Eğitişim Dergisi’nin Ekim sayısında okurlarla dünyanın en büyük Eğitim Araştırma derneklerinden biri olan Avrupa Eğitim Araştırmaları Derneğinin (EERA- European Educational Researchers Association) her yıl düzenlediği Eğitim Araştırması Avrupa Konferansını (ECER) ve konferans izlenimlerimizi paylaşacağız.
EERA, Avrupa’da 20’den fazla ulusal ve bölgesel Eğitim Araştırmaları Dernekleri’nden oluşan bir dernektir. Avrupa’da eğitim alanında yapılan araştırmaları desteklemek ve eğitim araştırmacılarının üye oldukları dernekler arasındaki işbirliğini güçlendirmek amacıyla Haziran 1994’te kurulmuştur. EERA, Avrupalı araştırmacıların fikirlerini paylaşmalarına imkânlar sağlamayı, araştırma alanında işbirliği olanaklarını artırmayı, araştırma kalitesini artırmayı ve politik karar vericiler, yöneticiler ve uygulamacılara eğitim araştırmaları ile ilgili bağımsız önerilerde bulunmayı hedeflemektedir.
Bu amaçlara ulaşmak için, genç araştırmacılara yönelik çalışmalar ve her yıl Eğitim Araştırmaları Avrupa Konferansı (European Conference on Educational Research- ECER) düzenlenmekte ve European Educational Research dergi (EERJ) yayını çıkarılmaktadır.
Eğitim Araştırması Avrupa Konferansı (ECER-European Conference on Educational Research)
EERA’nın her yıl gerçekleştirdiği akademik bir konferanstır. Beş gün süren konferansın ilk iki günü daha çok yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin ya da bu programlardan yeni mezunların katıldıkları, yeni araştırmacıları desteklemek üzere gerçekleştirilmektedir. Genç araştırmacılara yönelik, Emerging Researchers’ Group adı altında, genç araştırmacılara araştırma yöntemleri seminerleri, atölye çalışmaları, ortak araştırma projeleri ve kariyer gelişimi gibi faaliyetler gerçekleştirilmektedir. En İyi Makale Ödülü, En İyi Poster Ödülü, ECER Konferans Bursları ve Yaz Okulları gibi etkinliklerle de genç araştırmacılar desteklenmektedir.
Özellikle son beş yılda konferansa katılım önemli oranda artmıştır. 1992 yılında Twente’de başlayan konferans zinciri daha sonraki yıllarda sırasıyla Bath, Seville, Frankfurt, Ljubljana, Lahti, Edinburg, Lille, Lisbon, Hamburg, Crete, Dublin, Geneva, Ghent, Göteborg, Vienna, Helsinki, Berlin ve Eylul 2012’de Cadiz’de olmak üzere her yıl Avrupa’nın farklı bir şehrinde düzenlenmektedir. ECER 2013 ise İstanbul’da, Bahçeşehir Üniversitesinde gerçekleştirilecektir. Konferansın ülkemizde gerçekleşecek olmasına katkı sağlayan kurumlar Eğitim Araştırmaları Birliği (EAB) ve Eğitim Yönetimi Araştırma ve Geliştirme Birliği (EARDA)’dir. ECER 2013 organizasyon komitesi başkanı Yrd. Doç. Dr. Sinem Vatanartıran 9-13 Eylül 2013 tarihlerinde Bahçeşehir Üniversitesinin ev sahipliği yapacağı konferansa yaptığı çağrıda ülkemizi temsilen Bahçeşehir Üniversitesinde gerçekleştirilecek olan konferansın kendileri için heyecan ve gurur verici olduğunu, bu vesileyle eğitim alanında araştırma yapan tüm akademisyen ve genç araştırmacıları Eylül 2013’te konferansa katılım için Bahçeşehir Üniversitesi kampusuna bekledikleri çağrısını yapmaktadır. Konferansın daha detaylı bilgilerine aşağıdaki broşürde ulaşılabilir.
ECER 2012
17-21 Eylül tarihlerinde İspanya’nın Cadiz şehrinde bulunan Cadiz Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ECER 2012 tüm dünya ülkelerinden 2500’ü aşkın akademisyen ve araştırmacıya ev sahipliği yapmıştır. Cadiz, İspanya’nın güneybatısında, Endülüs otonom bölgesinde yer alan küçük bir sahil şehridir. En eski Batı Avrupa şehirlerinden biri olması nedeniyle sahip olduğu tarihi eserleri ile İspanya’nın turistik merkezlerinden birisidir. 125.000 nüfuslu bu sahil şehri aynı zamanda İspanya donanmasına da ev sahipliği yapmaktadır.
“Herkes İçin Özgürlük, Eğitim ve Gelişimi Öne Çıkaracak Eğitim Araştırmalarına Olan İhtiyaç” olarak belirlenen ECER 2012’nin teması bu yüzyılın başındaki, ekonomik kriz, artan göç, devletler ve uluslar üstü kuruluşlar arasındaki ilişkilerin yeniden örgütlenmesi, Internet ile değişen özgür iletişimin etkileri gibi önemli olaylar, dünya vatandaşları yetiştirmek için bütünsel eğitimi ve gelişimi desteklemek ve özgürlüğü sağlayıp yaşatabilmek için, Eğitim Araştırmalarının rolü üzerine düşünmemiz gerektiğini vurgulamaktadır.
EERA’nın ve özellikle ECER’in akademik çalışmaları çalışma ağları çevresinde düzenlenmektedir. Bu yıl sayısı 27’ye yükselen çalışma ağları belirli disiplinlere ya da araştırma temalarına göre gruplanmaktadır. Derneğin bünyesinde bulunan çalışma ağları şunlardır:
Çalışma Ağı 1: Sürekli Mesleki Gelişim: Bireyler, Liderler ve Örgütler için Öğrenme
Çalışma Ağı 2: Mesleki Eğitim
Çalışma Ağı 3: Programlarda Yenilikçilik
Çalışma Ağı 4: Kaynaştırma Eğitimi
Çalışma Ağı 5: Risk Altındaki Çocuklar ve Gençler; Şehir Okullarında Eğitim
Çalışma Ağı 6: Açık Öğrenme: Medya, Çevre ve Kültürler
Çalışma Ağı 7: Sosyal Adalet ve Kültürler Arası Eğitim
Çalışma Ağı 8: Sağlık Eğitimi Araştırmaları
Çalışma Ağı 9: Ölçme ve Değerlendirme
Çalışma Ağı 10: Öğretmen Eğitimi Araştırmaları
Çalışma Ağı 11: Eğitimin Etkinliği ve Kalite Garantisi
Çalışma Ağı 12: Kütüphane ve Bilgi Bilimi
Çalışma Ağı 13: Eğitim Felsefesi
Çalışma Ağı 14: Eğitim Araştırmalarında Toplumlar, Aileler ve Okullaşma
Çalışma Ağı 15: Eğitimde Araştırma Ortaklıkları
Çalışma Ağı 16: Eğitimde ICT
Çalışma Ağı 17: Eğitim Tarihi
Çalışma Ağı 18: Spor Pedagojisinde Araştırma
Çalışma Ağı 19: Etnografi
Çalışma Ağı 20: Yenilikçi, Kültürler Arası Öğrenme Ortamları Araştırmaları
Çalışma Ağı 22: Yüksek Öğretimde Araştırma
Çalışma Ağı 23: Eğitimde Politika Çalışmaları ve Eğitim Politikaları
Çalışma Ağı 24: Matematik Eğitimi Araştırmaları
Çalışma Ağı 25: Eğitimde Çocuk Hakları Araştırmaları
Çalışma Ağı 26: Eğitim Yönetimi
Çalışma Ağı 27: Pedagoji: Öğrenme ve Öğretme
Çalışma Ağı 28: Eğitim Sosyolojisi
ECER 2012’de Utrecht Üniversitesi, Humboldt Üniversitesi, Colombia Universitesi, Murcia Üniversitesinden davetli dört ana konuşmacının çeşitli konularda verdikleri konferansların yanında panel, sempozyum ve yuvarlak masa toplantıları da yer aldı. “Horizon 2020”nin eğitim araştırmaları gündemini belirlemeye yönelik gerçekleştirilen panellerden birinde tartışmaya açılan olası araştırma konularından öne çıkanlar şöyledir:
– Yaşam boyu öğrenme politikası: Eğitim politikaları ve sistemleri farklı yaşam dönemlerindeki (çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık) eğitim fırsatlarını dengede tutmak için nasıl geliştirilmelidirler?
– Uluslar üstü eğitim politikaları ve Avrupadaki stratejileri geliştirme ve uygulama sürecinde ortak aktör ve paydaşların rolü.
-Ulusal ve Uluslaüstü düzeyde eğitim politikalarında benchmark ve göstergelerin rolü.
– Eğitim alanında Avrupa Birliği 2020 öncelikleri Horizon 2020 çerçevesinde araştırmalarla nasıl desteklenebilir? Horizon 2020 çerçevesindeki fırsat ve engeller neler olabilir?
İlgi çeken diğer bir konu da araştırmaların etkisi üzerine gerçekleştirilen panel oldu. Son yıllarda araştırmacılardan, çalışmalarının etkisi üzerine açıklama yapmalarının giderek daha çok bekleniyor olduğu, ancak araştırmaların etki büyüklüğünün disiplinler arasında farklılaştığı üzerine odaklanılan panelde eğitim alanındaki araştırmacıların çalışmalarının değerini ve etkisini nasıl değerlendirdikleri odak tartışma konusu oldu. Konferansta yer alan bildiri ve poster sunumlarının yanında panel, yuvarlak masa toplantısı ve sempozyumlar katılımcıların farklı uluslardaki güncel araştırma konularını ve ihtiyaç duyulan araştırma alanlarını keşfetmelerinde ayrıca etkili olmuştur.
Konferans süresince bir akşam Emerging Researchers’ konferansı katılımcıları için ve 2 akşam da tüm katılımcılar için akademik etkinlikler sonrasında İspanyol kültürünü yansıtan çeşitli tarihi mekanlarda Flamenko enstrüman, Flamenko vokal ve koral performanslara yer verilen sosyal etkinlikler düzenlenmiştir. Sosyal etkinlikler bir yandan gün boyu birbiri ardına sunulan bildiri, sempozyum ve çalışma ağı toplantılarını takip eden katılımcıların rahatlamalarını sağlarken diğer bir yandan da farklı açılardan İspanyol kültürünü tanımalarına olanak sağlayıp, konferans sırasında konuşma fırsatı bulamadıkları farklı ülkelerden araştırmacılarla tanışma, araştırma alanlarını ve projelerini paylaşma, hatta ortak araştırmalar gerçekleştirme konusunda adım atma şansı sağlamıştır.
Konferansın ülkemizde gerçekleşecek olması ülkemize turizm açısından fayda sağlayacakken akademik platformda uluslararası ilişkilerin gelişmesi açısından da etkili olacaktır. Ayrıca bu tarz uluslar arası bir konferansın ülkemizde gerçekleşecek olması çeşitli sebeplerden dolayı yurtdışındaki konferanslara çok sık katılamayan Türkiye’deki araştırmacılar için bir fırsat olarak görülmektedir.