GİRİŞ
Ve tanrı insanı yarattı, dağların kaldıramadığı acıları kattı insanın ruhuna. Acılar sevinçlerden çok dillendirdi âdemoğlunu. Ölenlerin ardından yanan yürekler, karasevdaya düşen sevi yüklü mecnunlar, zalime meydan okuyan yiğitler… idi yürekte ki duyguların sözlere can verişi.
Onlar önceleri gizli kahramanlardı derken çıktılar er meydanına, sonra halk daha çok sevdi duygularına tercüman olan bu söz üstatlarını. Kuruldu meclisler, açıldı gönül sandıkları… Aldılar sazı ellerine, vurdular sazın teline. Saz çaldı, dil söyledi. Nice aşıklar çıktı, Anadolu’nun yanık bağrından: Karac’oğlan, Erzurumlu Emrah daha yakın zamanda Çıldırlı Aşık Şenlik, Aşık Veysel, Murat Çobanoğlu ve kendisi dedem olan Aşık Mehmet Hicrani.
Torunu olmaktan gurur duyduğum dedemin aşağıda hayatını ve bir de şiirini siz değerli okuyucularla paylaşarak dedemi tanımayanlara bir nebze de olsa tanıtmayı görev bildim. Onun nezdinde bütün âşıkları rahmetle anıyor ve dilerim ki bu âşıklık geleneğinin önemi korunarak gelecek nesillerce de yaşatılır.
HAYATI
Kars ili Arpaçay ilçesi Taşdere (eski adı: Sosgert) köyü H.1328 (Miladi 1899) yılı doğumlu Aşık Mehmet Hicrani’nin asıl adı Mehmet Kasım Ülker’dir. Gürcistan’ın Ağbaba bölgesinden Türkiye’ye göçen Aşık Hasan’ın torunudur. Aziz- Yeter çiftinin oğludur. Hüseyin, Ali Asker, Sultan adlarında üç kardeşi daha vardır.
Âşık Sosgertli Mehmet Hicrani 20 Temmuz 1978 Perşembe günü hayata gözlerini yummuştur.
EĞİTİM DURUMU
Düzenli bir okul eğitimi almamıştır. Yurt içinde pek çok yeri dolaşan aşığımız bugünkü İran, Nahçivan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ülkelerini gezip görmüştür. Eğitimini kendi kültür çevresinde, yaşadığı coğrafyada, gezip dolaştığı ülkelerde, adına ‘’Mekteb-i Hayat’’ veya ‘’hayat okulu’’ diyebileceğimiz yerlerde yapmıştır. İçinde yaşadığı toplumun yüzyıllardır süregelen bilgi birikimi, edindiği tecrübeler, yetiştirdiği düşünürler bağlantısıyla kazandığı ahlâkî ve kültürel değerler Hicrani’nin eğitiminde rol oynamıştır diyebiliriz. O’nun eserlerinde Mevlana’yı da buluruz, Yunus’u da, Hacı Bektaş’ı da, Hacı Bayram’ı da…
Kars ve civarı âşıklarının kendilerine örnek şahsiyet olarak seçtiği, büyük üstat olarak gördüğü Âşık Şenlik dergâhı. Kasım Şenlik’in isteği üzerine bu ocağa hizmet etmiş usta-çırak ilişkisi içinde âşıklık eğitimi almıştır.
O büyük bir hikâyecidir. Hikâyeciliği literatüre de geçmiştir. 1997 yılında ‘’Aşıklar Kahvesi’’nde derlemeleri esnasında bölgenin tanınmış, şöhretli aşıklarından Aşık Mevlit İhsani ile Mehmet Hicrani hakkında yapılan sohbet Hicrani’nin şöhretini, bölge aşıkları üzerindeki etkisini, hikayecilikteki başarısını en güzel biçimde yansıtmaktadır.
KULLANDIĞI MAHLASLARI
Şiirlerinde ‘’Ozani’’, ‘’Mehmet Ozan’’, ‘’Mehmet Hicrani’’, Şair Hicran’’, ‘’Mim Hicran’’, ‘’Kul Hicran’’, ‘’Sefil Hicran’’, ‘’Dertli Hicran’’, ‘’ Hicrani’’ gibi mahlasları kullanmıştır. Bunlardan ‘’Hicrani’’ halk arasında en çok bilinen mahlasıdır.
ÂŞIK MEHMET HİCRANİ’NİN ESERLERİ
Kendi el yazısıyla kaleme aldığı yirmi yedi defteri mevcuttur. Bu defterler çağdaş cönk diye de adlandırılabilir. Hicrani,eserlerini, kendi ifadesiyle; ‘’insanlığa faydalı olmak için’’ meydana getirmiştir. Benlik için beğenilmek için yahut da desinler için de bu kitaplar yazılmamıştır ancak ve ancak insanlık âlemine bir fikir, bir uyarma için yazılmıştır.’’ (Yüz Yıllık Yolcular. 55.)
ESERLERİ: Ahmet Şah ile Gülüşan, Alana Satılır, Âli Mahkeme, Aşk-ı İlahi, Büryan ile Güldane, Efkarlı Adam, Elvani ile Reyhani, Enver ile Dürdane, Ferman Şah, Fezayi ile Edalı Hanım, Garip aslan ile Laleli Sultan, Garip Fıkralar, Garip Kahraman ile Gamzeli Sultan, Geldi Zaman Geçti Zaman, Gülüstan ile İmran, Güzeller Yaylası, İnsanlığa Giden Yollar, İnsanlığı Terk Ettim, İskender Bey, Kenan ile Hanzade, Mahlukat Dili, Mazman ile Mahmihri, Muhammet ile Perihan, Öz İçinden Sözler, Salih ile ihtiyar, Şeriatın Çıbanı, Şeyh Senan ile İbare, Umman ile Hacer Han, Vatan Gülü, Vicdan Azabı, Yüzyıllık Yolcular, Zamani ile Züleyha.
1960’lı yıllarda Erzurum gazetesinde yayınlanan bir şirinde insanlığa, şöyle sesleniyor Aşık Mehmet Hicrani:
Sosgertli Aşık Mehmet’ten Öğütler
İnsanoğlu bir araya gelince
Her birisi ayrı ayrı yol tutar
Fikirler insanda cüzi irade
Kimi figan tutar kimi gül tutar
Bazıları söz söylüyor bal gibi
Bazıları yol gösterir yol gibi
Bazıları çok incelir kıl gibi
Kimi mal harcıyor kimi mal tutar
Bağırma çağırma kaç para değer
Bir nasihat versen serseri değer
Bir zayıf at, bir üzengi, bir eyer
Yoldan çıkar berri yaban çöl tutar
Öyle bir zaman ki gendi başına
Baba karışmaz oğul işine
Hanım kızlar ise başlı başına
Sarmaş dolaş dilediğiyle kol tutar
Aşık Mehmet Ozan sözüne bakın
Eridin sözlerin özüne bakın
Bu fikir çorbası tuz’una bakın
İnsan olan insanlarda el tutar.
Aşık Mehmet Hicrani