Bir Köy Enstitüsü Kitabını Yazma Serüveni ve Eğitişim Sürecimiz

Sayı 80- Ekim 2023 Cumhuriyet'in 100. Yılı

Sağlık Eğitimiyle Canlandırılacak Köy

Yirmi yıldır yayımını başarıyla sürdüren Eğitişim Dergisi’ne, kurucusu olan sevgili meslektaşım Dr. İkram Çınar’ın nazik davetine karşın bugüne değin herhangi bir katkım olamamıştı. Aklım ve gönlüm hep eğitişimdeyse de yazacak zamanım olmadığı mazeretiyle hep geçiştirmiştim. Son telefon görüşmemizde ise bu kez yazma sözü verdim ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği tarafından ilk basımı Nisan 2023 tarihinde yapılan bir kitap üzerine yazmaya karar verdim. Ancak okurlar bu metnin bir kitap tanıtma ve reklam amaçlı olduğu yanılgısına kapılmasınlar. Böyle bir amaca hizmet etmek, kitabın yazarlarından biri olduğum için zaten doğru olmazdı. Köy Enstitüsü ruhuyla, gerçek bir imece ürünü olarak gerçekleştirilen kitaptan söz eden bir yazının da böyle bir amacı olamazdı.

Bu kitap kuşkusuz ilk yazar olan Nöroloji Profesörü Dr. Hilmi Uysal’ın Köy Enstitülerine yoğun ilgisi, hedefine kilitlenmesi, özverili çabası ve diğer yazarları imeceye davet etmesiyle gerçekleşti. Hilmi Uysal, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği başkanlığının ilk döneminde Köy Enstitüsü merakıyla bir sempozyum düzenlemiş ve sunduğu bildiride hekim eğitimi ile Tonguç felsefesi arasındaki benzerliğe dikkat çekmişti. Başkanlığının ikinci döneminde de bu ilgi devam etmiş, Aksu Köy Enstitüsü’nün ilk mezunlarından, “Tonguç ve Enstitüleri” kitabının yazarı Pakize Türkoğlu ile çevrimiçi bir söyleşi yaparak akademisyenler arasında bir tartışma platformu yaratmıştı. Bu söyleşinin ardından bana hedeflediği kitap projesinden söz etti. Bu, Pakize Türkoğlu’nun danışmanlığında Köy Enstitülerinde sağlık konulu bir kitap hazırlama önerisiydi. Pakize Hoca’ya bu öneriyi ilettiğimde beklentimin çok üstünde bir heyecanla karşılaştım. Köy Enstitüleri denilince akla hep eğitim geldiğini, oysaki Enstitülerin yalnızca öğretmen yetiştirmeyi amaçlamadığını, Tonguç’un hedefinin “köye yarayışlı elemanlar” yetiştirmek olduğunu söyledi. Ülkenin ve hatta dünyanın o dönemdeki olumsuz koşullarında, Enstitülerin köy halkının sağlığını da görev edinmeleri çok önemli bir gelişmeydi. Ancak bu kurumlarda yetişen sağlık memurları neredeyse unutulmuştu.

Onun bu coşkusuyla itap imecemiz artık başlayabilirdi. Biz Antalya’da yaşıyorduk ama Pakize Hocamız Gazipaşa’daydı. Çalışma takımı olarak bir araya gelmek gerektiğinde bize Gazipaşa yolu görünüyordu. Antalya Gazipaşa’daki evinde Pakize Hocamızın konuğu olmak da bizim için unutamayacağımız anlardı. İleri yaşına karşın yılgınlık, yorgunluk bilmeyen bir kişi olduğuna yakından tanık olduk. Bir elinde büyüteç, aklına yatmayan her cümleyi tekrar tekrar okuyarak eleştirilerini, yorumlarını bizimle paylaştı. Öyle güçlü bir belleğe sahipti ki, araştırmamızda yer alan bir sağlık memurunun mezuniyet yılının bize yanlış bildirilmiş olduğunu fark ederek, “Bizim sınıfta böyle bir isim yoktu.” dedi.  Bu kişinin gençlik fotoğrafını göstermek istediğimde de kendinden son derece emin bir şekilde “İyi hatırlıyorum. Bakmama gerek yok.” karşılığını verdi ve haklı çıktı. Ne yazık ki, kitabın basımı öncesinde kalça kırığı nedeniyle bir operasyon geçirdiği öğrendik. Operasyon sonraki ortaya çıkan komplikasyonlar sonucunda, yayınevinden gönderilen kargonun evine ulaştığı 25 Temmuz 2023 günü Pakize Hocamızı 96 yaşında kaybettik. Oysaki kitapları kendisine biz götürecek ve ne denli mutlu olduğunu gülen gözlerinde görecektik. Kısmet değilmiş.

Kitabın oluşma serüveninden sonra eğitişim sürecine gelelim. Bu süreçte ben kendi adıma çok şey öğrendim ve bazılarını sizlerle de paylaşmak istiyorum.

  • 4459 sayılı yasada köy sağlık örgütünün tamamlanması için öngörülen “köy hekimi” yetiştirilmesi işi ne yazık ki tasarı aşamasında kalmış.
  • Sağlık memurları kolu 1943 yılında açılmış ve yalnızca dört yıl sonra, 1947’de öğrenci alımına son verilmiş. Oysaki on yıllık bir sürede her yıl 500 mezun vermek üzere 5.000 köy sağlık memuru yetiştirmek hedeflenmiş. Böylece her birinin sorumluluğuna belirli sayıda köy grubu verilerek tüm köylerin sağlık hizmetinden yararlanması sağlanacaktır. Ancak her nedense Sağlık Bakanlığı 1951 yılında mezun sayısını yeterli bulmuş ve sağlık kolu kapatılmış. Oysaki toplam mezun sayısı 1.600’ün altında kalmış, yetiştirilen az sayıdaki sağlık memurları da sonraki yıllarda köy sorumluluklarından koparılarak hastanelerde görevlendirilmiş.
  • Köy Enstitüsü’nde yetiştirilen öğretmenler ve sağlık memurları işbirliği içinde çalışmış ve birbirlerini tamamlamışlar. Onların görev yaptıkları köylerde, hijyen koşulları sağlanmaya çalışılmış, evlere tuvalet yaptırılmış, temiz içme suyu getirtilmiş, sonuçta bebek ve yetişkin ölüm oranları azalması sağlanmış.
  • Köy hekimi yetiştirilememiş olsa da sağlık kolu mezunları doktor yokluğunda köylünün doktorun olmuş, at ve motosiklet üstünde köy köy dolaşarak görev tanımlarının çok ötesinde çalışmış, çok hayat kurtarmışlar. Onların ulaşamadığı yerlerde ise ishal, kızamık gibi günümüzde kolayca tedavi edilebilen hastalıklardan çok sayıda ölümler olmuş. Ülkedeki ilk sosyalizasyon uygulaması aslında bu adsız kahramanlar tarafından gerçekleştirilmiş. Kitapta bu kahramanların ve onları yetiştiren çok değerli hekimlerin isimlerini görebilir, özverili çalışmalarından örneklere tanık olabilirsiniz.

Cumhuriyetimizin 100. yılına adanan “Sağlık Ekseniyle Köy Enstitüleri: Sağlık Eğitimiyle Canlandırılacak Köy” kitabı, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği tarafından yayımlandı ve ilgilenen okurlar Genel Merkez ile iletişim kurarak temin edebilirler.

Bu kitapta neler mi var? Üç kuşak doktor ailesinden gelen İstanbullu Doktor Bedia Hüdaverdi’nin akademik kariyer arayışında olduğu Ankara’da Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’e rastlamasıyla kendini yeni açılmış Aksu Köy Enstitüsü’nde bulduğuna tanıklık edeceksiniz. Pakize Türkoğlu’na göre hakkında kitap yazılmasını fazlasıyla hak eden Doktor Bedia Hanım, Köy Enstitüsü felsefesini iyi anlamış, efsane bir doktor ve öğretmen olmuştur. TRT’nin devlet televizyonu olduğu dönemin vefa programı olan “Cumhuriyete Kanat Gerenler” kuşağında kendisine de yer verilip verilmediğini bilmiyorum ama Aksu Köy Enstitüsü denilince akla ilk gelen isim olması hiç de şaşırtıcı değildir. Çünkü onlar gerek topluma gerekse öğrencilerine hiçbir beklenti içinde olmadan özveriyle hizmet etmişlerdir. Onun içindir ki, kızı Ayşe Feyizoğlu’nun sitemle söylediği “Anne, bu bahçeye (Aksu yerleşkesini kastediyor.) senin heykelini dikmeleri gerekirdi.” sözüne yanıtı, “Ah be kızım, bunu biz hiç düşünmedik. Biz, hepimiz, heykelleri taşıyan kaideler olmak istedik.” biçiminde olmuştur.

Kitapta ulaşabildiğimiz az sayıdaki sağlık memurunun meslek yaşamının, Köy Enstitülü öğretmenlerle nasıl bir uyum içinde görev yaptıklarının ayrıntılarını görecek ve 40’lı yıllarda ülkemiz köylerinde sağlık hizmeti vermenin güçlüklerine karşın mucizevi sonuçlarına da tanık olacaksınız.

Atatürk’ün köy eğitmeni önerisiyle başlatılan ve Cumhuriyetin aydınlanma devrimi olarak kabul ettiğimiz Köy Enstitüleri, ne yazık ki gerçek işleviyle yalnızca 10 yıl yaşatılabilmiştir. Ancak bunca yıl sonra hâlâ Köy Enstitüsü ruhuna özlem duyuluyorsa, günümüzde yapılacak daha çok işimiz var demektir. Dün gerçekleştirilen başarılar, bugün ve yarınlar için umut ve esin kaynağı olacaktır.

Atatürk’ün “Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkartacağız.” hedefine ulaşmaya adanmış Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve Enstitü öğrencilerinin “Tonguç Babası” İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un değerli anısına sonsuz minnet ve saygıyla.

2 thoughts on “Bir Köy Enstitüsü Kitabını Yazma Serüveni ve Eğitişim Sürecimiz

  1. Kitabın ilk yazarı olan Nöroloji Profesörü Dr. Hilmi Uysal’ın, Köy Enstitüleri’ne olan yoğun ilgisi, hedefine odaklanması, fedakar çabası ve diğer yazarları ekibe daveti ile gerçekleştirilen bu kitap hakkında, Hilmi Uysal’ın yaşamı ve çabaları hangi ilkeleri vurgulamaktadır? Saygılar Telkom University

    1. Sayın Teknik Bey/Hanım/Nesne,
      Yazıda o kadarı söylenmiş. İtirazınız nedir? Konu, bir kitabı tanıtmaktır. Siz yazın, sizin söyleyeceklerinizi de okuyalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir