Halk İçin Eğitim

Sayı 7- Başkaları Nasıl Yapıyor? (Temmuz 2004)

Eğitişim dergimizin bu sayısının konusu ”başkaları nasıl yapıyor?”. Bizim eksiklerimizi ve fazlamızı görmemizde bu sayı oldukça önemli bir yer tutmakta.


Eğitim yüzyıllardır bir avuç azınlığın hakkı iken günümüzde kısmı zaferlerle halkın engellenemez insanlık hakkı olmuştur. İnsanlık tarihi kadar eskilere dayanan eğitimde kendi özgül koşullarında evrimleşmiş ve toplumsal bir olgu olmuştur. Öyle ki toplumun artı değerinin büyük kısmını alan eğitim sistemi bu haliyle de bilginin satışını ve satışında kapitalizmin tarihsel kurallarını da beraberinde işleyerek getirmiştir. Günümüzde eğitim hakkı insanların büyük bedeller ödeyerek kazandıkları bir hak olmaktan çıkmış ve saygınlığını yitirmeye başlamıştır. Bugün, Türk eğitim sistemine çağdaş boyutlar katarak laik eğitimle sisteme soluk aldırmış ve 1950’lere varıncaya kadar milli değerlerle yoğrulmuş bir Cumhuriyet eğitiminin yerine maalesef dersane gibi dünyada eşine az rastlanır bir sektör ve her yıl mutlaka çıkan öğrenci afları ve her bir kaç yılda değişmeye uğrayan bir sistem olmuştur.

Tabii ki bu sistem Türk halkının özgün koşullarından meydana gelmemekte aksine Batı’dan ısmarlanan ve azınlıktaki oligarşinin eğitimi için geliştirilen geleneksel eğitim sistemi, tüm çocukların ve gençlerin iyi bir eğitimden edinmeleri gereken nitelikleri hiçbir şekilde karşılayabilecek durumda değildir. Bizde ki plansızlık karşısında ambargodaki bir eğitim sistemine bakınız örneğin Küba’da :” Gençler liseyi bitirip Öğretmen Koleji’ne kaydolmaya karar verirlerse, ilk olarak bir dal seçerler. Bazı dersler diğerlerinden daha popülerdir. Örneğin 1000 kişiden sadece 30’u Matematik ve Bilgisayar Bilimlerini, 140 kişi Coğrafya’yı, 55 kişi İspanyolca ve Edebiyat’ı, 35’i Tarihi ve 110’u Biyoloji’yi seçer. Doğal olarak hiç kimse herhangi bir dersi seçmeye zorlanamaz. Seçimler yapılır ve sonuçta hiçbir ortaokulda her ders için ihtiyaç duyulan öğretmen sayısıyla o daldan mezun olan öğretmenlerin çakışmaz. Bir keresinde yiğit ve kendini bu işe adamış bir öğretmen bana görev yaptığı ortaokulda Antik Çağ Tarihi dersini ondan başka anlatabilecek öğretmen olmadığından, bu dersi 500 öğrenciye birden verdiğini anlatmıştı. (Küba Cumhuriyeti Devlet Başkanı Dr. Fidel Castro Ruz’un “Jose Marti” Uygulama Okulu’nun açılış töreninde yaptığı konuşma,
Eski Havana, 6 Eylül 2002”)


Bir hatırlatma yapayım; bir kaç gün önce 173000 kişi öğretmen olabilmek için bizim ülkemizde başvurdu 9276 kişi öğretmen olabildi. Çok değil bir kaç yıl öncede sınıf öğretmeni yetersizliğinden dolayı kimleri öğretmen yapmadılar ki! İşte abluka içinde bir plan bağımsız bir ülkedeki plansızlık.


Eğitimin bir diğer boyutu da neyi nasıl öğreteceğimizdir. Bizlere eğitim fakültelerinde en iyi eğitimin öğrenci merkezli olduğu söylendi okuduğumuz kitaplarda da bunu doğruluyordu. Oysa Amerika öğrenci eğitim sisteminin bizlere aslında hiçte göründüğü gibi olmadığını kitlelerin eğitimdeki başarısında göstermektedir. Bir takım üniversiteleriyle dünyaya bir avuç oligarşi yetiştirmeye ve diğerlerini adeta yok saymaktadır. Amerika vatandaşları içerisinde liseyi bitirmesine rağmen halâ doğru ve düzgün bir şekilde okumayı bilmeyen sorgulamayan araştırmayan kitleler yığınlayken bize o meşhur bir kaç üniversitelerini göstermektedirler ecet o üniversitelerindeki kaliteyi sorgulamıyoruz uzayı keşfedebiliyorlar ya diğerleri? İşte bizim ülkemizden bakınca maalesef Amerikan eğitim sisteminin sadece belli üniversiteleri kolejleri görülmekte diğer kısımları ise dile bile getirilmekte. Amerikan hayranı bir takım elit kesim eğitimi bir insan hakkı değil alınıp satılabilir bir sektör olarak gördükleri için yazdırıp çizdiriyorlar bizim aydınlarımıza çünkü biliyorlar ki halk çocukları okumamalı hadi diyelim okudu okuduğu okul olmamalı asla bir efendi köleyle aynı yerde bulunabilir mi? İşte tüm mesele burada önüne her türlü engeli koymaya hazır bir eğitim sistemiyle sahnedesin.


O öğrenci afları, ezberci eğitim, dersaneler, harçlar, zamlar, sınavlar, notlar… Hepsi bir tek şey için: Sen bilgiyi öğrenemezsin bilgi benim işim ben bilim seni kullanacağım. 
Evet başkaları nasıl yapıyor sorusuna tek cevap eğer bir ülkeyi halk yönetiyorsa halk yönetmiyorsa azınlık yapıyor tabii ki kim yaparsa ona yarar.

 

Son olarak HALK İÇİN BİLİM HALK İÇİN EĞİTİM diyerek. İ.HAKKI TONGUÇ’u saygıyla anıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir