Bir süre önce TDK’nın “dolandırma” sözcüğünün diğer bir anlamının “devlet yönetmek” olarak örütbağ yansısına (web sitesine) koyması güncel yolsuzluk olaylarından olsa gerek eleştirilmiştir. Ancak eleştiri tepkisel ancak bilimsel değildir. Bu nedenle yanlış bir eleştiridir. Diğer bir deyişle, TDK hata yapmamıştır.
Sözcükler, dilbilimde genel olarak biçim/işlev/anlam boyutlarıyla incelenir. Anlam, sözcükte; sözlüksel anlam, bağlamsal anlam, tarihsel anlam, toplumsal anlam (yerel anlam) özelliklerine göre ayrımlanır. Anlam ayrımları olarak adlandırılan bu değişik anlamlar, bir sözcüğün anlam alanını/kavram alanını da gösterir. Bir sözcük birden fazla anlam alanı içinde, birbirine yakın ya da uzak anlamlarda bulunabilir, kullanılabilir. Bununu nedeni, toplumsal bir dilde, sözcüklerin sayıları sınırlıdır;ancak o dilde anlatılmak, aktarılmak, bildirilmek, belirtilmek vb. istenen anlamlar sınırsızdır. Bu sınırlılık,sınırsızlık ilişkisi, sözcüklerin, yukarıda belirtilen alanlarda, değişik anlamlarda kullanılmasını gerektirmiştir. Sözcüğün evrimi olarak da adlandırılabilecek bu olgu, sözcüğün anlamını kimi zaman daraltmış kimi zaman genişletmiştir. Tarihsel, toplumsal gereklerle kimi sözcüklerin anlamsal biçimsel evrimi sonucu, anlamları ve biçimleri değişmiş, güncelde kullanılan anlamın tam tersi anlamdan evrilerek başka anlamları içerir, göstermiştir. Dünya dillerinin tümünde buna benzer değişimler, ayrımlar olmaktadır, bu süreç kaçınılmazdır.
Yalnızca, bedenimizdeki organların adlarından örnek vererek olguyu kolaylıkla anımsatabiliriz; “kol”, “göz”, “ağız”, “baş” ya da uçan canlıların “kanat” olarak adlandırılan uçma organının toplumsal yaşamda kullanılan anlam ayrımlarını gözönüne aldığımzda, anlam genişlemesini ya da konulan yer anlamındaki “konak” sözcüğünün anlam daralmasıyla etkili/yetkili, varlıklı insanların yaşadıkları büyük ve gösterişli ev anlamında kullanıldığını kolaylıkla anımsayabiliriz.
“Dolandırmak” sözcüğüne gelince, TDK bu sözcüğün “devlet yönetmek”anlamındaki kullanımı için Anadolu’da yerel ağızlardan örnekler ya da böyle bir belirtme yapsaydı, bu tartışma/eleştiri olmayacaktı.
Bu sözcük, belirtilen anlamda Azeri Ağzı alanında ve Karapapak Türkçesinde belirgin, etkili olarak günümüzde bile kullanılmaktadır. Örneğin, “sen git önce evini, eşini, çocuklarını dolandır” tümcesinde, onların geçimini sağla, onların iyi yaşat anlamında kullanılmaktadır. Diğer yandan, “tarlada iki kazı, üç koyunu dolandıramadın” tümcesinde ise, yönetemedin, otlatamadın, kaybettin anlamında kullanılmaktadır. Bir üçüncü ve TDK’nın belirttiği anlama örnek ise “muhtar oldu da köy dolandırıyor” tümcesinde köyü yönetiyor anlamı vardır.
Karslı etkili halk ozanı (Halk Aşığı) Aşık Şenlik’in bir şiiri ise olguyu etkili bir yalınlıkla göstermektedir.
Dinleyin ağalar tarif eyliyim
Devleti dalında el dolandırır
Yağın bil galhıfdı insaf merhamet
Ey bilki dünyayı pul dolandırır
Köprü goyup köprüleri geçmeyen
Dünya şarabından bir cem içmeyen
Evde arvadına sözü geçmeyen
O da muhtar oluf köy dolandırır
Şenliğ’em dünyada gülmedim heç men
Usanıp canımdan olmuşam peşmen
Gayretsiz dosttansa gayretli tüşman
Ölende gabrime gül dolandırır.
(Bu koşma, Prof. Dr. Ensar Aslan’ın, Çıldırlı Aşık Şenlik (Maya Akademi Yayınları) kitabının 178. sayfasından alınmıştır)
Şiirin 1 dörtlük 2. dizesinde, Devleti, devletin arkasında olan, gizli, görünmeyen, bizden olmayan, yabancı yönetiyor, anlamı var
1.dörtlük 4. dizesinde, “iyi bilinki dünyayı para yönetiyor, anlamı var.
2. dörtlük, 4. dizede, muhtar köyü yönetiyor, anlamı var
3.dörtlük 4. dize de ise, gayretli düşman, öldüğüm zaman gömütümün çevresine gül dike, gül döker anlamı var.