Kadim Bir Türk Yurdu: Ardahan

Sayı 80- Ekim 2023 Cumhuriyet'in 100. Yılı

1. Ardahan’ın Tarihi ve Coğrafyası

Ardahan İli yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip olup, M.S.628 yılında Hazar Türklerinin bir kolu olan Arda Türklerinin eline geçerek Ardahan adını almıştır. Milattan sonra 1068 yılında Alparslan tarafından fethedilerek Selçukluların egemenliğine geçmiş, 29 Mayıs 1555 tarihinde imzalanan Amasya anlaşması ile Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir. 1876-1877 Osmanlı- Rus savaşı sonunda savaş tazminatı olarak Kars ve Batum ile birlikte 13 Temmuz 1878 Berlin Antlaşmasıyla Ruslara bırakılan Ardahan, 1918 yılında Brest-Litovsk Anlaşması ile Anavatana kavuşmuştur. 30 Ekim 1918 tarihinde Ardahan’da kurulan Milli şura hükümeti tarafından Mondros Mütareke şartları reddedilmiş, Milli şura hükümeti kurtuluş savaşımızla bütünleşerek Kazım Karabekir Paşa ve Halit Paşa komutasındaki ordumuz tarafından 23 Şubat 1921 tarihinde kurtarılmıştır. Kazım Karabekir Paşa, tarihe mal olan “Boğazlar Boğazımız, Kars-Ardahan bel kemiğimizdir” sözünü söyleyerek Ardahan’ın yurdumuz için ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulamıştır (Anonim, 2021a).

Şekil 1. Ardahan İli lokasyon haritası (Akbulak, 2016).

Ardahan İli, Doğu Anadolu Bölgesi‘nde, Erzurum-Kars Bölümü‘nün kuzeydoğusunda yer almakta olup, yaklaşık 5.576 km2‘lik bir alan kaplamaktadır. Batıda Artvin, güneydoğuda Erzurum ve güneyde Kars illeri ile çevrili bulunan Ardahan, kuzey ve kuzeydoğuda Gürcistan, doğuda ise dar bir alanda Ermenistan devleti ile sınır komşusudur (Şekil 1). Genel itibariyle, ortalama 2000-2200 m yükseltiye sahip plato özelliğindedir. Bu plato yüzeyinin bazı kesimlerinde volkanik püskürmelerle meydana gelmiş olan ve yükseklikleri 3000 m‘yi aşan volkan konileri (Kısır dağı 3197 m, Keldağ 3033 m) bulunmaktadır. Platonun kenar kısımlarında ise Yalnızçam ve Allahuekber dağları gibi sıradağlar yer alır (Akbulak, 2016).

Ardahan ülkemizin en soğuk illeri arasında yer almaktadır. Uzun yıllar (1958-2020) sıcaklık ortalamalarına bakıldığında -11,3°C sıcaklıkla Ocak ayı en düşük ortalama sıcaklığın yaşandığı ay, 15,9°C sıcaklıkla Temmuz ve Ağustos ayları en yüksek ortalama sıcaklıkların yaşandığı aylar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ortalama en düşük sıcaklık -16,7°C ile Ocak ayında, ortalama en yüksek sıcaklık ise 24,0 °C ile Ağustos ayında gerçekleşmiştir. Yine uzun yıllar ortalamasına göre en az aylık yağış 19,6 mm ile Ocak ayında, en düşük ise 93,3 mm ile Haziran ayında olmuştur. Uzun yıllar toplam yıllık yağış ortalaması 555,6 mm’dir (Anonim, 2020).

İl alanı ana çizgileriyle 1800-2100 m yükseltilerde dalgalı bir yapıya sahip plato görünümündedir. Bu plato yüzeyinde merkezi püskürmelerle oluşan Cin Dağı (2957 m), Keldağı (3033 m), Ilgar Dağı (2918 m), Kısır Dağı (3197 m) gibi volkan konileri vardır. İl platosunun kenar kısımlarından güneydoğusunu Allahuekber Sıradağları, kuzey batısını da Yalnızçam Sıradağları oluşturur. Yine bu plato alanı içinde güneybatı – kuzeydoğu yönünde uzanan Göle, Ardahan, Çıldır ve Aktaş gibi alüvyal tabanlı ve tektonik kökenli bir takım depresyonlar bulunmaktadır. Bu depresyonlar yarma vadilerle birbirlerine bağlanmış durumdadır. Yörenin yüksek olması ve yüzey şekillerinin değişkenlik göstermesi dolayısıyla İl genelinde arazi yapısı iki alt bölgeye ayrılmıştır. Birinci alt bölge olan Ardahan Merkez İlçe, Göle, Hanak, Damal ve Çıldır alt bölgesi ortalama 1800-2100 m rakımlı olup, sert ve uzun kış şartlarından dolayı 123 günlük kısa bir yetiştirme periyoduna sahiptir. İkinci alt bölge olan Posof alt bölgesi ilçe merkezi ve daha aşağılarda kalan köyleri ortalama 900 m. diğer kısımları 1583-1700 m rakımda olup, 214 günlük yetiştirme periyoduna sahiptir. Bu alt bölge mikro klima özelliğinden dolayı değişik ürünlerin yetiştirilmesi avantajına sahip olup yılın büyük bir bölümünde bitki örtüsü yeşil olarak kalabilmektedir. İlçede büyük oranda meşe, çam, köknar, ladin, huş, kızılağaç, gürgen ve fındık ağaçlarından oluşan doğal orman alanı içerisinde yer almaktadır. Bu alt bölgede arpa, buğday, çavdar, fasulye, mısır, elma, erik, kiraz, vişne, ceviz, patates, lahana, salatalık, marul ve soğan gibi tarımsal ürünler yetiştirilebilmektedir (Tutar ve ark., 2013).

  2. Ardahan İli’nin Nüfus Durumu

2022 yılı TÜİK verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 85.279.553’tür. Ardahan ilinin nüfusu ise 92.481‘dir. Ardahan, nüfus büyüklüğü bakımından 81 il arasında 79. sırada yer almaktadır (TÜİK, 2022a).

Çizelge 1. Ardahan İli ve Türkiye Geneli Nüfus ve Nüfus Artış Hızları

Yıl Ardahan İli Nüfusu Nüfus Artış Hızı (%) Türkiye Nüfusu Nüfus Artış Hızı (%)
1927 88.991 13.648.270
1935 104.911 18.0 16.200.694 18.8
1950 143.895 37.1 20.947.188 11.5
1960 178.174 23.8 27.754.820 15.3
1970 213.915 20.1 35.605.176 13.4
1980 214.710 1.0 44.736.957 10.9
1990 170.117 -20.8 56.473.035 11.5
2000 122.409 -28.0 64.729.501 20.1
2010 105.454 -13.9 73.722.988 13.8
2020 96.161 -8.8 83.614.362 10.6
2021 94.932 -1.3 84.680.253 1.3
2022 92.481 -2.6 85.279.553 0.7

Türkiye’de 1927 yılında yapılan ilk nüfus sayımına göre Ardahan’ın nüfusu 88.991’dir. 1935 yılına gelindiğinde Ardahan’ın nüfusu %18’lik artışla 104.991’e ulaşmıştır. Nüfus artış oranları; 1935 ile 1950 arasında %37.1, 1950 ile 1960 arasında %23.8, 1960 ile 1970 arasında %20.1 iken 1970 ile 1980 arasında ise sadece %1’lik bir artış söz konusudur. Bu verilerden de anlaşılacağı gibi 1970-1980 arasında Ardahan hızlı bir iç göç vermiştir. 1980 yılından sonra iç göçte yaşanan artışlar nedeniyle Ardahan nüfusunda hızla azalmalar başlamış ve 1980 ile 1990 arasında %-20.8, 1990 ile 2000 arasında %-28.0, 2000 ile 2010 arasında %-13.9 ve 2010 ile 2020 arasında %-8.8 oranlarında azalmalar olmuştur. Bundan sonraki süreçte gerek kamu gerekse özel sektör imkanlarıyla Ardahan’a yapılacak yatırımlarla nüfusta görülen düşmenin önüne geçilebilecek ve hatta nüfusun artması yönünde gelişmeler olabilecektir (Çizelge 1).

Nüfus yoğunluğu olarak tanımlanan “bir kilometrekareye düşen kişi sayısı”, Türkiye genelinde 2020 yılında 109 kişi olmuştur. İstanbul, kilometrekareye düşen 2 bin 976 kişi ile nüfus yoğunluğu en yüksek olan ilimizdir. İstanbul’dan sonra 553 kişi ile Kocaeli ve 366 kişi ile İzmir nüfus yoğunluğu en yüksek olan illerdir. Diğer yandan nüfus yoğunluğu en az olan il ise bir önceki yılda olduğu gibi, kilometrekareye düşen 11 kişi ile Tunceli olmuştur. Tunceli’yi 20 kişi ile Ardahan ve Erzincan illeri izlemiştir (TÜİK, 2020).

 3. Ardahan Ekonomisi
Avrupa Komisyonu tarafından 25 Şubat 2008 tarihinde onaylanan Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı kapsamında, ülkemizdeki tarımsal faaliyetlerin yoğunlaştığı iller, sosyo-ekonomik kriterlere göre sınıflanmıştır. “Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflama” (IBBS) sistemine göre Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan iller, “TRA 1” ve “TRA 2” şeklinde adlandırılarak ikiye ayrılmıştır. Bu sınıflama doğrultusunda, TKDK Projesi kapsamında tarımsal faaliyetler için teşvik, destekleme, fon ve hibe alacak iller; TRA 1 alt bölgesinde Erzurum, Erzincan ve Bayburt gibi vilayetler yer alırken TRA 2 alt bölgesi Ağrı, Kars, Ardahan ve Iğdır gibi yerleri içermektedir (Koçyiğit, 2016).

Ardahan, 1923 yılında il olmasının ardından 1926 yılında Kars’a bağlı bir ilçe yapılmıştır. Ardahan, 1992 yılında tekrar vilayet konumuna yükseltilmesine rağmen, Türkiye’nin sosyo-ekonomik açıdan en az gelişmiş illerinden birisi olarak kalmıştır. Ardahan, özellikle 1977’den bu yana hızla başka illere göç vermiş, sanayi ve imalat sektörü yeterince gelişmemiş ve coğrafi koşullar gereği kırsal nüfusu fazla olan bir vilayettir. İlin başlıca sorunları; önlenemeyen göç, altyapı yetersizliği, işletmelerin küçük ölçekli olması, eğitimin sert iklim koşullarında sürdürülmeye çalışılması, GSMH’dan aldığı payın düşüklüğü ve sanayi/imalat sektörünün gelişmemiş olmasıdır. Ayrıca tarımın modernizasyonunun sağlanamaması da önemli bir sorun teşkil etmektedir. Son yıllarda, devlet desteği ve tarımsal faaliyetlerin teşviki için hibe veya fonlar sağlanmaktadır. Ancak Ardahan tarım alanındaki destekleme politikalarından en az faydalanan iller arasındadır. 2010 yılından bu yana tarım faaliyetlerinin sayısal anlamda arttığını ancak şehirden yapılan göçün önüne geçilemediği gözlenmiştir. Bu çerçevede, kırsal nüfusu fazla olan Ardahan’da sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması bakımından hayvancılığın geliştirilmesi ve modernizasyonu önemli bir paya sahip olacaktır (Çelik, 2021).

Ardahan ekonomisi genel olarak tarım ve özelde de tarımın bir alt kolu olan hayvancılığa dayanmaktadır. Uygun olmayan iklim şartları nedeniyle bitkisel üretim yem bitkileri haricinde verim açısından son derece düşüktür. Ardahan’ın yüksek olması ve yüzey şekillerinin değişkenlik göstermesi nedeniyle karasal iklim hakimdir. Kışlar uzun, sert ve kar yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklığı 5°C’nin altında olup, kışın -30°C’nin altına iner. Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan Ardahan’a yılda ortalama 500 mm yağış düşer. Sonbaharın ilk soğukları eylül ayının sonunda başlar, ilkbaharda mayıs ayının ortalarına kadar devam eder.

Türkiye’de 2022 yılı TÜİK verilerine göre 23.864.000 ha toplam tarım alanı bulunmaktadır. Bu alanın 16.510.000 ha’ı tahıl ve diğer bitkisel ürün, 2.960.000 ha’ı nadas, 718.000 ha’ı sebze, 3.671.000 ha’ı uzun ömürlü bitkilerin alanı, 2.385.000 ha’ı diğer meyveler, içecek ve baharat bitkileri ve 6.000 ha’ı süs bitkileri, 385.000 ha’ı bağ ve 901.000 ha’ı zeytinlik alanlarından oluşmaktadır. Ardahan’ın toplam tarım alanı ise 40.912 ha olup, 36.701 ha alanda tahıl ve diğer bitkisel ürünler, 4.152 ha alanda nadas, 11,1 ha alanda sebze ve 47,2 ha alanda ise meyveler, içecek ve baharat bitkileri yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ardahan’ın sahip olduğu toplam tarım alanı Türkiye tarım alanının sadece %1,8’ine karşılık gelmektedir (TÜİK, 2022b).

İldeki tarım işletmelerinin %95‘i bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte yapıldığı polikültür işletmelerdir. Sektörde yer alan işletmelerin tamamına yakını küçük ölçekli, geleneksel üretimde bulunan aile işletmeleridir. Türkiye genelinde olduğu gibi Ardahan İlindeki tarım işletmelerinde de iş gücü talebinin nüfus artışına uygun düzeyde artırılamaması, tarımın gelişim hızının nüfus artışını karşılamada yetersiz kalması gibi nedenlerle giderek küçülmüştür. İlde tarımsal faaliyet içerisinde hayvancılık ön plandadır. Hayvancılık işletmelerinin tamamında sığır yetiştiriciliği ağırlıkta olmak üzere bir kısmı aynı zamanda koyunculuk ve/veya arıcılıkta yapmaktadır. Sanayi, ticaret ve turizm gibi diğer ekonomik faaliyetlerin fazla gelişme göstermediği ilde imalat sanayisinde faaliyet gösteren tesislerin tamamına yakını ise küçük ölçeklidir. Hayvansal ürünleri işleyen imalat sanayinin istihdamdaki payı oldukça azdır. Diğer taraftan Ardahan ili kış turizmi, yayla turizmi, kırsal turizm, kültür turizmi ve göl turizmi gibi çok farklı alanlarda turizm potansiyeli barındırmasına karşın bu potansiyel yeterince değerlendirilememektedir (Akbulak, 2016).

4. Ardahan’da Hayvancılık
İl ekonomisi büyük oranda hayvancılığa bağlı olup hayvancılık için de meralar çok büyük önem arz etmektedir.  İl genelinde yaklaşık 350.000 adet büyükbaş, 75.000 adet kayıtlı küçükbaş hayvan bulunmaktadır. 2014 yılında büyükbaş hayvan sayısı 288.000 iken 2019 yılında ise 350.000’e yükselmiştir. Küçükbaş hayvan sayısı 2014 yılında 48.000 iken 2019 yılında 75.000’e yükselmiştir. İl mera alanları ise 197.000 ha’dır. Hayvan sayıları ile mera alanları karşılaştırıldığı zaman il meralarının Ardahan’lı hayvan yetiştiricilerine dahi yetmediği belirlenmiştir. Bu sebeple il hayvan yetiştiricileri çevre illerde ihaleye girerek mera kiralamaktadır ve meraların yetersiz kalmasından dolayı tarla ve çayır alanlarında hayvan otlatılmaya başlanılmıştır.  Bu durum hayvan yetiştiricilerinin ağır kış şartlarında ahırda kullanacakları kaba yem üretiminin azalmasına neden olmakta, kaba yem açığını gidermek amacı ile il dışından saman ve yem almak zorunda kalmaktadır. Bu da il hayvancılığını olumsuz yönde etkilemektedir (Anonim, 2021b).

İlde Valilik tarafından 2019 yılında uygulanmaya başlanan Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Eylem Planına göre ildeki hayvan sayılarının değişimi yıllar itibarıyla Çizelge 2’de verilmiştir. Çizelge 2 incelendiğinde; büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı yıllar itibarıyla artış göstermektedir. İlin mera alanı ise 197.000 ha’dır. İlde 2017 yılında 289.815olan büyükbaş hayvan sayısı 2022 yılında 48.174 artış kaydederek 337.989’e ulaşmıştır. Özellikle son iki yılda Ardahan Valiliği tarafından hazırlanan ve hayata geçirilen büyükbaş hayvancılık eylem planı bu hedeflere ulaşmada en önemli etkenlerden biridir (Anonim, 2021c).

Çizelge 2. Türkiye ve Ardahan İli’nde yıllar itibariyle büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı ve mera Varlığı

Yıl Türkiye Ardahan
Büyükbaş Hayvan Sayıları Küçükbaş Hayvan Sayıları Mera Alanı (ha) Büyükbaş Hayvan Sayıları Küçükbaş Hayvan Sayıları Mera Alanı (ha)
2017 16.105.025 44.312.308 14.600.000 289.815 60.914 197.000
2018 17.220.903 46.117.399 14.600.000 306.925 74.238 197.000
2019 17.872.331 48.481.479 14.600.000 348.895 99.240 197.000
2020 18.614.990 55.063.391 14.600.000 330.168 94.807 197.000
2021 18.036.117 57.519.204 14.600.000 331.468 118.527 197.000
2022 17.023.791 56.265.750 14.600.000 337.989 150.934 197.000

Ardahan’da meyve ve sebzecilik faaliyetleri, diğer tarımsal faaliyetlere göre geri planda kalmaktadır. Genel olarak Ardahan ve çevresinde, Posof ve Çıldır ilçesine bağlı Kurtkale havzasında; elma, armut, kiraz, erik ve vişne gibi ürünler az miktarda da olsa üretilebilmektedir. Ancak, sadece Posof “yerel elması” ticari kapsama girmektedir. Diğer taraftan patates üretimi için ekolojik yapı elverişli olduğu için, Ardahan’da su kaynaklarına yakın yerlerde hastalıksız ve kaliteli üretim yapılabilmektedir. Çünkü rakımın yüksek olması sebebiyle, “aphit popülasyonu” yok denecek kadar az bulunmakta ve bu sebeple “virütik hastalıklar” görülmemektedir. Bu durum da patates üretiminde, kimyasal ilaçlamaya gerek duymadan “organik” bir tarım yapılabilmektedir. Çayır ve mera alanları bakımından oldukça zengin olan ilde, hasattan sonra tahıl üretim alanlarının ve orman arazilerinin bir bölümünün de mera alanı olarak değerlendirilmesi otlak hayvancılığı potansiyelini iyice artırmaktadır. Özellikle yem bitkilerinin bazıları için uygun üretim koşullarının mevcut olması, büyükbaş hayvancılık faaliyetlerini yürüten işletmeler açısından büyük önem taşımaktadır (Çelik, 2021).

Diğer önemli hayvancılık faaliyet kolu ise kaz yetiştiriciliğidir. İl genelinde yaygın olarak sürdürülen bu faaliyet kolu, sahanın doğal çevre özellikleri itibariyle kaz yetiştiriciliğine uygun olması ve halkın geçmişten günümüze devam eden kültürel alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır. Kaz yetiştiriciliği temelde, yöre halkının kışlık et ve yağ üretimini karşılamaya yöneliktir. Yerel pazarlarda ve şahsi imkânlarla il dışına gönderilerek satışı da yapılmaktadır (Aygün ve Akbulak, 2017). Türkiye’de bu ilin, kaz yetiştiriciliği üretimindeki payı yüzde 12,25’tir.

Ayrıca Ardahan’da tek tırnaklı hayvanlardan olan at, yetiştiriciliği yaygın olarak yapılan alt hayvancılık faaliyetlerindendir. 2016 yılı verilerine göre, il genelinde yetiştirilen at sayısı toplamda 7.904 baştır. Türkiye genelinde, Ardahan ilinin at yetiştiriciliğindeki payı ise yüzde 6,58’dir (Anonim, 2019).

5. Ardahan Turizm Potansiyeli
Ardahan’ın ekonomik faaliyet kollarına bakıldığında; sanayi, ticaret ve turizm gibi alanların fazla gelişme göstermediği, imalat sanayisinde faaliyet gösteren tesislerin tamamına yakınının ise küçük ölçekli olduğu görülmektedir. Son yıllardaki hibe ve teşvik desteklerine rağmen hayvansal ürünleri işleyen imalat sanayinin istihdamdaki payı oldukça azdır. Diğer taraftan Ardahan kış turizmi, yayla turizmi, kırsal turizm, kültür turizmi ve göl turizmi gibi çok farklı alanlarda turizm potansiyeli barındırmasına karşın bu potansiyel yeterince değerlendirilememektedir (Aygün ve Akbulak, 2017).

Dağ Turizmi: Dağlık alanlarda bulunma, dinlenme, tatil yapma ve dağ sporları ile uğraşma faaliyetlerini kapsayan dağ turizmi, genellikle orta ve yüksek dağlık alanlarda uygulanmaktadır (Çontu, 2006). Bu turizm faaliyeti için büyük yatırımlar gerekmemektedir. Dağ turizmindeki sermaye, dağın ve doğanın kendisidir (Somuncu, 2004). Bir bütün olarak, ülkemizin en yüksek kesimleri arasında bulunan inceleme alanı yükseklikleri 3000 m‘yi aşan Kısır dağı ve Keldağ gibi volkan konilerinin yanı sıra Yalınızçam ve Allahuekber sıradağlarının bir bölümünü de barındırmaktadır. Gerek rekreasyonel gerekse bilimsel amaçlı geziler için birçok çekiciliğe sahip olan bu dağlık alanlar dağ turizmi açısından önemli bir potansiyel sunmaktadır (Akbulak, 2016).

Kış Turizmi: İklim ve yüzey şekilleri kış turizmi alanlarının yer seçimini etkileyen başlıca coğrafi unsurlar olarak görülmektedir (Doğaner, 2001). Kışın uzun sürmesi, yeterli miktarda kar yağışının olması, yükselti ve eğim koşullarının kayak sporu için uygun koşullar oluşturması nedeniyle Ardahan ili kış sporları açsısından oldukça elverişli bir ortama sahiptir. İlde kış sporları kapsamında hizmet veren Yalnızçam-Uğurludağ Kayak Merkezi‘nin yapımı 2003 yılında tamamlanmıştır. Ardahan il merkezine 12 km mesafede yer alan bu tesisin, 6 km pist uzunluğu ve 800 m kot farkıyla uluslararası standartların üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Bu alan eğim koşulları, yeterli kar seviyesi ve çığ tehlikesinin bulunmamasından dolayı da uluslararası standartları taşımaktadır (Ardahan Valiliği, 2011).

Doğa Yürüyüşü: Ardahan ilinde doğa yürüyüşüne uygun topoğrafya şartlarının bulunması, özellikle yaz ve sonbahar aylarında yürüyüş için çok uygun iklim koşullarının görülmesi ve yürüyüş yapılabilecek parkurlar boyunca çeşitli doğal ve kültürel zenginliklerin varlığı bu etkinliğin gerçekleştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede Kura Nehri kanyonu, Ilgar dağı, Çıldır Gölü çevresi, Posof, Göle ve Çamlıçatak ormanları doğa yürüyüşünün yapılabileceği başlıca alanları oluşturmaktadır (Akbulak, 2016).

Yayla Turizmi: Ardahan’da hayvancılık ekonomisine dayalı geleneksel yaylacılık oldukça yaygın bir şekilde sürdürülmektedir. Hemen her köyün bir yaylaya sahip olduğu ilde 200 civarında yayla bulunmaktadır. Ancak, temel işlevi hayvancılık olan yaylacılığın yanı sıra yayla turizmi bakımından da önemli bir potansiyel mevcuttur. Tatillerini şehir dışında geçirmek isteyen insanların, dinlenmek ve serinlemek amacıyla, belirli iklim ve doğa özellikleri olan yaylalara yaptıkları kısa seyahatleri kapsayan yayla turizmi son yıllarda hızlı bir gelişim göstermektedir (Akbulak, 2016).

Tarih ve Kültür Turizmi: İl genelinde kaleler, şapeller, tarihi camiler, yöreye özgü mimari özelliklere sahip evler, hamamlar, çeşmeler, çeşitli dönemlerini izlerini taşıyan heykel ve figürler bulunmaktadır. Ardahan ve çevresi özellikle kaleler bakımından oldukça zengindir. Ardahan Kalesi, Şeytan Kalesi, Kara Kale, Cak Kalesi, Savaşır Kalesi, Kışlahanak (Avcılar) Kalesi, Kazan Kalesi, Orağaz Kalesi, Altaş Kalesi, Kurt Kale, Sevimli Kalesi, Kinzi Kalesi, Kol Kale, Kırnav Kale, Ölçek Köyü Kalesi ve Mere Kalesi bunların başlıcalarıdır (Gündoğdu, 2000). İldeki tarihi camiler arasında Mevlit Efendi Camii, Arap (yanık) Camii, Müderris İbrahim Efendi Camii, Derviş Bey Camii, Ölçek Köyü Camii, Dedeşen Köyü Camii ve Posof Merkez Camii sayılabilir. Camilerin yanı sıra Bizans egemenliği sırasında yapıldığı öne sürülen ve büyük oranda tahrip olmuş kiliseler (Ölçek Köyü Kilisesi, Övündü Kilisesi, Sensop Kilisesi) ile 15-20 civarında şapel mevcuttur (Ertuğrul, 2004).

Festival ve Şenlikler: Ardahan‘da yılın farklı dönemlerinde birçok festival ve Şenlik düzenlenmektedir. Giderek daha geniş kitlelere hitap etmeye başlayan bu etkinliklerin en önemlileri arasında Ardahan Bal Festivali, Göle Kaşar Festivali, Çıldır Göl Festivali, Çıldır Kar ve Buz Festivali, Bağdeşen-Bülbülhan Yayla şenlikleri, Atatürk‘ün İzinde Damal Şenlikleri, Ardahan Âşık Şenlikleri, Posof 19 Mayıs Şenlikleri, Canibek Yayla Şenlikleri, Hoçvan Yayla Şenlikleri, Posof Âşıklar Şöleni, ve Çıldır Altın At Şöleni sayılabilir. Artık geleneksel hale gelen bu festival ve şenlikler ile bölgenin sahip olduğu tarihi ve doğal değerlerin ülke çapında tanıtımı yapılarak il genelinde turizmin gelişmesine katkıda bulunulması hedeflenmektedir. Bu etkinlikler günümüzde özellikle bölgeden göç etmiş insanların yoğun ilgisini çekmektedir (Akbulak, 2016).

Yöresel El Sanatları: Tarihi ve kültürel değerler açısından oldukça zengin bir mirasa sahip olan Ardahan ilinde yöresel el sanatları alanında birçok ürün turizmde değerlendirilebilir. Halı, kilim, yolluk, heybe ve yün çorap dokumacılığı, keçe yapımı, dantel işlemeciliği, kayış ve at koşum araçları üretimi ile yöresel folklorik bebek giysileri (Damal bebeği) üretimi en dikkat çekici el sanatlarıdır. Yöreyi ziyaret eden turistlerin, söz konusu ürünlerin tüm üretim aşamalarını yerinde görmesi ve bu üretim sürecine katılmalarının sağlanmasıyla bu ürünlerin kırsal turizm açısından önemli bir değer haline gelmesi mümkündür (Akbulak, 2016).

6. Ardahan İlinin Güçlü ve Zayıf Yönleri, Fırsatları ve Tehditleri
Ardahan ilinin güçlü yönlerini geliştirecek, zayıf yönlerini iyileştirecek ve fırsatlarını kullanarak tehditleri önleyip ilin sosyo-ekonomik yapısını değiştirecek etkenler belirlenmeye çalışılmıştır (Topcuoğlu ve ark., 2016).

Güçlü yönler;

– Kafkasya ülkeleriyle güçlü ticaret ilişkisi kurabilecek ve geliştirebilecek konuma sahiptir.
– Yayla, kültür ve kış turizmine elverişli alanların geliştirilmesiyle yerli ve yabancı turist çekme potansiyeline sahiptir.
– Özellikle büyük baş hayvancılık için uygun alanlara sahiptir.
– Kafkas arısı ırkının anavatanı olması nedeniyle organik bal üretiminde markalaşma potansiyeline sahiptir.
– Kaşar peyniri üretiminde büyük bir potansiyele sahiptir.
– 2008 yılında kurulan Ardahan Üniversitesiyle bilimsel yaklaşımları geliştirebilecek ve ilin sosyal yapısını güçlendirecek konuma gelmiştir.

Zayıf yönler;
– Ulaşımın zor ve maliyetli olması
– İklim şartlarının ağırlığı
– Türkiye’nin toplam üretimi içerisindeki payının düşük olması
– Önemli ticaret merkezlerine olan uzaklığı
– Nüfusun ve şehirleşme oranının düşük olması
– Üretimin küçük ölçekli imalathanelerde yapılması

Fırsatlar;
– Kafkasya ile ticaret avantajı
– Yöresel ürünlerin markalaştırılmasının sağlanması
– Sahip olduğu iki sınır kapısıyla dış ticaret yapabilme potansiyeli
– Emek gücünün ucuz olması
– Kültürel yapısının turizme elverişli olması
– Üniversite öğrencisi sayısının artmasıyla kültürel çeşitliliğin artması
– Kafkasya Üniversiteler Birliği (KUNİB) ile uluslararası öğrenci çekme potansiyelinin yüksek olması

Tehditler;
– Doğudaki birçok ilde olduğu gibi göç olgusunun ilde fazla olması
– Çeşitli sektörlerde uzman kişi eksikliği
– Özel sektör yatırımlarının çekilememesi
– Üretim potansiyeline bağlı olarak çalışma alanlarının kısıtlı olması

Yukarıda belirtilen fırsat ve tehditler göz önüne alındığında Ardahan ilinin sosyo-ekonomik yapısının geliştirilmesi için sahip olduğu potansiyelin daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiği sonucuna ulaşılabilir.

 Sonuç ve Öneriler

Devlet yatırımlarına ve teşviklerine olan ihtiyaç oldukça fazladır. Özel sektör yatırımlarının çekilememesi, rekabet gücünün düşük olması devlete olan ihtiyacı arttırmaktadır.

Ekonomik ve sosyal nedenlerden dolayı ilde yaşanan göç sorununu tersine çevirecek yeni iş alanlarının oluşturulması, sosyal imkânların artırılması ve yeni istihdam alanlarının yaratılması geriye göçün sağlanmasına yardımcı olacaktır.

İlin sosyo-ekonomik kalkınmasının sağlanmasında; tecrübeli, ehil ve devleti temsil yeteneği olan yöneticilerin atanmasıyla ilde sağlanmak istenen değişimin daha hızlı olması sağlanabilir.

İlin sahip olduğu doğal güzelliğinin, tarihi yapısının ve kış turizmi alanlarının geliştirilmesi, gerek yerli turistin gerekse yabancı turistin gelmesini sağlayacak tanıtımların yapılması ilde yeni çalışma alanlarının oluşmasında katkı sağlayacaktır.

İl ekonomisinde büyük bir paya sahip olan hayvancılıkta daha modern yapıya geçişi sağlayacak gerekli eğitim ve seminerlerin yöre halkına verilmesi hayvancılık sektörünün katma değerini yükseltici bir etki oluşturulabilir.

İlin sahip olduğu iki sınır kapısı ve potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda gerçekleştirilen dış ticaret oldukça düşük seviyededir.

 

Kaynaklar

Akbulak, C. 2016. Ardahan İlinde Kırsal Turizm Potansiyelinin Sayısallaştırılmış SWOT Analizi İle Değerlendirilmesi. Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi. 4, 1-30.

Anonim, 2019. Ardahan Sanayi ve Ticaret Odası. İl Stratejik Planı (2019-2023). Ardahan TSO.

Anonim, 2020. https://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=ARDAHAN

Anonim, 2021a.http://www.ardahantso.org.tr/Ardahan/GenelBilgiler/tabid/3222/Default.aspx

Anonim, 2021b. http://www.ardahan.gov.tr/meralarin-korunmasi-200519

Anonim, 2021c. http://www.ardahan.gov.tr/hayvancilik-eylem-plani120620

Aygün, G. ve C. Akbulak. 2017. Ardahan İli Organik Hayvancılık Potansiyelinin Değerlendirilmesi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Kütahya. 53, 147-154.

Çelik, E. 2021. Türkiye’de Uygulanan Büyükbaş Hayvancılık Teşvik ve Destekleme Politikalarının Yerel Kalkınma Üzerindeki Etkisi: Ardahan İli Üzerine Bir Araştırma. Ardahan Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi. Yüksek Lisan Tezi.

Çontu, M. 2006. Alternatif Turizm Çeşitleri ve Kızılcahamam Termal Turizm Örneği. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Ertuğrul, E. 2004. Ardahan İli Uygun Yatırım Alanları Araştırması. Ankara: Türkiye Kalkınma Bankası Matbaası.

Gündoğdu, H. 2000. Kaleler ve Kuleler Kenti Ardahan (No: 4). Ankara: T.C. Ardahan Valiliği Kültür Yayınları

Koçyiğit, R. 2016. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü, Erzurum, 31, 107-108.

Somuncu, M. 2004. Dağcılık ve Dağ Turizmindeki İkilem: Ekonomik Yarar ve Ekolojik Bedel. Coğrafi Bilimler Dergisi, 2(1), 1-21.

Topcuoğlu, A., İ.O. Oral, M. Demir. 2016.  Ardahan İlinin Sosyo-Ekonomik Yapısının Görünümü. Ardahan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 3, 131-142.

Tutar, H., G. Elyıldırım, M. F. Sever, M. Sarışen. 2013. Ardahan’ın Sosyo-Ekonomik Durumu ve Uygun Yatırım Alanları. T.C. Serhat Kalkınma Ajansı Ardahan Yatırım Destek Ofisi.

TÜİK, 2020. Türkiye İstatistik Kurumu Nüfus Verileri.

TÜİK, 2022a. Türkiye İstatistik Kurumu Nüfus Verileri

TÜİK, 2022b. Türkiye İstatistik Kurumu Tarım Verileri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir