“Kıssa ders alınması gereken kısa hikâye olarak tanımlanabilir.”[1] “Ayrıca kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma, hikâye etme olarak da nitelendirilebilir.”[2]Kıssa geçmişte yaşananlardan ders çıkarma, nedenler hakkında araştırma yapma ve açıklama yollarına başvurarak günümüz insanına yol gösterici bir misyon üstlenmiştir.
“Masal, genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü halleri anlatan edebi türdür.”[3]
“Masallar, insanoğlunun hayal ettiği, istediği şeylere ulaşma çabasından doğmuştur. Masallar çok eski bir maziye sahiptirler. İlk insan topluluklarında meydana geldikleri düşünülür. Her zaman, her yerde halkla birlikte varlıklarını sürdürürler, insanlığın hayat ve tabiat karşısındaki ortak duygu ve düşüncelerini işlerler. Bugün birçok ülkenin herhangi bir yöresinde tespit edilen bir masala, o ülkenin çeşitli bölgelerinde, ufak tefek değişikliklerle rastlamak mümkündür. Masallar, meydana geldiklerinde bir kişinin malı iken yaygınlaştıkça yöreden yöreye, ülkeden ülkeye geçtikçe ilk söyleneni unutulur, toplumun malı olur.”[4]
Kuran-ı Kerim’i incelediğimiz zaman geçmişteki olaylardan bahseden ve vahiy kıssaları olarak da adlandırılan kıssaları görürüz. Vahiy kıssaları ile insanın iyiye yönelmesi amaçlanmıştır. İnsanın doğru yola ve güzelliklere nasıl ulaşacağı, kötü ve kötülüklerin eninde sonunda cezalandırılacağı, iyiliklerin ise mükâfatlandırılacağı anlatılmak istenmiştir.
Masallara baktığımızda da tıpkı kıssalarda olduğu gibi, iyi ve kötünün çarpışmasına tanık oluruz genellikle. İyilik kötülüğü, güzellik ise çirkinliği yener bir şekilde. “Masallarda, adalet-zulüm, doğruluk-haksızlık, alçakgönüllülük-kibir gibi zıt durumların temsilcisi olan kişilerin mücadelelerinden ya da insanların, ulaşılması güç gaye ve hedeflere varma isteğinden doğan hayaller işlenir.”[5] Kıssa ve masal arasındaki yegâne fark, masal hayal dünyamızın ürünüdür ve içinde olağanüstü olay ve varlıkları barındırır. Kıssa ise gerçektir ve yaşanmışlıklardan yola çıkarak ders vermeyi, nasihat etmeyi amaçlamaktadır. Bu yüzden kıssa ve masallar karıştırılmamalıdır.
İnsan sosyal bir varlıktır ve yalnız yaşayamaz. Daima bir kültüre aittir. İnsan değişim ve gelişim içerisindedir. Sürekli olarak fikir alışverişinde bulunacak ve düşüncelerine farklılıklar katarak bir ahenk oluşturacaktır.[6] Kıssa ve masallar da içinde yaşadığımız toplumun kültürel ürünleridir.
Esas olarak, kıssa ve masallarla sezgisel düşünme geliştirilerek, “İyi” kavramının bireyin yaşantısında kalıcılığı sağlanmak istenmektedir. Sezgi bir olgunun dolaysız kavranması olayıdır ve bireyin doğal yapısında bulunur. Sezgisel düşünme, hayat boyu bizlerle iç içe olan bir düşünce tarzıdır. Ancak kişiden kişiye sezgisel düşünceye başvuruş şekil ve süresi değişiklik gösterir. Kimileri çok sık, kimileri ise ender olarak sezgisel düşünür. Hatta kimileri bu şekilde düşünmekten korkar ve sadece zorunluluklar karşısında bu yola başvurur. Sezgisel düşünce matematik ve pozitif bilimler için çok önemlidir. Sezgisel düşünce özellikle erken yaşlarda gerek okunan kitaplarla, gerekse anlatılan masal, hikâye ve kıssalarla desteklenmelidir.
Kıssa ve masallar akılda kalıcı olmaları ve kolay kavranmaları bakımından eğitimin vazgeçilmez parçalarındandır. Kıssa ve masallar hem ilgi çeker, hem de anlatılanlarla hayatın gerçeklerini bütünleştirerek, verilmek istenilen mesajın bireyin yaşantısına yerleşmesini ve kalıcılığını sağlar. Masal ve kıssaları incelediğimizde, “örnek gösterme, ibret ve öğüt, teşvik ve kötülükten uzaklaştırma, ders alma” kavramları karşımıza çıkar. Ayrıca hemen herkes dinlediği kıssa ve masalda kendinden bir parça bulabilir.
Sonuç olarak, masal ve kıssaların eğitimdeki önemi hepimizce kavranmalıdır. Sezgisel düşünme ve duygu eğitimi için gerekli eğitim yöntemleri, küçük hikâyelerle zenginleştirilerek uygulanmalıdır. Kıssalarla eğitim, dini inanç ve bilincin gelişiminde de büyük katkı sağlayacaktır
DİPNOTLAR
[1] TDK sözlüğü
[2] http://www.sevde.de/islam_Ans/K/K2/kissa.htm
[3] TDK Sözlüğü
[4] Selçuk KANTARCIOĞLU- Eğitimde Masalın Yeri-M. Eğitim Basımevi-İst.1991-sh:14-15
[5] Selçuk KANTARCIOĞLU- Eğitimde Masalın Yeri-M. Eğitim Basımevi-İst.1991-sh:17
KAYNAKLAR:
H.Z Ülken Eğitim Felsefesi Ülken yayınları-İst. 2001
http://www.doguakdeniz.com/h-Erken-ocuklukta-Sezgisel-Dusunme-ve-Matematik-
Selçuk KANTARCIOĞLU- Eğitimde Masalın Yeri-M. Eğitim Basımevi-İst.1991
TDK sözlüğü