Dijital Dünyaya Reddiye: Dijital Detoks

Sayı 63- Temmuz 2019

Hayatınızda bulunan tüm dijital araçlardan kısa süreliğine veya tamamen uzak kalmak ister misiniz?

Arınma ya da temizlenme anlamına gelen detoks, günümüzde “dijital dünya” için de kullanılmakta.  Detoksun amacı, vücudu, en yalın ifadeyle, toksinlerden temizlemek.  Dijital detoks ise bizi etkisi altına alan, kendine bağımlı kılan, zamanımızı çalan,  stres yaratan dijital araçlardan uzak kalmak olarak tanımlanabilir.

İş yaşamında sıklıkla kullandığımız dijital araçlar, özel alana sirayet edip her geçen gün özel alanı daraltmakta. Bizim için ihtiyaç haline gelen dijital araçların bazı durumlarda bağımlılığa dahi dönüştüğü görülmekte. Bu sorunla ilgili klinikler açılmakta, literatüre “ekran bağımlılığı”, “internet bağımlılığı”, “oyun bağımlılığı” gibi yeni bağımlılık türleri eklenmekte.

Özellikle sosyal medya kullanımı, internette geçen zamanı adeta sonsuzlaştırmakta. İnsanların kendilerine ayıracağı zamanı, sert bir ifadeyle, gasp etmekte. Dijital bağımlılıklar,  sorumlulukların yerine getirilmesine mani olmakta.  Aile ile geçirilmesi gereken vakitler, gezilip görülen yerlerin daha çok telefon kameraları tarafından görülmesi gibi sorunlar aslında insanı temelde asosyalleştirmekte ve türevi mutsuzluk gibi sorunlara neden olmakta. Eskiden düşünmeye ve sıkılmaya zamanı olan insanların bunun sonucunda üretkenlikleriyle yaratıcılıkları zamanla dijitalleşen dünyada sekteye uğramış gibi görünüyor. Artık ek bir organa dönüşen telefonlar sayesinde sıkılmak veya bu anlamda üretken hale dönüşmek pek de mümkün değil. Bilgiye ulaşmak her ne kadar kolaylaştıysa da bilgi olanla olmayanı, doğru bilgiyle yanlış bilgiyi ayırt etmek, bilinçli internet kullanıcısı olmak toplumsal anlamda hala uzağında olduğumuz temel dijital beceriler. Bu sorunlarla mücadelede görece etkili olacak becerilerin başında dijital okuryazarlık olduğu kanaatindeyim. Bireyin dijital dünyadaki hayatını gerçek dünyadan ayırt etmesi ve teknoloji ile ilgili bilinçlenmesi yaşanılacak olumsuzlukları da büyük ölçüde azaltacak gibi görünüyor. Bu olumsuzluklardan biri dijital medyaya bağımlı olmak.

Peki dijitale bağımlı olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Eskisi gibi değilseniz, daha az spor yapıp hareketsiz bir yaşam şekli edindiyseniz, zamanınızın önemli bir bölümünü siber alemde geçirip sorumluluklarınızı erteliyorsanız, bağımlı olduğunuzu düşünebilirsiniz. Aynı şekilde 20 dakika gibi bir süre geçmeden eliniz telefonunuza gidiyorsa, sürekli paylaşılanlara bakmak istiyorsanız, ihtiyacınız olmadığı halde sürekli telefona bakmak istediğinizde bu durumu engelleyemiyorsanız bağımlı olduğunuz söylenebilir.

Adeta yapay bir organımız haline gelen dijital araçlar nedeniyle sanal bir hapishanede gibi hissettiğiniz oluyordur. Yemek yerken, spor yaparken, seyahat ederken, araba kullanırken, misafirlikteyken… Bizi aslında bulunduğumuz ortamda gibi hissettirmeyip başka bir dünyaya götüren ağlardan uzak kalamıyoruz. Kimi zaman yanımızdakiler bazen de kendimiz bu sorunun farkında olsak da çözümü bildiğimiz halde dijital araçları kullanmaktan vazgeçemiyoruz.

Peki dijital araçlardan neden vazgeçemiyoruz?

İstediğimiz her türlü bilgiye ulaşmak, insanlarla sohbet etmek, müzik dinlemek, film izlemek, fikirlerimizi ve fotoğraflarımızı anında paylaşmak, kendi sosyal medyamızı kendimiz yaratmak ve o mecrada da var olmak inanılmaz keyif verici olsa gerek. Dünyayı hapseden ağda yer almak küreselleşen hayatın vazgeçilmezleri içine girdi diye de cazip hale geliyor olabilir. Bir yandan da şişirilmiş karakterler içerisinde yer almak gerekliliği de dijitalleşmenin başka bir cazip yanı diye düşünülebilir. Şöyle ki sosyal medyada ‘hakkımda’ kısmı herkeste aynı şeffaflıkta değil. İnsanlar kendisini nasıl görmek istiyorsa, sosyal medyada öyle bir karakter yaratmış ve yarattığı o kişinin rolünü oynuyor. Sosyal medyada abartılmış bir özgeçmiş dışında şişirilmiş fikirlerle de karşılaşmak mümkün. Popüler olan çoğu zaman insanı zehirliyor sanki. Öyle ki bazen kaç kişinin sizi takip ettiği kişiliğinizin de önüne geçer duruma geliyor. Artık güç takipçisi çok olanda gibi bir algı da oluşuyor. Bu nedenle sanal bir takipçi edinme piyasası dahi oluşmuş. İnsanlar parayla takipçi satın alıyor. Daha güçlü görünmek için para harcayıp sanal bir popülarite sağlamak akıllıca gelmeyebilir ancak kimi insanlar geçimini bununla sağlıyor.

Gerçek algısının her geçen gün farklılaştığı bu platformda yer almak veya almamak artık tartışma konusu halinden de çıktı gibi görünüyor. Herkes az ya da çok bir şekilde dijital araçları kullanmakta. Gerek mesleklerin farklılaşması gerek de sanal mecraların her geçen gün daha çok popülerleşmesi bizi aslında biraz da dijitalleşme konusunda zorunluluğa itiyor. Bu zorunluluk veya ihtiyaçlar dışında dijital medyada olmak insanlara zaman kaybettirebilir. Zaman kaybı sonunda oluşan pişmanlık ve dijital medyaya bağımlılık hissi insanlara kendisini çoğu zaman kötü hissettiriyor. Bu dijital bağımlılıktan kurtulmak, siber alemde geçirilen zamanı en aza indirmek ve sosyal medyayı doğru kullanmak sanılanın aksine zor değil.  Dijital bağımlılıkla mücadele etmek, sosyal medyaya daha az zaman ayırmak için ‘dijital detoks’ yapmamız son zamanlarda gündemdeki konulardan. Bu konu çok kilo aldıktan sonra diyet yapıp ardından dengeli ve düzenli beslenmeye benziyor. Fazla kilolarımızdan kurtulmak için nasıl ki diyet yapıyorsak, internette harcadığımız zamanı disipline etmek için de başta ‘dijital detoks’ yapabiliriz.

Peki dijital detoksu nasıl yapabiliriz?  İşte size dijital detoks önerilerim.

Kullandığınız tüm dijital aletleri kullanmamaya çalışın. Dijital araçlarınızı görmeyeceğiniz bir yerde saklamanız mümkün. Eğer bazılarını kullanmak zorundaysanız mümkünse gerektiği süre kadar kullanıp sonra kaldırın.

Yapacağınız işleri planlarken dijitalden uzak bir plan yapabilirsiniz.

Telefonunuzda bildirim seslerini kapatabilirsiniz.

Evden çıkarken gerekmedikçe telefonunuzu yanınıza almayabilirsiniz.

Tatillerde telefonunuzu kapatabilirsiniz

Telefonunuzda kullandığınız ve sürekli bakmak zorunda olduğunuz uygulamaların analog halini edinmeye çalışın. Örneğin; saat, tarih, çalar saat gibi.

Telefonunuzda vaktinizi alan tüm uygulamaları silin. Kullanmak zorunda olduğunuz uygulamalara ve sosyal medya hesaplarına bilgisayarınızdan girebilirsiniz.

Telefonunuzu evde olduğunuzda kapatabilirsiniz veya sessize alıp başka bir odada bırakabilirsiniz.

Evdeki tüm dijital araçları kullanmak için kendinize bir süre tanıyabilirsiniz. Örneğin akşam yarım saat sadece kullanıp daha sonra uzak durabilirsiniz.

Önerilerimi kişisel ilgi durumunuza göre geliştirip farklılaştırabilirsiniz. Dijital detoksu uyguladıktan belli bir süre sonra dijital araçları kullanma alışkanlığınızın değiştiğini hissettiğinizde hayatınızda teknoloji kullanımını biraz daha normalleşir. Tabii ki belli başlı bazı alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değil ancak istikrarlı bir şekilde kendinizi frenleyebilirseniz kişisel zamanınızın arttığını ve kendinize zaman ayırıp daha çok mutlu olduğunuzu hissedeceksiniz. Tüm deneme ve isteğinize rağmen hala dijital medyadan vazgeçemeyip bağımlı olduğunuzu düşünüyorsanız bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir