NOT: Bu yazı, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü 3. sınıf yazma eğitimi dersinde yuvarlık masa yazarlığı yöntemine bağlı olarak 10 dakikada yazılmıştır. Ben yazının sadece ilk cümlesini (Ben, bugün bir kuş gördüm.) verdim. Her öğrenciye 1 dakikalık yazma süresi verilmiştir. Bir dakikalık sürede, öğrenciler yazdıklarını diğer arkadaşına devretmiştir. Yrd. Doç. Dr. Namık Kemal Şahbaz
Ben, bugün bir kuş gördüm. Kanatları yanmış ve artık özgürlükle tüm bağlantısı kesilmişti. Gökyüzü onun için ulaşılmaz bir yer olmuştu. Belki de sonsuz olan bu evrende koskocaman bir zindan olmuştu gökyüzü. Nasıl oluyor da hacimce bu kadar geniş olan gökyüzü zindan olabiliyordu?
Kuşun gözlerinde yılların yorgunluğu ve hüznü vardı. Kanatlarını çırparken duyduğu sonsuz acı, onu, yıllar önce yakılan bir otel odasına çağırıyordu inadına. İnsanlık yanıyordu, tarihimiz, kültürümüz yanıyordu. Farklılıklara saygı duyarak, her renkten insanın olduğu bu gökkuşağı ülkemde birlikteliğimiz bir otel olmuştu ve yanıyordu. Kimse bu çığlığı duymuyordu ama o yangının dumanı arasında kalmış, o acıyı solumuş, insanoğlunun külleriyle kararan gökyüzünden ciğerlerine havayı çekmiş, kanatlarını o yangında kaybetmiş olan bu kuş duyabiliyordu. O gün acı kusmuştu yeryüzü, gökyüzü… İnsanlar bu acıyı, bu çığlığı duymuyordu belki ama bir kuş bile bu insan kırımını, insanın insana düşmanlığını, bu vahşeti tüylerinin diplerine kadar hissetmişti.
Yıllar geçiyordu insanlar bu acıyı unutuyordu ya da unutmaya çalışıyordu ama bu acıyı yaşayan, o mahşerde sevdiklerini kaybedenler tıpkı bu kuş gibi yüreklerinin derinliğinde hep o anı yaşıyordu. Tüten her duman, atılan her çığlık ve bu yeryüzünün en ücra köşesinde bile çekilen her acı, onlara yiten canları, yanan Sivas’ı hatırlatıyordu. Bugün bunlar unutturulmaya çalışılıyor ama geride kalanlar, insan olmaktan başka hiçbir suçu olmadığı için yananların yakınları, dostları, evlatları bunu asla unutamayacak. Bir kuşa gökyüzünü zindan eden bu yangın, geride kalanlara da hayatlarını zindan etmişti çünkü o gün orada iş işten geçtikten sonra söndürülen ateşin dumanı hâlâ tütmektedir insan olanın yüreğinde…
Ben Sivas’ta kanatları yanan bir kuşum. O gün biri çıkıp “Alevi tutuşturanlara çok şükür bir şey olmadı” dedi. Bugün biri “Vatana, millete hayırlı olsun” diyor. Hayırlı olsun gökyüzü zindan bize!
13 Mart 2012 – Sivas Davası’nın Zaman Aşımına Uğratılmasından Birkaç Saat Sonra
YAZANLAR
Ramazan Oğuz
Hüseyin Kaçmaz
Recep Yapran
İbrahim Akay
Ebubekir Uçar
Hüseyin İrmak
Sinan Mirioğlu
Ahmet Coşkun
Selim Devecioğlu