Fikir Bahçem

Sayı 48- Ekim 2015

Sevinç gözyaşlarıyla ıslansa düşüncelerim. Yüzünün kalbinin sıcaklığıyla tomurcuklar açıverse kurak fikir bahçemde. Etrafımda dolaşan haşereleri aşk ilacı ile temizlesem, bir sürü farklı renkte çiçekler açan sevgi dallarım olsa…

Yaz sıcaklarında tatlı suların ve hoş nefesinle serinlesem. Kışın keskin soğuklarında sıcacık kalbinle sımsıkı sarmalasan beni. Fikir bahçelerinin yaz,kış sevgi çiçeği açan tek fidanı ben olsam…

ÇOCUK

Gecenin bittiği gibi sona erse kötülük.

Güneşin doğduğu gibi doğsa iyilik

Sonra hiç batmasa ya güneş

Soğuktan üşümüş bir çocuğun avucuna koysak ya güneşi

Sonra geri verse bize, koca bir alev topu şeklinde

Nefretiyle kara duman gibi sarıp fırlatsam ya zalimin üstüne.

Geçer miydi? Bu zulüm diner miydi? Bu öfke…

Sonra karanlıktan korkan çocuklara gökyüzünden yıldız toplasak ya birlikte..

Bulutları tatlandırıp pamuk şekeri yapsak…

Yeryüzünde ki bütün meyveleri ay tepsisine koyup sunsak ya çocuklara..

Okyanuslardan çikolata çeşmeleri yapıp

Kutuplarda dondurma yedirsek masumlara…           

                                                                                                                

KELİMELER

Kelimeler; insanların her şeyi hem anahtarı hem kilidi

Hem nefreti hem kini hem aşkı hem sevgisi

Hem derdi hem laneti hem devası hem saadeti

Kelimeler; o garip anlaşılmaz bilmeceler

Kelimeler; bazen suçlu bazen masum hikâyeler

Kelimeler; bitmeyen aşklar harap olmuş yorgun kalpler

Kelimeler; nefretle verilmiş yeminler yerine getirilmemiş vaadler

Kelimeler; ve burada yazamayacağım kadar çok okuyamayacağınız kadar fazla hissedemeyeceğiniz kadar derin kelimeler ve dünya denizinde madde âleminde duygu çölünde bir buz kadar serin kelimeler…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir