Dr. Julia Bartha ile Söyleşi

Dr. Julia Bartha’nın Kısa Biyografisi Dr. Julia Bartha, Macaristan’ın Szolnok iline bağlı Karcag kasabasında dünyaya gelir. Bir Kuman ailesinin çocuğu olan Bartha, Türkçeye küçük yaşlardan itibaren merak salar. İlk ve orta öğrenimini yaşadığı kasabada tamamlar. Üniversite eğitimini de Debrecen’de tamamlayan araştırmacı, Budapeşte Eötvös Loránd Üniversitesi (ELTE)’nde Török Filológiai Tanszék [Türk Filolojisi Bölümü]’ne bağlı Kőrösi Csoma […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ahıska Türklerinin Halk Şairi: Cabir Halid

Cabir Halid (Cabir Xalidov), 9 Ocak 1951 yılında Özbekistan Cumhuriyeti’nde Semerkant ilinin Bulungur ilçesinde dünyaya gelir. Babası Derselli Halid İskender oğlu, Kurtoğulları adıyla tanına köklü bir Türk soyundandır. Annesi Adıgönlü Tüter Rahim kızı ise Çobanoğulları sülalesindendir. Halid’in anne babası, Ahıska doğumlu olup 14 Kasım 1944 sürgününde Orta Asya’ya sürgün edilir. 1956 yılında Ahıska Türklerine yönelik […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sürgünün Acılı Hatıraları – 1

Yerinden yurdundan koparılıp dünyanın bir yerine savrulan her insan, geride bıraktıklarını düşünmekten çok bir bilmezliğin boşluğunu düşünür. Her şeyden önce içinde hiçlik tadı veren bir duygu geliverir aklına. Dünyanın adaletsiz, yazgının bahtsız, güçlünün acımasız olduğunu düşünür durur. “Neden?” sorusu beynini kemirirken tek bir cevap dahi bulamaz ve dünyaya küsmekten de alıkoyamaz kendisini. Yıllar geçer, her […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Dünyasında Ortak Türkçe Sorunu

  Bir milleti ayakta tutan, bir milletin varlığını sağlayan, devam ettiren, bir toplumda sarsılmaz bir birlik yaratan en önemli unsur dildir. Bir milleti, bir toplumu bazen tek başına ayakta tutan, millî benliği koruyarak, onu yok olmaktan, eriyip başkalaşmaktan kurtaran yine dildir. Demek ki dil; milletin manevi ve kültürel değerlerini, millet olabilme özelliklerini bünyesinde koruyan, milletin […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ukrayna’dan Vatan Türkiye’ye

Savaş nedir? Savaş, ölüm, acı ve gözyaşı demektir. Savaş, insanların doğup büyüdüğü, acı-tatlı günlerinin yaşandığı evinden ayrılmak zorunda kaldığı çaresizlik demektir. Savaş, gurbet yollarına düşüp göç edilen topraklarda “yabancı” olarak yaşamak zorunda bırakılmak demektir. Ne yazık ki dünyanın pek çok yerinde savaşlar yaşanmaktadır. Onlarca, binlerce, milyonlarca insan evlerinden ayrılmak zorunda kalmakta ve başka bir ülkelerde […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Gönülden Dile Dökülen Vatan Nağmesi

Sürgün denilince en başta vatan gelir insanın aklına. Ardından azap dolu sürgün yolculuğu, ölüm, karanlık günler, belirsizlik… Öz vatanlarına bir gün dönebilme umuduyla yaşayan Ahıska Türklerinin sürgün acısı, aradan geçen 78 yıla rağmen yüreklerinde hâlâ taptaze duruyor. “Mal meledi, tavar meledi, it uludi, anam ağladi…” diyen Ahıska Türkleri… 78 yıl öncesinde yaşanan ortak bir acının […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Vatana Dönme Aşkıyla Geçen Ömür: Seyfettin Dursunov

  Bir insanı vatanından ayırmak; bir çocuğu annesinden ayırmaya, anne sütünden kesmeye benzer. Bir insanın doğup büyüdüğü yerde çayırlarda koşarken, derelere tepelere tırmanırken soluduğu havadan mahrum bırakmak; baharın uyanışıyla her tarafa yayılan çiçeklerin kokusunu, güneşin ufukta belirmesiyle cıvıl cıvıl öten kuşların sesini duyamamaktır. Bir insanı vatansız bırakmak, onu diri diri toprağa gömmek; gönlünde taç etmiş […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ahıska Türklerinde Alfabe Sorunu

Giriş Alfabe, “bir yazı sistemi; bir dilin seslerini gösteren, belirli bir sıraya göre dizilmiş belli sayıda harfin bütünüdür” (TS, 2005: 72). Konuşma dilinin önceden belirlenmiş, üzerinde uzlaşılmış harflerle yazılmasıdır (Kocaoğlu, 2020: 70). Doğan Aksan’ın (1990: 3) dil kavramı üzerine yaptığı “her yönüyle bir ulusun kültürünün aynasıdır; insanın ve uygarlığın en önemli belirtisi ve aracıdır” tanımına […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Bir Ahıska Masalı: Analık

Ahıska Türklerinin Sözlü Halk Anlatıları Anonim halk edebiyatının en güzel mahsullerinden biri masallardır. Bu mahsuller, insanoğlunun yaratılışıyla birlikte ortaya çıkıp günümüze kadar ulaşır ve sözlü halk ürünleri arasında önemli bire sahip olur. Dilden dile, nesilden nesile aktarılan bu ürünlerin ilk sahibi zamanla unutulmuş ve halkın ortak malı olmuştur. Masalların kaynağı olarak coğrafyayı, kültür ve dini […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ahıska: Sürgün mü, Soykırım mı?

Vatan Cemiyeti kurucularından Sayın Dr. Fuad Pepinov’a ithaf olunur. Göç, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Dünyanın her yerinde, tarihin her döneminde göç hareketleri yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir. İnsanlar; ekonomik, sosyal, siyasî veya doğal sebeplerden dolayı yer değiştirmek zorunda kalırlar. Bu olaya genel olarak baktığımızda insanlar ya isteğe bağlı olarak başka yerlere göç eder […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Acaba Hangisi Daha Trajik?

  Ben roman okumayı çok severim. Ortaokuldan bu yana kaç adet roman okuduğumu açıkçası hatırlamıyorum. Ancak Lise eğitimimi tamamlayıp Türkiye’ye gelinceye kadar ayda en az sekiz-on roman okumuşluğum olurdu. Türkiye’ye gelince Türkiye Türkçesine vakıf olmadığımdan roman okuma oranım hayli düştü. Fakat Türkiye Türkçesini öğrenebilmek için ele aldığım ilk eser yine roman olmuştu. Neyse. Sözümü fazla […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ahıska Tarihinin Gurur Sayfalarından

Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” romanını okuduğumda mankurt kavramını ilk orada duymuştum. Daha sonra o yıllarda Kazakistan’dayken televizyonda “Mankurt” adlı bir film izlemiştim. Bu filmin Aytmatov’un eserinden esinlendiği aşikârdı. Türkmenistan-Türkiye ortak yapımı olan bu film, 1988 yılında çekilmişti. Ben de onu o yıllarda, henüz daha lise son sınıf öğrencisi iken izlemiştim. Ben bu filmin […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Doç. Dr. Minara Çınar’ın Yazıları

Doç. Dr. Minara Çınar Kazakistan’da doğdu. Orta öğrenimini Kazakistan’da Cambul şehrine bağlı Merke ilçesinde tamamladı. 1993-1994 öğretim yılında girdiği Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü 1997 yılında bitirdi. 1997 yılında Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü’nde başladığı Yüksek Lisans programını “Abdulhalük Uygur’un Şiirlerinin Dili” adlı tezle 1999 yılında, Doktora programını ise “Lobnor […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ahıska Türk’ünün Gürcüce Ağıtı

Türk dili, dünyanın en eski ve yaygın dillerinden biridir. Türkler, geniş bir coğrafyaya yayılarak farklı topluluklarla bir arada yaşamış ve onlarla kültürel etkileşimde bulunmuşlardır. Bu etkileşimlerin bir yansıması da kültürün taşıyıcısı olan dilde görülür. Hunlardan günümüze kadar Türkçe, pek çok dili etkilemiş, doğal olarak kendisi etkilenmiş yeri geldikçe bölgesel açıdan o bölgenin ortak iletişim dili […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Gurbette Kalanların Hasretlik Gözyaşları

Bölünmüş aileler, parçalanmış yürekler, ayrılık gözyaşları… Babalar, ağabeyler savaşta; geride kalanlar sürgün vagonlarında. Orta Asya’nın diyarlarına tohum gibi serpilmiş acılı yürekler… Bu insanlar Ahıska’da kalan o sımsıcak yuvalara artık hiçbir zaman geri dönemeyecekler. Kim anlar Ahıskalının halinden? Kim dindirecek bağırlarındaki acıyı? Gurbet yollarında yüreklerinde açılan yaralara kim merhem sürecek?.. Lokman Hekim dahi gelse bu insanların […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Kırgızca Türkçe Rusça Eğitim Terimleri Sözlüğü

İnsan hayatında birer rehber olan sözlükler dil edinimi, kültür, tarih, eğitim, bilim, sanat ve pek çok alan açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü sözlükler bir dilin anlaşılmasını sağlayan, gerek kültür gerekse tarih özelliği taşıyan ve aynı zamanda nesilden nesile köprü vazifesi gören önemli eserlerdir. Dönemlerin bir bakıma birer aynası durumunda olan sözlükler, elimizin altında bulunan en […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ahıskalı Bilgelerden Ali Paşa Veyseloğlu: Aspinza Dramı

Sürgün ve göç, asırlar boyunca Ahıska halkının hayatının bir parçası olmuştur. Yaşanan bu sürgün ve göç arasında 14 Kasım 1944 tarihi bu halkın tarihinde bir dönüm noktasıydı. Sürgünün acılarını yüreklerinde hisseden bu insanların kendilerini toparlamaları, sürgün esnasında yaşanmış zulümleri, sürgün sonrasında yaşanmış olan zorluk ve acıları unutmaları hiç de kolay olmamış ve olmayacaktır. Evinden, barkından, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Neyidux, Neoldux, Neolacaux

İnsanlar, düşüncelerini, duygularını, isteklerini konuştuğu dilden yararlanarak paylaşır. Bu yönüyle dil, öz kültürün ve kimliğin oluşmasında önemli bir rol oynar. Kültürel ve sanatsal etkinlikler dille gerçekleşir ve kuşaktan kuşağa yine dille aktarılır. Hiçbir dil tarihi süreç içerisinde değişmeden kullanılamaz. Konuşulan dil zamana ve dilin konuşulduğu coğrafyaya bağlı kalarak değişikliklere uğrar. Ahıskalıların kullandıkları dil, bir ağız […]

Yazının devamı İçin tıklayınız