Matrut

Matrut çok çirkin, tıknaz ve takoz gibi bir adamdı. Kendi görüntüsünden kendi de hoşlanmazdı. Çirkin olduğunu biliyordu.Bu nedenle aynalarla arası hiç iyi değildi.Evinde hiç ayna bulundurmazdı.Sadece aynaları değil, geceleri görüntüsünü yansıtan camları da sevmezdi. Evinin salonunda, banyosunda, mutfağında, tuvaletinde, kütüphanesinde, holünde, çatı katında ve hiçbir odasında ayna olmadığı gibi, camı olan herhangi bir kapı da […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yurda Dönüşen Gurbet

Kalkınan  Almanya Savaş sonrasında Almanya hızlı bir sınai, ekonomik kalkınma sürecine girdi. Savaşın kara bulutları ülkenin üzerinden henüz çekilmemişti. Şehirler alt yapısı, sosyal ve sınai tesisleriyle yerle bir olmuştu.Ülkeyi yeniden inşa etmek, hele hele toplumu yeniden ruh sağlığına kavuşturmak o kadar da kolay değildi. Nasyonal sosyalizm şiarıyla şahlanmış, Prag’dan başlayarak Norveç’ten Kuzey Afrika’ya kadar işgal […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Tim’in Kurşunları

Almanya Winnenden’de 11.03.2009 tarihinde, Tim K. isimli bir Alman genci, öğlene doğru aralarında öğrenciler ve öğretmenlerin de bulunduğu 16 kişiyi öldürdü. Evet 17 yaşında bir genç 16 kişiyi öldürdü ve en sonunda polisle çatışmaya girerek kaçış şansı kalmadığını görünce, en son kurşunu kendisine sıkarak intihar etti. Bu olay, ekonomik bakımdan geri kalmış bir ülkede, zorluklar […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Her Şeyi Satmak İstediğimiz İçin Her Şeyi Satın Alıyoruz

Otursam yazsam diyordum saatlerdir, neyi yazmam gerektiğini bilmeden. Bazen olur bana böyle. Birşeyler yazılmak üzere kendini dayatmadan önce, tutulma yaşarım bazen. O zaman voltaya başlarım küçük odamda, tıpkı cezaevindeki gibi. Şairin dediği gibi, cezaevi kafamda mı benim,  ya da her yer cezaevi mi artık, bilmiyorum! Birşeyler, ama  mutlaka iyi birşeyler gelmeliydi aklıma yazılmak üzere. Ama […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

İnsan Nedir ve Çevresiyle İlişkisini Nasıl Kurar?

İnsanın ne olduğuna dair bin yıllardır bitmeyen bir tartışma var. İnsan nasıl bir canlıdır; genlerinin mi çevrenin mi kurbanıdır? Yüz binlerce yılda bile kolay kolay değişmeyecek, ancak genetik mutasyonlarla değişebilecek sabit bir doğaya sahip embesil bir varlık mıdır? Yoksa Tanrı suretinde bir varlık mıdır ya da daha iyisi bizzat kendisi mi ilahidir? Ben genetik veya […]

Yazının devamı İçin tıklayınız

Yazmak

Yazmak üzerine çok şeyler söyleyebiliriz. Roman,  öykü, şiir tarihinden saatlerce sözedebiliriz. Ama bana öyle geliyor ki; kabul etmemiz gereken bir gerçek var: Yazmak her geçen gün iyiden iyiye zorlaşıyor. Sanatın bütün diğer dallarında olduğu gibi edebiyat da, ne yazık ki hayatın ticari kıskaçlarının içerisinde değişimlere uğruyor. Edebiyatçı artık daha fazlasıyla günlük iaşe derdini ön plana […]

Yazının devamı İçin tıklayınız