GİRİŞ
Sokakta çalışan çocuklar önceleri büyük şehirlerin bir sorunu olarak görülürken artık tüm illerde sayılarının artması ile ulusal bir sorun haline gelmiştir. Bu nedenle bu çocuklar sık sık medyanın konusu olmakta; zaman zaman yaşanan bazı olaylar üzerlerine dikkatin yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Sos yo-ekonomik konumları gereği herhangi bir faaliyette bulunan 18 yaş ve altındaki çocuklar “çalışan çocuk” olarak adlandırılmaktadır. “Çocuk emeği” ise yasal yaşın altında istihdam edilen iş gücü olarak belirtilmektedir (AnaBritannica, 2000). Çocukların çalışmalarını engellemek amacıyla bir çok uluslar arası antlaşma ve sözleşmeler ile ulusal düzeyde yasalar çıkarılmasına rağmen çocuk işçiliği tarih boyunca bilinen bir olgudur (DEK, 2004). Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde (1989), çocuğun tehlikeli işler, eğitimine zarar verecek işler, bedensel, ruhsal, zihinsel sağlığına ve ahlaksal, toplumsal gelişimine zarar verecek işlerde çalıştırılmalarından korunmaları gerektiği belirtilmektedir. Ülkemizde ve dünyada çalışan çocuk sayısına ilişkin kesin istatistik verileri olmamakla birlikte sayılarının ciddi boyutlara ulaştığı bilinmektedir. 2000 yılı verilerine göre dünyada yaşları 5-14 arasında olan yaklaşık 250 milyon çocuk çalışmaktadır (İLO, 2001). Türkiye’de her beş çocuktan biri çalışmaktadır (Akt. Çırak, Çivitçi,2004).
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tahminlerine göre gelişmekte olan ülkelerde 5-14 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısı 250 milyondur. Toplumların geleceği olan bu bireyler, erken yaslarda çalışma yaşamının ağır ve tehlikeli koşullarıyla karsı karsıya kalmakta ve çok sayıda çocuk için çalışma, insan haklarını temelinden sarsan bir uygulamaya dönüşmektedir. Çocuğun çalışması çoğu zaman eğitimden yoksun kalmasına, fiziksel ve düşünsel gelişiminin olumsuz yönde etkilenmesine ve sonuçta toplum yönünden onarılası güç birçok olumsuzluğa neden olabilmektedir. Bununla birlikte çalışma, özellikle de çırak statüsünde çalışma biçimsel mesleki eğitimin güçlü bir alternatifi olabilir ve çocuğu geleceğe hazırlayabilir. Ayrıca ailenin yaşamını sürdürmesi açısından da kaçınılmaz olabilir (Şişman,2006).
Çocukların çalışma yasamı içinde yer alış nedenleri ve ortaya çıkardığı sorunlar çok boyutludur ve kısa vadede ortadan kaldırılması güç görülmektedir. Bu nedenle günümüzde başta ILO olmak üzere konu ile ilgili birçok kurum ve kuruluş çocuk isçiliğinin bütünüyle ortadan kaldırılması yolunda bir ilk adım olarak çocuk isçiliğinin en kötü ve sömürücü biçimleri üzerinde durmaktadır. Bu çerçevede kölelik ve zorla çalıştırma, çocuk fuhuşu ile ağır ve tehlikeli isler çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri olarak sıralanmakta, yapılan çalışmalarda da bu alanlarda yer alan çocuklara özel öncelik tanınmaktadır. Sokakta çalışma ise ILO tarafından en kötü biçimlerdeki çocuk isçiliği türleri arasında açık olarak sayılmamıştır. Ancak, sokakta çalışan çocukların içinde bulundukları şartların ağır, tehlikeli ve istismara açık olması, dikkatleri bu çocukların yasadığı sorunlara çekmektedir. Ayrıca, aile ilişkisi halen sürse de yakın bir zamanda bu ilişkinin kopabileceği düşüncesi, eş değişle çocuğun “sokak çocuğu” olarak istismara çok daha müsait bir alana kayma ihtimali, kamuoyunun konuya ilişkin duyarlılığını arttırmaktadır. Bu doğrultuda sorunun kaynağındaki yapısal faktörler ve çocukların mevcut durumları ile beklentilerinin belirlenmesi büyük önem kazanmaktadır (Şişman,2006).
Sokakta çalışan çocukları her türlü ihmal ve istismardan kurtarmak, yasal ve toplumsal açıdan korunmalarını ve geleceğe hazırlanmalarını sağlamak hem toplum kalkınması hem de insan hakları açısından önemlidir. Sorunları çözmenin ilk adımı ise bu çocukları ve sorunlarını, bütünüyle tanımaktır (Şişman,2006)
Sokakta Çalışan Çocuk: Ailesinin geçimine katkıda bulunmak ya da kendi masraflarını karşılamak amacıyla günün belirli bir bölümünde sokakta çalışan çocuktur. Sokak çocuğundan temel farkı bu çocukların aile ilişkilerinin sürmesi ve genellikle tiner, bali ve benzeri madde bağımlılıklarının olmamasıdır (Şişman,2006).
Araştırmanın önemi
Türkiye’de ve dünyada sokakta çalışan çocukların içinde bulundukları şartların ağır, tehlikeli ve istismara açık olması dikkatleri bu çocukların yasadığı/yasayacağı sorunlara çekmektedir Bu doğrultudan sokakta çalışan çocukların sosyal ve ekonomik koşullarını iyileştirmeye yönelik politikalar oluşturulması ve uygulamaya dönük öneriler geliştirilmesi amacıyla sorunun hangi yapıdan kaynaklandığının ve çocukların mevcut durumları ile beklentilerinin belirlenmesi büyük önem kazanmaktadır (Şişman, 2006).
“Sokakta çalışan çocuk” sorunu; bir bakıma ebeveynlerin yoksul olmaları ve iş bulmakta sorun yaşamaları nedeniyle pek çok ebeveynin çocuğunu eve gelir getirmesi için çalışmaya zorlamalarından kaynaklanır. Diğer bir deyişle, sokakta çalışan çocuk sorunu, ailenin çocuğunu zorla çalıştırmasının da ötesinde, kentsel yoksulluğun bir tezahürü olarak ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde hane halkı reisinin hasta ve yaşlı olması, aileleriyle olan düzensiz-sorunlu ilişkileri de çocukların çalışmasına doğrudan yol açan faktörlerden biri olarak rol oynamaktadır (Akt: Kızmaz,Bilgin2006).
UNICEF sokak çocukları kavramını çocukların aileleriyle olan ilişkilerinin düzeyine göre üç kategoride tanımlamaktadır.
Grup 1: Aileleriyle sürekli ilişkisi olan çocuklar “sokakta çalışan çocuklardır”. Günlerini sokakta çalışarak geçirseler de ailelerinin koruması ve denetimi altındaki çocuklardır.
Grup 2: Aileleriyle zaman zaman ilişki kuran “sokaktaki çocuklardır”. Bu çocukların aile bağları zayıflasa da tümüyle kopmamıştır. Kendilerini halen ana-baba kardeşleriyle özdeşleştirmektedirler. Gününü sokakta bir şeyler satarak ya da dolaşarak geçiren, geceleri çoğu zaman evlerinde geçiren çocuklardır.
Grup 3: Aileleriyle hiç ilişkisi olmayan “sokakların (sokağın) çocuklarıdırlar.” Genelde toplumun en yoksul kesiminin ve parçalanmış ailelerin çocuklardır. Ailelerinden ya zorla ya da kendi istekleriyle ayrılan bu çocuklar günün 24 saatini sokakta geçiren “sokağın çocuklarıdır”. (Sokakta Yaşayan Çocuklar). Ülkemizde son yıllarda sayıları hızla artan “sokağın çocukları”, evinden atılan, kaçan, ailesi olmayan veya ailesi tarafından tamamıyla başıboş bırakılan çocuklardan oluşmaktadır. Sokakta marjinal işlerde çalışan\çalıştırılan çocuklarla “sokağın çocukları” arasında çok ince bir çizgi vardır ve sokağın acımasız zor koşullarında çalışan çocuklar, hızla “sokağın çocukları” olabilmektedir (Akt: Güngör, 2008).
Güneş ve Kalaycı (2004: 7) çocuğu sokağa iten nedenleri ve onları sokakta bekleyen tehlikeleri şu şekilde belirtmektedirler: (Akt: Kızmaz, Bilgin 2010)
1.Çocuğu sokağa iten nedenler: a) göç ve göçle ilintili ortaya çıkan uyum sorunları, b) yoksulluk, işsizlik, ekonomik yoksunluk gibi iktisadi etkenler c) çocuğun para kazanma veya aile bütçesine katkıda bulunma yönündeki kültürel değerlerin varlığı, d) arkadaş grupların etkisi, e) çocuğun aile bireyleri tarafından istismar ve ihmal edilmesi, f) aile içi şiddet, cinsel taciz ve tecavüz, g) eğitimsizlik, h) aile parçalanması, ı) çarpık kentleşme, i) sokağın bireyi çeken yapısı ve sokakta özgür davranabilme olanağı, j) medyanın menfi etkileri, k)denetlenmeyen oyun salonlarının çekiciliği, l) bireylerin, sokaklardaki çocuklara merhamet ve yardımseverlik duygusu altında verdikleri para ve eşyanın etkisi ve uzmanlık becerisi olmayan bazı gönüllü kuruluşların medyatik çalışmalarının yarattığı olumsuz etkiler (Akt: Kızmaz, Bilgin 2010).
2. Sokakta yaşayan çocukları bekleyen riskler ise şu şekilde belirtilmiştir: a) ihmal veistismara maruz kalma, b) bali, tiner, sigara, alkol gibi bağımlılık yapıcı bazı maddeleri kullanmaya alışma, c) zihinsel ve fiziksel gelişimindeki gerileme, d) dayak, yaralama ve ölme gibi bazı şiddet tutumları ile karşı karşıya gelme, e) hırsızlık, gasp gibi suçları işlemeye eğilimli olma, f) psikolojik sorunlar, g) fiziksel kazalara uğrama, ı) eğitim ve sağlık alanında bazı sorunlar ile karşı karşıya gelme, i) cinsel taciz ve tecavüze uğrama(Akt: Kızmaz, Bilgin 2010).
Çocukları sokağa iten nedenler:
1-Ana ve babası hayatta olmayan çocuklar (Akraba veya komsuların elinde geçim sıkıntısı çektikleri için, hayatlarını kazanma amacıyla sokağa alışanlar.
2- Üvey ana ve üvey baba elinde kalıp, şiddet ve haşin muamele gördükleri için evden kaçanlar.
3- Göç çocuklarının, ailelerinde çözülmeyen sorunlara sokakta çözüm arayışları.
4- Davranış bozuklukları gösteren çocuklar.
5- Aile bireylerinin kötü alışkanlıkları ve ahlaksızlıkları nedeniyle bıkkınlık yasayan çocuklar.
6- Yankesici, hırsız, sarhoş, sokaklarda yasayan anne-babaları olan sokakta büyüyen çocuklar.
7- Bir örgüt tarafından kullanılmak üzere kandırılmış çocuklar. Dilenmek üzere sokaklara bırakılarak kazançları alınan çocuklar.
8- Ekonomik olanakların çok sınırlı olması nedeniyle geçim sıkıntısı çekildiği için, aileye
katkıda bulunmak için, sokakta çalışmak zorunda kalan çocuklar.
9- Aile bireyleri tarafından) Fiziksel, cinsel b) Ekonomik c) Duygusal olarak istismar edilen çocuklar(Kasatura, sayfa 214)
SONUÇ
Sokakta yaşayan ve çalışan çocukların suç işleme eğilimleri bulundukları çevre, ekonomik durum, aile yapısı, şiddete olan düşkünlükleri gibi pek çok nedenden dolayı risk altındadırlar. Özellikle sokaktaki çocukların yaşlarına bakıldığında temel eğitim çağında olmaları düşündürücüdür. Çocuk suçluluğu ile ilgili olarak yapılan tanımlama ve araştırmalar özellikle sokağın sorumsuz ve sınırsız özgürlüğünün sağladığı hareket etme rahatlığının, çocuğun sokağa hızla teslimini kolaylaştırdığı noktasında hemfikirdir. Aynı zamanda sokaktaki çocuklar suç örgütlerinin de kurumayan ucuz kaynağı haline gelmektedirler (Güngör,2008).
Çocuk suçluluğunu önlemekle ilgili önerilerin yanı sıra sokakta yaşayan ve çalışan çocuklara ilişkin olarak sunulan çözüm önerilerinin bu açıdan da önem oluşturduğunu, sorunun ülkemizin toplumsal sorunlarından soyutlanamayacağı gerçeğinden hareketle, özellikle büyük kentlerimizde oluşturulacak çocuk suçluluğunu önleyici komitelerle ve alınacak mikro ve makro ölçekteki önlemlerle kalıcı çözümler üretmek zorundayız. Bu komiteler ayrı ayrı sorunla ilgilidirler ancak eşgüdüm sorununu aşamaları gereklidir. Bu komitenin içerisinde SHÇEK başta olmak üzere Çocuk Polisi, Baro, Sağlık Müdürlükleri, Milli Eğitim Müdürlükleri, Halk Eğitim Müdürlükleri, İş kur Müdürlükleri ve Sivil Toplum Kuruluşları yer almalı ve yerel ve ulusal düzeyde çözüm üretmelidirler (Güngör,2008).
Sokakta çalışan çocuklar ailelerinin yanında kalmakta, gündüz sokakta çalışsalar da akşam evlerine dönmektedirler. Ancak, sokakta çalışma koşullarının onların psiko-sosyal gelişimlerini ve eğitim durumlarını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Bu nedenle, sokakta çalışan çocuklara yönelik hizmet verecek merkezlerin açılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Bu merkezlerde sokakta çalışan çocukların psiko-sosyal gelişimlerini ve eğitimlerini destekleyen faaliyetlere yer verilebilir (Çırak, Çivitçi,2004).
Çocuklar sokakta yaşamaya itilmezse: kanunla ilişkiye giren; okulubırakan ve sokakta çalışan çocuk sayısı azalacak; çocukların cinsel istismara uğrama riski düşecek; yüksek risk altındaki düşük gelirli ailelerin aile içi ilişkilerinde genel bir iyileşme ve ergenler için daha iyi sosyal gelişim sağlanacaktır.
KAYNAKÇA
Şişman, Yener.2006.“Sokakta Çalışan Çocukların Yaşam Koşulları ve Gelecek Beklentileri”Sosyal Bilimler Dergisi. Açık erişimli:
http://www.anadolu.edu.tr/arastirma/hakemli_dergiler/sosyal_bilimler/pdf/2006-2/sos_bil.15.pdfErişim tarihi: 20.12.2011
Kızmaz, Zahir. Bilgin, Rıfat.2010. “ Sokakta Çalışan/Yaşayan Çocuklar ve Suç: Diyarbakır Örneği.”Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi. Açık erişimli: perweb.firat.edu.tr/personel/yayınlar/fua_297/297_61474.pdf Erişim tarihi: 20.12.2011
Güngör, Mehmet.2008. “Evrensel bir Sorun Olarak Çocuk Suçluluğu ve Sokakta Çalışan ve Yaşayan Çocuklar”Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Açık erişimli:M Güngör – adyusbd.comErişim tarihi: 22.12.2011
Kasatura, İlkay.“Sokaktaki Çocuklar Sokakta Çalışan Çocuklar” İstanbul Ticaret Üniversitesi Dergisi Açık erişim: SÇ ÇOCUKLAR – iticu.edu.tr Erişim tarihi: 21.12.2011
Çırak, Yüksel ve Çivitçi, Nazmiye. 2000 ”Malatya İlinde Sokakta Çalışan Çocuklar Üzerine Bir İnceleme”, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 5,Sayı 8,Güz 2004,S.33-41)Açık erişimli:web.inonu.edu.tr/~dergi/dergi/Cirak_Civitci.htm Erişim tarihi:21.12.2011
[1] Kafkas Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Okul Öncesi Öğretmenliği 4. Sınıf öğrencisi.