Çok eskiye dayanan bu iki âşık dünyanın meydana gelmesinden önce ve hatta insanoğlunun meydana gelmesine Allah yoluyla yardımcı olan bu iki muhteşem âşık, belki de dünyada en iyi anlaşabilen bir ikilidir.

Neden mi böyle diyorum bakalım şimdi, kurak bir arazide bir bitki yetişmez. Canlı yaşamaz, yaşasa da çok cılız olur. Bu kurak araziye yağmur yağsa, bu arazinin böğründen çıkan bitkilerin canlılığını, canlıların fazlalığını çok rahat görebileceksiniz. Yani su toprağın hayat kaynağı tıpkı biz insanların vücudundaki kan gibi toprakta su olmasa toprak kurur, çölleşir ve ölür. İnsan da aynı bir toprak gibidir. Kendine dikkat etmezse elindeki toprak gibi yavaş yavaş insanı da toprak gibi hazin son bekler yani toprağa can veren su ise insana can veren de sudur, kandır.

Son zamanlarda insanoğlu kendine ve geleceğine öyle kötülükler yapıyor ki düşmanın bile aklına gelemeyecek kötülükler. Rant için orman yangınları, yakacak için ağaç kesimleri… Kurulacak santraller birer kanserdir. Neden kanserdir, atmosferde bulunan oksijen alanını kısıtlıyoruz yaşam alanımızı kısıtlıyoruz ve bunun adına bilim adamlarımız modern bir isim bulup küresel ısınma diyorlar. Şunu dile getirmeden edemeyeceğim: Bizler atar damarımızı kesersek bizim için de bir küresel ısınma meydana gelir ve anında müdahale edemezse o ölüm sıcaklığını hissederiz. Bizler bugün ormanlara bakamazsak onları yakar, kesersek yerine yenisini dikemezsek işte o zaman dünyanın şahdamarını ve kılcal damarlarını kesmiş oluruz ve dünyaya müdahale edilmezse o zaman küresel ısınma bir ölüm sıcaklığına dönecektir.

Şu anda Mısır’da, merkezde bir ağaç yok ve aşırı sıcak var. Yağmur yağmıyor. Burada şehir merkezleri ağaçlandırılmış olsaydı basık bir hava değil daha hoş nefes alabileceğimiz bir yer haline gelirdi. Bu sadece size bir benzetme.  Anlayacağınız para için canımızı geleceğimizi göz ardı ediyoruz. Bu böyle giderse iki arkadaştan birisini kaybedebiliriz. Bu da dünyanın sonu demektir. Ekonomisi tarım ile yürütülen ülkelerin sonu sömürge olmaktır. Durum bu kadar vahim arkadaşlar! Ne yapabiliriz diye soruyorsunuz değil mi? Bir saat sonra öleceğimizi bilsek de ağaç dikmeliyiz. Bir ağaç  bir insan, bir insan bir aile, bir aile bir kabile, bir kabile  bir millet, bir millet bir DEVLETTIR. Denklem bu kadar basit dünyaya bu kadar ağaç birden çıkmadı. Hepsi bir birinin tohumundan meydana gelerek gördüğünüz o muhteşem güzellik meydana gelmiş. Ormanlık alanlar az olursa bir çölleşmenin habercisi olur tıpkı Arap ülkeleri gibi.

Geleceğimiz için ağaç dikin

Tarım için ağaç dikin

İnsanlık için ağaç dikin

Ve sonuç işte size bir formül:

1 AĞAÇ=1 KORU= 1 ORMAN = SU

SU=TOPRAK

TOPRAK=ARAZİ=TARIM=EKONOMI=KALKINMA

KALKINMA=GELİŞME

GELİŞME=BAĞIMSIZLIK

BAĞIMSIZLIK= VATAN=ÖZGÜRLÜK=MUTLULUK

You have no rights to post comments