e-Twinning Uygulamaları ve Eğitime Yansımaları

Sayı 77 Ocak 2023

Derya FARIMAZ CENGİL

Prof.Dr. Celal Teyyar UĞURLU

 

Giriş

Öğrenme insanların yaşantıları sonucu davranışlarında meydana gelen değişiklikler (Fidan, 1985) olarak ifade edilebilir. Öğrenme insanların kendilerine yaptıkları en iyi yatırımdır. Bu yatırım sayesinde kendimizi daha iyi eğitir ve hayatta karşılaştığımız sorunlara daha kolay çözümler bulabiliriz. Öğrenme yollarından bazıları daha etkilidir ve iyi sonuçlara ulaşılabilir. Günümüz eğitim sisteminde bilgiyi bulma ve kullanma, onu aktarabilme, yeniden düzenleme ve mevcut şartlara uyarlayabilme öğrenmenin kalıcılığını sağlamada büyük önem taşımaktadır. Bunu gerçekleştirebilmek için birçok öğrenme yönteminden söz edebiliriz. Günümüz koşullarında bu durum teknolojik değişim ve dönüşümle daha bir önem kazanmıştır. Öğrenmenin niteliğini değiştirmek için uygulanacak yöntem çeşitliliklerinden söz etmek mümkündür.

Farklı öğrenme yollarından biri olan proje tabanlı öğrenme ve işbirlikçi öğrenme öğrencilerin/bireylerin hayal etmelerini, yaratıcı düşünmelerini geliştirmesi açısından son derece önemli olup burada öğrenciler/bireyler kendi öğrenmesinin sorumluluğunu üstlenirler. Yapacakları çalışmalarda yaratıcı düşünmelerini artırır.  Problem durumları karşısında ya da yeni bir durumla karşılaştıklarında özgün fikirler üreterek sürece destek olabilirler (Erdem, 2002).  İşbirlikçi öğrenmede öğrencilerin aktif katılımları, problem durumu karşısında bir takım olarak hareket etmeleri öğrenmelerine yardımcı olur. Öğrenciler grup halinde hareket ederek eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünmelerini geliştirirler (Doymuş, 2005).

İşbirlikçi öğrenmede öğrenciler, problem durumu karşısında birbirleri ile konuşarak çözüm yollarını bulmaya çalışırlar.  Bunun için öğrencilerin üzerine düşen görevleri yapmaları önemlidir. Bu doğrultuda öğrenci hem sorumluluk kazanır hem de gruba katkı sağlar. Gruba katkı sağlayan öğrenciler böylelikle hem özgüven kazanırlar hem de sosyalleşmeleri adına önemli adım atarlar. İşbirlikçi öğrenme eğitim sistemimizin hedefleri arasında yer almakta olup, bireyin sosyal bir varlık olarak topluma katılımını ve sosyalleşmesini önemser. Bu sebepledir ki işbirlikçi öğrenmenin önemi gittikçe artmaktadır.

Öğrenme yollarının farklılığı, özellikle teknolojinin baş döndürücü bir şekilde hayatımızın içinde olduğu bu dönemde eğitime etkisi de kaçınılmazdır. Bu teknolojik gelişimler eğitim öğretime yeni bir boyut kazandırmaktadır. Bilginin klasik yöntemlerle aktarılmasından ziyade çağın gerektirdiği şekilde verilebilmesinde öğretmenin rolü büyüktür. Düşünebilen, üretebilen yeni yöntem ve teknikler ortaya çıkarabilen, paylaşımcı, öz güvene sahip, bilgi iletişim teknolojilerini kullanabilecek beceriye sahip, ülkemizdeki ve dünyadaki değişim ve gelişmeleri takip edebilen öğretmenlerden beklenen de teknolojiyi bilmesi ve onu etkili bir biçimde kullanabilmesidir. Bu nedenlerle farklı dijital öğrenme ortamları günümüzde kullanılır olmuştur.

Küreselleşme ve Dördüncü Sanayi Devrimi yeni fırsatlar yaratmıştır (Schwab, 2019). Endüstri 4.0 kavramını ortaya çıkaran dinamiklerle dijital dünyada meydana gelen gelişmeler ve siber-fiziksel sistemler, nesnelerin interneti adı verilen ve birbirleriyle iletişim kurabilen milyarlarca cihaz, büyük veri işleme yeteneği gibi bir dizi faktör öne çıkmaktadır (Soylu, 2018).  Dijital çağda farklı yeni teknolojiler eğitim sistemlerini etkilemeye başlamıştır. Yapay zekadan, makine öğrenmesine, nesnelerin internetinden robotik uygulamalara birçok alanda eğitim sisteminin içinde görülebilir. Dijital bir çağa geçişin yaşandığı bu dönemde, öğrenme biçimlerini kolaylaştıran, destekleyen, sınıf ortamında ve sanal ortamlarda kullanılan yeni araçların varlığından söz edilmektedir. E-öğrenme ile ilgili teknolojiler, çevrim-içi öğrenme yönetim sistemleri (GoToMeeting, Microsoft Teams vb.) ders kayıt teknolojileri (podcast’ler için GarageBand veya Audacity ve Echo360 vb.) (Ünlü, 2019) gibi uygulamaların yanı sıra çevrimiçi öğretmen ağları da genel olarak eTwinning gibi platformlar üzerinden kaynak paylaşımı, tecrübe aktarımı, olası iş birlikleri ve projeler için kullanılmaktadır.  Avrupa’daki eğitim sistemlerinin üçte ikisinde öğretmen ağlarının kurulması veya yaygın olarak kullanılmasının ilgili merciler tarafından teşvik edildiği ifade edilmektedir (Demirci, 2021).

e-Twinning

eTwinning uygulamaları günümüzde kullanımı giderek artan dijital öğrenme ortamıdır. eTwinning portalı farklı konularda ortaklıklar ve ortak projeler oluşturmak için öğretmenlere iş birliği araçları ve hizmetleri sunan çok dilli bir web sitesidir (Başaran, Kaya, Akbaş ve Yalçın, 2020). eTwinning uygulamaları sayesinde öğretmenler dijital platformlarda mekânlardan bağımsız olarak ülke içinden veya ülke dışından bir araya gelerek eğitim ortamlarında yeni projeler geliştirerek uygulama olanakları bulmaktadırlar.

eTwinning proje faaliyetlerinin öğretmenler için ne anlam ifade ettiği önemlidir. Yürütülen proje faaliyetleri sayesinde onların yaratıcılıklarını arttıracağı, teknolojik gelişmeleri takip edebileceği, daha üretici bir yapı kazanabilecekleri düşünülebilir. Bu faaliyetlerle farklı öğrenme ortamlarındaki meslektaşlarıyla etkileşim içerisinde olarak mesleki gelişimlerine katkı sağlaması beklenir. eTwinning çalışmalarının öğrenciler üzerinde de olumlu etki sağlaması ve onların işbirlikçi davranma, sosyalleşme, dil gelişimlerinin artması, eleştirel düşünebilme, teknolojiyi aktif kullanabilme gibi temel becerileri geliştirme etkisi vardır (Erdem, 2002).

Öğrenme ve öğretmede meydana gelen değişim ve gelişmeler yeni eğitim uygulamalarını da ön plana çıkarmaktadır. Bilgiler dijital ortamlarda sürekli olarak bir akış içerisinde sunulur. Bu gerçekleştirilirken bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanılmaktadır. Bunun neticesinde eğitim öğretim açısından baktığımızda elektronik öğrenme (e-öğrenme) diye bir kavram karşımıza çıkmaktadır. E-öğrenme, eğitim öğretim faaliyetlerinin zamana ve mekana bağlı kalmadan elektronik ortamlarda gerçekleştirilmesi ve bilgilerin bu yolla aktarılması olarak ifade edilebilir (Gülbahar, 2021).

Günümüzde kullanımı giderek artan dijital öğrenme ortamlarının birisi de eTwinning’dir. eTwinning iki kelimeden oluşmaktadır. “e” elektronik anlamını, “Twinning” ise karşılıklı ortaklığı ifaden eden eşleştirme, ikiz anlamını taşımaktadır (Başaran, vd. 2020).  eTwinning, Avrupa ülkelerindeki projeye katılan okullardaki çalışan öğretmenlerin, idarecilerin ve eğitim kademelerindeki diğer personellere yönelik bir çalışma alanıdır. Bu çalışma alanında birbirleriyle iletişim kurma, işbirlikleri yaparak projeler geliştirme ve uygulama olanakları sunmaktadır (eTwinning Türkiye, 2021a).  eTwinning, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı sayesinde okulların herhangi bir konu üzerinde kısa ve uzun süreli ortaklıklar kurarak okulların birbirleriyle işbirliği içerisinde olmasını desteklemektedir.

eTwinning portalı (www.etwinning.net) çalışmaların yürütüldüğü temel noktadır. Bu portalın 31 dili mevcut olup, 573.000’den fazla öğretmen üyesi bulunmaktadır. Bu portal öğretmenlerin çalışmalarında ortaklar bulması, projeler oluşturması, fikir alışverişinde bulunulması ve bu platforma bulunan özelleştirilmiş araçlar kullanarak beraber çalışabilmeleri için çevrimiçi imkânlar sunmaktadır. eTwinning platformu Avrupa Komisyonu tarafından e-öğrenme programı kapsamında başlatılmış ve 2007 yılından itibaren hayat boyu öğrenme programına dâhil edilmiştir. eTwinning çalışmaları, Avrupa’da 31 ülke eğitim bakanlığı tarafından oluşturulan European Schoolnet’e bağlı merkezi destek servisi tarafından koordinasyonu sağlanmaktadır (eTwinning Türkiye, 2021a).

Ülkemiz eTwinning’e 2009 yılında dâhil olmuştur. eTwinning Türkiye Ulusal Destek Servisi, Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet göstermektedir. 2005 yılından bu yana Avrupa’da 218.000’den fazla okulda 905.000 öğretmenin katılımıyla 118.000’den fazla proje gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde ise 2009 yılından bu zamana kadar 50.000’den fazla okulda yaklaşık 225.000’den fazla öğretmenle 40.000’in üzerinde proje yürütülmüştür (eTwinning Türkiye, 2021). eTwinning projeleri gerçekleştirebilmek için öncelikle eTwinning’e kayıt olunması gerekmektedir. eTwinning’e www.etwinning.net portalı üzerinden anaokulundan başlayarak ortaöğretimin sonuna kadar tüm kademelerden özel ve devlet okullarında görevli öğretmenler ve idareciler kayıt yapabilirler.

eTwinning faaliyetlerinin temel amacı Avrupa’da çevrimiçi olarak farlı ülkelerdeki öğretmenlerin, farklı okullardaki öğretmenlerle deneyim paylaşımı, fikirlerin paylaşımı gibi konularda ortam oluşturmaktır. Bu sayede öğretmenler farklı ülkelerden öğretmenlerle iletişime geçerek kendi eğitim şartlarına göre uygun projeler üreterek uygulayabilirler. eTwinning çalışmalarının öğretmenlere faydalarını söyle sıralayabiliriz;

  1. Farklı ülke ve okullarda yapılan eğitim uygulamalarıyla ilgili bilgi edinirler.
  2. Yabancı ülke okullarıyla işbirliği yapılabildiği için dil gelişimine katkı sağlar.
  3. Uygulama sürekli bilgi iletişim teknolojileri kullanıldığı için bu alanda kendilerini geliştirmelerine yardımcı olur ve bu sayede bu imkânları kendi ders ortamında kullanılmasını sağlar.
  4. Farklı ve yeni bir uygulama olduğu için öğrencilerin motivasyonunu arttırır.
  5. Öğretmenlerin mesleki açıdan gelişimlerine katkı sağlar (eTwinning Türkiye, 2021b).

eTwinning projele çalışmalarının öğrencilere sağladığı katkılardan da söz edilebilir. Örneğin, farklı ülkelerden öğrencilerle arkadaşlık kurarak onların kültürlerinin tanınmasına yardımcı olur. Öğrencilerin, yabancı dillerinin gelişmesini, derslere daha aktif katılmalarını, bilişim teknolojilerini etkin bir şekilde kullanmasını öğrenerek bunu eğitim ortamına da aktarılmasını sağlar.

Uygulamnın faydaları ile ilgili  2013 yılında eTwinning’in faydalarıyla ilgili Türkiye Ulusal Destek Servisi,  bir araştırma yapmıştır (eTwinning Türkiye, 2021b). Bu araştırmanın neticesinde eTwinning projelerinin öğretmenlerin;

  1. Teknoloji kullanım becerilerini artığı,
  2. Farklı öğretim yöntem ve teknikleri kullanmaya çalıştığı,
  3. Yabancı dil gelişimine katkı sağladığı,
  4. İş birliği yapma ve bilgisayar kullanımı noktasında geliştiği,
  5. Öğretmenlerin motivasyonunu yükselttiği,
  6. Yeni projeler oluşturma çabası sağladığı,
  7. Kendilerini alanlarıyla ilgili yenilemelerine katkı sağladığı görülmüştür.

Aynı araştırma ile öğretmenler eTwinning çalışmalarının öğrenciler üzerinde olumlu etkisi olduğunu ve öğrencilerin derslere aktif katıldıklarını, işbirlikçi davranışlarının arttığını, sosyalleştiklerini, dil gelişimlerinin arttığını, eleştirel beceri kazandıklarını ve teknoloji kullanma yeteneklerinin yükseldiğini belirtmişlerdir.

Bu bağlamda bu çalışmada elde edilecek bulgularla eTwinnig uygulamalarının eğitime yansımalarına ışık tutacağı düşünülebilir. Proje tabanlı öğrenme yönteminde öğrenciler yaşantılarındaki karşılaştıkları problemleri sınıf içerisinde farklı disiplinlerle bağlantı oluşturarak bir plan çerçevesinde çözüm oluşturulur. Daha nitelikli ve etkili bir eğitim öğretim ortamının sağlanması için eğitimin temel ögelerinden olan öğretmenlerin de bu teknolojik gelişmelere ayak uydurması ve kendilerini yenileyerek eğitim öğretimde yeni yöntem ve teknikler ortaya koyması önem kazanmaktadır.

Eğitim öğretim faaliyetlerinde kullanılan yöntem ve teknikleri bilgi işlem teknolojileriyle birleştirerek uygulayan bir öğretmen hem kendisinin mesleki gelişimine katkı sağlayacak hem de öğrencilerin bu gelişmelere uyumunu kolaylaştırarak onların başarılı olmasını sağlayacaktır. Bu konuyla ilgili akademik olarak yapılan çalışmalara bakıldığında ülkemizde pek fazla çalışmanın olmadığı görülmektedir. Bu çalışma eTwinning projeleri yürüten öğretmenlerin mesleki gelişimlerine katkısının nasıl olduğu ve eğitim öğretime yansımaları noktasında önem taşımaktadır.

Bu çalışmada temel amaç eTwinning proje uygulamalarının öğretmenler tarafından gerçekleştirilen sınıf uygulamalarında mesleki gelişimlerini artırmaktır. Bu çalışmayla yürütülen projelerde hem uygulama hem de araştırma noktasında bulunan öğretmenlerin eğitim öğretimde yeni yaklaşımları tanımaları sağlanmış ve bu uygulamaların mesleki gelişimlerine katkılarının artırılması amaçlanmıştır. Ayrıca öğretmenlerin web 2.0 araçlarının kullanımıyla yeni eğitim öğretim materyallerinin geliştirilmesi ve bunları derslerde etkili bir şekilde kullanma kabiliyetlerinin gelişiminin mesleki gelişimlerine katkısının artırılması hedeflemiştir. Bu çerçevede araştırmanın temel amacı; eTwinning uygulamalarının eğitime yansımaları nelerdir? Eğitime katkısıyla ilgili görüşler nelerdir? şeklinde düzenlenmiştir. Ana amaca uygun olarak şu alt amaçlara cevap aranmıştır.

1- eTwinning uygulamalarının anlamına ilişkin görüşler nelerdir?

2– eTwinning uygulamalarına ilişkin proje dokümanlarının işleyişi ve işleyişe ilişkin görüşler nelerdir?

3- eTwinning uygulamalarında karşılaşılan zorluklar ve bu zorluklara karşı çözüm yolları nelerdir?

4eTwinning uygulamalarının öğretmenlerin mesleki gelişimine katkısı nelerdir?

5– eTwinning uygulamalarının öğrencilerin davranışlarına etkisi nelerdir?

 

YÖNTEM

Araştırma Modeli

eTwinning proje uygulamalarının eğitime yansımalarını incelemek amacıyla nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Bu araştırmada olgubilim çalışması kullanılmıştır. Olgubilim çalışmaları farkında olduğumuz ancak derinlemesine ve ayrıntılı bir bilgiye sahip olmadığımız olgulara odaklanmaktadır. Veri kaynakları araştırmanın konusu olan olguyu yaşayan ve bu olguyu dışa yansıtabilecek birey veya gruplardır. Bu birey ya da gruplarla, olguya ait yaşantı ve anlamları ortaya çıkarmak amacıyla görüşmeler yapılır. Olgubilim araştırmaları kesin ve genellenebilir sonuçlar ortaya koymayabilir. Ancak bir olguyu daha iyi tanımamıza ve anlamamıza yardımcı olacak sonuçlar sağlayacak örnekler, açıklamalar ve yaşantılar ortaya koyabilir (Büyüköztürk, vd, 2019; Ersoy, 2016). Bu olgubilim çalışmasında olgu eTwinning proje uygulamalarının eğitime olan yansımalarıdır.

Çalışma Grubu

Nitel araştırmalarda örneklem büyüklüğünü belirlemek için net bir yol bulunmamaktadır. Önemli olan araştırmanın amacı, ne bilinmesi istendiği, güvenilirlik ve elde bulunan zaman ve kaynaklarla ne yapılabileceğidir (Büyüköztürk, vd, 2019). Bu araştırmanda ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Ölçüt örnekleme önceden belirlenen bir takım ölçütü karşılayan tüm durumların incelenmesidir (Baltacı, 2018). Marshall ve Rossman’a (2014) göre, ölçüt araştırmacı tarafından oluşturulur ya da daha önceden hazırlanmış ölçütler listesi kullanılabilir (Akt. Baltacı, 2018). Bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılarak eTwinning proje uygulamalarının eğitime olan yansımaları araştırılmıştır. Araştırmada eTwinning proje uygulamalarında aktif olarak katılan farklı okullarda görev yapan ve farklı branşlarda 5 öğretmen ile görüşülmüştür.

Veri Toplama Aracı

Araştırmada nitel boyutunda veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış kişisel görüşme formu kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşmeler hem basit seçenekli cevaplamayı hem de araştırma alanıyla ilgili derinlemesine araştırma yapılmasını sağlar. Yarı yapılandırılmış görüşmelerin, görüşülenlere kendini ifade etme imkânı sunması, kolay analiz edilebilirliği ve gerektiğinde derinlemesine bilgi sağlama gibi kolaylığı bulunmaktadır (Büyüköztürk, vd., 2019). Bu araştırmada görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmacı görüşme tekniği ile ilgili detaylı çalışmalar ve okumalar yaptıktan sonra görüşme sorularını yazmaya başlamıştır. Ortaya çıkan görüşme formu iki öğretmene uygulanmıştır. Uygulama sonucunu değerlendirmek ve görüşme sorularına son şeklini vermek üzere uzman görüşüne başvurulmuştur. Araştırmacı, uzman görüşü çerçevesinde verilen dönütler ile birlikte görüşme formuna son şeklini vermiştir. Bu araştırmada kullanılan kişisel görüşme formu iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde görüşmecilerin cinsiyet, kıdem, öğrenim durumu, yaş aralığı gibi kişisel bilgilerin bulunduğu bölüm yer almaktadır. İkinci bölümde ise görüşmecilerin eTwinning proje uygulamalarına ilişkin görüşlerinin belirtilmesinin istendiği görüşler bölümü yer almaktadır.

Verilerin Analizi

Nitel araştırmalarda en yaygın kullanılan analiz türleri betimsel ve içerik analizleridir. İçerik analizi genel olarak yazılı ve görsel verilerin analiz edilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde tümden gelimci bir yol izlenmektedir. Silverman’e (2001) göre, içerik analizinde araştırmacı öncelikli olarak araştırma konusu ile ilgili kategoriler geliştirmektedir. Araştırmacı daha sonra, incelemiş olduğu veri yükünde, bu kategoriler içerisine giren verileri saymaktadır. Kategori geliştirme aşamasında araştırmacı dikkatli davranmalıdır. Aynı metin üzerinden benzer bir araştırma yürütmeyi planlayan başka araştırmacıların da aynı sonuçlara ulaşabileceği türden uygun kategoriler oluşturmalıdır.(akt, Özdemir, 2010).

Betimsel analiz, çeşitli veri toplama teknikleri ile elde edilmiş verilerin daha önceden belirlenmiş konulara göre özetlenmesi ve yorumlanmasını içeren analiz olarak ifade edilmektedir. Betimsel analizde araştırmacı görüştüğü ya da gözlemiş olduğu bireylerin görüşlerini etkin bir biçimde yansıtabilmek amacıyla doğrudan alıntılara fazlaca yer verebilmektedir. Betimsel analizin temel amacı elde edilmiş olan bulguların okuyucuya en sade haliyle ve yorumlanabilir bir şekilde sunulmasıdır (Yıldırım ve Şimşek, 2003). Betimsel analiz dört aşamada gerçekleşmektedir. Birinci aşamada araştırmacı araştırma sorularından hareketle, araştırmanın kavramsal çerçevesinden ya da görüşme ve gözlemlerde yer alan boyutlardan hareketle veri analizi için bir çerçeve oluşturur. İkinci aşamada, araştırmacı daha önce oluşturmuş olduğu çerçeveye bağlı olarak verileri okur ve düzenler. Üçüncü aşamada araştırmacı düzenlemiş olduğu verileri tanımlar. Son aşamada ise araştırmacı ortaya çıkan bulguları açıklar, bunları ilişkilendirir ve anlamlandırır. Araştırmacı bu aşamada ayrıca yapmış olduğu yorumları daha da güçlendirmek için bulgular arasındaki neden sonuç ilişkilerini açıklar ve ihtiyaç duyulması durumunda farklı olgular arasında karşılaştırma yapar (Yıldırım ve Şimşek, 2003).

Doküman analizi yazılı belgeler ve elektronik kaynaklar olmak üzere tüm belgelerin sistemli bir şekilde analiz edilerek incelendiği ve değerlendirildiği bir yöntem olarak ifade edilebilir (Kıral, 2020). Doküman analizi diğer araştırma yöntemlerini tamamlayıcı noktada kullanılabileceği gibi kendi başına ayrı bir yöntem olarak da kullanılabilir. Doküman analizinde de diğer nitel araştırmalarda kullanılan yöntemler gibi anlam çıkartmak, konuyla ilgili bir olgu oluşturmak, verilerin incelenerek yorumlanması gerekmektedir. Dokümanlar bir araştırmacının müdahalesi olmadan kaydedilmiş metinleri ve resimleri içermektedir. Kitaplar, dergiler, fotoğraflar, gazeteler, elektronik ortamdaki kurumsal dokümanlar gibi doküman çeşitleri araştırmacılar tarafından kullanılarak araştırmalarına veri sağlayabilirler. Diğer yöntemlere göre de az zaman alması, kullanılabilir olması, düşük maliyetli olması, araştırma sürecinde değişmeden kalması ve araştırmacının etkisinin olmaması gibi durumları doküman analizinin avantajları olarak değerlendirilirken; dokümanların yeterli ayrıntıya sahip olamaması, bilgi ve belgelere ulaşılabilirlik ve bilgi ve belgelerin eksik bir şekilde toplanması ise sınırlılıkları olarak değerlendirilebilir (Koyuncu, 2018). Bu araştırmada betimsel analiz ve doküman analizi kullanılmıştır.

Bu araştırmada eTwinning proje uygulamalarında aktif olarak görev alan öğretmenlerle zoom programı üzerinden görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlere yapılan araştırmayla ilgili bilgi verilmiştir. Öğretmenlere zoom programı üzerinden yarı yapılandırılmış görüşme formundaki sorular sorularak öğretmen görüşleri alınmıştır. Görüşmeler kayıt altına alınmıştır.  Daha sonra görüşmelerin dökümü yapılmış ve Times New Roman yazı tipi boyutunda 1,5 satır aralığında toplam 35 sayfadan oluşmuştur. Görüşmelerin çözümlenmesi araştırmacı tarafından yapılmıştır. Bu süreçte sürekli uzman görüşleri alınmış ve onun kontrolünden geçerek gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Bu araştırmada katılımcılarla yapılan görüşmelerden elde edilen dokümanlar tekrar tekrar okunmuş ve analiz edilmiştir. Bu çerçevesinde eTwinning uygulamalarının anlamına ilişkin görüşler, eTwinning uygulamalarına ilişkin proje dökümanlarının işleyişi ve işleyişe ilişkin görüşler, eTwinning uygulamalarında karşılaşılan zorluklak ve bu zorluklara karşı çözüm yolları, eTwinning uygulamalarının öğretmenlerin mesleki gelişimine katkısı, eTwinning uygulamalarının öğrencilerin davranışlarına etkisine ilişkin kategoriler oluşturularak anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada katılımcı öğretmenler SÖ, AÖ, BÖ1, BÖ2, İÖ şeklinde belirtilmiştir.

Geçerlilik ve Güvenilirlik

Nitel bir araştırma üzerinde çalışanlar, bir konuyla ilgili araştırma yaparken ne kadar iyi olduğunu öğrenmekten ziyade daha çok geniş bir bakış açısı elde etmek isterler (Büyüköztürk vd., 2019). Fraenkel ve Wallen’e (2006) göre nitel araştırmalar ilişkilerin, etkinliklerin, durumların ya da materyallerin niteliğinin incelendiği çalışmalar olarak tanımlanmıştır (akt. Büyüköztürk vd., 2019). Nitel araştırmalarda geçerlik ve güvenirlik için inandırıcılık, aktarılabilirlik, tutarlık ve teyit edilebilirlik üzerinde durulur. Buna göre;

İnandırıcılık (İç Geçerlik)

Araştırmacıdan iç geçerlilik için kavramsal çerçeveden yani verilerin toplanması analiz edilmesi ve yorumlanması sürecinde tutarlı olması ve bu durumu nasıl yapabildiğini açıklaması beklenmektedir. Merriam ve Tisdell’e (2015) göre, nitel araştırmalarda iç geçerlilik için inandırıcılık olarak bahsedilir (akt. Arastaman, vd. 2018). Nitel araştırmalarda iç geçerlilik için bazı sorulara cevap aramalıyız. Araştırmacının gözlemlediği olaylar ya da anlamaya çalıştığı durum için bizim yaptığımız yorum gerçek durumla ne derece örtüşüyor? Yaptığımız araştırmamızın kendi içerisinde tutarlı bir durum sergiliyor mu? Araştırma sonucunda elde edilen bulgular katılan kişiler tarafından gerçekçi bulunmuş mu? (Karataş, 2015)

Nitel araştırmalarda inandırıcılığı sağlamanın çeşitli yolları vardır. Bunlardan birincisi uzun süreli etkileşimdir. Araştırma yapılan grubun tanınması, grubun kültürünü ve grup dilinin öğrenilmesi, uzun süre birlikte zaman geçirildiği için iyi ilişkiler kurulmasını ve neticede sağlıklı bilgiler alınmasını sağlar. Bir diğeri ise katılımcı teyididir. Katılımcı teyidiyle katılımcıların düşüncelerinin doğru yansıtılıp yansıtılmadığı ölçülür. Uzman incelemesinde ise araştırmanın her evresini eleştirel bir gözle inceler ve araştırmacıya geri dönüt verir (Başkale, 2016).

Araştırmamızda uzman görüşlerinin alındığı, öğretmenlerin eTwinning proje uygulamalarına ilişkin görüşlerini ortaya koyacak kişisel görüşme formu geliştirilmiştir. Bu görüşme formu kullanılarak araştırmada katılımcılarla görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler öğretmenlerin uygun olduğu zamanlarda yapılmıştır. Görüşmenin amacı konusunda yeterli bilgi verilmiştir. Olabildiğince kapsamlı veri elde etmek amacıyla görüşmelere yeterli süre ayrılmış ve güven ortamı oluşturulmuştur. Görüşme esnasında katılımcılara gerekli açıklamalar yapılarak, hazırlanan sorularla da katılımcıların görüşlerini ortaya koymaları sağlanmaya çalışılmıştır. Zoom ile gerçekleştirilen görüşmelerin süresi 2 saat 10 dakikadır. Dökümü yapılan görüşmeler Times New Roman yazı tipi boyutunda 1,5 satır aralığında toplam 35 sayfadan oluşmuştur. Aynı zaman da öğretmenlerin eTwinning uygulamalarına ilişkin web sayfası incelenmiş, çalışmalarını gösteren belgeler, resimler ve diğer çalışmalar öğretmenlerden istenerek onların izniyle incelenmiş ve analize dahil edilmiştir.

Aktarılabilirlik (Dış Geçerlik)

Dış geçerlik, yapılan çalışmada elde edilen sonuçların çalışma grubumuza benzer gruplara veya ortamlara aktarılabilirliğidir. Dış geçerlilik araştırma sonuçlarının genellemesiyle ilgilidir. Bir araştırmanın geçerliliğinden söz edebilmek için araştırma sonucunun çalışma grubumuza benzer gruplara, ortamlara genelleyebiliyor olması gerektiğinden söz edilebilir. Sosyal olaylar bu durum biraz farklıdır. Sosyal olayların içinde bulunulan şartlara göre değişiklikler gösterebileceği için araştırmanın sonucu başka bir duruma doğrudan genelleme yapılmaz. Ancak benzetme yapılarak genellenebilir. Burada araştırmacı bazı soruları göz önünde bulundurmalıdır. Araştırmanın örneklem, araştırma ortamı, araştırmanın süreci, başka örneklemlerle karşılaştırma yapılabilecek düzeyde oluşturulmuş mu? Araştırmada elde edilen sonuçlar araştırmamıza benzer çalışmalarla test edilebilir mi? gibi sorular kullanarak araştırmaların ne düzeyde genellenebilir olduğu belirlenebilir (Karataş, 2015). Bu çalışmamızda ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Ölçüt örnekleme önceden belirlenen bir takım ölçütü karşılayan tüm durumların incelenmesidir (Baltacı, 2018). Marshall ve Rossman, (2014) ölçüt araştırmacı tarafından oluşturulur ya da daha önceden hazırlanmış ölçütler listesi kullanılabilir (akt.  Baltacı, 2018). Bu araştırmada 5 öğretmenle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşülen öğretmenlerin tümü eTwinning uygulamalarında aktif olarak görev alan öğretmenlerdir. Bu çalışmada katılımcıların görüşlerinden doğrudan alıntılara yer verilmiş, örneklemle ilgili kısımlar yöntem kısmında ayrıntılı olarak ifade edilmiş olup çalışmanın tüm aşamaları hakkında ayrıntılı olarak açıklamalar yapılmıştır.

Tutarlılık (İç Güvenirlik)

İç güvenirlik aynı veriyi kullanan farklı araştırmacıların çalışmalarında aynı sonuçları elde edip edemeyeceği ile ilgilidir. Yıldırım ve Şimşek’e (2008) göre toplanan veriler öncelikle betimsel bir yaklaşımla doğrudan sunulmalı, özellikle gözlem yoluyla toplanan bulgular görüşmeler yoluyla teyit edilmeli, verilerin analiz edilmesinde bir başka araştırmacı kullanılmalı ve varılan sonuçlar teyit edilmelidir. Önceden oluşturulmuş ve ayrıntılı olarak tanımlanmış bir kavramsal çerçeveye bağlı olarak yapılan veri analizi de iç güvenliği zenginleştiren bir etkendir (akt. Karataş, 2015).

Miles ve Hubermans (1994) tarafından verilerin analizi için, elde edilen verileri azaltmak, velileri sunmak ve verileri doğrulama için bir model geliştirilmiştir (Baltacı, 2017). Yapılan veri analizlerinin doğrulanması önemlidir ve araştırmacı içerik kodlamaları yapabilir. Bu kodlamaları yaparken birkaç kişinin kodlama yapması, elde edilen sonuçların karşılaştırılması ve kodlayıcılar arasında ortak bir görüşün sağlanması çalışmanın güvenilirliği için önemlidir. Bunun için Miles ve Huberman (1994) tarafından bir formül geliştirilmiştir. Güvenilirlik Katsayısı=Görüş benzerliği/(görüş benzerliği+ görüş farklılığı)x100 Bu formülde yapılan hesaplama sonucunun en az %80 oranında olması iç güvenilirlik açısından önemlidir (Büyüköztürk, vd., 2019).

Yıldırım ve Şimşek’e (2008) göre, yapılan çalışmada elde edilen bilgilerin iyi bir şekilde saklanması, araştırmanın güvenilirliği açısından çok araştırma yapılarak daha çok kaynağa ve görüşe başvurulması, araştırmamız için örneklem büyüklüğünün yeterli olması, birden çok araştırmacı ile konunun incelenmesi, çalışılan ortamın ve araştırmacının yerinin tam bilinmesi, çalışmanın taraf olunmadan yapılması gerekmektedir (akt. Karataş, 2015).

Bu araştırmada, araştırma problemine karar verilmesi, araştırma sorularının hazırlanması süreci gibi süreçlerden başlayarak araştırmanın bütün aşamaları alanında uzman öğretim üyesi kontrolünde ve denetiminde yapılmıştır. Ayrıca veri toplama, kodlama ve raporlama süreçlerinde de geri bildirim alınmıştır. Araştırmada katılımcılarla görüşülürken, tüm katılımcılara sorular aynı tarzda aynı biçimde sorulmuştur. Araştırmanda elde edilen tüm bilgiler alanında uzman öğretim üyesi tarafından değerlendirilmiştir. Katılımcıların özelliklerine hakkında bilgi verilmiş olup, katılımcıların ifadelerine yer verilmiştir.

Teyit Edilebilirlik (Dış Güvenirlik)

Yıldırım ve Şimşek’e (2008) göre, dış güvenirlik yaptığımız araştırmanın sonuçlarının benzer şartlarda aynı sonuçlara ulaşılıp ulaşılamayacağıyla ilgilenir. Araştırmacının araştırma sürecindeki kendi konumunu açık hale getirmesi dış güvenirlik açısından önemlidir. Araştırma aşamasında elde edilen verilerin analizinde kullanılan kavramsal çerçeve, varsayımlar, sosyal ortamlar ve sürecin tanıtılması gerekmektedir. Araştırmada kullanılan veri toplama yöntemleri ile analiz yöntemleri hakkında kapsamlı açıklamalar yapılması gerekmektedir (akt. Karataş, 2015).

Bu araştırmada, araştırmanın her aşamasında elde edilen bilgiler ve dokümanlar daha sonradan gerektiğinde incelenebilmesi ve tekrar yararlanabilmesi için muhafaza edilmiştir.

 

BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde öğretmenlerin eTwinning uygulamalarının eğitime yansımalarına ilişkin anlatılarından elde edilen bulgulara yer verilmiştir. eTwinning uygulamalarının eğitime yansımalarına ilişkin, birinci başlık altında öğretmenlerin eTwinning uygulamalarının anlamına ilişkin görüşleri, ikinci başlık altında eTwinning uygulamalarına ilişkin proje dokümanlarının işleyişi ve işleyişe ilişkin görüşler incelenmiştir.  Üçüncü başlık altında eTwinning uygulamalarında karşılaşılan zorluklar ve bu zorluklara karşı çözüm yolları, dördüncü başlık altında eTwinning uygulamalarının öğretmenlerin mesleki gelişimine katkısı, beşinci başlık altında eTwinning uygulamalarının öğrencilerin davranışlarına etkisi incelenmiştir.

Öğretmenlerin eTwinning Uygulamalarının Anlamına İlişkin Görüşleriyle İlgili Bulgular

Bu başlık altında eTwinning uygulamalarının anlamına ilişkin katılımcıların anlatıları analiz edildiğinde, eTwinning’in anlamına ilişkin görüşlerini geniş bir çerçevede sundukları görülmüştür.

Öğretmenlerin eTwinning’in kendileri için ne anlam ifade ettiğiyle ilgili görüşlerde çalışma, paylaşım yapma, proje tabanlı öğrenme, teknolojiyi kullanma, eğlenerek öğrenme, iletişim, fikir alışverişi, işbirliği gibi durumlara işaret etmişlerdir(SÖ,BÖ2,İÖ). SÖ “eTwinning işbirliği içinde çalışma, paylaşım yapma, proje tabanlı öğrenme anlamları ifade etmektedir benim için. Sınıfımızın kapılarını tüm ülkedeki eğitimcilere açmak, ülkemizdeki eğitimcilere ulaştırmak, öğrencilerle birlikte olmak, hatta diğer dünya ülkelerinde ki öğretmenlerle ve öğrencilerle birlikte çalışmalar yürütmek anlamına gelmektedir. eTwinning klasik eğitim metotlarından sıyrılıp teknolojiyi kullanarak, paylaşımlarla çok verimli ve eğlenerek öğrenmek demektir” şeklindeki görüşüyle eTwinning’in anlamını işbirliği, paylaşım ve proje tabanlı öğrenme kavramları olarak ifade etmiştir.  BÖ2 “Hocam eTwinning denince benim ilk aklıma gelen işbirliği yani iletişim kurmak ve iş birliği yapmak geliyor. Çünkü bir proje başlatıyorsunuz, bir projede isterseniz kurucu ortak isterseniz dâhili olan okul olarak bir proje içinde yer alıyorsunuz. Tek başınıza değil mutlaka ve mutlaka sizin gibi olan arkadaşlarla çalışıyorsunuz sizin gibi proje yürüten okullarla işbirliği içinde oluyorsunuz. Benim için eTwinning eşittir işbirliği diyebiliriz” ifadesiyle kendisi için eTwining anlamını işbirliği olduğunu belirtmiştir. İÖ “eTwinning benim için iletişim kurmanın çok farklı bir platformda iletişim kurmayı ifade ediyor. eTwinningle ilk tanıştığım zamanlar tabi ki keşfetmek birazcık zamanımı aldı. Ama çok güzel bir şekilde bir işbirliği içinde olmak, farklı kültürlerden farklı öğretmenlerle birlikte fikir alışverişi yapmak, onların kültürlerini tanımak, paylaşımlarda bulunmak. Çok faydalı bir platform olduğunu düşünüyorum bu konularda” görüşüyle eTwinnig’in kendisi için iletişim kurmayı ifade ettiğini belirtmiştir.

Öğretmenlerin eTwinning’in kendileri için ne anlam ifade ettiğiyle ilgili görüşlerde AÖ “Etwinning Bir defa öğretmen olarak yardımlaşma demek. Bana kalırsa öğrenciler açısından ise dünyaya farklı bakış açıları geliştirmektir. etwinning de gerek Yurtiçi gerek yurtdışı arkadaşlardan çok fazla şeyler öğreniyoruz. Onun için mesleğime çok farklı şeyler kattığına inanıyorum bu konuda. Öğrencilerimin anasınıfı olmasına rağmen çok güzel şeyler öğreniyorlar. etwinning ki anlatmaya kalksan çok uzun sürer koca bir dünya” şeklindeki anlatımıyla için eTwinning’in anlamının yardımlaşma olduğunu ifade etmiştir. BÖ1 ise “Hocam eTwinning benim için paylaşmaktır. Hem ulusal düzeyde hem de uluslararası düzeyde öğretmenleri tanıyarak onlarla ortak bir paydada buluşarak işbirliği içinde bir çalışma gerçekleştirmek diyebilirim” şeklindeki anlatımıyla kendisi için eTwinning’in paylaşma anlamı ifade ettiğini belirtmiştir.

Günümüzde her şeyin hızla değiştiği yeni şeylerin ortaya çıktığı bir ortamda eğitim öğretim ortamlarında da yeni yaklaşımların oluşması muhakkaktır. Teknolojinin eğitimin içerisine girmesiyle birlikte farklı illerdeki, farklı ülkelerdeki okullarda bulunan öğretmenlerle iletişim kurulabilmektedir. eTwinning’te bu platformlardan bir tanesi olarak düşünülebilir. Burada işbirliği içerisinde çalımalar yapılması, bunların paylaşılması ve bu çalışmaları yaparken de yardımlaşma içerisinde olunması, farklı coğrafya ve okullarda çalışan öğretmenlerin projeler gerçekleştirildiği için ortaya çıkan çalışmalar hem öğrenciler için hem de öğretmenler için faydalı olacaktır.

eTwinning Uygulamalarında Proje Dokümanlarının İşleyişine İlişkin Bulgular

Bu başlık altında öğretmenlerinin eTwinning proje uygulamalarını yaparken kullandıkları web sitesi doküman analizi yöntemiyle incelenmiştir. İncelemede elde edilen veriler sistematik olarak sunulmuştur.

 Resim 1. eTwinning ana sayfa ekranı

eTwinning projelerinde görev almak isteyen bir öğretmen öncelikle www.etwinning.net portalını kullanarak ana sayfaya gelmesi gerekmektedir. Ana sayfada sağ üst köşede bulunan “oturum aç veya kaydol” kısmı kullanılarak öğretmenler üyeliklerini başlatırlar. Üyeliği olan öğretmenlerde bu kısmı kullanarak aktif olan sayfalarına giriş yaparlar. Bu bölümde ayrıca eTwinning tanıtılmakta ve gelişim sürecine ilişkin bilgiler verilmektedir. Bu bölümde güncel aktif proje sayısı, bu projelerde görev alan aktif öğretmen sayısı ve okul sayılarında verilmektedir.

Resim 2. eTwinning kullanıcı ana ekranı

Bu sayfa kullanıcıların girişleriyle karşılarına çıkan ana başlıkların olduğu bölümdür. Bütün kullanıcılarda sayfa şablonu aynıdır. Ancak kullanıcıya ait bir sayfadır. Bu sayfada eTwinning’in ana damarını oluşturan bölümdür. Bu sayfadan kullanıcı etikliklerim, projelerim, gruplarım, portföyüm bölümlerine geçiş yapar. Ayrıca kullanıcının takip ettiği kişilerin katıldığı etkinliklere ilişkin bildirimleri görebilmektedir. Kullanıcının profilini düzenlediği sayfada burasıdır.

Kullanıcı eTwinningle ilgili bir çalışma yapmak istediğinde sayfanın üst kısmında bulunan “ortak bulma formları” kullanarak bir projeye katılabilir. Eğer bir projeyi kendisi kurmak ve yönetmek istiyorsa “projeler” kısmından projesini oluşturur.

Resim 3. eTwinning kullanıcı projeler sayfası

Kullanıcı projeler sekmesinden kendi oluşturduğu ya da ortak olarak katıldığı projeleri görüntüler. Bu projelerden hangisinde işlem yapmak istiyorsa o projeyi seçer. Proje seçildikten sonra o proje için oluşturulmuş “Twinspace” ile ifade edilen bölüme giriş yaparak projenin ana sayfasına geçiş yapmış olunur. Twinspace, ulusal veya uluslararası düzeydeki projeler için proje ortaklarının birlikte çalışabilecekleri güvenli sanal bir sınıftır.

 Resim 4. Twinspace ana sayfası

Yeni Twinspace’in ana sayfasını bir proje günlüğü olarak kullanabilirsiniz. Duyurular yapabilir, yaptığınız proje aktivitesinin kısa bir açıklamasını ve resmini yükleyebilir ve kısa yolları kullanarak birçok etkili iletişim alanına hızlıca ulaşabilirsiniz. Ortaklarınız ile sohbet edebilir, Oraklarınız ile online bir etkinlik düzenleyebilir ve bir tartışma başlatabilir, bir soru sorarak ortaklarınızdan cevaplar alabilirsiniz. Ansayfa tam bir işbirliği ve etkileşim alanını oluşturuyor.

Resim 5. Twinspace sayfalar kısmı

Sayfalar projenizin öncelikle dikkate alınacak olan ana faaliyet merkezi; faaliyetleriniz için bir vitrindir. Ortaklarınızla birlikte projenizin hikâyesini yazdığınız ve çalışmalarınızı sunduğunuz belgelendirdiğiniz alandır. Proje boyunca gerçekleştirdiğiniz çeşitli etkinlikler için ana ve alt sayfalar açarak çalışmalarınızı bu alanda paylaşabilirsiniz. Sayfalar proje çalışmalarınızın rastgele depolandığı bir alan değil, çalışmalarınızın uygun, yerinde açıklamalarla anlaşılır bir sayfa düzeni içinde sunulması gereken bir alandır. Ne paylaştığınız kadar nasıl paylaştığımız da yaptığımız çalışmaların doğru anlaşılabilmesi ve değerlendirilebilmesi adına önemli bir husustur.

Resim 6. Twinspace materyaller kısmı

Resim, video ve dosya gibi çeşitli proje içeriklerinin bir sonraki aşamada “Sayfalar” “Forum” veya “Proje Günlüğü”nde yayımlanmak üzere tutulduğu depolama alanıdır. Bu alanda dokümanlarınızı okul veya takım adı altında  klasörler açarak kategorize edebilir ve bu şekilde bu alana  yüklediğiniz çalışmalara kolaylıkla erişebilirsiniz. Bu alanda tutulan yüklenen proje çalışmalarının bir sonra kullanılacağı alan mutlaka “Sayfalar” olmalıdır. Ayrıca “Forum” ve “Proje Günlüğü “gibi alanlarda da bu çalışmalar paylaşılabilir. Materyaller çalışmalarınız için bir sunum alanı değil içerik depolama alanıdır.

 Resim 7. Twinspace forum

 

eTwinning projesinin  ”tartışma ve fikir paylaşım alanı” olarak tanımlayabileceğimiz “Forum” aracının proje boyunca öğretmen ve öğrenciler tarafından aktif bir şekilde kullanımı projenizin başarısı için önemlidir. Bu alanı, projeniz kapsamında tartışma, bilgi paylaşımı veya proje etkinliklerinizle bağlantılı bir forum başlığı açarak; Twinspace üyelerinin bu alanı aktif kullanmasına olanak sağlayabilir ve proje faaliyetlerinize derinlik katabilirsiniz.

 Resim 8. Twinspace çevrimiçi toplantılar kısmı

Proje ortağı okul öğretmen ve öğrencilerinin birbirleriyle güvenli bir şekilde iletişim kurmalarına olanak sağlayan “Online Toplantılar” aracı, proje boyunca etkili bir şekilde kullanıldığında projenin iletişim yönünü güçlendirebilir. Bu alanda bulunan sohbet odası Twinspace üyeleri tarafından bağımsız bir şekilde de kullanılabilir veya “Online Toplantılar” başlığıyla projeniz kapsamında ulusal veya uluslararası takımlar için planlı toplantılar organize edebilirsiniz.

Resim 9. Twinspace üyeler kısmı

Üyeler alanı eTwinning projenizin bütün kişilerini bir arada ( öğretmen, öğrenci ve ziyaretci ) bir alandır ve bu alanda öğretmen, öğrenci ve ziyaretçileri buradan projenize davet edebilirsiniz. Twinspace üyelerinin statülerini yönetici ve üye olarak değiştirebilir ve tüm üyelerle kolaylıkla iletişime geçebilirsiniz. Arama fonksiyonunu kullanarak istediğiniz Twinspace üyesinin profil bilgilerine kolayca ulaşabilirsiniz.

Öğretmenlerin eTwinning Proje Uygulamalarını Yaparken Karşılaştıkları Sorunlar ve Çözümlere İlişkin Bulgular

Bu başlık altında öğretmenlerinin eTwinning proje uygulamalarını yaparken ne tür sorunlarla karşılaştıkları ve sorunlara nasıl çözümler bulduklarına ilişkin bulgular incelenmiştir. eTwinning proje uygulamalarını yapan öğretmenler uygulama süresince karşılaştıkları sorunları ve çözüm önerilerini proje ortaklarıyla uyum, prosedürler, teknoloji kullanımı ve veli desteği başlığı altında sundukları görülmüştür.

Proje Ortaklarıyla Uyum

Öğretmenlerinin eTwinning proje uygulamalarını yaparken ne tür sorunlarla karşılaştıkları ve sorunlara nasıl çözümler bulduklarına proje ortaklarıyla uyum açısından bakıldığında öğretmenlerin genel olarak proje ortaklarıyla sorun yaşamadıklarını ifade etmişleridir. SÖ “ Proje ortakları ile genel olarak ben hiç sorun yaşamadım. Çok uyumlu paylaşımcı ve yönlendirici arkadaşlarla çalışma imkânı buldum. Burada önemli olan işimizi gerçekten önemsemek ve üzerimize düşen görevleri zamanında yapmak. Karşılıklı anlayış, hoşgörü ve birbirimize yardımcı olmak çok önemli. Bunlar da zaten eTwinning in vazgeçilmezleri” şeklindeki ifadesiyle proje ortaklarıyla sorun yaşanmamasında uyumlu, anlayışlı, hoşgörülü ve yardımlaşabilen arkadaşlarla çalışmasının önemine vurgu yapmıştır. AÖ ise “ Proje ortakları ile uyum konusunda şu ana kadar herhangi bir sorun yaşamadım ama bazen şey oluyor arkadaşla. Keyfe keder diyeyim artık yapmak istemedikleri çalışmalarda hemen bırakıyorlar. Yürüttüğü projede üzerine düşen bölümü yapmama projenin ilerlememesini sağlıyor. Ben sorun yaşamadım. Ama sorun yaşayan arkadaşları duydum. Yarıda kesiyorlar yapmak zor geliyor. Bu da bütün ortakları rahatsız ediyor olumsuz etkiliyor” anlatımıyla proje ortaklarıyla uyum konusunda sorun yaşamadığını ancak bazı projelerde ortakların projeyi bırakmasından ya da üzerine düşen görevleri eksik yapmalarından projelerinin ilerlemediğini başka proje yürüten arkadaşlarının ifade ettiğini söylemiştir. BÖ2’ise “Şu ana kadar belirgin beni üzen rahatsız eden bir sıkıntı yaşamadım. Bazen şunu duyuyorum ama kendim yaşamadım ama birebir görüşmelerde başka projelerde bir ortağın yaptığı bir şeyi diğer ortak kişisel olarak beğenmeyip eleştire biliyormuş. Bu sefer karşıdaki taraf bunu olumlu yapıcı bir eleştiri gibi görmüyor da yapılan işi beğenmeme gibi görüp ben bu kadar mı yapıyorum gibi şeyler duydum. Ama bunlar benim tecrübelerim değil. Uyum noktasını da yakalamayınca bazı şeylerde yürümemeye başlıyor”  şeklindeki ifadesiyle AÖ gibi kendisini yaşamadığını ancak başka projelerde proje ortaklarını birbirlerinin çalışmalarını beğenmediklerinden dolayı çalışmaların yürümediğini ifade etmiştir. BÖ1 ise “Proje ortakları ile uyum noktasında da yani mümkün olduğunca herkes birbirine saygılı iletişim sağlamaya çalışıyor yani” ifadesiyle herkesin saygı içerisinde çalıştığını belirtmiştir. İÖ ise “Proje ortaklarıyla uyum noktasında çok fazla bir sıkıntı yaşamadık. Tabi ki ortak sayısı çok fazla olunca görevlerini yerine getirmeyen ortaklar olunca sıkıntılar olabiliyor. Ama ben katıldığım projelerde böyle çok fazla bir sıkıntı yaşamadım” anlatıyla sıkıntı yaşamadığını katılımcı sayısının fazla olması durumunda görev eksikliklerinin olabileceğine dikkat çekmiştir.

Ortak bir faaliyet yürütmek bazı sıkıntıları da meydana getirebilir. İnsanların farklı karakterlerde olmaları, farklı bakış açısına sahip olmaları, farklı bilgi ve birikime sahip olmaları bazı sebepler olarak görülebilir. Ancak ortak yürütülen bir çalışmanın amacı doğrultusunda hareket etmek en doğrusu olacaktır. Proje ortaklarının üzerine düşen görevi zamanında yapması çalışmaların etkili ve verimli bir şekilde yapılmasını sağlayacaktır. Bunları yaparken de insanların daha hoşgörülü, anlayışlı olmaları yardımlaşma ve paylaşımcı bir anlayış içinde olmak gerekmektedir.

Prosedürler Boyutu

Öğretmenlerinin eTwinning proje uygulamalarını yaparken prosedürler konusunda ne tür sorunlarla karşılaştıkları ve sorunlara nasıl çözümler bulduklarına ilişkin görüşlerde öğretmenler prosedür konusunda çok sıkıntı çekmediklerini, kurallara uyarak hareket etmenin zaman aldığını belirtmişlerdir (SÖ, İÖ, AÖ).  SÖ “ Prosedür anlamında çok sıkıntı yok.  Projeniz onaylandıktan sonra tamamen iş proje ekibine kalıyor. Fakat projemizle ilgili kalite etiketi başvuru formunu kurallara uygun, düzgün bir şekilde yazmak zorundayız. Bu da gerçekten emek ve zaman isteyen bir süreç” şeklindeki anlatımıyla kalite etiketi sürecindeki prosedürlerin emek ve zaman aldığını ifade ederken benzer düşünceleri “eTwinning proje uygulamalarını yaparken prosedür noktasında çok fazla prosedürü yok onun için çok fazla sıkıntı yaşamadım Ama kalite etiketi süreci birazcık prosedürü var. Çok emek istiyor. Oradaki kurallara uymak, projeyi sunarken prosedür konusunda çok önemli” şeklinde dile getirmiştir.  AÖ ise “Onun da kendine göre görevleri var sorumlulukları var sonunda kalite etiketi dediğimiz bir ödülü var. Her öğretmen bu ödülü almak ister Onun içinde belirli bir prosedürleri var. Bu prosedürlere uymak zorunluluğu var ama eTwinning size şunu demiyor. Örneğin Mart’ın 15’inde bu çalışmaların hepsi bitecek demiyor eTwinning diyor ki siz bunların hepsini yapmak zorundasınız Ancak o an hasta olabilirsiniz sınıfınız uygun olmayabilir bunları sonraki aylarda da uygulayıp yükleme yapabilirsiniz Yeter ki çocuklar bunu yapsın Haziranın 15’ine kadar zamanınız var diyor” söylemiyle prosedürlerin olduğunu ancak bu konuda kendilerini fazla zorlamadığını, özellikle zaman konusunda esnek yönünü ifade etmiştir.

Öğretmenlerinin eTwinning proje uygulamalarını yaparken prosedürler konusunda ne tür sorunlarla karşılaştıkları ve sorunlara nasıl çözümler bulduklarına ilişkin görüşlerde BÖ1 “Burada en büyük sorun şu oluyor. Herkes hemen hemen gruptaki yani ortakların hepsi hiç tanımadığınız insanlardan oluştuğu için de onları bir araya getirmek ortak bir paydada buluşturmak bir toplantıya bile karar vermek ortak bir saat belirlemek bu noktada zor oluyor. Mesela bu toplantı tarihlerini saatini belirlemede sorun yaşıyoruz. Bunu da nasıl soru çözüyoruz? Yani Google tablolardan bir tablo oluşturuyoruz. Saat bazında buradan işte uygun olduğunuz veya uygun olmadığını saatleri ortak kendine göre işaretliyor.  Ortak bir paydada bulmaya çalışıyoruz” anlatımıyla prosedür gereği toplantılar yapılması gerektiği ve bu toplantılarda zaman konusunda sorun yaşadıklarını belirmiştir. Bu sorunu ise platformda herkes için ortak bir zaman dilimi oluşturarak çözmüşlerdir.  BÖ2 ise “Projeniz kabul edildiği anda UDS onaylayıp siz başlattığınız da geri kalan top sizde. O yüzden prosedür anlamında çok zorlayan bir şey yok. Evrak işi yok. Belli başlı güvenlik kurallarına uymamız gerekiyor. Veli izin dilekçesi olayı çok önemli. e-safety, e-güvenlik kurallarına önem vermeleri çok güzel. Öğrencilerin yüzünün fotoğraflar da görünmemesi isteniyor. Bunlar bence bir bilişim öğretmeni olarak söylüyorum çok çok güzel noktalar” ifadesiyle prosedürlerin velinin onayı ve güvenlik noktasında önemli olduğunu belirterek, bu durumun aslında kendileri için bir zorluktan ziyade güzel bir durum olduğunu belirtmiştir.

Prosedürü bir amaca ulaşmak için izlenen yollar olarak ifade edebiliriz. Prosedürler bir faaliyetin yapılmasıyla ilgili yolları belirtir ve detaylı bilgiler verir. eTwinning proje faaliyetleri gerçekleştirirken özellikle kalite etiketi ve güvenlik konusunda ciddi prosedürleri olduğu düşünülebilir. Ancak bu prosedürler sayesinde yapılan çalışmanın kalitesi artacaktır. Ayrıca dijital bir platform olduğu için burada çocuklarla ilgili etkinliklerin paylaşılmasında da uygulanan ciddi güvenlik prosedürleri de bu platformun güzel yanlarından biri olarak düşünebiliriz.

Teknoloji Kullanımı

Öğretmenlerin eTwinning proje uygulamalarını teknoloji kullanımıyla ilgili yaşadıkları sorunlar açısından incelendiğinde başalangıçta teknoloji kullanımı noktasında sorunlar yaşadıklarını, zaman ilerledikçe, öğrenmeye zaman ayırdıkça ve çeşitli eğitimlerle bu sorunu ortadan kaldırdıklarını ifade etmişlerdir(SÖ, AÖ). SÖ “Başlangıçta teknoloji kullanma konusunda gerçekten çok sorunlar yaşadım. Bilgisayar başında saatlerce zaman harcadığımı hatırlıyorum. Twinspace sayfasını çözmek benim için hiç kolay olmadı. İnternetteki uygulamaları öğrenmek, videolar oluşturmak bunun gibi daha birçok şey gerçekten çok zaman istiyor. Fakat öğrendikten sonra severek ve zevk alarak çalışmalarımı yürüttüm. Daha çok eğitimlere katıldım. Bu işi gerçekten bilen hocalarımı takip etmeye başladım. Uğraşınca ve emek verince daha iyi öğrenmeye başladım” şeklinde ifade ederek, eTwinning sayfasındaki bazı özellikleri öğrenmede zorluklar yaşadığını ifade etmiş olup çeşitli eğitimlere katılarak emek ve çaba harcayarak bu sorunu ortadan kaldırdığını belirtmiştir. AÖ ise “Teknoloji kullanımı ile ilgili benim bile oluyor hocam sorun. Yıllardır eTwinning yapıyorum ama bir sürü web 2 aracı çıkıyor karşıma her projede farklı farklı şey geliyor. Orada ben bile bazen bir kitap oluşturma şu an birçok olmuş ben bile zorlanıyorum. Yeni başlayan öğretmenler illaki zorlanacaktır. Burada da araştırıp tabii ki öğrenmek zaman ayırmak gerekiyor bir şekilde isteyince hepsini öğreniyoruz” anlatımıyla kendisinin yılladır bu faaliyetle uğraşmasına rağmen teknolojik açıdan karşına yeni şeyler çıktığında zorlandığını ifade etmiştir. Zaman ayırıp araştırmalar yaparak ve istekli olarak bu sorunları aştığını ifade etmiştir.

