Simgeli Birey: Dövme

Sayı 38- Nisan 2013

Bana dövmesi olan birini gösterin ve ben de size enteresan bir geçmişe sahip birini göstereyim.

Jack London

Neden Dövme?

Dövme yaptırma kararı almam ve akabinde bunu kabullenmem aslında saçlarımı, bana yakıştığını düşündüğüm bir modele çevirmek gibiydi. Temelde insanların kendi tarzlarını aramaları gerçeğinden yola çıkarak anlatabilirim durumu. Dövme yaptırarak aranan bir tarzında; saç modeli kadar basit bir sosyolojik vaka olmadığı aşikâr. “İnsanlar ne der”, “ailem ne der”, “yaşlanınca nasıl görünür”, “ya o resimden sıkılırsam” gibi sorular… Ayrıca bu konuda sadece kendine karşı değil, topluma karşı da sorumlu olduğunu hissetmek gibi bilinçaltına işleyen, görünmeyen hezeyanlardan kurtulup dövme yaptırmaya karar verdiğimi anımsıyorum. Öncelikle nasıl bir şekil-simge-söz-desen olmalı, nerede yaptırmalıyım, dövme yaptırırken acır mı, yaptırdıktan sonra olası tepkilere nasıl göz yummalıyım gibi soruların haritası zihnimde oluştu. Ayrıca bir erbabın elinde, sık rastlanmayan bir eser olmalı diye düşünmüştüm. “Firavunun kedisi” resmini dövme olarak yaptırmaya karar verdim sonunda ve yaptırdım.

  Ömür boyu omzumda taşıyacağım bu resmi seçmekteki amacım ise bu kedilerin sahipleri öldüğünde onlarla beraber gömülüyor olmalarıydı. Resmi yaptırdıktan sonra bir süre gizledim ailemden. Aile bireyleri sırayla öğrendiler. Hiç çıkmayan bu aksesuargibi dövmeler kişinin ruhunu, yaşadıklarını, yaşayamadıklarını veya yaşamında kilometre taşı olmuş bir olayı da sessiz bir şekilde ifade edebilir. Dövmenin doğuş amacı da bu anlamdaki bir ihtiyaçtan olmuştur. Eskiden kabileler sayılarını artırmaya çalıştıklarından yan kabilelerden çocuk çalarlarmış. Bu nedenle kabileler, çocuklar doğduklarında onları dövmeyle işaretler yani bir nevi damgalarlarmış ve dövme ilk böyle doğmuş. Bireylerin ait oldukları topluluğun yani kültürün bir göstergesi olarak doğan dövme sanatı günümüzdeyse daha farklı anlamlara –ve belki de daha geri- sahip olduğu yadsınamaz.

Geleneksel dövmenin modern dövmeden malzemesi ve teknikleriyle farklı olduğunu görmekteyiz. Eskiden Doğu’da; kız çocuğu doğuran anne sütü, hayvanları öz sıvısı, çıra ve is kullanarak dövme yapılırdı.  İğneler yardımıyla motifler işlenmekteydi. Sıklıkla rastlanan motif ise kadınların alınlarının ortasında “baş tacı” anlamına gelen motifti.

Eskiden yapılması çoğu zaman ihtiyaçtan ve süs için olan dövme günümüzde özgürlük ifadesi, sanat eserinin bedene işlenmesi gibi amaçlarla yapılmakta ve toplum tarafından çoğu zaman olumsuz karşılanmaktadır. Bir psikologun, “Dövme Sanatı” isimli dergide söylediğine göre: “Birkaç yıl öncesine kadar psikolojik yardım için gelen hastanın, dövmesi ya da piercingi varsa psikologlar tarafından sırf bu yüzden “kişilik bozukluğu” vakası olarak algılandığını hatırlatıyor. Son yıllardaki değişkenlerle artık bu teşhis de geçerliliğini yitirdi.”

  

Dövme yaptırma kararı altında yatan nendenler çeşitlidir. Dövme genellikle topluma kendini ve sevdiği şeyleri ifade etmek için de kullanılır. Cipslerden çıkan geçici dövmeler, küçük yaştaki çocukların dövmeye alışmasına neden olabilir. Vücudu damgalamak, süslemek, resimlemek aslında çocukları mutlu eder. İleriki yaşlarda bu gerçek dövme yaptırma kararına kadar gidebilir. Ünlüler dövmeleri gözle görünür bir şekilde kullanmaktadırlar. Hayranı olduğunuz ünlüyü dövmeli görmek bilinçaltında dövmeye karşı bir ilgi uyandırabilir. Bazı sinema film afişlerinde de dövmenin çekiciliğini görmekteyiz. Dövmeyi cazip kılan bu afişlerde insanları etkileyebilir. Bazı reklamlarda da dövme özendirilmektedir. İnanç ve bağlılığı ifade etmek için de kişiler dövme yaptırabilir.

Sonuç; Farklılık arayışlarına giren insanlar daha çok fiziksel değişim için kendi oluşturdukları modayı takip etmekte ve çok cesurca uygulamaktadırlar. Bu eski oluşum ama yeni moda olan dövme olgusu çoğu insanın cesaretini simgelemektedir.

       

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir