Yorumlama, iletişimde kod çözme ile ulaşılan bildirim içeriğine o andaki tüm ilişkiler başka koşullar çerçevesinde yeniden anlam verilmesi süreci. Kimi durumlarda kod çözülmesi ile ulaşılan anlamla, yorumlama sonucu ulaşılan anlam arasında herhangi bir ayrım ortaya çıkmamakta, kimi zaman ise ikisi arasındaki ayrım çok büyük olabilmektedir. [i]

Yoz yorum, çıkarlara, beklentilere, duruma uygunlaştırmak için, bir gerçekliğin özüne uygun olamayan biçimde çarpıtılıp, değiştirilip, dönüştürülerek sunulmasıdır.

Herşeyin her anlama gelebileceği ya da herşeye ilişkin istenen herşeyin söylenebileceği bir durum doğmaktadır. Özellikle insanların inanç alanlarında yanlış şeylere inanmak gibi bir eğilimlerinin olduğu bilgisi onların yalana da inandırılabileceğinin çıkarsaması buna kapı açmaktadır.

Yorumlayanın amacına göre, bir anlamın kodları üzerinde oynamak, onları değiştirmek,

Yozyorum çok az yanlış anlamaya değil, çoğunlukla yalanı anlatmaya dayalıdır.

Yoz-yorumun üç temel kaynağı vardır. Birincisi “hile” yapmak zorunluluğu, ikincisi “yalan”ı savunmak zorunluluğu, üçüncü ise “sahtekârlık” yapma zorunluluğu.

Hile (aldatmak) TDK sözlüğüne göre, birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavare dalavere, entrika.

Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma.

Sahte, bir şeyin asılan benzetilerekek yapılan, düzme, düzmece, uydurma, gerçek olmayan, yalancı, yapmacı

Sahtekâr, sahte işler yapan, düzmece

Bir metne (kitap, makale vb) eklemeler yaparak yorumlama

Anlamla oynama, derin yapıyı, yüzey yapıya bozarak dönüştürme.

Tüm bu yozyorum etkinlikleri için YORUMLAYICILAR, yorumlananları yaygınlaştıranlar, yayanlar, derinleştirenler, yineleyenler olarak GÖREVLİLER tüm meslek alanlarından uygun kişilikler seçilir ve görevlendirilirler ve ussal ya da usdışı, inanç, duygu, beğeni, bilgi, değer, ahlak alanlarında keyfiliğin ağır bastığı bir değersizlikler bütünü oluştururlar.

DÜNYA VE TÜRKİYE’DE YOZYORUM

Yoz-Yorum bir toplum, ülke, bölge ya da yaygın olarak dünyanın belirli kıtalarında, ekonomik politikaya bağlı tarihsel birikimin bir zorunluluğu olarak gündeme gelir, doğar, yayılır. Bilimden, dine, felsefeden, kültüre, tarihden, coğrafyaya, devletten, topluma, toplumdan bireye, aileye, gündelik yaşama kadar iner ve yozyorumun çıktıları, sonuçları ise bir çürütme, eritme, dağılma, parçalanma, ahlaki çöküş, yalan, sahtekârlık, riyakârlık, kişiliksizlik, kimliksizlik, yalakalık, adamsendecilik, sorumsuzluk, vurdumduymazlık, değerbilmezlik olarak kendini gösterir, derinleşir ve genel olarak bir süre sonra kanıksanır. Kanıksanması için ayrıca üstyapısal yozyorumlar, basın, yayın, din, söyleşi, açıkoturum, kongre, sempozyum, değerlendirme, analiz, çözüm, propaganda, ulusa sesleniş vbg etkinliklerle sürekli bir yozyorum akını başlar toplumun gözüne, kalbine, beynine.

Alışveriş alanlarında, mağazalarda bir ürünün ederinin 99,99 TL olarak gösterilmesi, sunulması en küçük örnektir. Bu 100 TL nin yoz yorumudur ve oldukça yaygındır.

Yoz ve yorum kavramlarının tanım ya da içeriğine geçmeden önce, açımlanması gereken, ekonomi politiğin tarihsel birikiminin/evriminin yozyorumu doğuran gerekçesidir.

Yıllardır Türkiye’de büyük ölçekli bir yozyorum yaşanmaktadır. Peki neden? Hangi ekonomipolitik birikim buna neden olmaktadır.

1. Türkiye’nin geçmiş tüm yıllara göre daha fazla bağımlı kapitalist bir konuma evrilmesi,

2. Yılların bağımlılığının dayattığı emperyalist borç alma ekonomi politikasını derinleştirmesi,

3. Emperyalist dayatma ile özüretim yerine emperyalist ülkelerden dışalım gerçekleştirmesi,

4. Biriken borç ve bağımlılık sonucu dayatılan ekonomipolitik programları uygulayarak öz kaynaklarını [tüm üretim birimlerini] emperyalizme ve sermayeye hediye edilmesi,

5. Yukarıdaki sürecin, nedenlerin sonucunda, elde kalan özkaynaklarla üretimden vazgeçilip, emperyalist ülkelerden dışalıma yönelmesi.

Bu altyapısal yozyorum ekonomipolitiğinin sonucunda üstyapıda da yozyorumlara gidilmesi

1. Liberal ekonomi, serbest piyasa ekonomisinin uygulanması için ÖZGÜRLÜK kavramının yozyorumunun yapılması

2. Ülke ve ekonomik değerlerini emperyalizme karşı, işbirlikçi sömürücü sermayeye karşı koruyuculuğun ya da bu koruyuculuğu gerçekleşitiren ülke önderlerinin DİKTATÖR/DİKTATÖRLÜK olarak ısrarcı bir söylem geliştirilmesi.

3. Başta emek olmak üzere, toplumsal grup, sınıf ve katmanların örgütlenme özgürlüklerini kısarak, DEMOKRASİ yozyorumu yapılması.

4. Dinin emir, kural, önerilerinin bu ekonomipolitikaya göre yeniden yozyoruma tabi tutulması

5. Bilimin temel, genelgeçer, özgün, vazgeçilmez, özünü belirleyen ilke, uygulama, yöntemlerin yozyorumu ile bilime olan güveni zayıflatma amaçlı yozyorum. Örneğin, Karl Popper gibi bilim yozyorumcularının kitaplarının üniversitelerde, bilim felsefesi olarak yer aldırılması.

6. Bağımsızlık, özgürlük, aydınlık ülke ve dünya için itici güç konumunda olan, tarihsel ve güncel kişilikleri ve onların ürünlerini, sözlerini, eylemlerini yozyorumlamak.

7. Dünyada ve Türkiye’de sömürü amaçlı silahlı saldırı, işgal, öldürme, yakma, yıkma; ülkelerin altyapısını yoketme, halkı yıldırma, teslim alma amaçlı eylemleri BARIŞ’ın yozyorumu ile gizleme, tepkileri sönümlendirme ya da doğmasını önleme amaçlı yozyorumlanmaı

Türkiye somutundan gerekçeli örnekler verelim. Türkiye’de emperyalist eğilimleri iyi okuyan ve onlarla anlaşacak siyasal yapıyı kuran ve destekleyen görgüsüz, saldırgan, sermaye birikimine aç, sahtekâr, ekonomik çıkarlara uygun herşeyi, yıkma, değiştirme, dönüştürme, çürütme, bozma, dağıtma yöntemiyle sahaya çıktılar ve yaptılar. Tüm çirkinlerini, yozyorumlarını örtecek en uygun perde, örtü, saklama kabı, görünmezlik elbisesi, koruyucu kalkan olarak İSLAMI ve onun yozyorumunu kullandılar ağırlıklı olarak. Ne yaptılar?

İşe özelleştirme yozyorumu başlanmıştı, bunu hızlandırarak paylarını koparmaya başladılar. Kendileri dışında olan, sermaye biriktirmiş olanların sermayelerine el koyma yolunu seçtiler.  Halis Toprak, Uzanlar ve diğerleri.

Üretim emperyalizmin izin vermediği bir alan olduğu için üretimsiz ve hızla kazanmak için, KENTLEŞME, KENTSEL DÖNÜŞÜM YOZYORUMLARI ile toprak, kent, mahalle, semt, akarsu, nehir gibi değerlere elkoydular. Siyasal örgütlerini iktirda tutmak için her hileli yolu uygulayarak siyasal erkte olmanın olanağıyla VERGİ‘nin YOZYORUMU yapılarak, uyduruk adlarla onlarca vergiyi halkın sırtına yükleyip, oradan birikenlere elkoydular. Yurdışı borçlanmalarını, halkı bankalarına borçlandırarak ve bu süreçte elde ettikleri faiz, ücret vb.leri ile halka ödetme yolunu buldular.

Yetmeyince, HUKUK’un hukuksal kurumların YOZYORUMU ile ya hiçe saydılar, ya hukuksuz biçimde değiştirdiler, dönüştürdüler.

Tüm bu süreçte, üretimsiz kazanma yolunu çoğaltmak için, BAĞIŞ’ın YOZYORUMU ile rüşvet, İHALE BEDELİ ile sermaye birikiminı hızla artırdılar.

12 Mart, 12 Eylül darbeleri ile hazırlanan ülkede, tepkisizliğe inandıktan sonra, açık tehdit, açık baskı, açık hukuksuz saldırılar ile YOLSUZLUK ve HIRSIZLIĞI meşru, kolay, rahat bir yol olarak uygulamaya koydular.

Yukarıda belirttiğim alan yozyorumlarının yanına, yenilerini eklediler.

Kutsal Kitap’ın açık anlamlarından gizli anlamlar çıkarmak, sayılarla, sözcüklerle oynamak, yeni koşullara uygun bir hukuk (fıkıh), düşünsel bir eleştiri ve tartışma (kelam), Kutsal Kitabı yorumlama (tefsir) ve Kutsal Kitabın boşluklarını Peygamberin sözleriyle doldurma (hadis) gibi yöntemleri uygulamaya koyarak, YOZYORUMLARI çoğalttılar.

Kurban, dua, yasalara saygı, erdem, bayram, efsaneler ve kendinden geçiş hali en ilkel totemizmden çok gelişmiş dinlere kadar bütün dinlerin ortak temaları olan uyutma, uyuşturma, boyun eğdirme, korkutma, oyalama amaçlı YOZYORUMLARI tek sese dönüştürdükleri, televizyonlara topladılar, yüzleri ve sesleri değişik ama sözleri aynı olan YOZ YORUMLAYICILAR ile YOZYORUMA tabi tuttular.

Ve yeni yüzyılın YOZYORUMU ile yeni ORTAÇAĞ toplumu yaratmaya giriştiler.

Büyük sömürü ile büyük bir YOKSULLUK yarattılar, ama banka borçlanmaları ile bunun YOZYORUMU olarak sanal bir araba, ev, yazlık, mülk edinme sonu hazin olan düş dünyası yarattılar.

Toplum ahlaki yönden çıldırmış, ahlaki bir dağılmaya yönelmişti artık.

Bilinç’ten, uyum’a yöneliş, sürülüş, itekleyiş çok hızlandı.

Korku bu YOZYORUMLU YOZ ORTAMDA doğal olarak büyüyordu. Bu korku ile emperyalistlerce planlanan, dinsel, mezhepsel, ulusal hatta kentsel bölünme, uzaklaşma, kopma ve karşı nefret duygusu oluşturma amaçlı TOPLUMSAL YOZYORUM u da devreye soktular.

Öyle bir yere gelindiki, el koydukları, gaspettikleri gazete ve tvlerdeki yaygın YOZYORUMLARI akılları şaşkınlığa uğratan çok özgünYOZYORUMLARA dönüştü.

1. Günah işleme özgürlüğü, yozyorumu

2. Yolsuzluk hırsızlık değildir, yozyorumu

3. Ayet yakınlarını koru kolla diyor, yozyorumu,

4. Direniş, isyan haramdır, günahdır, yozyorumu

5. İşin ve insanın doğası, yozyorumu

Temel Amaç İNSANIN YOZYORUMU olan KUL’LUĞU geliştirmektir.

Bu nedenle, YOZYORUM bir sınıfın, sömürücü sınıfın, en görgüsüzü, en işbirlikçisi, en cahilinin, emperyalist hazırlayış, program, plan ve uygulaması sürecinde ihtiyaç duydukları pis bir SİLAHTIR.


[i]K. İmer vd., Dilbilim Sözlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, 2011

You have no rights to post comments