Bilginin hızla yenilenerek üretildiği çağımızda birey ve toplumun geleceği, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme becerilerine bağlı bulunmaktadır. Bu becerilerin kazanılması ve hayat boyu sürdürülmesi ezberlemeyi değil, bilgi üretimine dayalı çağdaş bir eğitimi gerektirmektedir (Çınar vd. 2006).

Son yüzyıl içerisinde fen bilimleri eğitiminin kalitesini arttırmak için gerekli görüldüğünde eğitim-öğretim yöntem ve tekniklerinin geliştirilmesi, yeni yaklaşımlar oluşturulması gibi çalışmalar yapılmaktadır (Salman 2006). Bu yaklaşımların en önemlilerinden biri de yapılandırmacı yaklaşımdır.

Yapılandırmacı yaklaşıma göre:

  • Bilgi aktarılmaz, etkin olarak yapılandırılır.
  • Bilgi uyum sağlamaya yardımcı olur.
  • Önceki bilgiler ve yaşantılar yeni öğrenmeler için temeldir.
  • Bilgi, öğrenme etkinliğinin oluştuğu bağlamda gerçekleşir.
  • Öğrenme anlamlı, özgün ve karmaşık ortamlarda gerçekleşir.
  • Dünyada çoklu bakış açıları vardır.
  • Öğrenme sosyal bir etkinliktir.
  • Bilgiyi yapılandırma ve düşünme; araçlar, kültür ve toplumlara göre değişir.
  • Öğretmenler bilgiyi aktaran değil, bilgiyi yapılandırmaya yardımcı olan kişilerdir (Koç 2002).

Yapılandırmacı yaklaşım bilişsel, radikal ve sosyo-kültürel yapılandırmacılık olarak üçe ayrılır. Sosyo-kültürel yapılandırmacılık da kendi içinde durumlu öğrenme (Situated learning) ve yaşam temelli öğrenme (context based learning) olarak ikiye ayrılır.

Yaşam temelli öğrenme 1980’lerin başlarında İngiltere de York Üniversitesinde bir grup eğitimci tarafından önerilmiştir. Yaşam-temelli (context-based) öğrenme yaklaşımının ana amacı, öğrencilere bilimsel kavramları günlük yaşamdan seçilmiş olaylar ile sunmak ve böylece öğrencilerin motivasyon ve bilim öğrenmeye isteklerini artırmak, akademik kariyerlerinin başında öğrencilerin fen bilimlerine karşı ilgilerini artırmak, öğrencilerin gerçek yaşam konuları ile fen bilimleri arasındaki ilişkinin farkına varmalarını sağlamak ve öğrencilerin bilimsel süreç becerilerini geliştirmektir (Sözbilir vd. 2007).

Yaşam temelli yaklaşımın ilk örnekleri olarak bilinen Salters yaklaşımının ilk örnekleri kimya alanında verilmiştir(Bennett and Lubben 2006). 20 yıldan fazla zamandır Salters kursları lise dönemi için biyoloji, kimya ve fiziği kapsayarak geliştirildi. Kursların birçoğu Belçika, Hong Kong, Yeni Zelanda, Rusya, İskoçya, Slovenya, İspanya ve Amerika gibi diğer ülkelerde kullanmak için uyarlanmıştır (Bennett and Lubben 2006).

Yaşam temelli öğrenme,

  • Öğrencileri bütün yetenekleri için motive eder,
  • Öğrencilerin kendi öğrenmeleri için sorumluluk almalarını sağlar, kendilerini idare etme becerilerini artırır,
    • Öğretmen ve öğrencilerin derslere karşı çok daha fazla ilgi göstermelerini sağlar.

Yaşam temelli öğrenmede ders örneklerini televizyon haberleri, gazete raporları, TV ve filmlerdeki dramalar sağlar. Ders için seçilen içerikler öğrencilerin ilgisini çeken güncel olaylardır. Uygulamalı çalışmaları içeren öğrenme etkinliklerinin yanında bazı etkinlikler model geliştirmeyi gerektirir. Ayrıca münazara, tartışma, araştırma ve rol oynama gibi etkinliklerde vardır. Öğrenme ve öğretme etkinlikleri içinde hem içerik hem de deneysel teknikler sunulur. Etkinlikler iletişim ve birlikte çalışabilme, bilginin eleştirel değerlendirilebilmesi ve veri analizi becerilerini geliştirmek için tasarlanır. Bağımsız öğrenme de etkinlikler boyunca geliştirilmeye çalışılan önemli bir beceridir. Bu sayede öğrenciler fikirler arasında bağlantı sağlar, var olan bilgilerle birleştirir, bu bilgileri yeni durumlara uygular ve onların kendi öğrenmeleri için sorumluluk alırlar (SNAB).

Yaşam temelli öğrenmenin etkisini araştırmak ve tanıtmak amacıyla ilk uygulamaları İngiltere’de Salters Advanced Chemistry (SAC), Almanya’da Chemie im Kontext (ChiK), Amerika’da Chemistry in Context (CiC), İsrail’de Industrial Chemistry (IC) ve Hollanda’da Chemistry in Practice (CiP) yapılmıştır.

Ülkemizde, Yaşam temelli öğrenme Gazi Üniversitesi’nde 2006’ da yapılan VII. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresinde (UFBMEK–7) John K. Gilbert tarafından sunulan bildiri (Context-based approaches to the desıgn of Scıence currıcula) ile biraz daha yoğun çalışma alanı bulmuştur. 2007 yılında İstanbul’da yapılan I. Ulusal Kimya Eğitimi kongresinde Sözbililir ve arkadaşları bildirileri eşliğinde kongre katılımcılarıyla ‘Context-Based Learning’ teriminin Türkçe karşılığını bulmaya çalışmışlar ve bu yaklaşıma ‘Yaşam Temelli Öğrenme’ demeye karar vermişlerdir. Konuyla ilgili tezler yapılmaya başlanmıştır.

Kaynaklar

Bennett, J. and Lubben, F. 2006. Context  based chemistry: the salters approach. International Journal of Science Education, 28 (9), 999-1015.

Çınar, O., Teyfur, E., Teyfur, M., 2006. İlköğretim Okulu Öğretmen ve Yöneticilerinin Yapılandırmacı Eğitim Yaklaşımı ve Programı Hakkındaki Görüşleri,  İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: 7 Sayı:11

Koç, G., Yapılandırmacı Öğrenme Yaklaşımının Duyuşsal Ve Bilişsel Öğrenme Ürünlerine Etkisi, Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (2002).

Salman, M., Ülkemizdeki Biyoloji Öğretiminde Yapılandırmacı Yaklaşımla İlgili Yapılan Çalışmaların Kısa Bir Değerlendirmesi, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,(2006)

SNAB, http://www.advancedbiology.org/

Sözbilir, M., Sadi, S., Kutu, H., Yıldırım, A., 2007. Kimya eğitiminde içeriğe/bağlama dayalı (context-based) Öğretim Yaklaşımı ve dünyadaki uygulamaları,  I. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, 20-22 Haziran, syf 108.

You have no rights to post comments