Öğretmenlerin eTwinning proje uygulamalarını teknoloji kullanımıyla ilgili yaşadıkları sorunlar açısından bilişim teknolojisi öğretmenlerinin fazla sorun yaşamadıklarını ifade etmişler olup, sorunu daha çok aynı proje görev alan arkadaşlarından dolayı yaşadıklarını ifade etmişleridir (BÖ1, BÖ2). Nitekim BÖ1 “ Teknoloji kullanımında da yani hiç bilinmeyen var. Bilenler bilmeyenlere yardımcı olmaya çalışıyor. Bir şekilde yani ben de kendim bilişim teknolojileri öğretmeni olduğum için olaya daha vakıf oldum için teknoloji açısından benim kullanımım ilerlemem daha kolay oluyor. Ama diğer branşların arkadaşların aynı şekilde olmuyor. Onları da sonuçta aynı ortak projede olduğumuz için onların da bu işi gerçekleştirmesi için yol yordam gösteriyoruz” anlatımıyla bu durumu ifade etmiş, BÖ2 ise “ Ben bilişim öğretmeni olduğumdan bu konuda sorun yaşamıyorum. Öğrencilerimizde oluyor maalesef imkanları kısıtlı olan öğrencilerimiz var. Toplantı ve çalışma için zaman bildiriyoruz. Ama öğrencilerimizin belli bir kısmı katılırken bir tanesinin internetinde sorun oluyor katılmıyor. Farklı bir şey de sorun yaşıyorum öğrencilerimi bir şekilde motive ediyorum ama velilerden çok destek göremiyorum” anlatımıyla bunu desteklemiştir. Aynı zaman da BÖ2 teknoloji konusunda öğrencilerin imkânlarına dikkat çekmiştir. Öğrencilerin imkânlarının kısıtlılığından kaynaklanan sorunlar yaşadıklarını belirtmiştir. İÖ ise hem kendinin sorun yaşadığını hem de öğrencilerin sorun yaşadığını “Teknoloji kullanımı ile ilgili sorunlarımız öğrenciler web2.0 araçlarını çok iyi tanımıyor. Aslında bizde çok tanımıyorduk.  Zaman içerisinde tanımaya başladık. En fazla zorluğu burada yaşadık. Birde farklı yaş grubundaki öğrencilerle projeler yavaş ilerliyor. Çünkü zaman açısından çok fazla zaman ayıramıyorlar” şeklinde ifade ederken projelerde görev alan farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin teknoloji konusunda aynı olmamalarından dolayı çalışmaların yavaş ilerlediğini belirtmiştir.

Teknoloji artık toplumun her noktasında hayatımıza girmiştir. Günümüzde teknolojinin ilerlemesi sanki zamanlara yarışır gibidir. Bunun için bazen teknolojiye ayak uydurmakta, teknolojiye yetişmekte zorluklar yaşanabilmektedir. Burada önemli olan yaptığımız işlerde gerekli olan teknolojileri mümkün olduğunca öğrenmek ve kullanabilmektir. Ayrıca bizim sahip olduğumuz teknolojik yeterliliği de çalışma ortaklarımızla ve öğrencilerimizle öğretici noktada paylaşılması çalışmaların hızlı ilerlemesini ve verimli ilerlemesini sağlayabilecektir. Böylelikle projelerde istenilen hedeflere daha sağlıklı bir şekilde ulaşılabilecektir.

Veli Desteği

Öğretmenlerin eTwinning proje uygulamalarını yaparken veli desteği noktasında; projelerin öneminin farkına varmama, öğrencilere kazandıracaklarının farkına varmama, eTwinning’i bilmeme gibi konularda sorun yaşadıklarını ifade etmişlerdir. BÖ1 “Veliler aslında projelerin ve öğrenciler için öneminin çok da farkında değiller. Onlara bu konuda iyi bir bilgilendirme yapmak gerekiyor diye düşünüyorum. Tabi ki önemseyen velilerimiz var. Fakat bu yeterli değil” ifadesiyle velilerin projelerin önemini ve öğrencilere kazandıracaklarını bilmediklerinden dolayı önemsemediklerini ifade ederken, bu sorunu bilgilendirme yaparak aştığını belirtmiştir. BÖ2 ise “Ben velilerle öğrencileri motive ederken imkan olursa telefonla ya da uzaktan görüşebiliyorum. Anlatmaya çalışıyorum bu öğrencilerimize artı değer katacak. Projenin sonunda tamam not olarak karnesinde görünmeyecek ama ona çok güzel tecrübeler katacak diye. Malesef velilerimiz bu kısmı tam olarak anlayamıyorlar. Her şeyi not olarak gördükleri için. eTwinning alanını bilmedikleri için tam olarak anlayamıyorlar. Dilekçe alırken bile bu nedir diye soran velilerimiz oluyor. Telefonla birebir konuşup açıkladım. O zaman Hocam ben bilmiyordum diyor bu sefer de. Artıları bu olacak sürecimiz böyle ilerleyecek eTwinning ortamını göstererek anlatmak” anlatımıyla, velilerin eTwinning ortamında yürütülen projeleri öğrencilere akademik açıdan bir katkı sağlamayacağını düşündükleri için çok önemsemediklerini ifade etmiştir. Bu sorunu ise, velilerle temas kurup bu projelerin öğrenciye katacağı değeri anlatarak aşmaya çalıştığını belirmiştir. Benzer düşünceleri İÖ “Veli desteği noktasında, veliler çalışmaların çokta farkında değiller. Fazlada destek vermiyorlar. eTwinning nedir? Ne işe Yarar? Öğrencilere ne kazandırır? Bunun çok fazla farkında değiller. Velilerin bilgilendirilmesi gerekir bu konuda. Özellikle bir projeye başlamadan tanıtım yapmak, hem okulun sitesinde hem velilere yönelik bir sunum yapmak faydalı olur diye düşünüyorum. Çünkü zaman kaybı olarak görenlerde oluyor. Hani veliler çocukların derslerinden geri kalıyorlar boşa vakit harcıyorlar gibi görenlerde oluyor. Ama projeden sonrada öğrencilerdeki gelişimi fark ettiklerinde ne güzel bir şey olduğunu anlıyorlar. İlk önce bilgilendirmek yapmak lazım velilere. Ne işe yaradığını anlatmak lazım” şeklindeki anlatımıyla, başlangıçta velilerin projelerin farkında olmadıklarını, bu çalışmaların öğrenciler için vakitleri boşa harcama olarak gördükleri konusunda sorunlar yaşadıklarını ifade etmiştir. Çeşitli bilgilendirmelerle öğrenciye katacaklarını anlatarak bu sorunu çözmeye çalıştığını belirterek velilerin öğrencilerde meydana gelen olumlu değişimi gördüklerinde işin öneminin farkına vardıklarını ifade etmiştir.

SÖ ve AS eTwinning proje uygulamalarını yaparken veli desteği noktasında sorun yaşamadıklarını, tam tersi sürekli desteklediklerini ifade etmişlerdir. Bu durumu SÖ “  Velilerim bu konuda bana çok destek oldular. Aslında etwinning ile ilgili çok da bilgi sahibi değiller. Burada önemli olan öğrenciye faydalı olacak şekilde projeler yürütmekti. Projeleri toplantılar yaparak velilere aktarmaya çalıştım. Onlar daha çok yaptığımız çalışmalar ile ilgilendiler. Zaman geçtikçe etwinning konusunda bilgi sahibi olmaya başladılar. Gerçekten çocuğunu takip eden ,bilinçli olan veliler   desteklerini  sağ olsunlar hiç esirgemediler. Bence bu konuda velilere eğitimler verilebilir” aktarımıyla, velilere çalışmalarla ilgili sürekli aktarımda bulunarak onları bilgilendirdiğini, velilerinde sürekli olarak kendisini desteklediğini dile getirmiştir. Bu konuda oluşabilecek sorunlara karşı velilere projelerle ilgili eğitimler yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Benzer bir anlatımı da AS “Okullar açıkken ben velilerime ödevlendirme yapıyorum. Hafta sonu öğrencilerimi hafta sonunda muhakkak proje ile ilgili bir çalışma istiyorum onlar da ama aile katılımı adı altında istiyorum. Bugüne kadar eTwinninge karşı çıkan velim olmadı ve dönem sonunda velilerimden bu konuda hep teşekkür aldım. Çünkü normal okul müfredatı uyguluyorsunuz. Artıları çok oluyor” şeklinde ifade etmiştir.

Eğitim öğretim faaliyetleri gerçekleştirilirken eğitimin saç ayağı olarak ifade edebileceğimiz öğretmen, veli ve öğrenci iletişimi çok önemlidir. Velilerin yapılan çalışmalara destek vermesi hem öğretmenin motivasyonunun arttıracak hem de öğrencilerin her açıdan gelişimine katkı sağlayacaktır. Bu faaliyetler gerçekleştirilirken öğretmenlerinde velileri yeterli düzeyde bilgilendirmesi, onların çalışmaları daha rahat yürütmelerini sağlayacak ve velilere de gerektiğinde aktif roller vererek sürecin içerisinde olmalarını sağlayacaktır. Bunların tümü sağlıklı bir şekilde gerçekleştiğinde yapılan çalışma tüm paydaşlar açısından bir kazanım olarak ortaya çıkacağı kaçınılmaz olacaktır.

eTwinning Proje Uygulamalarının Öğretmenlerin Mesleki Becerilerine Katkısına İlişkin Bulgular

Bu başlık altında eTwinning proje uygulamaları süresince öğretmenlerin mesleki gelişimine katkısına ilişkin kazandığı ya da gelişim sağladığı alanlara ilişkin bulgular incelenmiştir. eTwinning projelerini yürüten öğretmenler, proje çalışmaları süresince gelişimlerini ya da kazanımlarını mesleki gelişim, zaman yönetimi ve eğitim teknolojilerinin aktif kullanımı boyutlarında sundukları görülmüştür.

Mesleki Gelişim

eTwinning proje uygulamaları süresince öğretmenler mesleki gelişimine katkısına ilişkin kazandıkları ve gelişim sağladıkları noktaları yöntem ve teknikler, verimli çalışma, yeniliklere adapte olma, araştırmacı olma, bakış açısı, planlı çalışma, teknolojiyi tanıma, dil gelişimi noktalarında ifade etmişlerdir. SÖ “Derslerde çok farklı yöntem ve teknikler kullanmaya başladım. Bunun da öğrencilerin üzerinde olumlu etkisini gördüm. Benim daha aktif verimli çalışmamı sağladı. Çok fazla öğretmene ulaşmak onları tanımak size olumlu yönde bir şeyler katıyor. eTwinningte verilen mesleki eğitimler gerçekten bize çok katkı sağlıyor. Bu eğitimlerle mesleğimizdeki gelişmeleri eğitimdeki yenilikleri çok rahat öğrenebiliyoruz. Her projede farklı alanlarda yeni bilgiler öğreniyoruz. etwinning bizim meraklı ve araştırmacı olmamızı sağlıyor. Bunlarda mesleki açıdan bize önemli artılar getiriyor” şeklindeki anlatımıyla, eTwinning proje uygulamalarının kendisinde aktif ve verimli çalışma sağladığı, yeniliklere daha rahat adapte olduğu hususlarında gelişim ve katkı sağladığını ifade etmiştir. Ayrıca bu çalışmaların kendisini daha meraklı ve araştırmacı bir hale getirdiğini belirtmiştir. AÖ ise “Teknolojiye çok uzak değildik ama çok şeyi de bilmiyorduk. Bununla birlikte geliştik. Özgüvenim bunlarla birlikte daha çok gelişti. Çocuğa bakış açın değişiyor. Çocuk yapamadığı zaman sorgulamaya geçtiğimiz zamanlarda oluyordu bu eTwinning sayesinde daha özgünüm. Planlı çalışıyorum” şeklindeki anlatımıyla, teknoloji konusunda geliştiğini ve daha planlı bir çalıma şekli kazandığını iafade etmiştir. BÖ1 “Bana en çok katkıyı en çok şu yönde sağladı. Belli başlılarını ama daha çok daha fazla çok daha kapsamlı Web 2.0 aracı araçlarını tanıdık.  Bu vesileyle yani ve bunları kullanıyoruz. Verimli bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Bunun katkısı çok büyük oldu. Farklı ülkelerden illerden tanıdım insanlarla da çok güzel diologlar kurduk” anlatımıyla, AÖ gibi eğitimde teknoloji kullanımı noktasında katkı sağladığını ifade etmiştir. BÖ2 “Sadece web2 araçları değil de bir sayfaya bir foruma üye olmak orada paylaşımlar yapmak onların etik güvenlik konusunda sıkıntısı olup olmadığını ölçmek ona göre paylaşmak artı şeyler. Bunlar eTwinnning ile beraber yürümüş oluyor benim dersimde. Derste anlattığım e güvenlik konularını projelerdeki öğrencilerime birebir gösteriyorum. Uygulama noktası oluyor. Birde şu anlamda güzel benim bir projem yurt dışı ortaklı. Yurtdışı tur yapmayı seven bir insanım. Ülke dışına çıkmayı farklı yerler görmeyi. Bu anlamda farklı kültürlerden farklı inançlardan öğretmenlerle tanışmak çok güzel. Dil konusunda ise ilk zamanlardaki tutukluğumun gittiğini düşünüyorum” ifadesiyle, kendisinin bilişim teknolojileri öğretmeni olduğu için yaptığı çalışmalarda güvenlik konusunda kendisinin geliştiğini ifade etmiş olup, dil konusunda da kendisinin geliştiğini ve yabancı ortaklarla daha rahat iletişim kurabildiğini belirtmiştir. İÖ ise “Şimdi bu platformda farklı ülkelerdeki öğretmenleri de tanıdık. Onların eğitim öğretim yöntem ve teknikleri hakkında konuşmalar yaptık. Buda bizim bakış açımızı biraz değiştirdi. Hani ne sağladı. Şöyle söyleyebilirim. İlk önce bilgisayar kullanımımı kesinlikle hızlandırdı. Teknolojiyi eğitime nasıl adapte edeceğimi öğrendim. Farklı okullarda gerçekleştirilen farklı eğitim uygulamaları hakkında fikir sahibi oldum. Yani birçok açıdan bizi geliştirdiğini düşünüyorum” ifadesiyle, farklı ülkelerde uygulanan eğitim öğretim yöntem ve tekniklerini inceleyebildiğini ve bu konuda kendisini geliştirdiğini, teknolojiyi eğitim öğretime adapte edebildiğini ifade etmiştir.

Eğitim öğretim noktasında yürütülen çalışmalar bizi mesleki açıdan geliştirebilmektedir. Yürütülen çalışmalara göre bazen teknolojik açıdan bazen dil gelişim açısında bazen de eğitim öğretim yöntem ve teknikleri açısından gelişim ve kazanımlar sağlanabilmektedir. Bu gelişimlerin en büyük katkısı, yaptığımız işin gereği olarak öğrencilere yansıyabilmektedir. Kendini geliştirebilen öğretmenlerin hem çalıştığı okullarda diğer öğretmenlere olumlu yönde örnek olacakları hem de öğrencilerinin daha iyi yetiştirilmesini sağlayacağı bir gerçektir.

Zaman Yönetimi

eTwinning proje uygulamaları süresince öğretmenlerin mesleki becerilerine katkısını zaman yönetimi açısından incelendiğinde, bütün öğretmenler bu proje uygulamaları sayesinde zamanı daha verimli kullanma yeterliliği kazandıklarını ifade etmişlerdir. Bu durumu SÖ “Zamanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladım. Çünkü etwinning için gerçekten çok fazla zaman ayırmak zorundasınız. Proje çalışmalarını yürütmek, toplantılara katılmak mesleki gelişim eğitimleri almak bizim kendi özel hayatımızdan zaman ayırmamızı gerektiriyor. Zamanı daha iyi kullanmayı öğreniyorsunuz. Planlı ve düzenli çalışma işlerin yolunda gitmesini sağlıyor” şeklindeki anlatımıyla, zamanın kıymeti üzerinde durmuş ve zamanı iyi kullanması sayesinde çalışmaların daha düzenli ve planlı gittiğini ifade etmiştir. AÖ “Ben Montessori okulunda görev yapıyorum. Türkiye’de 7 veya 8 okul. Ben hem 3 tane proje yetiştiriyorum. Derslerimde hem de montessorinin çalışmalarını yaptırıyorum hem de milli eğitimin zorunlu kıldığı belirli gün haftalar gibi çalışmalarımız var ya bunları yaptırıyorum. Arkadaşlar bana diyor ki hocam nasıl yetişiyorsun. Bize örnek oluyorsun. Bu yüzden zamanı iyi yönetmemiz sağladı. Zaman planlama mı? Ona göre yapıyorum. Gitmeden belirliyorum bugünkü ne çalışma yapacağımı. Bu projenin şu çalışması şu gün bitmek zorunda gibi” ifadesiyle, zaman yönetimi açısından geliştiğini, planlı bir çalışma sergilediğini ve öğretmen arkadaşlarına da bu konuda örnek teşkil ettiğini belirtmiştir. BÖ1 “Zaman yönetimi açısından özelliklede şu pandemi sürecinde uzaktan da her şey olduğu için aslında bir nebze daha kolay oldu benim işim. İşimiz daha hızlı artık. 7/24 her anımızda kullanabiliyoruz.  Belki okulda sadece olsaydı yüz yüze eğitim devam ediyor olsaydı tüm toplantıları her şeyi okul zamanlarına getirecektim. Ama artık zoom gibi bir desteğimiz olduğu için 7/24 her türlü her zaman yönetimi sağlayabiliriz rahatlıkta” zaman yönetimi konusunda teknolojinin kendisine katkı sağladığını belirtmiştir. BÖ2 ise “Şu an benim mesleki anlamda en çok zamanımı alan bu üç etwinning projesi diyebilirim. Okulda çünkü yüz yüze eğitime başladık canlı ders olayı şu an yok bizde. Ama mutlaka her projenin öğretmen toplantısı ayın başında sonraki bilgileri vermek için öğrenci toplantıları var. Bunları bazen zoomda yapıyoruz. Tekrardan o ayın etkinliklerini yapmak öğrencilere o araçları tanıtmak, yapacağımız şeyleri anlatmak onlardan neler beklediğimizi söylemek bayağı bir zaman alıyor ama verimli kullanabilirsiniz. Bu ortamda bu platform da bulunmayı istemek gerekiyor” anlatımıyla, BÖ1 gibi teknolojinin sayesinde zamanı daha iyi planlayabildiğini ve bunun kendi mesleki gelişimine katkı sağladığını belirtmiştir. İÖ’de “Gerçekten düzenli bir şekilde zaman ayırmayı gerektiren uygulamalar. Şu kadar zamanım var hadi yapayım. İki günlük üç günlük şeyler değil bayağı bir vaktimizi alıyor. Buda zamanı daha verimli kullanmamız gerektiğini ve daha pratik olmamız gerektiğini öğretiyor” ifadeleriyle, zamanı kullanmada ve planlamada kendisinin pratik olmasını sağladığını ifade etmiştir.

Zamanın etkili ve verimli şekilde kullanılmasını zaman yönetimi olarak ifade edebilir. Nasıl bir çalışma içinde olursak olalım işleri iyi planlayarak etkili bir zaman yönetimine ihtiyaç duyarız. Yaptığımız çalışmalarda zamanın kıymetini bilip, onu etkin ve verimli bir şekilde kullanmamız gerekmektedir.  İyi yönetilen bir zaman ile hem kendimize zaman ayırabiliriz hem de çalışmalarımızı daha sağlıklı gerçekleştirebiliriz. Böylelikle öğrencilerimize daha faydalı olabiliriz. Bunun neticesinde de motivasyonumuz artacak ve yaptığımız işte başarılı olacağımız düşünülebilir.

Eğitim Teknolojilerinin Aktif Kullanımı

eTwinning proje uygulamaları süresince öğretmenlerin eğitim teknolojilerini aktif kullanmalarının mesleki becerilerine katkısına baktığımızda, öğretmenler gelişen eğitim teknolojileri sayesinde öğrencinin ilgisini çekebilecek çalışmalar yapabildiklerini ve bu sayede mesleki olaraktan geliştiklerini ifade etmişlerdir(SÖ, BÖ1,BÖ2,İÖ). SÖ “Projelerde eğitim teknolojileri ile ilgili çok fazla uygulama öğrenme imkânım oldu. Zaten her geçen gün yeni uygulamalar oluşturuluyor. Çok eğlenceli, müzikli ölçme değerlendirme uygulamaları var. Bunları kullanarak derslerimizde ki kazanımları çok rahat değerlendirebiliyoruz. Özellikle bu salgın sürecinde uzaktan eğitimle beraber bu uygulamalar işimize çok yaradı. Teknolojiyi kullanarak çok daha farklı çalışmalar yapıp öğrencilerin ilgisini çekebiliyorsunuz. Aslında etwinning eğitimle ilgili her alanda bizim daha donanımlı olmamızı sağlıyor” ifadesiyle, eTwinning proje uygulamalarının kendisini mesleki açıdan daha yeterli hale getirdiği vurgusu üzerinde durmuştur. BÖ1 “Eğitim teknolojilerini kullanımı zaten teknoloji çok çok aktif özellikle, bu zamanda kullanıyoruz. Yani kendimize bir şeyler katıyoruz, muhakkak yeni şeyler öğreniyoruz. Bu da bize gerçekten büyük bir katkı sağlıyor” şeklinde ifade ederek, eTwinning proje uygulamalarında teknolojinin aktif kullanımına dikkat çekmiş ve bunun da kendisinin gelişimine katkı sağladığını belirtmiştir. BÖ2 “Bir projemle ilgili teknolojik açıdan yaptıklarımı söyleyeyim. Öğrencilerimizi twinspace ekledikten sonra onlardan avatar hazırlamalarını istedik pixton web 2 aracıyla. Öğrencilerimiz yaşlarına göre nasıl olmak istiyorlarsa kendilerine en yakın görünecek şekilde avatarlarını hazırladılar sisteme yüklediler. Bu uygulamayı daha önce hiç duymamışlardı ve kullanmaya başladılar. Bunu şöyle genelleştirmelerini istedim bundan sonra üyelik isteyen yerlerde avatarlarınızı profil resmi olarak kullanabilirsiniz. Kendi resminizin olması tehlikeli ise bir oyun, bir film sitesinde ama üyelik istiyor avatarınızı kullanabilirsiniz. Böylelikle kendimizi geliştiriyoruz” anlatımıyla, eğitim teknolojilerinin kullanımının hem öğrencilere hem de kendilerine yeni bir anlayış getirdiğini ifade etmiştir. İÖ ise “Başlı başına teknoloji açısından yeterli hatta kendinizi çok rahat geliştirebileceğiniz bir ortamda bulunuyorsunuz. Günümüz öğrencisinin de en çok ilgisini çeken internet ortamı zaten. Onlara faydalı olacak, güvenli uygulamalar var. Bu konuda iyi ve düzenli yönlendirmelerle öğrenciyi ve kendinizi geliştiriyorsunuz. Derslerde teknoloji ile farklı yöntem ve teknikler kullanmak hepimiz için faydalı oluyor” söylemiyle, iyi bir çalışma sistemiyle eğitim teknolojilerinin eğitimde yeni yöntem ve teknikler geliştirme noktasında katkı sağladığını ifade etmiştir.

eTwinning proje uygulamaları süresince öğretmenlerin eğitim teknolojilerini aktif kullanmalarının mesleki gelişimlerine katkısına AS ise “Eğitim teknolojilerinin aktif olarak kullanmayı kullanmak zorundayız. Biz eğitim araçlarının zaten aktif kullanmazsak eğitimde geri kalırız. Biz birer anneyiz birer babayız yeri geldiğinde. Bizim çocuklarımıza nasıl davranılmasını istiyorsak karşımızdaki çocuğa da o şekilde davranmak zorundayız. Bunun içinde öğretmenimin gelişen dünyaya ayak uydurup benim çocuğuma da o kapıyı sağlamasını istiyorsa, karşı taraftaki veli de benden onu bekliyor. Benim de ona karşı sorumluluklarım var. Bu açıdan bizlerde gelişim sağlıyor diye düşünüyorum” ifadesiyle, eğitim teknolojilerinin aktif kullanılmasını veli ve öğrenciye karşı sorumluluklar boyutunda dile getirerek, gelişime ayak uydurmak gerektiğini ifade etmiştir.

Teknoloji son yıllarda çok hızlı bir şekilde değişmekte ve ilerlemektedir. Özellikle eğitim öğretim alanında artık teknoloji ciddi bir şekilde kullanım alanı bulmuştur. Yeni yetişen öğrencilerinde teknolojik alanda yeterlilikleri düşünüldüğünde öğretmenlerin de kendilerini bu alanda geliştirmeleri gerekmektedir. Kendisini eğitim teknolojileri alanında geliştirmiş bir öğretmen öğrencilerle aynı dili konuşabilecek böylelikle öğrencilerin yetiştirilmesinde daha aktif bir rol alabilecektir.

eTwinning Proje Uygulamalarının Öğrencilerin Davranışlarına Etkisine İlişkin Bulgular

Bu başlık altında eTwinning proje uygulamalarının öğrenciler açısından kazanımlarına ilişkin bulgular incelenmiştir. Katılımcılar eTwinning proje uygulamalarının öğrenci kazanımlarına ilişkin problem çözme becerisi, sorumluluk bilinci, özgüven kazanımı, akademik başarı noktalarında ifade ettikleri görülmüştür.

Problem Çözme Becerisi

eTwinning proje uygulamalarının öğrencilerin problem çözme becerisi açısından kazanımları öğretmenlerin anlatımları incelendiğinde beraber çözüm bulma, farkındalıklarında gelişme, çözüm yolları bulma gibi kazanımları elde ettikleri belirtilmiştir(SÖ, AS). SÖ “Öğrenciler sadece sorunları söylemektense bunun yerine sorunlarla beraber çözümleri önerilerini de söylemeyi öğrenmeye başlıyorlar. Çevreye karşı olaylara karşı farkındalıkları gelişiyor. Öncelikle onlara çok iyi bir aktarım yapmanız gerekiyor. Öğretmen önemseyince çocuklarda daha istekli katılım gösteriyorlar. Projeyi sahiplenince daha aktif istekli, çözüm yolları arayan öğrenciler oluyorlar. Bu şekilde öğrenciler problem çözme becerisi açısından farkında olmadan isteyerek ve severek çok fazla kazanım elde ediyorlar” ifadesiyle, öğrencilerin problem çözme konusunda iyi bir öğretmen rehberliği ile beraber çözüm önerisi bulma, istekli olma, aktif rol almada geliştiklerini ifade etmiştir. AS ise “Problem çözme becerisi konusunda çocukları çok geliştiriyor. Bir problemi siz çocuğa aktarırsınız. Sonrasında bu problemin çözümünü istersiniz. Çocuktan onlar kendi aralarında konuşurlar ailelerinden bilgiler alırlar. Sonrasında da problem durumunu çözmeye yönelik çözümler üretirler. Yani burada çocukları çok geliştirdiğini düşünüyorum” anlatımıyla, eTwinning proje uygulamalarının öğrencilerin problem çözme becerisi açısından geliştiklerini ifade etmiştir.

eTwinning proje uygulamalarının öğrencilerin problem çözme becerisi açısından kazanımlarını BÖ1 “Yani eğer ki öğrencilere bir problem sunuluyorsa birbirleri arasında fikir alışverişi yaparak öğrencinin zaten burada işbirliği içinde oluyor. Diğer ortakların öğrenci ile işbirliği içinde çalışarak bazı sorunlara çözüm getirmeleri istenebiliyor bu noktada onların gelişimine katkı sağlıyor” şeklindeki anlatımıyla, işbirliği içinde çalışmalarına katkı sağladığını ve bu sayede problem çözme becerilerinin geliştiğini belirmiştir. BÖ2 “Bir şey yapamayınca forum bölümünde birbirlerine sorabiliyorlar. Bu bence artı bir şey. Basit bir durum ama yapamadım deyip bir kenara çekilmiyor. Orada bir ortam var kendisi gibi öğrenciler var öğretmenler var rahatlıkla yardım isteyebiliyorlar. Çeşitli kaynaklardan çözüm üretmeye çalışıyorlar. Orada da bir şey yapamayınca iletişim kurma bu forum ortamında başkalarından fikir alma yardım isteme o çözümleri uygulama şeklinde davranışlar oluşturuyor” ifadesiyle, eTwinning proje sayfalarındaki formlar aracılığıyla başkalarıyla iletişime geçerek sorunlara çözüm bulabildiklerini noktasında gelişim sağladıklarını ifade etmiştir. İÖ ise buna yakın bir aktarımla “Problem çözme becerisi açısından değerlendirirsek, çocuklarda böyle farklı durumla karşılaştıkları için çok iyi bir gelişim söz konusu. Yani çevrim içi uygulamalar geliştirdiler. Farklı platformlarda farklı kültürlerle iletişime geçtiler. Derslere daha fazla motive oldular. Özellikle bu projede yer alan öğrenciler bunlara ayrı bir motivasyon sağladı dersler açısından. Öğrenciler hocam şunu şöyle kullanabiliriz, şurada şunu söyleyebiliriz geri dönütler verdiler öğrenciler” ifadelerini kullanarak problemlere çözüm bulmada farklı kültürel noktada çözümlerin nasıl olduğu konusunda fikir sahibi olarak gelişim sağladıklarını ifade etmiştir. Bununla birlikte motivasyonlarının da arttığını belirtmiştir.

İnsan sosyal bir varlıktır ve toplumun bir parçasıdır. İnsanlar yaşam süreçleri boyunca çeşitli problemlerle karşı karşıya kalabilirler. Bunu durumu öğrenciler içinde ifade edebiliriz. Öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları bir probleme çözüm üretebilmeleri onların hem akademik hem de sosyal açıdan gelişimleri için çok önemlidir. eTwinning proje uygulamaları bu açıdan öğrencilere katkı sağladığı açıktır. Çünkü böyle bir platformda akademik olarak farklı seviyedeki, farklı kültürlerdeki öğrenciler bir arada problemlere karşı çözüm üretmeye çalışmaktadırlar. Öğretmenlerinin de iyi bir şekilde rehberliği sayesinde problem çözme becerisi bakımından gelişecekleri düşünülebilir. Bunun sayesinde de hem sosyal açıdan hem de akademik açıdan ciddi kazanımlar elde edebileceklerdir.

Sorumluluk Bilinci

Öğretmenler eTwinning proje uygulamalarının öğrencilere kazandırdığı sorumluluk bilinci açısından AÖ “Sorumluluk bilinci çocuklarda gelişiyor. eTwinning projelerin hepsinde. Çünkü ortaya bir şey ortaya çıkarmaları gerekiyor. eTwinning öğretmen portalı drama Biz Oraya öğrencilerin yaptığı çalışmaları yüklüyoruz ve burada öğrencinin sorumluluklarını yerine getirmediği zaman öğretmen yükleme yapamıyor. Oraya ya da farklı bir çalışmaya geçemiyor. Burada öğrencinin sorumluluklarını güçlendirdiğini inanıyorum ben” projelerdeki öğrencilerin görevlerinin önemine vurgu yaparak, buradaki görevi yerine getirmemeleri neticesinde çalışmaların ilerleyemediğini belirtilmiştir. Bu durumunun öğrenciler tarafından da fark edildiği ve öğrencilerin bu çerçevede hareket ederek sorumluluk bilinci açısın geliştiklerini ifade etmiştir. SÖ ise “Öğrenciler kendilerini çalışmalarda oldukça sorumlu hissedip görevlerini yerine getiriyorlar. Kendilerini videolarda, fotoğraf kolajlarında görmek çok hoşlarına gidiyor. Bunlar öğrencilerin projeyi severek isteyerek takip etmelerini sağlıyor. Twinspace sayfasını devamlı takip ederek diğer ortakların çalışmalarını görüyorlar. Farklı arkadaşlarla çalışmak sanki onların sorumluluklarının daha da farkına varmalarını sağlıyor” kendi yaptığı çalışmaları farklı ortamlarda görmelerinin onların sorumluluk bilincini geliştirdiğini ifade etmiştir. BÖ1 “Sorumluluğa gelince. Evet belli bir zaman içerisinde yapmaları gereken bazı görevleri olması oluyor. Her ay veya haftalık görevler oluyor. Bu görevleri de tabiki yerine getiren öğrenci başarı ile devam ediyor” ifadesiyle, sorumluluk bilinçlerinin artmasıyla başarılarının da arttığını vurgulamıştır. BÖ2 “Öğrenciler görevleri, projeleri takip edip üzerlerine düşen sorumlulukları gerçekten dikkatli ve düzenli bir şekilde yapıyorlar. En önemlisi bunu zorla değil isteyerek ve severek yapıyorlar” çalışmaları severek ve isteyerek yapmalarının sorumluluk bilinçlerini arttırdığını vurgulamıştır. İÖ ise “Projelerde görev alan öğrencilerde sorumluluk bilinci kesinlikle gelişti. Mesela farklı bir etkinlik yapılıyor, farklı bir paylaşım yapılıyor, bu ayın faaliyeti şu dediğimizde öğrencilerde öğrenciler sorumluluklarının farkına varıyorlar ve sorumlulukları gelişiyor. Zamanında yapmaya çalışıyorlar” farklı çalışmaların öğrencilerin sorumluluklarını geliştirdiğini ifade etmiştir.

Sorumluluk bilincini yapmamız gereken görevlerden dolayı sahip olduğumuz duygu olarak ifade edebilir. Her kişiye, mesleğe, çevreye göre kısacası toplumsal hayatımızın her aşamasında sahip olduğumuz sorumluluklarımız vardır. Özelde öğrencinin de okula ve öğretmenlere karşı sorumlulukları vardır. Öğretmenleri tarafından yürütülen bir çalışmada görev alan öğrenciler sorumluluklarını yerine getirdikleri zaman yapılan çalışmalar amacına ulaşabilmektedir. Burada ki çalışmanın bir parçası olduğu bilincine varan ve bu çalışmalardaki kendi yaptıklarını gören bir öğrencinin davranışlarında olumlu etkisi olacaktır.

Özgüven Kazanımı

Öğretmenlerin anlatılarının eTwinning proje uygulamalarının öğrencilerin davranışlarına etkisi özgüven kazanımları açısından analiz edildiğinde öğrencilerin özgüven kazanımını farklılık kavramı üzerinden ifade etmişlerdir(SÖ, BÖ2, İÖ). SÖ “Projelere katılmak, teknoloji ile uğraşmak, farklı öğretmen ve arkadaşlarla çalışmak, toplantılara katılmak öğrencilerin gerçekten özgüvenini artırıyor. Tabii bu sanal ortamda olunca daha da çok hoşlarına gidiyor. Diğer sınıflarda ki arkadaşlarından farklı çalışmalar yapmak, kendilerinin ayrı bir noktada olduklarını görmek çok hoşlarına gidiyor ve daha istekle çalışmalarına sebep oluyor” anlatımıyla, farklı arkadaş ve öğretmenlerle yapılan çalışmaların öğrencilerin hoşuna gittiğini, kendilerini farklı bir noktada gördüklerini ve bununda onların isteklerin arttırdığını belirtmiştir. BÖ2 “Kendilerini daha iyi ifade edebiliyorlar. Hocam nasıl olacak biz Türkçe yazacağız ama yabancılar anlamayacak diyorlar.  Proje ortaklarımız da Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Polanya gibi ülkeler. Dedim ki onlar da bizim dilimizi bilmiyorlar İngilizceyi çok iyi bilmiyorlar. Biz de çok iyi bilmiyoruz her grup mecburen Translate kullanıyor. Dedim önce Türkçesini yazın sonra çevirisini yapın çevirebiliyorsanız kendiniz çevirin. İlk başlarda çekiniyorlardı yazmaya. Fakat zamanla karşılıklı yazışmalarla bu durumu aştılar. Dil anlamındaki özgüven problemini aştılar. Hatta abartıp Romanca Bulgarca yazmaya başladılar benim öğrencilerim” şeklindeki ifadesiyle, öğrencilerinin yabancı ortaklarla yürütülen projelerde başlangıçta dil konusunda özgüvenlerini olmadığını, zaman ilerledikçe karşılıklı paylaşımlarla özgüvenlerinin arttığını ifade etmiştir. İÖ ise “Yabancı ülkelerdeki çocuklarla konuşmak, orda bir arkadaşım var, ismini bile bilmek onlar için farklı bir özgüven kaynağı oldu onlar için. Bu ülkeden biriyle ben diyalogdayım, görüşüyorum demek bile onlar için çok büyük farklılık” farklı ülkelerle yürütülen projelerdeki çalışma arkadaşlarının öğrencilerin özgüvenin arttırdığını ifade etmiştir.

Öğretmenlerin anlatılarının eTwinning proje uygulamalarının öğrencilerin davranışlarına etkisini özgüven kazanımları açısından AS “Çocuklar yeni kazanımları öğrendikçe ve bunu birebir kendileri yaparak yaşayarak uyguladıkça kendilerine olan güvenleri artıyor. Özgüvenlerini kendi çalışmaları ile çok rahat kazanıyorlar. Bu konu da gerçekten eTwinning in çok fazla artı kazandıracak faydaları var” şeklinde ifade ederek, çalışmalarda kendileri tarafından birşeyler ortaya çıkartmalarını onların özgüvenini arttırdığını ifade etmiştir. BÖ1 ise “Yaptığı çalışmanın da beğenildiğini gördükleri zamanda özgüven duyguları Tabii ki gelişiyor. En basitinden bir logo afiş oynamasını bile çok fazla dikkate alan öğrenciler var. Çok önemseyen öğrenciler var. Orada birinci gelmek onlar için çok büyük bir motivedir” ifadesiyle, yapılan çalışmaların beğenilmesi öğrenciler için bir özgüven kaynağı olduğunu, motivasyonlarını arttırdığını belirtmiştir.

Özgüven öğrencilerin eğitiminde en önemli unsurlardan bir tanesidir. Özgüveni yeterli olmayan öğrenciler derslerinde başarıları düşük olabileceği gibi kendisiyle de barışık olmayacaktır. Ayrıca var olan yeteneklerini de ortaya çıkaramayacaktır. Ancak özgüven geliştirilebilen bir durum olduğu için eTwinning gibi sosyal platformlarda öğrencilerin yapacağı çalışmalar ve öğrencilerin birbirleriyle kuracağı etkileşimler ve paylaşımlar sayesinde birçok kazanım elde edebilmektedirler. Birçok alanda kendilerini geliştirebilmektedirler. Bunun neticesinde de özgüvenleri artabilecektir.

Akademik Başarı

eTwinning uygulamalarının öğrencilerin akademik başarıları kazanımları açısından incelendiğinde, öğretmenler eTwinning proje faaliyetleri sayesinde öğrencilerin akademik başarılarının arttığını ifade etmişlerdir. Bu durumu SÖ “Derslere karşı ilgileri ve merakları farklı yöntem ve teknikler kullanınca daha da artıyor. Teknoloji kullanmak oyunlarla ve uygulamalarla kazanımları vermek günümüz öğrencisi için daha da cazip. İnternette bir uygulama ile ölçme değerlendirme yapmak onların konulara daha iyi çalışmasını sağlıyor. Sanal ortamdaki puanlama, başarı göstergesi daha çok ilgilerini çekiyor. Yaptıkları etkinliklere daha fazla önem veriyorlar. Kazanımları yaparak yaşayarak öğrenmek, konuların sunumunu yapmak, deneyler yapmak, kendi ürünlerini ortaya çıkarmak öğrencilerimizin daha da kalıcı ve etkili öğrenmesine yol açıyor. Bunlar da beraberinde akademik başarıyı artırıyor” anlatımıyla, eTwinning projelerinde uygulanan farklı yöntem ve tekniklerle öğrencilerin derslere karşı ilgisinin arttığını, sanal ortamda kendilerinin bir şeyler yapabilmelerinin daha kalıcı ve etkili bir öğrenmeye yol açtığı konusunu vurgulayarak öğrencilerin derslere ilgisinin arttığını ve neticesinde de akademik başarılarının arttığını ifade etmiştir. AS ise eTwinning projelerinde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle öğrencilerin akademik olarak geliştiğini “Akademik başarı konusunda da etkili tabii ki. Biz bir önceki ay su kirliliğini ele aldık. Suyun arıtılması ne aldık şu anda çocuklara sorduğunuz zaman o çeşmeden akan suyun nasıl aratıldığını size anlatabiliyorlar. Bunlar öğrencilerin akademik düzeylerini çok çok ileri götürüyor etwinning projeleri. Çünkü tek bir şeyle kalmıyorsunuz. Yürüttüğünüz projelerle çocuklarda kalıcı öğrenmeler meydana geliyor ve çocuklar da çok severek yapıyorlar” şeklindeki anlatımıyla ifade etmiştir. BÖ1 ise “Akademik başarı açısından öğrencilerin akademik başarısı açısından destekliyor zaten.  eTwinning projeleri zaten ders içerikleri ile iç içe yapıldığı için ders içerikleri ders kazanımları ile beraber eşleştirildiği içinde yapılan etkinlikler aynı zamanda derslerde de işlenen konular oluyor. Bu noktada onları akademik olarak da destekliyor diyebiliriz” anlatımıyla, eTwinning faaliyetlerini derslerle beraber yaptıkları için öğrencilere başarının da bu sayede arığını ifade etmiştir. BÖ2 “Bilişim teknolojileri dersi ne benim dersime karşı bir ilgi oluyor zaten öğrencilerde projede olan öğrencilerde bu daha fazlalaştı. Diğer derslerde de eminim artı oluyordur. Bir sunum yapma, bir konuyla ilgili bir ödev hazırlama, Fen Bilimleri dersinde bir yapboz hazırlama gibi önerilerde bulunuyorum öğrencilerime. Bunlarım neticesinde de akademik başarı haliyle geliyor” ifadesiyle, eTwinning çalışmalarıyla öğrencilerin derslere ilgisinin arttığını, projelerde yaptıkları çeşitli çalışmalarla öğrencilerin akademik olarak daha başarılı hale geldiklerini ifade etmiştir. İÖ ise “Projeye katılan öğrenciler derslerde daha aktif oluyorlar. İster istemez daha fazla kelime ezberlemeye çalışıyorlar. Ya da konuşabilmek için daha fazla takip etmeye çalışıyorlar. O yüzdende başarılarına da kesinlikle yansıdığını düşünüyorum” anlatımıyla, proje faaliyetlerinde öğrencilerin daha aktif rol aldıklarını bunun neticesinde de iyi bir öğrenme ortamı oluşturduğuna vurgu yaparak akademik açıdan geliştiklerini ifade etmiştir.

Eğitim öğretim faaliyetlerinde temel amaçlardan bir tanesi de öğrencilerin akademik açıdan geliştirmektir. Eğitimin içinde kullanılan çeşitli unsurlar sayesinde öğrencilerin akademik olarak kendilerini fark etmesi ve gelişmesi sağlanır. eTwinning projelerinde gerçekleştirilen çalışmalarda kullanılan farklı yöntem ve teknikler sayesinde öğrencileri akademik olarak ileri götürebilmektedir. Ayrıca bu eTwinning  proje faaliyetleri doğrudan müfredatla bağlantılı olduğu için ders kazanımlarında öğrencilere akademik başarı açısından büyük katkı sağlamaktadır.

 

TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu başlık altında yapmış olduğumuz araştırmada elde ettiğimiz bulgular toplu olarak değerlendirilmiş ve sonuç eklenmiştir.

Tartışma ve Sonuç

Bu araştırmada eTwinning proje uygulaması gerçekleştiren öğretmenlerin “eTwinning uygulamalarının eğitime yansımaları nelerdir?” başlığı altında; eTwinning uygulamalarının anlamına ilişkin görüşleri, eTwinning uygulamalarında karşılaşılan zorluklar ve bu zorluklara karşı çözüm yolları,  eTwinning uygulamalarının öğretmenlerin mesleki gelişimine katkısı, eTwinning uygulamalarının öğrencilerin davranışlarına etkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Katılımcılarla görüşmede yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada 5 öğretmenle görüşülmüş ve görüşmeler analiz edilerek bulgular ortaya çıkarılmıştır. eTwinning proje uygulamalarının, farklı okul kademe ve türlerinde, farklı branşlarda, farklı çalışma sürelerine sahip öğretmenler tarafından uygulamalarının eğitime yansımaları araştırılmıştır. Katılımcılarla zoom programı üzerinden görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular tartışılarak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

eTwinning, Bilgi ve İletişim Teknolojilerini kullanarak ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde okullar arasında beraber çalışma ve iletişim imkânları sunmayı amaçlayan bir platformdur.  eTwinning, 2005 yılında Avrupa Komisyonunun öğrenme programı ana hareketi olarak başlatılmış, 2014 yılından itibaren Erasmuş+ entegre edilmiştir. Ülkemiz eTwinning’e 2009 yılında dâhil olmuştur. Faaliyetler Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan ulusal destek servisi tarafından yürütülmektedir.

Öğretmenlerin eTwinning’in anlamına ilişkin iletişim, teknoloji kullanımı, işbirliği, fikir alışverişi, yardımlaşma, paylaşım gibi kavramları ön plana çıkartmışlardır. Bu bağlamda eTwinning projelerinin eğitim öğretim faaliyetlerinde zengin öğrenme ortamları sağladığı görülmektedir.

Öğretmenlerin eTwinning proje uygulamalarını yaparken proje ortaklarıyla uyum içerişinde çalıştıkları görülmüştür. Bazı projelerde öğretmenlerin projeleri bıraktıkları ya da üzerlerine düşen çalışmaları yapmadıkları ifade edilmiştir. Bunun neticesinde de projelerin ilerlemediği ortaya çıkmıştır. Akıncı (2018), projelerde yer alan ortakların yaklaşımları, aynı ilgi düzeyinde olması motivasyon sağlayıcı süreçlere neden olurken aksi halde uygulama öğretmenler için yorgunluk verici olarak algılandığı vurgulanmaktadır.

Bütün işler belli bir kurallar çerçevesinde yapılırsa başarıya ulaşılır. Prosedürü bir amaca ulaşmak için izlenen yollar olarak ifade edebiliriz. Prosedürler bir faaliyetin yapılmasıyla ilgili yolları belirtir ve detaylı bilgiler verir. Öğretmenlerinin eTwinning proje uygulamalarını yaparken prosedürler konusunda fazla sıkıntı çekmedikleri görülmüştür. eTwinning proje çalışmalarında öğrenciler aktif rol aldığı için prosedürler konusunda en çok güvenlik noktasında ve kalite etiketi sürecinde zorlayıcı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Başaran (2020), teknolojide meydana gelen gelişme ve değişimler eğitim öğretim ortamında öğretmenlerin teknolojiyi aktif bir şekilde kullanmalarını sağlamaktadır. Öğretmenlerin eTwinning proje uygulamalarını teknoloji kullanımıyla ilgili sorunlar yaşadıkları görülmüştür. En çok sorunu teknoloji kullanımıyla ilgili becerileri konusunda olduğu görülmüştür. Bu sorunları ise teknoloji kullanımına zaman ayırma, çeşitli eğitimlerle gidermişlerdir. Ayrıca proje ortaklarının teknoloji konusundaki yetersizliklerinin de sorun oluşturduğu görülmüş ve bu sorunu ise onlara yardımcı olunarak aşıldığı anlaşılmıştır.

Öğretmenlerin anlatımlarında eTwinning proje uygulamalarını yaparken başlangıçta velilerin desteğinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Projeler ilerledikçe velilerin çalışmaların farkına varması ve öğrencilerde meydana gelen olumlu değişmeler sayesinde velilerin projelere ve öğretmenlere destek verdikleri görülmüştür.

Katılımcıların verdiği yanıtlardan yola çıkarak eTwinning proje uygulamaların öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin proje uygulamaları süresinde yeni yöntem ve teknikler öğrendikleri, planlı çalışma, araştırmacı olma, farklı bakış açılarına sahip olma, dil gelişimi noktasında kendilerine katkı sağladığı görülmüştür. eTwinning projelerinde görev alan öğretmenlerin farklı ülkelerdeki eğitim öğretim ortamlarını gözleme imkânlarına sahip olmuşlardır. Bu yönüyle de eğitim ortamlarındaki çeşitliliğin, farklı eğitim öğretim uygulamaları görmelerine ve bu noktada kendilerini geliştirmelerini sağlamıştır.

Zaman yönetimi belirlenen hedeflere belirli sürede maksimum verim elde edebilme yeteneğidir (Demirtaş ve Özer, 2007). Bu araştırmada katılımcıların ifadelerinden zaman yönetimi konusunda geliştikleri görülmektedir. Bu proje çalışmaları sayesinde zamanı daha verimli kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca zaman konusundaki gelişimleri diğer öğretmen arkadaşları içinde bir örnek teşkil ettiği görülmüştür.

Başaran (2020), öğretmenlerin eğitim teknolojilerini kullanım becerilerinin gelişmesi eğitim öğretim sürecinde başarıyı arttırmaktadır. Öğretmenlerin eğitim teknolojilerini derslerde aktif kullanmaları, bunları derse entegre edebilmeleri öğrenme ortamlarını zenginleştirmektedir. Bu da başarıyı getirecektir. Katılımcılar eTwinning proje çalışmaları süresince eğitim teknolojilerinin kullanımı konusunda geliştikleri ve bu sayede yeni yöntem ve teknikler geliştirme noktasında kazanım sağladıkları görülmüştür. Ayrıca eğitim teknolojilerini aktif kullanma noktasındaki gelişimi sayesinde çağın öğrencilerine karşı sorumluluklarını yerine getirmede kazanım sağladıkları görülmüştür.

eTwinning proje uygulamalarının öğrencilerin problem çözme becerisi açısından geliştikleri görülmüştür. Akıncı (2018),  eTwinning proje uygulamaları öğrencilerin derse ilgisinin artması, karşılaştıkları problemleri çözebilme, somut ürün ortaya koyma kabiliyetlerini geliştirmektedir. Katılımcıların anlatılarının analizi sonucunda öğrencilerin eTwinning proje uygulamaları sayesinde karşılaştıkları problemlere işbirlikçi bir yaklaşım içerisinde çözüm bulma noktasında geliştikleri görülmüştür.

Her kişiye, mesleğe, çevreye göre kısacası toplumsal hayatımızın her aşamasında sahip olduğumuz sorumluluklarımız vardır. Öğrencinin de okula ve öğretmenlere karşı sorumlulukları vardır. Öğretmenleri tarafından yürütülen bir çalışmada görev alan öğrenciler sorumluluklarını yerine getirdikleri zaman yapılan çalışmalar amacına ulaşabilmektedir. Bu araştırmada elde edilen veriler ışığında eTwinning proje uygulamaların öğrencilerde sorumluluk bilinci oluşturduğu görülmüştür.

 İşbirlikçi öğrenme, öğrencilerin sadece kendi öğrenmelerini değil akran öğrenmeleri de sağlayan küçük grup çalışmalarıdır. Öğrencilerin akademik yaşantılarının yanı sıra liderlik, özgüven, paylaşma duygularını pekiştirmektedir (Açıkgöz ve Güngör 2006).  eTwinning proje uygulamalarında öğrenciler farklı okullardan, farklı kültürlerden öğrencilerle sanal bir ortamda beraber çalışmalar yürütürler. Bu çalışmalarda kendinin dil gelişimi, akademik gelişim gibi sayabileceğimiz daha birçok noktada gelişmesi, projelerde yaptıkları faaliyetlerin kabul görmesi onların özgüvenlerinin artmasını sağlamaktadır. Nitekim bu çalışmada da eTwinning proje faaliyetlerine aktif katılımlarıyla öğrencilerin özgüven kazanımı açısından geliştiklerini göstermiştir.

Bu araştırmada katılımcıların ifadeleri çerçevesinde eTwinning proje uygulamaları sayesinde öğrencilerin derslere karşı ilgilerinin arttığı, sanal ortamlarda kendileri tarafından bir şeyler yapabilmeleri sayesinde kalıcı öğrenmelere sağlandığı, neticesinde ise akademik olarak başarılı hale geldikleri görülmüştür.  Sonuç olarak eTwinning projeleri öğrencilerde çağın gereği becerileri geliştirecek imkânlar sunması millî eğitimin amaçlarını da desteklemektedir. eTwinning projeleri öğrencilere eğitim ortamlarında çok boyutlu kazanım imkânlarıyla eğitimde aktif rol alarak kendilerini geliştirecek ortamlar sunmaktadır.

Öneriler

Araştırmaya katılan öğretmenlerin anlatıları doğrultusunda şu önerilerde bulunulabilir:

  1. Öğretmenlere eTwinning tanıtım toplantıları öğretmenlerin projelere ilgileri arttırılabilir.
  2. Okullarda eTwinning kulüpleri kurulabilir.
  3. Okullarda sosyal etkinlikler çerçevesinde yürütülen seminer dönemi çalışmaları programlarına eTwinning’de dahil edilebilir.
  4. Öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sağlayacak projelere daha fazla öğretmenin katılımı sağlanabilir.
  5. Öğrencilerin birçok yönden gelişimini sağlayacak projelere daha fazla öğrencinin katılımı sağlanabilir.
  6. Velilere yönelik eTwinning ile ilgili bilgilendirme çalışmaları yapılabilir.

KAYNAKÇA

Açıkgöz, K. Ü. & Güngör, A. (2006). İşbirlikli öğrenme yönteminin okuduğunu anlama stratejilerinin kullanımı ve okumaya yönelik tutum üzerindeki etkileri. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi, 12(4), 481-502.

Akıncı, B. (2018). eTwinning proje uygulamalarının öğrencilerin yabancı dil becerileri ile öğretmenlik mesleki gelişimine katkısı. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Burdur.

Baltacı, A. (2017). Nitel veri analizinde Miles-Huberman modeli. Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 3(1), 1-15

Başaran, M., Kaya, Z., Akbaş, N., Yalçın, N., (2020). Proje tabanlı öğretim sürecinde eTwinning faaliyetinin öğretmenlerin mesleki gelişimlerine yansıması. Eğitim Kuram ve Uygulama Araştırmaları Dergisi, 6(2), 373-392

Başkale H. (2016). Nitel araştırmada geçerlik, güvenirlik ve örneklem büyüklüğü. Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi, 9 (1),  23-28

Büyüköztürk, Ş. Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş. ve Demirel. F. (2019). Eğitimde bilimsel araştırma yöntemleri. Ankara: Pegem Akademi

Demirci, S. (2021). Öğretmen dijital yeterlikleri. Tedmen. Erişim: https://tedmem.org/mem-notlari/degerlendirme/ogretmen-dijital-yeterlikleri

Demirtaş, H. & Özer, N. (2007). Öğretmen adaylarının zaman yönetimi becerileri ile   akademik başarısı arasındaki ilişkisi. Eğitimde Politika Analizleri ve Stratejik Araştırmalar Dergisi, 2(1), 34-47.

Doymuş, K. (2005). İşbirlikçi öğrenme üzerine derleme. Erzincan Eğitim Fakültesi Dergisi, 7(1), 59-83

Erden, M. (2002). Gelişim ve öğrenme. Arkadaş Yayınevi. Ankara.

Erdem, M. (2002). Proje tabanlı öğrenme. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 22,172-179.

Ersoy, A.F (2016). Fenomenoloji.  Eğitimde Nitel Araştırma Desenleri içinde (Ed. A. Saban, A. Ersoy), Ankara: Anı.

eTwinning Türkiye, (2021). http://etwinning.meb.gov.tr/ adresinden 21.02.2021 tarihinde erişim sağlanmıştır.

eTwinning Türkiye, (2021a). http://etwinning.meb.gov.tr/etwnedir/ adresinden 21.02.2021 tarihinde erişim sağlanmıştır.

eTwinning Türkiye, (2021b). http://etwinning.meb.gov.tr/etwinningin-faydalari/ adresinden 21.02.2021 tarihinde erişim sağlanmıştır.

Fidan, N. (1985). Okulda öğrenme ve öğretme. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık

Gülbahar, Y (2021. e-Öğrenme. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık

Karataş, Z. (2015). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Manevi Temelli Sosyal Hizmet Araştırmaları Dergisi, 1 (1), 62-80.

Kıral, B. (2020). Nitel bir veri analizi yöntemi olarak doküman analizi. Siirt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 8 (15), 170-189.

Koyuncu, M.S., Şata, M., Karakaya, İ. (2018). Eğitimde ölçme ve değerlendirme kongrelerinde sunulan bildirilerin doküman analizi yöntemi ile incelenmesi. Eğitimde ve Psikolojide Ölçme ve Değerlendirme Dergisi, 9(2), 216-238

Özdemir, M. (2010). Nitel Veri Analizi: Sosyal bilimlerde yöntem bilim sorunsalı  üzerine bir çalışma, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,11(1), 323-343.

Schwab, K. (2019). The global competitiveness report 2019. World Economic Forum 91-93 route de la Capite CH-1223 Cologny/Geneva Switzerland

Soylu, A. (2018). Endüstri 4.0 ve girişimcilikte yeni yaklaşımlar. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2, 43-57.

Yıldırım, A., Şimşek, H. (2003). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayınları .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir