Sibirya’ya masrafsız gitme yollarından biri artık kapanmış!
Eski Sovyetler Birliğinde olan biten ve çok çirkin olan olayları çok iyi olaylarla birlikte unutmamak gerekir. Fanatizm ile bağlı böyle bir devri karakterize etmek için bir fıkrayı anlatmak istiyorum: Bir işçi defalarla tutuklanmış ve Sibirya’ya sürülmüştür. Bu kişiye başına gelenleri bir anlat denildiğinde, hiç eğitim almamış işçi olayları olduğu gibi anlatır. Ama neden tutuklandığını ve sürüldüğünü anlamamaktadır.
İlk defa onun için Sibirya yolu böyle açılmış. 1924 yılda Lenin ölünce, ülkede matem ilan edilir. Herkes sokaklara dökülür, Lenin’in inanılmaz iyi insan olduğundan konuşuyorlar ve ağlıyorlar. Her yerde Lenin’in, düşmanın zehirli kurşunundan, anlatılır ve onun başlattığı öldüğü işin yaşayacağının altı çizilir. Bu işçide bazılarının “Lenin öldü, ama onun işi her zaman yaşayacak” diye bağırdığını işitir. Dürüst bir adam olan bu işçi, Lenin’in çok değerli olduğunun ve ölmesinin herkes için bir felaket olduğunu anlıyor. Bu kişi içten ağlayarak herkesin duyduğu şekilde kendi kendine diyor ki: ”Nasıl da bir güzel insan ölmüş. Keşke Lenin değil onun işleri ölseydi.” Ama Leninizmin ölmesi Sovyet Ülkesinin ortadan kalkması demektir. Dünyada Marksizmin sonu demektir. Bunları anlamayan zavallı işçiyi tutuklayarak Sibirya’ya gönderirler.
İkinci Dünya savaşı zamanı, ülkesini ve vatanını çok seven ve yaklaşık 17 yıl Sibirya’da namusla çalışan (Sovyetlerde tutuklanan insanlar hepsi çalıştırılırlardı) zavallıyı Almanlarla savaşmaya gönderilir. Savaş bittikten sonra Moskova’da işçilik yaparak karnını doyurmağa devam eder. 1953 Stalin ölür ve yine matem ilan edilir. Herkes sokaklarda göz yaşı akıtır. Üç günlük çalışmak kaldırılmış, her yer portreler ve sloganlarla donatılmış. Mitingler yapılıyor ve insanlar toplanarak dertlerinin ve yapılan masrafların çok büyük olduğundan ve bununda Stalin’e yakıştığından konuşuyorlar. Palitbüronun (Partinin Siyasi Bürosunun) üyelerinin portreleri her yerde görünüyor ve onların kederli konuşmaları dinleniyor.
Bizim zavallı işçi de bu üç gün sokakları geziyor, Stalin’in ve onun yakın emektaşlarının portrelerine bakıyor, ağlıyor ve Stalin’in önemini vurgulamak için onun ölümüne bağlı çekilen masrafların ona yakıştığını söylüyor: “Vatanın en büyük insanını son yoluna bak böyle uğurlarlar. Bu masraf öyle büyük ki, ona Politbüro üyelerinin hepsini o dünyaya göndermeye yeterdi.” Bunu duyan KGB ajanları bizim zavallıyı tutukluyorlar ve o ikinci kez Sibirya’ya gönderilmiş oluyor.
Uzun yıllar çekmeyen ikinci Sibirya yolculuğundan sonra bizim zavallı işçi parti ofisinde hizmetçi olarak çalışıyormuş. O zamanlar büyük görevlerde çalışanların iş odalarındaki oturma masanın arkasında duvarda iki portre asılırdı. Birisi Parti liderinin, diğeri ise Parlamento Başkanının. Akşam Politbüro’nun toplantısı olmuş, parti lideri olan Hrushev (Kruşçev) parti hattına düşman gibi görevden atılmış ve onun yerine Parlamento Başkanı olan Brejnev geçmiş. Sabah erkenden bu haber ilan edilmiş, ama bizim zavallının bu işten haberi yokmuş. O iş başlanmadan önce temizlik işlerini bitirmek zorumda idi. Bizim işçi büyük görevlinin odasını temizlerken, herkesten önce iş başına gelen patron bunun üstüne bağırarak diyor ki: “Neden aptalın portresini duvardan almamışsın?” İşçi Hrushev’in ve Brejnev’in portrelerine bakarak sorar: “Hangi aptalın?” Bu sabah Brejnev Dünyanın en akıllı insanı ve Hrushev’in aptal ve düşman olduğundan haberi yok ki! Böylece bizim zavallı üçüncü defa Sibirya yolunu masraf çekmeden gitmiş oluyor.
Unutmayalım ki fanatizmin kaynağı eğitimsizliktir, düşünce kapasitesinin yetersiz olmasıdır. Afganistan’da, Filistin’de ve Irak’taki kardeş savaşları bunu örnekler ve böyle iç savaşlar sayısı Müslüman ülkelerinde artabilir. Kötü olayların tekrarlanmaması için eğitimde ezbercilikten vazgeçelim ve bilimsel düşünceyi geliştirelim. Sovyetlerde 1918-1920 yıllardaki iç savaş 10 milyon, ve 1938’e kadar zaman zaman baş veren olaylarda yaklaşık 15 milyon insanın ölümüne neden oldu. Bu trajedilerin de kaynağı ideolojilere olan inançların düşünceye dayanan eğitimin önüne çıkması idi.