“Bedevra Çatılı Evler” (*)
Artvin’in köylerinde eskiden evler “bedevra” çatılıydı. Tarihin derinliklerinden süzülüp gelen özgün kültürel değerler yaşanıyordu o evlerde, ağırlıklı olarak. Daha sonra onlar, Cumhuriyet değerleriyle, çağdaş değerlerle de yoğrularak yaşanılır oldu.
Necat Bayraktar, o evlerdeki sıkıntılı, zor; ama o ölçüde de sıcaklığı, renkliliği, yaşama sevincini, gelecek umut ve direncini hiç eksiltmeyen değerlerin yaşandığı, Artvin’in Ardanuç ilçesine bağlı Kapıköy’de; eski adıyla Karsniya’da açmış gözlerini dünyaya. Yıl, 1949’muş. Bayraktar’ın kişiliğinin temellerini, içselleştirdiği o değerler oluşturmuş.
Bayraktar, köyündeki ilkokulda; Ardanuç’taki ortaokulda; Trabzon’daki Öğretmen Okulu’nda, Atatürk devrim ve ilkelerinin, Cumhuriyet değerlerinin ve çağdaş, evrensel değerlerin de bilincine varmış. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde öğretmen olarak çalışmış bu biliçle. Ön lisans eğitimini de tamamlamış.
Ortaokul yıllarında şiirle ilgilenmeye başlayan Bayraktar, politik çalışmaları ve meslek örgütlerine etkin olarak katılımı nedeniyle edebiyata yönelik uğraşlarına, ancak daha sonraki yıllarda süreklilik kazandırabilmiş. Şiir kitapları yayımlamış; ödüller kazanmış. Ancak, Bayraktar’a bunlar, yeterli bir doyum sağlamamış olmalı ki bir de kişiliğinin mayası durumundaki o yerel kültür değerlerini gözler önüne seren yaşantıları, tüm ayrıntılarıyla yazıya dökme gereğini duymuş. Bunları, kimi ulusal ve evrensel değerlere de değinerek, ortaya koymuş. Yoğun bir emek ürünü olan, “Bedevra Çatılı Evler” adlı büyük boy, 480 sayfalık yapıt, böyle ortaya çıkmış. Hem öyle bir ortaya çıkmış ki bu yapıt, o geleneksel yaşantıları, okuyucuya da yaşatabilme başarısını yakalamış.
Bu yapıtta yazar, Artvin’in Ardanuç ilçesine bağlı, kendi köyü olan Kapıköy’ü anlatıyorsa da aynı zamanda, Artvin’in özellikle Ardanuç, Şavşat ve Yusufeli ilçelerinin köylerindeki yaşam biçimlerini de dile getiriyor; doğal olarak. Dahası, Atabek Yurdu sınırları içindeki köylere özgü geleneksel yaşam biçimlerini de.
Yazar, bu yapıtta; insan ilişkileri ve komşuluktan, mutfak kültürüne, sofra adabına, yeme içmeye, konuk ağırlamaya, yerleşim ve konutlara, ısınma ve aydınlanma araçlarına, günlük yaşamda kullanılan alet/araç gereçlere, giysilere, mevsimlik işlere, köyde yetişen sebze ve meyvelere, hayvancılık ve yaylacılığa, ulaşım ve taşımacılığa, ticaret ve alışverişe, yerleşim ve konutlara, halk oyunlarına, yöre türkü ve manilerine, müzisyenlere, meddahlara, gece oturmalarına, kış eğlencelerine, mizaha, hitaplara, Bilbilan yayla pazarı/panayırına, sağlık sorunlarına, yerel tedavi ve itikatlara, dine, ibadete, cenaze işlerine, köy mezarlıklarına, dualara, beddualara, bayramlara, geçim alanlarına, zanaatlara dek, pek çok yerel yaşam biçimini, bir gergef işler gibi yazmış ve bunlardan birçoğunu fotoğraflarla da belgelemiş.
Bunlarla da yetinmemiş; Artvin ve çevresini, Ardanuç ve köylerini; köyünün konumunu, ortak mallarını, tarihini; köydeki sülale adlarını, değirmenleri, suları, yeraltı kaynaklarını; köy çevresinde yaşayan yabani hayvanları, kuşları, sürüngenleri; kaçakçılığı, yörenin iklimini, bitki örtüsünü de anlatmış.
Anlatılanlar bunlarla da bitmemiş. Yazar, Cumhuriyet döneminde uygulanan üç ve beş yıllık eğitime, bu eğitimi uygulayan eğitimcilere, ilkokuldan sonra eğitimini sürdürenlere; Türkiye genelindeki siyasete ve bu siyasetin köye yansımasına, köy enstitülerine ve bunların eğitim tarihindeki yerine, Artvin’de İlkokul sonrası eğitimin başlangıcına ve devamına, 12 Eylüle, göçlere ve daha başka birçok konuya da yer vermiş, kitabında.
Kitabın sonunda ayrıca Yerel Deyimler Sözlüğü”, Kaynakça ve Necat Bayraktar başlığı ile yazarın özyaşam öyküsü bulunuyor. “İçindekiler”de, 94 başlık bulunduğunu söylersek, kitapta yer alan konuların çokluğuna ilişkin bir fikir vermiş oluruz.
Sonuç ve Öneriler
Bu denli çok yönlü, etno-kültürel ağırlıklı çalışmanın içinde, anne babaların ve öbür büyüklerin çocuklara, hangi genel geçer geleneksel değerleri, ne tür yöntemlerle benimsetmeye çalıştıklarına; yaşam içinde çocukların işlevlerine, sorumluluklarına, haklarına, hukuklarına ve oyunlarına da yer verilmesi, bu çalışmanın değerini daha da yükseltmiş olacağı kanısını taşıyorum.
Bir de kitapta yer alan çok sayıdaki konular, örneğin, “Coğrafi Durum”, “Yönetim”, “Kültürel Yapı”, “Eğitim” gibi genel başlıklar altında toplansa, sunulan bilgiler, daha tutarlı bir düzen içinde okurla buluşturulmuş olur, diye düşünüyorum.
Yazar, bu düşüncelerimi paylaşırsa, kitabın yeni baskısında bunları gerçekleştirebilir.
Yaşanırlıktan hızla uzaklaşan yerel kültür değerlerini, acımasız zamanın elinden kurtarıp, gelecek kuşaklara, oldukları gibi aktarmayı başaran bu tür özenli çalışmalar, kuşkusuz, çok önemli ve değerlidir. Kitabın “Sunuş” yazısında Bekir Karadeniz’in de vurguladığı gibi, “böylesi çalışmalar, çok küçük birimleri ilgilendirir gibi görünse de bu düşünce sistemine ilişkin sarsıcı soru(n)lara dönüşebilir. Belki de böylesi yerel çalışmaların değerini bu tür sonuçlarla kavramaya çalışmak, işin anlamını daha da derinleştirecektir.”
“Bedevra Çatılı Evler”in, yalnızca Artvinlilerin, Atabek Yurdu’nda yaşamış ve yaşamakta olanların değil; yerel kültür, halkbilim meraklısı olan herkesin ilgiyle ve yararlanarak okuyacağı bir yapıt olduğunu belirtmek istiyorum. Bir yapıtın tadına varmanın birincil koşulu, elbette, o yapıtı okumaktır.
_____________
(*) Necat Bayraktar. Bedevra Çatılı Evler. Kara Mavi yayınları. Ankara, 2015.
1 thought on “Bedevra Çatılı Evler”