Kadir Mevla’m bitmiyor, bitmiyor gam kederim,

Ah çekmek, çile çekmek bu dünyada kaderim,

Haksızlığa gelemem, susmam isyan ederim,

Gelecek nesil sorsa, “Vatan hani?” ne derim?

Mutlu hayat demedim, bir dertten birine at,

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat!

Doğarken ağlamışım, kim hoşlanır gurbetten?

Ben dünyaya gelmeden, tırnak ayrılmış etten,

Yazım kara yazılmış, başım çıkmıyor dertten,

Alnımda leke vardır beyaz olsam da sütten.

Çünkü adım gariptir, garip alır mı murat?

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat!

Hâlâ çırpınıyorum gurbet batağında ah,

İmdat etmez garibe ne bir sultan ne bir şah,

Kardeşlik, birlik, dostluk, menfaate bir silah,

Kader senden, kul senin, tek umut sensin Allah!

Mal mülk devlet istemem, gam keder olsun kat kat,

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat.

Anlamadım yad elin ne bahar ne yazından,

Kurtulamam yaz faslı fırtına ayazından,

Işık dünyam kararmış, olmuştur kara zindan,

Vatanıma kavuşup ölseydim en azından.

Sıratı geçmek için istemem senden kanat,

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat.

Adaletin gemisi vurmasaydı karaya,

Bir derman bulunurdu kanayan bu yaraya?

Gurbet içinde gurbet, sıkışmışım araya,

Gündüz güneşe hasret, gece hasretim Ay’a!

Ne taç ne taht istemem, istemem hem saltanat,

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat!

Nice pehlivan erin gurbet bükmüş belini,

Bol hasat tarlasından boş çevirmiş elini,

Nice millet, halklara kaybettirmiş dilini,

Yaz faslında gösterir tipi, boran, selini.

Zulüm zulmet her anı, ömre bedel bir saat,

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat! 

İster şah ol ister han, bir günde eder cüdam,

Dünyayı kazanırsan senin olmaz tek bir dam,

Belki sultan olursun ama demezler adam,

Günde bin kez öl diril, bin bir kez eder idam!

Gün inse yeryüzüne yine ağarmaz hayat,

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat!

Sevgi şefkat göstermez, eksik etmez kinini,

İzin vermez özgürce yaşayasın dinini,

Bir engeli aşarsan çıkartırmış binini,

Karış karış gezmişim uzununu, enini.

Diz çökmüş yalvarırım, garibe yok mu fırsat?

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat!

Akraba çoluk çocuk, yeryüzüne dağıldık,

Ter döküp çalıştıkça gurbet sağdı, sağıldık,

Coşkulu derya idik, ateşinde soğulduk,

Çırpındıkça daha da derinlerde boğulduk.

Nerde insan hakları, nerde hak hukuk? Hay hat!

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat!

Bir damla şerbet verir, tonlarca kan kusturur,

Hak dersin hakkım dersin, haksızlıkla susturur,

Suçludur, mağdur olur, suçlu eder, astırır,

Geniş dünya dar gelir, geniş yerde kastırır,

Yok mu gurbetin sonu, yok mu zulme bir serhat?

Gurbette şahlık verme, köle de yurduma sat!

You have no rights to post comments