Milli Kahraman Server Atabek Anıldı

Millî Kahraman Osman Server Atabek Bursa’da Anıldı İstiklâl Savaşı kahramanı, I. Dönem Ardahan Mebusu ve Cumhuriyet dönemi aydınlarından Osman Server Atabek, Bursa’da düzenlenen anlamlı bir programla anıldı. 20 Nisan 2025 tarihinde Ördekli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma etkinliği, Bursa Posoflular Derneği tarafından organize edildi. Programa akademisyenler, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Sunuculuğunu Ali […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Anı Destanı

ANI DESTANI Aşağıdaki “Anı Destanı” Posoflu Halk Ozanı Âşık Zülali’ye aittir. Zülali (Yusuf Kökten), 1873-1956 yılları arasında yaşamış, Atabek Yurdu’nun 20. yüzyıl başındaki üç büyük ozanından biri olduğu kabul edilir. Diğerleri Narmanlı Sümmani ve Çıldırlı Şenlik’tir. Aşağıdaki Anı Destanı, bölge tarihçisi Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu’nun “Kars-Arpaçayı Boyları Eski Merkezi Anı Şehri Tarihi (1018-1236)” adlı kitabının […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

İkinci Karabağ Savaşı’ndan Notlar

Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı Günlerinden Notlar Aşağıdaki notları 2020 yılındaki Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan savaş sırasında medya haberlerine dayanarak almıştım. Fazlaca dokunmadan aynen yayınlıyorum. 30 Eylül 2020 Kafkasya… Ermenistan, Sovyetler Birliği’nin dağıldığı günlerin kaotik ortamında komşu ülke olan Azerbaycan’a saldırdı ve topraklarının 1/5’ini işgal etti. Hocalı’da katliam yaptı, insanlık suçu işledi. Bir milyonun üstünde insan kendi […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Posof Kent Müzesi

   Posof Kent Müzesi* Benim ailem Acaristan Bako Köyü’ndendir. 93 harbinden sonra göç edip Osmaniye’ye gelmiş, Osmaniye’deki Ahıskalılarla birlikte Osmaniye Merkez/Küllü Köyü’ne yerleşmiştir. 17–20 Ağustos 2014 tarihleri arasında gittiğimiz Posof ve ata toprakları Ahıska, zengin halk kültürü ile dikkatimizi çekmiştir. Bu bağlamda Posof ve Ahıska halk kültürünün Kent Müzesi konseptinde sergilenmesi önerilmiş, hazırlanan ön hazırlık […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Dadaloğlu: Meğer

Meğer Yedi iklim dört köşeyi dolandım Meğer dünya her tarafta bir imiş Ben dünyayı Al’Osman’ın sanırdım Meğer dünya yüz sultanlık yer imiş *** İrili ufaklı insan piç oldu Onlar doğdu geçinmesi güç oldu Altı arap atlı şahbaz nic’oldu Mamur sandım yalan dünya çürümüş *** Okuduğun tutmaz oldu alimler Kalktı da adalet arttı zulümler Terlemeden mal […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Köroğlu: Yine Yigitlerim Düştü Yadıma

  Yine yiğitlerim düştü yâdıma Ağalar ağası yanımda gerek Bir büküşte yedi geyim nal kıran Koçak Demirc’oğlu’m yanımda gerek *** Padişah suratlım kolu beratlım Çentiyan kılıçlım desti kuvvetim Böbür[1] arslan huylum kaplan sıfatlım Köse Kenan Emmi’m yanımda gerek *** Kimsenin halinden sorup da bilmez Padişahtan ferman gelse dinlemez Yüz bin ordu olsa saygısı olmaz Şimdi […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Şehriyar: Ey Kadın

Muhammed Hüseyin Şehriyar, İran edebiyatı tarihinin en güçlü birkaç şairinden biridir. Azerbaycan eyaletinin Tebriz şehrinde doğmuştur.  Azerbaycan Türk’üdür. Şiirlerini genellikle Farsça yazmış ama başta “Haydar Baba” olmak üzere Türkçe şiirleri de vardır. Şehriyar, İran dışında Azerbaycan ve Türkiye’de de iyi tanınmaktadır. 20. yüzyılda Türk Dünyasının en büyük edebiyatçılarından biri olarak kabul edilir. Şehriyar başta aşk […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Sefername

Kırım Tatar edebiyatının eserlerinden biri Edip Efendi adlı şairin “Sefername” başlıklı şiiridir. Şiir, dil ve anlatım özellikleri ve dönemi bakımından önemli veriler içermektedir. Kırım Türkçesi Kıpçak ve Oğuz lehçelerinin sentezi niteliğindedir ve bu lehçe ile yapılan konuşma ve yazılar diğerlerine bakarak her lehçece konuşan tarafından en iyi anlaşılan lehçedir. Bu lehçenin 17. yüzyıldaki hali ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Değer mi

Değer mi? Civanlık çağında bahçen yakmaya, Derde dert katıp, özün bırakmaya, Kerem gibi umarsız bir sevdaya, Heves edip can yakmaya değer mi? *** Pervaneler döner hep aşk uğruna, Kimi müptela olmuş hak yoluna, Nesimi doğru bildiği sonuna, Dalıp derin yüzdürmeye değer mi? *** Çare gelmeyen gönül küsüp elden, Medet umar oldu faydasız yelden, Cüda düştü […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Uluslararası Etnopedagoji Sempozyumu Yapıldı

Kars’tan yayın yapan akademik Uluslararası Etnopedagoji Dergisi’nin girişimiyle 26 Nisan 2025 günü düzenlenen etnopedagoji sempozyumu başarıyla yapıldı. Sempozyumun tam adı “Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu Anısına Uluslararası Küreselleşme ve Yapay Zeka Ekseninde Etnopedagoji: Eğitimde Sosyokültürel Yaklaşımlar Sempozyumu”ydu. Bu uluslararası sempozyum, Bursa Uludağ Üniversitesi ile Kafkas Üniversitesi’nce desteklendi ve Türk Dünyası Kültür ve Sanat Derneği’nin (Türk-San) uzmanlaşmış […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

23 Nisan’ın Egemenlik Anlayışı

23 Nisan’ın Egemenlik Anlayışı Felsefesinin Temelleri ve Toplum Sözleşmenin Günümüzdeki Anlamı Egemenliğin Kaynağı: Toplumun İradesidir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, yalnızca bir milli bayram değil, aynı zamanda insanlığın barış, eşitlik ve özgürlük ideallerini simgeleyen evrensel bir ütopyanın da ifadesidir. Kimsenin kimseye egemen olmadığı, işgalin ve savaşın olmadığı, dayanışmanın hâkim olduğu bir dünya tasavvuru, […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Neleri Nelere Üstün Kılmak Gerek

Neleri Nelere Üstün Kılmak Gerek? Sorumluluğu sorumsuzluğa; Önyargısızlığı önyargıya; Esnekliği katı tutuma; Belirliliği belirsizliğe; Ahlaklılığı ahlaksızlığa; Özgüveni özgüvensizliğe; Bilimsel bilgiyi bilgisizliğe; Tümel aklı tikel akla; Vicdanlılığı vicdansızlığa; Dostluğu düşmanlığa; Sevgiyi sevgisizliğe Değerliyi değersize; Haklılığı haksızlığa; Saygılılığı saygısızlığa; Bilinçliliği bilinçsizliğe; Özgürlüğü tutsaklığa; Toplumculuğu bireyciliğe; Tutarlılığı tutarsızlığa; Kararlılığı kararsızlığa; Gerçekliği gerçekdışılığa; Vefayı vefasızlığa; Sevinci üzünce; Yapıcılığı yıkıcılığa; […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Cılavuz Köy Enstitüsü Yaşantılarım – 6

Önceki bölüm ÖNCESİ VE SONRASI İLE CILAVUZ KÖY ENSTİTÜSÜ YAŞANTILARIM-6 -Gerçekler ayrıntılarda gizlidir-  EĞİTİM VE EDEBİYAT ÖĞRENİMİM, İSTANBUL KÜLTÜRÜNDEN YARARLANMA ÇABALARIM Yeni Bir Kapı Aralanıyor Kimi özel nedenlerle, iki yıl da askerliğin araya girmesi yüzünden yedi yıl ötelemek zorunda kaldığım yükseköğrenimime başladığım günden sonra değişik hazlar yaşıyorum. Yaşamam mı? Yıllarca düşünü kurduğum amacıma erişmiş bulunuyorum. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yaşayan Toprak Laboratuvarı

Türkiye’de İlk Yaşayan Toprak Laboratuvarını Kuruldu ve I. Çalıştay Yapıldı Yaşımın Dengesi ve Gıda Güvencesi İçin Toprağın Önemi Daha Çok Anlaşılmaktadır Avrupa Birliği Araştırma ve Yenilik Programı (2021-2027) Horizon Europe kapsamında Avrupa Komisyonu, 2030 yılına kadar sağlıklı topraklara geçişi sağlamak amacıyla Avrupa bölgesinde 100 Yaşayan Laboratuvar ve Deniz Feneri kurmayı amaçlayan ‘Avrupa için “Bir Toprak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

O Çocuk Bizim Değil

Yıl, 9 Kasım 1916 Anadolu’da, Bitlis’te tam anlamıyla ana baba günü yaşanıyordu. Yollarda düşman işgalinden kaçan insanlarımız, evlerini, topraklarını, vatanlarını terk ederek canlarını kurtarma derdindelerdi. Dört-beş yaşlarında bir çocuk da korkunun, hüznün, felaketin yollarında yapayalnızdı. Ailesi var mı, yok mu belli değildi. Can havliyle önünden akıp giden insanların arkasına takılmış koşuyor, çaresiz bir şekilde ağlıyordu. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Uygarlık Tarihinden Ders

İslam Dünyası’nda bilimde yükseliş 8. yüzyılda başlamıştı. Ortadoğu’nun barbarları tarafından bastırılıp çökertildi. Kalanlar Endülüs’e sığınmıştı. Uygarlık bu kez de Batılı barbarların saldırısına uğradı; 1482’de Endülüs de imha edildi. Osmanlı, 1482’de gemiler göndererek Endülüs Yahudilerini katliamdan kurtardı ve İstanbul’a taşıdı. Safarad Yahudileri. Bunlar İstanbul’a geldiklerinde matbaaları olan çağın ilerisinde, gayet uygar insanlardı. Osmanlı’ya önemli katkıları oldu. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

14 Mart Tıp Bayramı

DÖVMELİYİM ŞU DOKTORU?! Kim bilir, kaç kez gitmişizdir doktora… Kendimiz mi sadece? Eşimizi, çocuğumuzu, anne ya da babamızı, dede ya da ninemizi, yakınımızı, arkadaşımızı götürmedik mi doktora?… Peki ya muayene sıramızı beklediğimizde hiç tanımadığımız kişilerle sohbet etmedik mi, tanışmadık mı, dertleşmedik mi?… “Senin neyin var?” demedik mi beklerken sıramızı birbirimize?.. Şifa, çare, umut aradık doktorumuzdan… […]

Yazının devamı İçin tıklayınız