınız ne olacak? Durumdan vazife çıkaran art niyetli öğretmenler bu tür konuları işleyen metinleri sınıfa getirdiğinde ne yapılacak?…
3) Metinlerde ayrımcılığa yol açacak bölücü, yıkıcı ve ideolojik ifadeler yer almamalıdır.
Yukarıdaki maddeyi pekiştiren bu ilkenin göz ardı edildiği metinlerle Türkçe dersinin işlendiği bir sınıf ortamı düşününüz. Bölücü, yıkıcı ve ideolojik kurgulanmış metinlerle dolu bir ders kitabı hazırlandığında, hazırlayanlara karşı yaptırım dayanağınız ortadan kalmış oluyor. Bu duruma safça bir yaklaşımla “o kadar da değil öküzün altında buzağı aramayın” diyebilirsiniz. Fakat durum hiç de öyle değil. Yaşadığımız coğrafyayı düşündüğünüzde bu maddenin atılması kimlerin ekmeğine yağ sürmektedir?
4) Metinlerde öğrencilerin sosyal, zihinsel, psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek cinsellik, karamsarlık, şiddet vb. ögeler yer almamalıdır.
Bu maddeyi tersten okursak, ders ve öğretmen kılavuz kitabına alınacak metinlerde, öğrencilerin sosyal, zihinsel, psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek cinsellik, karamsarlık, şiddet vb. ögeler yer alabilir mi diyeceğiz? Bu maddenin varlığı insan olmanın olmazsa olmaz önkoşuludur. Duygu ve düşünce dünyaları sizin yönlendirmelerinizle biçimlenen hedef kitlenin sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılması noktasında insanlık tarihi kadar eski bütün değerleri yok etmek anlamına gelir bu maddeden yoksun metinlerin ders kitaplarına konması.
5) Metinlerde insan hak ve özgürlüklerine, demokratik değerlere aykırı ögeler yer almamalıdır.
Günlük hayatta toplum olarak insan hak ve özgürlüklerinin ihlalini demokratik ortamın günbegün yok oluşunu bizzat yaşıyoruz. Toplumun geleceğini biçimlendirecek kuşakların sağlıklı bireyler olarak topluma adaptasyonunda eğitimin işlevi yadsınamaz. İnsan hak ve özgürlükleri, demokratik değerleri içselleştiren kuşakların yetiştirilmesinde edebî metinlerin vazgeçilmez bir öneme sahip olduğu tartışılamaz. Türkçe ders kitabına konulacak metinlerde ön koşul olarak bu değerleri gözetmeniz gerekirken kaldırmanın kime yararı olacaktır?
2015 yılında yayımlanan Türkçe Öğretim Programı’nın öğrenme alanlarına ilişkin de söylenecek çok şey var. Söyler miyiz bilemem onu da zaman gösterir.
Fakat yukarıda anlattıklarımızı toparlayacak olursak: Artık Türkçe ders ve öğretmen kılavuz kitaplarına alınacak metinlerin Türk Millî Eğitiminin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olmasına gerek duyulmamakta; metinlerde millî, kültürel ve ahlâkî değerlere, milletimizin bölünmez bütünlüğüne aykırı unsurların varlığı; ayrımcılığa yol açacak bölücü, yıkıcı ve ideolojik ifadelerin olması; öğrencilerin sosyal, zihinsel, psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek cinsellik, karamsarlık, şiddet içermesi; insan hak ve özgürlüklerine, demokratik değerlere aykırı ögelerin olup olmaması pek de önemli değil.
Bu durum tespitinden hareketle bu Program derhal geri çekilmeli ya da baştan sona revize edilmelidir.