Hümanistik yaklaşımların itibar kazanması ile beraber dünyada özel eğitim giderek önem kazanmaya başlamıştır. Hümanistik yaklaşımların giderek daha fazla yer bulması ve eğitim bilimlerinde yaşanan gelişmelerle özel eğitime bakış açısı değişmiş ve giderek artan bir ivme ile çalışmalar yapılmıştır.
Her bireyin doğuştan getirdikleri farklılıkları vardır. Bu farklılıklar hayatının her alanını etkiler. Bu alanlara eğitim ortamı da dâhildir. Normal gelişim gösteren bireyler arasında gelişimsel farklılıklar olduğu gibi normal gelişim göstermeyen bireylerde mevcuttur. Bu bireylerin toplumsal hayata katılması ve kendilerini gerçekleştirmesi gerekmektedir. Önceki yüzyıllarda özel gereksinimli bireyler için yaklaşımlar şimdiki yaklaşımlara göre farklılık göstermektedir. Önceleri toplumdan dışlanan, tecrit edilen özel gereksinimli bireyler yeni yüzyılın başlarından itibaren hak ettikleri yaşam haklarını elde etmişlerdir. Gelişmiş ülkelerde bu sorunlar daha öncesinde halledilmiş iken gelişmekte olan ülkeler de bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalar çok eski bir tarihe dayanmamaktadır.
Özel gereksinimli bireylere yönelik yapılan çalışmalarla daha önceleri sahip olamadıkları birçok hakka kavuşan bireyler yavaş yavaş toplumsal rollerini almaya başlamıştır. İş hayatına ve üretim gücüne katılmaları ile beraber hem kendilerini daha iyi hissetmişler hem de toplumsal bütünleşmeye dâhil olmuşlardır.
Özel eğitimde gelişmelerin olmasının yanı sıra bu gelişmelerle beraber bazı aksaklıklar ve sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunları başlıklar altında toparlayacak olursak;
1- Birey kaynaklı sorunlar
2- Aile kaynaklı sorunlar
3- Özel eğitim personeli kaynaklı sorunlar
4- Özel eğitim ortamı kaynaklı sorunlar
5- Özel eğitim programı kaynaklı sorunlar
6- Öğretmen kaynaklı sorunlar
7- Okul kaynaklı sorunlar
8- Eğitim programı kaynaklı sorunlar
9- Sosyal çevre kaynaklı sorunlar olarak sıralama yapmamız mümkündür.
1-Birey Kaynaklı Sorunlar
Özel eğitimde birey kaynaklı sorunlara verilebilecek örneklerden biri uyum sorunudur. Özel gereksinimli bireyin öğretmeni, arkadaşları, sosyal çevresi, eğitim ortamı ile ilgili yaşadığı uyum sorunları verimli bir özel eğitimi engelleyebilir. Bu nedenle yaşanabilecek uyum sorunları önceden tespit edilmeli ve bu uyum sorunlarını engellemeye yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Yaşanan uyum sorunları ile ilgili bir vaka havuzu oluşturularak yaşanabilecek sorunlar daha önceden tespit edilip erken müdahale edilmesi söz konusu olabilir.
Özel gereksinimli bireylerde olabilecek diğer bir sorun ise motivasyon kaybıdır. İyi bir eğitimin temelinde yer alan motivasyon, eksikliği söz konusu olduğunda eğitimin ulaşabileceği seviyeyi aşağı doğru çekecek ya da eğimin tam anlamı ile gerçeklemesini engelleyecektir. Bu nedenle özel eğitime gereksinim duyan bireyin her daim motivasyonu üst düzeyde tutulmalıdır.
Özel gereksinimli bireylerin sağlık durumları göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur. Sağlık konusunda yaşayacakları bir sıkıntı durumunda ilerleme kaydedilmiş konularda gerileme yaşanabileceği gibi bireyin hayatını kaybetmesine de neden olabilir. Bu nedenle bireylerin sağlık durumları iyi incelenmeli ve sürekli olarak izlenilmelidir.
Özel gereksinimi olan bireyin hayata tutunması sağlanmalı, iyi motive edilmeli ve yaşadığı sosyal çevreye uyum sağlaması için çalışmalar yapılmalıdır.
2- Aile Kaynaklı Sorunlar
Özel eğitimde karşılaşılan aile kaynaklı sorunları çeşitlendirmek mümkündür. Aileler birçok sorunla karşılaşmakta ve çoğu zaman bu sorunların çözümün ulaşmakta sıkıntı yaşamakta ve yalnız başına kalmaktadır.
Aileler özel eğitimle alakalı bilgilere ulaşmakta sorun yaşamaktadırlar. Çocuklarının yaşadığı sorunun boyutunu, neler yapabileceklerini ve nerelerden yardım alacaklarını bilemektedirler. Bu nedenle ailelerin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu konuda paneller, konferanslar, seminerler düzenlenebilir. Medya bu konuda etkin kullanılabilir.
Aileler özel eğitimle ilgili hukuki haklarını tam anlamı ile bilmemektedirler. Aileler karşılaştıkları sorunları çözememekte ve çoğu zaman yasal haklarını biledikleri için talep ve itirazda bulunamamaktadırlar. Aileler bu konularda bilgilendirilmelidir.
Aileler devletin yardımlarından tam anlamı ile haberdar olamamaktadırlar. Yapılan yardımları çoğu kes tavsiye üzerine almakta veya bir başka ailenin haber vermesi sonucu yardımlardan faydalanmaktadırlar. Ülkemizde yıllar önce çıkarılan bir yasada yapılacak olan maddi yardımdan yıllar boyu aileler faydalanamamış (bilgileri olmadığı için) ancak yeni yeni bu yardımlardan faydalanmaya başlamışlardır.
Aileler çocuklarının durumundan dolayı sosyal ilişkilerini sosyal yaşamlarını bitirmektedirler. Bu duruma neden olan etmenleri çeşitlendirmek mümkündür. Genel olarak ailelerin çocuklarının durumunu kabullenemeyip sosyal çevreden kendilerini ve çocukları uzaklaştırmaları ve sosyal çevrenin aileyi ve bireyi dışlaması durumları ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumların engellenmesi için aile ve sosyal çevre eğitilmelidir. Ailelerin bu durumu kabullenmesi ve bunu sosyal çevresine anlatabilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde sosyal çevrenin de aileyi ve bireyi bu şekilde kabullenmesi gerekmektedir. Aile ve sosyal çevre bu konuda bilinçlendirilmedir.
Aileler çocuklarının gereksinimleri hakkında bilgi sahibi değildirler ve bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Sadece fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamalarının yeterli olacağını düşünmektedirler. Bu yanlış bir düşüncedir. Bireylerin diğer ihtiyaçları göz ardı edilmemelidir. Aileler bu konuda bilgilendirilmelidir.
Özel gereksinimli çocuğa sahip olan ailelerde en büyük yıpranma payı genelde anne üzerindedir. Anne sürekli olarak çocuğunun sorunu ile ilgilenmekte, okula götürmekte, uzmanlarla öğretmenlerle görüşmektedir. Baba ise maddi olarak imkanlar yaratmakla meşgul olmaktadır. Durumun bu şekilde olması anneyi babaya göre daha çok yıpratmakta ve aile içi sorunlara belki de aile parçalanmalarına neden olmaktadır. Bu konuda anne ve babalar bilgilendirilmeli ve sorumlulukları beraber üstlenmeleri sağlanmalıdır.
3- Özel Eğitim Personeli Kaynaklı Sorunlar
Özel eğitimin paydaşlarından biri olan özel eğitim personeli de diğer paydaşlar gibi sorunlar yaşamaktadır.
Ailelerin özel eğitim personeline farklı anlamlar yüklemesi gibi sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Aileler özel eğitim personelini çoğu zaman aileden biri gibi görmekte, profesyonel ilişkiler dışında ilişkiler kurmaktadırlar. Düğün, cenaze gibi aile törenlerine özel eğitim uzmanlarını çağırmakta bu durumda ilerleyen zamanlarda ilişkilerin profesyonel çizgiden kaymasına neden olmaktadır.
Aileler özel eğitim personelinden görev tanımında olmayan isteklerde bulunmaktadırlar. Anne veya baba herhangi bir olağan dışı durumla karşılaştığında (toplantı vb.) özel eğitim personelinden bir süreliğine çocuğu ile ilgilenmesini talep etmektedirler. Bu tarz isteklerinin olumsuz karşılanması durumunda sorunlar yaşanmakta, olumlu karşılanması durumunda ise suiistimal edilmektedir. Aile ve özel eğitim personeli arasında net bir çizgi olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlar için aile ve özel eğitim personeli bilgilendirilmelidir.
Özel eğitim personelinin tam anlamı ile alanına hâkim olmaması ve görevini tam anlamı ile yerine getirememesi gibi durumlarda söz konusu olmaktadır. Yetersiz özel eğitim personeli bireye faydalı olamayacak bununla beraber zarar verme ihtimali olacaktır. Bu gibi durumlar çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle özel eğitim hizmetlerinde çalışacak personel çok iyi seçilmelidir.
4- Özel Eğitim Ortamı Kaynaklı Sorunlar
Özel eğitim ortamı mümkün olduğunca bireyin engelinin ortaya çıkarmış olduğu sıkıntıyı giderecek şekilde düzenlenmelidir. Eğitimi en az engelleyici ortamlar hazırlanmalıdır. Bu ortamlar hazırlanmadıkça etkili bir eğitimden ve etkili bir iletişimden söz etmek zordur. Bu nedenler özel eğitim ortamı iyi dizayn edilmeli, bireyin engeline göre değiştirilebilecek modüler yapıda sınıflar kurulmalıdır.
Aileler çocuklarının durumlarından dolayı onları sürekli olarak izlemek istemekte bazen tüm günlerini çocukları ile beraber eğitim kurumunda geçirmektedirler. Bunun önüne geçmek için kamera sistemi kurulabilir ve veli çocuğunun eğitimini, o an ne yaptığını internet üzerinden izleyebilmelidir. Bu durumda veli sürekli olarak kurumda bulunmaktan vazgeçecek, çocuğunu sürekli olarak izleyebildiği için rahatlayacaktır.
5- Özel eğitim programı kaynaklı sorunlar
Özel öğretimde kullanılacak olan programlar paket programlardan farklıdır. Paket programlar genele hitap ederken özel eğitimde program bireye özel olarak hazırlanır. Bu programa bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) denir. Bu programlar hazırlanırken bireyin durumu göz önüne alınmalı, durumu iyi analiz edilmeli ve buna uygun bir program ortaya çıkarılmalıdır. Bireye uygun olarak hazırlanmayan bir programın etkililiğinden söz edilemeyeceği gibi bireye zararı da dokunabilir. Bu nedenle Bep’ler hazırlanırken bu durum göz ardı edilmemeli ve bireyin durumu iyi tespit edilmelidir.
6- Öğretmen kaynaklı sorunlar
Özel öğretim personelinin dışında özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin eğitiminden sorumlu olan kişiler öğretmenlerdir. Öğretmenler sınıflarında özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerin olmasından (kaynaştırma öğrencileri) hoşnut değillerdir. Bu öğrencilerin sınıf düzenini bozacağını, onlara hâkim olamayacaklarını ve herhangi bir şey öğretemeyeceklerini savunmaktadırlar. Bu öğretmenin kendine olan güveninin az olması, mesleki alan bilgisi eksikliği ve sınıf yönetiminde etkili olamamasının bileşkesi olabilir. Özellikle bu konuda sınıf öğretmenlerinin daha çok bilgiye ve yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Bu nedenle eğitim fakültelerinde bu konu ile alakalı derslerin ağırlığı arttırılmalı ve öğretmen adayları bu konuda daha çok bilgilendirilmelidirler. Bu şekilde bu sorunun üstesinden gelmek mümkün olabilir.
7- Okul kaynaklı sorunlar
Özel öğretim kurumları dışında bireylerin devam ettikleri örgün eğitim kurumunun niteliği özel eğitime ihtiyaç duyan birey için önem arz etmektedir. Örgün eğitim kurumları normal gelişim gösteren bireyler için hazırlandığından özel gereksinimli bireyler kurumun fiziki durumundan olumsuz etkilenebilirler. Merdivenler bu konuya en iyi örnektir. Bu sorunları aşmak için kurumlar mühendislik aşamasında iken özel gereksinimi olabilecek bireyler göz ardı edilmemeli ve binalar buna göre tasarlanmalıdır.
8- Eğitim programı kaynaklı sorunlar
Eğitim programı paket olarak hazırlandığı için ve genele hitap ettiği için özel eğitime gereksinim duyan bireylerin ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Öğretmenlerin bu konuda yetersiz olması durumunda eğitim programı özel gereksinimli bireyler için fayda sağlamayacak, akademik başarısının düşmesine neden olacaktır. Bu nedenle programlar hazırlanırken en azından en yaygın olan özel gereksinimler göz önüne alınarak programlar hazırlanmalı en azından öğretmenlere karşılaşabilecekleri durumlarda rehber olabilecek kaynaklar sunulmalıdır.
9- Sosyal çevre kaynaklı sorunlar
Özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin yaşadıkları sosyal çevrede kabul görme durumları bireyin için büyük önem arz etmektedir. Çevresi tarafından özel gereksiniminden dolayı dışlanan, kabul görmeyen birey en basit anlamda hayata küsecektir. Kabul görmediği ortamda bulunmak istemeyecek kendini dar bir alanda hapsedecektir. Durumundan dolayı kendine küsecek belki de bu şekilde olmasından dolayı ailesini ya da başka birini sorumlu tutacak ve kendiyle barışıl olamayacaktır. Bu durumun engellenmesi için toplumsal bilinçlenme önem arz etmektedir. Dışlanmayan bireyler hayata tutunacak ve birçok şeyi başaracaktır. Başarı duygusunu tadan birey bundan zevk alacak ve daha fazlasını başarmak için çabalayacaktır. Toplumsal bilinçlenme sağlandığı andan itibaren bu tarz sorunların görülme olasılığı azalacaktır.