ANI DESTANI
Aşağıdaki “Anı Destanı” Posoflu Halk Ozanı Âşık Zülali’ye aittir. Zülali (Yusuf Kökten), 1873-1956 yılları arasında yaşamış, Atabek Yurdu’nun 20. yüzyıl başındaki üç büyük ozanından biri olduğu kabul edilir. Diğerleri Narmanlı Sümmani ve Çıldırlı Şenlik’tir.
Aşağıdaki Anı Destanı, bölge tarihçisi Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu’nun “Kars-Arpaçayı Boyları Eski Merkezi Anı Şehri Tarihi (1018-1236)” adlı kitabının önsözünde VIII-IX. sayfalarından alındı. Yazıda “kh” harflerini “x” ile “ng” harflerini ise “ñ” harfi ile değiştirdim. Yerine koyduğum harfler ortak Türkçe abecede kullanılan seslerin karşılığı olan harflerdir. Kırzıoğlu ile Aşık Zülali mektuplaşmış kişilerdir. Mektuplarında Aşık Zülali, Kırzıoğlu için “Manevi oğlumuz, evladımız” diye seslenmektedir (Y. Zeyrek, Posoflu Zülâlî, önsöz’de). Her iki değerli şahsiyeti saygıyla anıyorum. [İkram Çınar]
Kırzıoğu şöyle yazıyor:
1877 de Ruslarla savaş başlamadan önce 24 000 olan Kars şehrindeki Türk nüfusu, buranın düşme felâketi üzerine, atlı gönüllü veya yaya olarak savaşa katılanlardan göçmeler ve Rus idaresinin zecrî usullerle göçürtmesi sonunda, ancak Kars’a gelen ilk Osmanlı Şehbenderi’mizin getirdiği ve gizlice Kars Müftüsü Hâcı-Mûsâ’nın teksirle kazâ ve köylere gönderdiği «Şeyhülislâm Fetvâsı» ve «Sultân Hamîd’in Fermânı üzerine», bu göçler durduğu sırada, şehirde ancak 40 Türk ailesi kalmıştı. Bunların oğullarını Medrese’ye ve kızlarını da kendi evinde açtığı ve «Xoca» olan Anası ile Eşi’nin, sonra da yetişen ve «Xalâfe» derecesine yükselen kendi Kızları’nın öğretim yaptığı «Mahalle Mektebi»nde, Anadedemiz merhûm Müderris Mollâ-Muhyiddin okutmuş. «Yemen-Xalîfeoğlu Mollâ-Muhyiddîn Efendi», «Osmanlı – İran» ve «Türk – Rus Savaşları»na söylenen 20 den fazla çeşitli şiirler ile, Karslı Şâirlere ait türkçe ve farsça şiirleri derlediği Mecmualar, onun 1913 te rahmete kavuşması ile, Anamıza ve sonradan bize intikal etti. Bunlardan, 1800 yıllarında, pirinç almak için giden kervanla Revan Hanlığından dönen Karslı Âşık ZÜLÂLÎ’nin, yolda inerek gördüğü Anı Örenleri için söylediği 6 haneli (kıt’alı) Destanı, Kars Halkevi aylık dergisi DOĞUŞ’un Temmuz 1939 sayısında (s. 11 -13) neşrederek, şöyle demiştik: «En yakın, 120 -130 yıl önceleri söylenmiş bulunan Karslı Zülâlî’nin bu Anı Destânı, bize, bugün de Kars yerlileri arasındaki Anı’ya âit inan(ış)ları anlatmakla, bir târih değeri de taşımaktadır. Destân’ın aslı, 93 ten sonra Kars’ta kalan Yerliler’den olan ve Evliyâ-Câmii Mütevellî ve İmâmlığı’nda bulunan Yemenhalîfeoğlu Mollâ-Muhyiddîn’in dergilerinden alınmıştır.»:
«Anı Destânı» (1800 Yılı)
Neden böyle xarâb, vîrân kalmışsın?
Sebebinden var mı, sorağıñ Anı?
Niçe yıl şâhlara taxtgâh olmuşsun?
Neler görmüş taşın, toprağıñ Anı?
Bir zamân Xan’mışsıñ, sen bu ǝllerde;
Hasretiñ yanarmış hep, gönüllerde.
‘Adâleti, şânı destân, dillerde
Hanı Nûşirevân, dem-çağıñ, Anı?
Ezelden, şenlikde mislin yoğ-imiş;
Mînâreñ, Mereseñ, Câmiñ çoğ-imiş;
Taşıñ işlemeli, binañ ağ-imiş;
Beşer-katlı Saray-Otağıñ, Anı.
Hind, Yemen, Tebriz’den kervân işlermiş;
Ağır-bezirgânlar, sende kışlarmış;
Oniki Meydân’da, bâzâr işlermiş;
Xalk dolar, taşarmış kırağıñ, Anı.
Kimiñ şerri, tâcun-taxtın devürdü?
Kimiñ bed-du’âsı, alt-üst çevürdü?
Kimiñ od’u düşüp, külün savurdu?
Yandı mı gülşânıñ, xoş-bağıñ Anı?
Vîrâne mihmânı baykuşuñġ, uçar;
Arpaçayı’ñ yaslı, mâtemli geçer;
ZÛLÂLÎ de, köhne yarañı açar,
Neylesin ki düşdü, uğrağıñ, Anı?
Kaynak: Kırzıoğlu, Fahrettin M. (1982). Kars-Arpaçayı Boyları Eski Merkezi Anı Şehri Tarihi (1018-1236). Ankara: SAN Matbaası.