Kumla yazılmışım sanki yüreğine
Bir yağmurda silineninden hem de
Sadece sadakatin ıslaklıkları kalır
Tüm bedeni boğanından hem de
Oysa biz tohum ekmemiştik,
Dikmiştik fidanımızı..
En yeşilinden en duygulusundan hem de
Nice sonbaharlar gördük oysaki
Süzüldü yeşil yapraklarımız toprağa
Ama tazelendik hep,
Ferah okyanus sularıyla hem de
Fidan ağaç olmuştu oysaki
Yemyeşil meyve vermeye
Hazır…
Peki neden baharda yeşilken solduk,
Sarardık..
Mis kokulu bahar yağmurlarında kurumak..
Çalı olmak..
Yağmurda susuz kalmak (!)
Acı bir kuraklık hem de
Sefillik, acizlik ve (y)aranmak
Aşkında aranmak..
Zor bulunanından hem de
Tekrar su aramak
Hacer’in koşturması gibi
Su aramak..
Misli Zemzem olanından hem de
Dert oldu mesafe..
İblis dünyanın bir ucundan diğer ucuna
Giderken,
Bizim aşk gidemedi şurdan şuraya..
Uçtu uçurumdan
Kayboldu..
En buharından hem de..
Yüzen buhar arıyorum
Gökyüzünde,
Gözlerim kör olurcasına
Aşk gözüm kapanırcasına..
Belki bir gün yağmur olup
Islatsın diye
Kuruyan ağacı yeşertsin diye
Çalıyı ağaç yapsın diye (!)
Yürek hoplatan yeşilinden hem de…