Köy Enstitüleri

KÖY ENSTİTÜLERİ ATATÜRK’ÜN UYGARLIK TASARIMININ AYRILMAZ BÖLÜMÜDÜR VE 17 ŞUBAT 1923 İZMİR İKTİSAT KONGRESİ’NDE BAŞLATILIR! Prof. Dr. Özer Ozankaya ADD Kurucu Üyesi, 4. Genel Başkanı Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümünü kutlama tarihi olarak 17 Nisan 1940’ın seçilmiş olması, bu devrimsel demokratik eğitim atılımının tümüyle insanlığa örnek bir uygarlık tasarımı değerindeki Türk Devriminin bütüncül bir parçası olduğu […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ulusal Egemenlik: Bağımsızlık ve Özgürlük Sağlayan Tek Yönetim Düzeni

ULUSAL EGEMENLİK: BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK SAĞLAYAN TEK YÖNETİM DÜZENİ! Prof. Dr. Özer Ozankaya ADD Kurucu Üyesi, 4. Gnl. Bşk. Ulusal Egemenlik Bayrağının en yüce gönderi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, 102. kuruluş yıldönümünde, ancak birlikte var olabilen hem ulusal bağımsızlığımızın, hem de yurttaş hak ve özgürlüklerimizin kurucusu, kurtarıcısı ve bir daha kurtulmak zorunluğuna düşmemelerinin güvencesi olarak […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yerel Dilimizin Anlam Zenginliği

      Eğitişim Dergisinin Ekim 2021 tarihli 72. sayısındaki “Geleneksel Söz Varlığımız” başlıklı yazımda, arkadaşım Nuri ile gerçekleştirdiğimiz düşsel söyleşiden bir kesit sunmuştum. O söyleşide, çok uzaklardaki acı-tatlı çocukluk yaşantılarımızla biçimlenip belleğimize sinen söz varlığımızdan örnekler vermiştik. Onlar, her kuşakta biraz daha gürleşip gürbüzleşerek yüzyıllar öncesinden Artvin yereline ulaşan; özellikle de Ardanuç ilçesine bağlı Aşağı Irmaklar […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Ahıskalı Gülperi Gelin-2

Tarihimizin, vatanı için canını hiçe sayan, ünlenmiş Türk kadınlarının kahramanlıklarıyla dolu olduğunu biliyoruz. Bir de bu ülkede, evlerinden yurtlarından, eşleri, oğulları boğazlanmış, kurşunlanarak öldürülmüş, kadınına kızına tecavüz edilerek, göçe zorlanmış Ahıskalı Türk kadınlarının hikâyeleriyle var. Ne yazık ki, çoğu dilden dile anlatılsa da unutulmuştur. Ben ise annemden duyduğum kadarıyla büyük büyük nenem Gülperi’nin hikâyesinin bazı […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Finlandiya’da Okula Başlarken

                                          FİNLANDİYA’DA OKULA BAŞLARKEN Gamze Koni [1] Finlandiya eğitim sistemi, dünyayı kendisine hayran bıraktıran sistemlerden biri. Finlandiya’daki eğitim sistemini bu kadar farklı kılan ve onun başarılı olmasını sağlayan ne? Burayı öven, eğitimini ulaşılmaz bir sistem gibi anlatan birçok farklı yazı okudum; değerlendirme yazıları, gezi yazıları, incelemeler… Kendi ülkemiz adına, bu sistem gerçekten ulaşılmaz bir sistem […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yaşamak Üstüne

                           Yaşamak üstüne sayısız yazılan yazılara ve mısralarına küskün onlarca şiire inat sayısız cümle kalıplarının içinde kol kola yürüyoruz. Bir, o bizi öteki sayıyor, bir biz, hayatı. “Yaşamak” ne muazzam ve ne kadar büyüleyici bir sanat oysaki. Herkes, bu çok renkli sanatın içinde kendine bir ton uydurma derdinde, kendi rengini arayanların işi ise anlatılamayacak kadar […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Din Eğitiminde Gelişmeler Üzerine

Sunuş Aşağıdaki yazı 1977 yılında tarihçi ve eğitimci yazar Yaşar Çağlayan tarafından yazılmış ve “Yeni Toplum” adlı dergide yayınlanmıştır. Yazar hakkında kısa bir yaşam öyküsünü dipnotta bulacaksınız. Yazının tekrar yayınlanmasının nedeni yazarını anmak olduğu kadar, 70’li yıllarda konuya bakış açısını da yansıtmaktır. Yazı, olduğu gibi aktarılmıştır. (İkram Çınar)   Tanzimattan bu yana laik dünya görüşü […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Nizami Adlı Okean

                                      YAZİYERİM Yazdım, varax ataşlandi, Yüregimə yaziyerim. Sətirləri göz yaşiynan, İnci kimi düziyerim. Qolay dəgül ömür yoli, Dərd içürdi, boli-boli, Mürəkkəbim qanla doli, Hücrələrə sıziyerim. Zəhər qatar bil aşına, Nələr gətürməz başına? Sözləri səbir daşına Ağır-ağır qazıyerim. […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Nizami’nin Dünyada İzi

NİZAMİ’NİN DÜNYADA İZİ Bengül BİROĞLU ŞAHBAZ[1] İ. Işıl. GILIÇ[2] “Çalış öz xalqının işinə yara, Giysin əməlinlə dünya zərxara” Genceli Nizami, yüzyıllar öncesinden bizlere şöyle sesleniyor: “Çalış, kendi halkına faydalı ol; senin gayretinle dünya altından ipek giyinsin.” Bu yazıda yukarıdaki gibi ilham veren pek çok beytin yazarı, Azerbaycan’ın Yunus Emre’si “Genceli Nizami”yi dünyaya tanıtmayı hedefleyen, Azerbaycan’dan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Çağdaş Milliyetçilik Feodal Irkçılığa Karşı

İkisi, birbirinden çok ayrı iki dünyayı anlatır. Feodal ırkçılık, nesnelleştirme adı altında nesneleştirme yolundadır. Oysa nesnellik tam olarak bilimin hedefidir. Kesinleştirilmiş ve örgütlü bilgi olarak bilim, herkesçe kabul edilen; öznel düşünce ve kanaatlere göre değişmeyen somut kanıtlarla hareket eder. Ancak bilimin yerine bilimin ideolojisi geçerse, nesneleştirme başlamış demektir. Nesnellik arayışı fizik, kimya, tıp, biyoloji ve […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Genceli Nizami’den Oğluna Öğüt

Genceli Nizami, Türkiye’de hak ettiği kadar tanınmayan Azerbaycan Türk’ü bir düşünür ve şairdir. Mevlâna Celaleddin Rumi türü şair-filozof bir kalem ustasıdır. Öykülerini edebiyatın şiir türünü kullanarak anlatmıştır. Nizami, şiirlerini Fars dilinde yazmak zorunda kalmıştır. Bunu, şiirlerini takdim ettiği Şirvan şahının isteği üzerine yaptığını belirtir. O dönemde yazı ve şiirleri Farsça veya Arapça yazma eğilimi de […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Öncelikli Sorun: Yetkin Öğretmeni Yetiştirmek

1997 yılında gerçekleştirilen yeni yapılandırma ile beklenen çağın çağdaşı eğitimi yetkinlikle uygulayacak öğretmeni yetiştirmede eğitim fakültelerinin yaya kaldığı anlaşılıyor. “Akademik düzeyde öğretmen yetiştireceğiz.” derken, bu konudaki geçmiş deneyim ve birikimlerin bile çarçur edildiği, pek çok kez söylendi ve yazıldı. Daha da önemlisi, 2005’te Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi; 2006’da da Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), eğitim […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Emekli Öğretim Üyelerinden Yararlanma

  Dünyanın en pahalı ve zor yetişen birikimli ve donanımlı insanlarından yararlanmamak israftır. Bilim insanlığı aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Merak, öğrenme ve öğrendiğini içinde yaşadığı toplum ve insanlığa hizmet için sunmak olan bilim insanlığı özel bir yaşam biçimidir. Bilim insanı yaşam biçimi, hiçbir para, makam ve mevki beklentisi olmayan, zaman mekânı olmaksızın sürekli insan […]

Yazının devamı İçin tıklayınız