Bugünlerde düşünmenin çeşitleri, dillere pelesenk olmuş durumdadır. Yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, analitik düşünme, yansıtıcı düşünme, sezgisel düşünme, kuşkucu düşünme… Düşünme, algılama ve kişinin çevresiyle özel bir şekilde ilişki kurmasını sağlar. Peki düşünürken insanların sahip olduğu kelime dağarcığı neden konuşulmaz. Nitekim kelimelerle düşünür, hayatı bildiğimiz kelimeler çerçevesinde algılar, yorumlar ve değerlendiririz. Kelime serveti yaşamımızın bu kadar içindeyken biz eğitimciler, işlenmeye hazır olan öğrencilerimizin kelime serveti oluşturmalarında ne kadar etkili oluruz, neler yapabiliriz?
Bütün bu soruların cevabı aslında birer eğitimci, anne ya da baba olan bizlerin ne kadar zengin bir kelime serveti olduğuyla ilgilidir. Öğrencilerimiz ya da çocuklarımız çoğu zaman bizlerin kullandığı kelimeleri anlamak, bize ayak uydurmak için araştırır, sorgular ve okurlar… İyi bir model olmak, çoğu zaman dimağları henüz tam şekillenmemiş bireyler için hayata açılan altın bir kapı vazifesi görür. Dolayısıyla bizlerin birer eğitimci ve aile olarak okuması, kelime servetini zenginleştirmesi ve bunları yaşamımızda kullanması zorunluluktur. Örnek birey olmak için öğrenciye direktifler vermek yerine bunu önce kendimizin yaşaması ve kelime servetinin bireylerin düşünme becerilerine ne denli etki gösterdiğini öğrencilere somut olarak göstermek mecburiyetimiz vardır.
Yaşadığımız an, bilgiyi beceriye dönüştüren, yeni ve farklı olanı ortaya koyabilen bireylerin toplumsal popülaritesini artırdığı bir zamanı göstermektedir. Bu gerçek, bireylerin farklılık gösteren, standart olanın üzerine çıkabilen, özel ve ihtiyaç duyulan bireyler olduğunu görmek açısından yeterlidir. Bu nedenle öğrencilerin bilgi toplumlarında teknolojik çağa ayak uydurabilen bireyler olması yaşamsaldır. Bunu sağlamak yeni kelimeleri fark etmek ve işlevsel kullanmakla mümkündür.
Bir öğretmen olarak öğrencilerimize örnek oluşturmak adına her türlü araç gerecin uygun kullanımını sağlamak gerekmektedir. Bugün "sosyal medya" olarak tabir edilen sosyal paylaşım siteleri, hemen her yaşta bireyin gün içinde bir ya da birkaç kez ziyaret ettiği önemli erişim alanlarıdır. Dolayısıyla öğrencilerin bizleri sınıf dışında, bireysel hâlimizle gördükleri alanlardır. Bu durumu lehimize çevirmek de şüphesiz bizim elimizdedir. Bu paylaşım sitelerinde kelime serveti oluşturmak adına yapabileceğimiz birçok etkinlik olabilir. Okuduğumuz bir kitaptan cümleler yayınlamak (kitabın adını ve alıntının geçtiği sayfa numarasını vererek), öğrencilerde kazanım oluşturacağına kanaat getirdiğimiz çeşitli ilginç videoları yayınlayarak, sosyal yaşamda kullanılan çeşitli kelimeleri yeri geldikçe kullanarak ya da edebiyatımızdan şeçme şiirleri paylaşarak yapmak mümkündür.
Öğrencilere resmiyetin çerçevesi dışında ulaşabileceğimiz bir ortam varken ne duruyoruz, teknolojiyi lehimize çevirmek bir tık kadar yakınımızda...